<a href="https://halkin-dg.com/usitchuc/2024/07/%D9%84%D8%AD%D8%B8%D8%A9-%D8%AA%D9%88%D9%82%D9%8A%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D9%81%D8%B5%D8%A7%D8%A6%D9%84-%D8%A7%D9%84%D9%81%D9%84%D8%B3%D8%B7%D9%8A%D9%86%D9%8A%D8%A9-%D8%B9%D9%84%D9%89-%D8%A5%D8%B9%D9%84%D8%A7%D9%86-%D8%A8%D9%83%D9%8A%D9%86-%D9%84%D9%84%D9%85%D8%B5%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D9%88%D8%B7%D9%86%D9%8A%D8%A9-Halkin-Devrimci-Gucleri.jpg">Media</a>Filistinli örgütler, Çin’in başkenti Pekin’de bir araya gelerek siyasi parti ve hareketleri uzlaştırmayı ve ulusal diyalog başlatmayı amaçlayan bir deklarasyon üzerinde anlaştı.Toplantılara aralarında el-Fetih, Hamas, İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi’nin de bulunduğu 14 Filistinli örgüt katıldı.Anlaşma sonrası açıklanan Pekin Deklarasyonu metninde mutabakata katılan bütün Filistinli örgütler Filistin halkının Gazze’deki soykırım saldırısına karşı gösterdiği direnişi selamladı. Pekin Deklarasyonu metninde ‘Filistin ulusal bölünmüşlüğüne son verme’ ve ‘(İsrail) saldırganlığına karşı koymak ve soykırımı durdurmak için ulusal çabaları birleştirme’ taahhüdü verildi.Belgeye göre, Filistinli örgütler ‘Mısır, Cezayir, Çin ve Rusya’nın yardımıyla’ anlaşmanın maddelerinin uygulanmasını izleyecek.Belgede, “<em>4 Mayıs 2011‘de Kahire’de imzalanan Ulusal Mutabakat Anlaşması ve 12 Ekim 2022’de imzalanan Cezayir Deklarasyonu temelinde, örgütler Mısır, Cezayir, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’nın yardımıyla Filistin ulusal hareketindeki bölünmeyi sona erdirmek için anlaşmaların uygulanmasına devam etme kararı aldı</em>” denildi ve kabul edilen dört madde sıralandı: 1- Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına bağlılık,2- Filistin halkının işgale direnme ve uluslararası yasalara uygun bir şekilde işgale son verme hakkı,3- Filistinli örgütlerin mutabakatı ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın kararıyla geçici bir ulusal uzlaşı hükümeti kurulması,4- Ulusal sorumluluk üstlenmede siyasi ortaklığı derinleştirme ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün kurumlarını geliştirme amacıyla, onaylanan seçim yasasına uygun bir şekilde yeni Ulusal Konsey’in oluşturulmasına yönelik pratik adımlar atılıncaya kadar, 4 Mayıs 2011 tarihinde imzalanan Filistin Ulusal Mutabakat Belgesi’nde üzerinde mutabık kalınan hususlara uygun bir şekilde siyasi karar alma süreçlerinde ortaklık için geçici birleşik liderlik çerçevesinin etkinleştirilmesi ve düzenlenmesi.Mutabakata Hamas’ın siyasi bürosunun başkan yardımcısı Musa Abu Marzuk, el-Fetih’in başkan yardımcısı Mahmud el-Alul ve FHKC Genel Sekreter yardımcısı Cemil Mezher katıldı.Al-Quds al-Arabi, Pekin Deklarasyonunun tamamını yayınladı:Bölünmüşlüğü Sona Erdirmek ve Filistin Ulusal Birliğini Güçlendirmek için Pekin Bildirgesi<em>Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Filistinli örgütlere yapılan cömert bir davet üzerine, soykırım savaşı ve İsrail saldırganlığına karşı Filistin’in tutumunu birleştirmek ve Filistin halkının ulusal birlik, özgürlük ve ulusal bağımsızlık özlemlerini gerçekleştirecek şekilde bölünmeyi sona erdirmek amacıyla başkent Pekin’de önemli bir diyalog düzenlendi.</em><em>Katılımcılar, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Filistin halkının haklarına verdiği destek ve bölünmüşlüğü sona erdirme ve Filistin tutumunu birleştirme konusundaki istekliliği temelinde sarf ettiği samimi çabaları takdirle karşıladıklarını ifade etmişlerdir. Arap kardeşlerimiz ile Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’ndaki dostlarımızın, İsrail işgalini sona erdirmek ve Filistin halkının haklarına adil yaklaşan ilgili uluslararası kararları uygulamak üzere Birleşmiş Milletler şemsiyesi ve himayesi altında, tek taraflı ve önyargılı Amerikan sponsorluğuna alternatif olarak geniş uluslararası ve bölgesel katılımla tam yetkiye sahip uluslararası bir konferansın toplanması için uluslararası çabaları sürdürmeleri gerektiğini vurgulamaktadırlar.</em><em>Halkımızın maruz kaldığı soykırım savaşı ve suçlu Siyonist saldırganlık ışığında, Filistinli gruplar toplantıya hâkim olan olumlu ve yapıcı ruhu teyit ederek, Filistin halkının tek…
Media– Ebu Ali Mustafa Tugayları: Batı Şeria’da Tulkarim’e yönelik baskında işgalcilere EYP ve silahlarla saldırılar düzenledi, şiddetli çatışmalara girdi.– Ömer El Kasım Güçleri (FDKC): Refah’ın batısına giren işgalcileri ağır kalibreli havanlarla, Kudüs Tugayları ile birlikte de Nitzarim eksenindeki işgalcileri yine ağır havanlarla vurdu.– Kassam Tugayları: Han Yunus’un doğusunda D9 tipi zırhlı buldozeri zırh delici El Yasin ile imha etti, Cuhr ed-Dik bölgesine giren işgalcileri de ağır havanlarla vurdu. Batı Şeria’nın Cenin şehrinde ise üçlü bir pusu gerçekleştirdi. Sınırdaki duvar, işgalcileri çekmek için uzaktan kumandalı bombayla patlatıldı. Duvarı onarmaya gelen siyonist güç, ikinci bir bombayla hedef alındı ve iki asker yaralandı. Yardım için gelen ekip ise üçüncü bir bombayla hedef alındı ve bir subay yaralandı. Tulkarim şehrine yönelik baskında da işgalcilere EYP’li saldırılar düzenlendi. Kassam komutanı Eşref Nafi şehit oldu.– Kudüs Tugayları (Seriyyeleri): Batı Şeria’nın Tulkarim şehrine yönelik baskında işgalcilere çok sayıda EYP’li saldırılar düzenledi.– El Aksa Şehitleri Tugayları: Tulkarim’e yönelik şiddetli baskında grubun saha komutanlarından Muhammed Avvad ve Muhammed Bedii şehit oldu. Baskında işgalcilere çok sayıda EYP’li saldırılar düzenlediler.– El Aksa Şehitleri Tugayları – Nidal Amudi Tugayı: İşgal ordusunun Gazze şehrinin güneyindeki Nitzarim’de bulunan karargahını iki kez ağır havanlarla vurdu.Hizbullah: – İşgal ordusunun seçkin özel birliklerinden Golani Tugayı’nın Neria Dağı’nda liderlik karargahı olarak kullandığı askeri üssü kamikaze İHA’larla doğrudan vurdu. (Subay ve askerler arasında ölü ve yaralılar var)– Beit Hillel kışlasındaki Sahel Taburu karargahını yüksek patlayıcılı Felek roketleriyle doğrudan vurdu.– El Merc askeri bölgesini yarım ton patlayıcı başlık taşıyan Burkan roketleriyle doğrudan vurdu.– Golani Tugayı’nın bir başka karargahı olan Ramim kışlasını ağır kalibreli top mermileriyle vurdu.– Kiryat Shmona’yı onlarca Katyuşa roketiyle vurdu. Saldırı, Güney Lübnan’daki Talusah Camii’nin minaresinin bombalanmasına yanıt olarak gerçekleştirildi.– İşgal altındaki Kefer Şuba tepelerindeki El Samaka mevkiinde bulunan işgal askerlerini top mermileriyle doğrudan vurdu. (Ölü ve yaralılar var)– Birkat Rişa’daki tespit radarını güdümlü füzelerle imha etti.The post Filistin direnişinin 23 Temmuz tarihli operasyonları appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/Q9dvjHJ
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/Q9dvjHJ
<a href="https://halkin-dg.com/usitchuc/2024/07/%D8%A7%D8%B2-%D8%B4%D9%87%DB%8C%D8%AF-%D8%AD%D8%B3%DB%8C%D9%86-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D9%88%D8%AB%DB%8C-%D8%AA%D8%A7-%D8%B9%D8%A8%D8%AF%D8%A7%D9%84%D9%85%D9%84%DA%A9-%D8%B1%D9%87%D8%A8%D8%B1-%DA%A9%D9%86%D9%88%D9%86%DB%8C.jpg">Media<strong>-YEMEN DİRENİŞİNİN ORTAYA ÇIKIŞI (1)
</strong>Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor. Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:<strong>Seyyid Hüseyin el-Husi’nin şehadetine kadar olan dönem</strong><em>Yemen’deki Ensarullah hareketinin son yıllarda kazandığı güç uluslararası ve bölgesel meselelerle ilgilenen analistlerin dikkatini çekti. Özellikle de mevcut şartlarda bu örgüt, Yemen’deki birçok partiyi ve grubu kendisiyle birlikte hareket etmeye sevk etti.</em><em>Sahip olduğu halk desteği, eski cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi Yemen’den kaçmaya mecbur etti. Ensarullah’ın ortaya koyduğu güç öylesine büyüdü ki tüm Arap liderlerini ve onların Amerikalı efendilerini dehşete düşürdü. Nitekim geçtiğimiz günlerde bu dehşetten kaynaklanan bazı tepkilere tanık olduk. Suudilerin askeri seçeneğe başvurmaları bunlardan biri sayılabilir. Bu çerçevede Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor.</em><em>Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:</em>“Allahu Ekber, kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail, Yahudilere lanet olsun, zafer İslam’ındır!” sloganı ilk kez 17 Haziran 2002’de Sada kentindeki bir okulun bahçesinde duyuldu.Diktatörlerin ve zorbaların zorlu bir savaş başlatması için bu slogan yeterliydi. Bu savaş Amerika’nın eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’ten istemesi ve Suudilerin de onayı ile başladı.Bu çerçevede Husilere karşı altı savaş yapıldı. İlk savaşta Husiler partisinin kurucusu Seyyid Hüseyin <strong>Husi</strong>, şehit edildi. Güçlü bir örgüt olan Ensarullah adlı hareket ortaya çıktı ve Yemen’in en önemli siyasi aktörlerinden biri oldu.<strong>Ensarullah kimlerden oluşuyor?</strong>Ensarullah örgütü, Seyyid Hüseyin Bedreddin el-Husi’nin konuşmalarının ışığında, Sada kentinin Merran bölgesindeki İmam Hadi okulunda kuruldu.Yemenli araştırmacı ve Yemen Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdulmelik el-Aczi’nin ifadesiyle, Ensarullah hareketi Seyyid Hüseyin’in bir ömür fikri ve siyasi tecrübesi sonucu elde ettiği bir ıslahat projesiydi.Bu sebeple Ensarullah örgütünün Seyyid Hüseyin el-Husi’nin düşüncelerinin özü olduğu söylenebilir. Seyyid Hüseyin el-Husi, şiddetli saldırılara uğradı ve 2004’te de şehit edildi; ancak Seyyid Hüseyin el-Husi’nin şehit edilmesine kadar Ensarullah örgütü bugünkü mevcut şeklini almamıştı. Şehit Husi, hayatta olduğu dönemde bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Bizim partimiz yok, siyasi örgütümüz yok, biz yalnızca Müslüman bir grubuz. Bize karşı savaş başlatmalarının sebebi, Amerika’ya ve İsrail’e karşı mücadele edip halka Kur’an-ı Kerim’i hatırlatmamızdır. Onlar, Amerika’nın emirlerini uygulamak istiyorlar.”<strong>Seyyid Hüseyin el-Husi kimdir?</strong>Seyyid Hüseyin el-Husi, 1959’da Sada ilinin er-Ruveys kentinde dünyaya geldi. İlim ehli bir ailede yetişti. O, Yemen’in en seçkin Zeydi ilmi mercilerinden biri olan Seyyid Bedreddin Emireddin el-Husi’nin oğluydu. Bu ilişkinin de çok açık bir şekilde gösterdiği üzere bu aile, siyasi bir aile olmaktan çok ilmi ve dini bir aileydi.Seyyid Hüseyin’in dedesi Seyyid Emireddin, zalim yönetime karşı tavır sahibiydi ve zalimlerin yönetimi altında Cuma namazı kılınmayacağına inanıyordu. Onun bu tavrının sebebi Cuma namazlarında zalim yöneticiye dua ediliyor olmasıydı. O ise zalim yöneticiye dua etmenin zalimi kabul edilebilir kıldığına ve bunun da bir zulüm olduğuna inanıyordu.Seyyid Hüseyin’in babası siyasetle çok ilgili…
</strong>Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor. Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:<strong>Seyyid Hüseyin el-Husi’nin şehadetine kadar olan dönem</strong><em>Yemen’deki Ensarullah hareketinin son yıllarda kazandığı güç uluslararası ve bölgesel meselelerle ilgilenen analistlerin dikkatini çekti. Özellikle de mevcut şartlarda bu örgüt, Yemen’deki birçok partiyi ve grubu kendisiyle birlikte hareket etmeye sevk etti.</em><em>Sahip olduğu halk desteği, eski cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi Yemen’den kaçmaya mecbur etti. Ensarullah’ın ortaya koyduğu güç öylesine büyüdü ki tüm Arap liderlerini ve onların Amerikalı efendilerini dehşete düşürdü. Nitekim geçtiğimiz günlerde bu dehşetten kaynaklanan bazı tepkilere tanık olduk. Suudilerin askeri seçeneğe başvurmaları bunlardan biri sayılabilir. Bu çerçevede Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor.</em><em>Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:</em>“Allahu Ekber, kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail, Yahudilere lanet olsun, zafer İslam’ındır!” sloganı ilk kez 17 Haziran 2002’de Sada kentindeki bir okulun bahçesinde duyuldu.Diktatörlerin ve zorbaların zorlu bir savaş başlatması için bu slogan yeterliydi. Bu savaş Amerika’nın eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’ten istemesi ve Suudilerin de onayı ile başladı.Bu çerçevede Husilere karşı altı savaş yapıldı. İlk savaşta Husiler partisinin kurucusu Seyyid Hüseyin <strong>Husi</strong>, şehit edildi. Güçlü bir örgüt olan Ensarullah adlı hareket ortaya çıktı ve Yemen’in en önemli siyasi aktörlerinden biri oldu.<strong>Ensarullah kimlerden oluşuyor?</strong>Ensarullah örgütü, Seyyid Hüseyin Bedreddin el-Husi’nin konuşmalarının ışığında, Sada kentinin Merran bölgesindeki İmam Hadi okulunda kuruldu.Yemenli araştırmacı ve Yemen Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdulmelik el-Aczi’nin ifadesiyle, Ensarullah hareketi Seyyid Hüseyin’in bir ömür fikri ve siyasi tecrübesi sonucu elde ettiği bir ıslahat projesiydi.Bu sebeple Ensarullah örgütünün Seyyid Hüseyin el-Husi’nin düşüncelerinin özü olduğu söylenebilir. Seyyid Hüseyin el-Husi, şiddetli saldırılara uğradı ve 2004’te de şehit edildi; ancak Seyyid Hüseyin el-Husi’nin şehit edilmesine kadar Ensarullah örgütü bugünkü mevcut şeklini almamıştı. Şehit Husi, hayatta olduğu dönemde bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Bizim partimiz yok, siyasi örgütümüz yok, biz yalnızca Müslüman bir grubuz. Bize karşı savaş başlatmalarının sebebi, Amerika’ya ve İsrail’e karşı mücadele edip halka Kur’an-ı Kerim’i hatırlatmamızdır. Onlar, Amerika’nın emirlerini uygulamak istiyorlar.”<strong>Seyyid Hüseyin el-Husi kimdir?</strong>Seyyid Hüseyin el-Husi, 1959’da Sada ilinin er-Ruveys kentinde dünyaya geldi. İlim ehli bir ailede yetişti. O, Yemen’in en seçkin Zeydi ilmi mercilerinden biri olan Seyyid Bedreddin Emireddin el-Husi’nin oğluydu. Bu ilişkinin de çok açık bir şekilde gösterdiği üzere bu aile, siyasi bir aile olmaktan çok ilmi ve dini bir aileydi.Seyyid Hüseyin’in dedesi Seyyid Emireddin, zalim yönetime karşı tavır sahibiydi ve zalimlerin yönetimi altında Cuma namazı kılınmayacağına inanıyordu. Onun bu tavrının sebebi Cuma namazlarında zalim yöneticiye dua ediliyor olmasıydı. O ise zalim yöneticiye dua etmenin zalimi kabul edilebilir kıldığına ve bunun da bir zulüm olduğuna inanıyordu.Seyyid Hüseyin’in babası siyasetle çok ilgili…
MediaFilistin’li direniş örgütü Hamas’ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye, Amerika’nın Ortadoğu’daki soykırım makinası siyonist varlık “İsrail” tarafından Tahran’daki evinde suikast saldırısı sonucu şehid oldu.-Hamas’tan yapılan açıklama:İslami Direniş Hareketi Hamas, büyük Filistin halkımızın, Arap ve İslam ümmetinin ve dünyanın tüm özgür insanlarının evlatlarının yasını tutuyor.Kardeş lider, şehit, Mücahid İsmail Haniye, İran’ın yeni cumhurbaşkanının göreve başlama törenine katıldıktan sonra Tahran’daki ikametgahına düzenlenen hain Siyonist baskını sonucu hayatını kaybetti.Allah’a aitiz ve O’na döneceğiz. Bu bir cihattır, ya zaferdir ya da şehadettir.– Hamas’ın Askeri kanadı Kassam Tugayları açıklaması:Komutan Haniye’ye İran başkentinin göbeğinde gerçekleştirilen canice suikast, savaşı yeni boyutlara taşıyan önemli ve tehlikeli bir olaydır ve tüm bölgede büyük yankı uyandıracaktır.Direnişin güçlenmesinde, milletin çabalarının birleştirilmesinde, enerjilerinin harekete geçirilmesinde ve pusulanın Kudüs’e yönlendirilmesinde şehidin önemli bir rolü vardı.Düşman, saldırı çemberini genişleterek, direniş liderlerine çeşitli alanlarda suikastlar düzenleyerek ve bölge ülkelerinin egemenliğini ihlal ederek yanlış hesap yaptı. Megalomanlıkla kör olan suçlu Netanyahu, işgalci varlığı uçuruma sürüklüyor ve onun çöküşünü ve Filistin topraklarından tamamen yok oluşunu hızlandırıyor.Artık bu siyonist çılgınlığın durmasının, bu azgın düşmanın dizginlenmesinin, orada burada oynayan elinin kesilmesinin ve saldırganlığından caydırılmasının zamanı gelmiştir.Düşmanın çeşitli alanlarda devam eden suçları, bölgedeki tüm ülkeler ve halklar için alarm zilini çalıyor. Bu suçlar, Filistin’deki direnişi destekleme ve yardım etme konusunda herkesi teşvik etmelidir; çünkü burası tüm ulusun ileri savunma hattıdır.Bu nedenle düşman onu kırmak ve halklara karşı en büyük saldırılara girişmek için yoğun çaba gösteriyor.Bugün Gazzeli çocukların, kadınların, gençlerin ve yaşlıların kanıyla, halkımızın ve milletimizin evlatlarının ve mücahitlerinin kanıyla karışan liderimiz İsmail Haniye’nin kanı, Direniş’in ve liderlerinin savaşın kalbinde halklarıyla yan yana, kararlı olduğunu doğruluyor.Bu temiz kan, elbette boşa gitmeyecek; aksine, kurtuluşa giden yolda bir işaret olacak.Düşman, bu saldırganlığının bedelini Gazze’de, Batı Şeria’da, canavar varlığı içinde, milletimizin ve halkımızın mücahitlerinin elinin uzandığı her yerde, Cenab-ı Allah’ın izniyle kanıyla ödeyecek.The post İsmail Haniye Tahran’daki evinde suikast saldırısı sonucu şehid oldu appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/uNOHDCb
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/uNOHDCb
MediaAmerika’nın Filistin’deki işgal üssü “İsrail’e” karşı Filistin direnişinin 17 Ağustos tarihli operasyonları:Şehit Ebu Ali Mustafa Tugayları: Refah şehrinin batısındaki Tel Za’rub’da bir işgal ordusu mevziini saat 12.30’da ağır kalibreli havan toplarıyla bombaladık, düşman kayıplara uğradı.Mücahidler Tugayları: Deyr el-Belah’ın doğusundaki el-Kürd tepesinde konuşlu işgal güçleri topluluğunu iki Hasib-111 roketiyle hedef aldık.– İşgal güçlerinin “Netzarim” eksenindeki bir mevziini “Hasib 111” roketleriyle hedef aldık.En-Nasır Selahaddin Tugayları: Düşmanın “Netzarim” eksenindeki komuta kontrol noktasını iki adet “107” mm roketle bombaladık.Kudüs Tugayları: Gazze şehrinin güneydoğusundaki ez-Zeytun mahallesindeki Alyin Camii civarına önceden yerleştirilen tahrip gücü yüksek bir patlayıcı cihazıyla bir işgal askeri aracını patlattık.– Raim askeri tesisini roket salvosuyla bombaladık.Kassam Tugayları: Savaşçılarımız, Gazze şehrinin güneyindeki Tel el-Heva mahallesindeki üniversite kampüsünün yakınında iki düşman cipini iki anti-personel bombayla havaya uçurdu ve kalan askerlere makineli tüfeklerle saldırarak onları öldürdü ve yaraladı. Savaşçılarımız tahliye için helikopterlerin inişini izledi.Mescid-i Aksa Şehitleri Tugayları: Han Yunus şehrinin kuzeydoğusuna giren işgal güçlerini ve araçlarını havan toplarıyla bombaladık.Siyonist medya platformu: Gazze’de yaşanan bir güvenlik olayına maruz kalmaları sonucu 11 asker çeşitli derecelerde yaralandı, geri kalan ayrıntılar askeri sansüre tabi.Siyonist Hadashut Bazman web sitesi: Gazze’deki çatışmalar sırasında bir bombanın patlamasıyla iki asker öldü, üç asker de ağır yaralandı.The post Filistin Direnişinin İşgale Karşı 17 Ağustos Tarihli Operasyonları appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/TU1dtmV
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/TU1dtmV
MediaABD’nin Ortadoğu-Asya’daki işgal üssü “İsrail’e” kalkan olması için Doğu Akdeniz’e gönderdiği USS Wasp isimli amfibi hücum gemisi ile TCG Anadolu ve TCG Gökova gemileri, siyonist “İsrail’i” koruyacak olan ortak deniz tatbikatı gerçekleştirdi. AKP’nin gizlediği faaliyeti patronu ABD açık etti.ABD Denizcilik Enstitüsü (USNI)’nün yayınladığı faaliyet notlarına göre, ABD Donanması’na bağlı USS Wasp (LHD-1) çok maksatlı amfibi hücum gemisi ile Türk Donanması’na bağlı TCG Anadolu (L-400) çok maksatlı amfibi hücum gemisi, 13-17 Ağustos tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de ortak deniz eğitimleri yaptı.Eğitimlere USS Wasp ve TCG Anadolu’nun yanı sıra, USS Oak Hill (LSD-51) ve TCG Gökova (F496) gemileri de katıldı. Tatbikat sırasında USS Wasp’ta bulunan V-22 Osprey’lerin TCG Anadolu’ya iniş-kalkış yaptı.USS Wasp gemisinin Facebook sayfasından yapılan açıklamada, bu tatbikatın “kalıcı işbirliği ve deniz güvenliğine karşılıklı bağlılığın bir göstergesi” olduğu vurgulandı. Mesajda, “en iyi gemiler dostluklardır, onlar her zaman var olsunlar.” sözü paylaşıldı.Tatbikat sırasında USS Wasp’ın komutanı Yüzbaşı Christopher Purcell ile TCG Anadolu’nun komutanı Deniz Kurmay Albay Nadir Kılınç arasında karşılıklı hediye takdiminin de yapıldığı öğrenildi.-“MSB” AÇIKLAMA YAPMADI“Milli Savunma Bakanlığı” (MSB) ise çok sayıda uluslararası askeri faaliyeti sosyal medya hesaplarından duyurmasına rağmen, USS Wasp ile TCG Anadolu’nun ortak deniz eğitimlerine ilişkin hiçbir açıklama ya da fotoğraf paylaşmadı. MSB’deki haftalık bilgilendirme toplantılarında da tatbikat hakkında herhangi bir bilgilendirme yapılmadı.AKP faşizmi, bir yandan Amerika’nın “İsrail’e” kalkan olmak için Doğu Akdeniz’e gönderdiği savaş gemilerine sözde tepki gösterirken, bir yandan da tasmasını elinde tutan emperyalist efendilerine sınırsız hizmette kusur etmiyor.Faşizmle yönetilen Türkiye’de, Amerika’nın kuklası Erdoğan ve liderliğindeki AKP, kendisinden önceki geleneğin (D.P) temsilcisi olarak, Filistin davasındaki ikiyüzlülüğü ve düzenbazlığı ile ar damarı çatlamış, en alçak ve en cibilliyetsiz iktidar olarak anılacak.-WASP’IN GÖREVİ İŞGALCİ İSRAİL’İ KORUMAKHAMAS Lideri İsmail Heniye’nin emperyalist-siyonistdüşman tarafından İran’da şehit edilmesinin ardından Tahran, Tel Aviv’e mutlaka yanıt vereceğini duyurmuş, ABD yönetimi de Filistin’deki işgalci İsrail’e kalkan olmak için çok sayıda savaş gemisini bölgeye sevk etmişti. USS Wasp amfibi hücum gemisi de Doğu Akdeniz’e gönderildi. USS Wasp’ın yanında iki uçak gemisi ve bir nükleer denizaltı olmak üzere toplam 16 ABD savaş gemisinin bölgede olduğu bildiriliyor. Bu gemiler yüzlerce savaş uçağı ve binlerce füze taşıyorThe post Siyonist İsrail’i koruyan tatbikata TCG Anadolu’da katıldı appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/cWAgfP8
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/cWAgfP8
MediaŞehit Ebu Ali Mustafa Tugayları: Ensar Tugayları ile birlikte, işgalin “Netzarim”deki ikmal hatlarını ve komuta kontrol merkezini 48 saat içinde ikinci kez ağır kalibreli havan toplarıyla hedef aldık.Mescid-i Aksa Şehidleri Tugayları: İsrail düşmanının “Netzarim” eksenindeki yoğunlaşmalarını ve araçlarını iki adet “107” mm roket ve ağır kalibreli havan toplarıyla bombaladık.El-Aksa Şehitleri Tugayları: En-Nasır Selahaddin Tugayları ile işbirliği yaparak, Deyr el-Belah’ın doğusundaki Siyonist düşman güçlerinin toplanma yerlerini “60” kalibreli nizami havan topları ile bombaladık.– Savaşçılarımız, Deyr Belah şehrinin doğusundaki el-Caferavi bölgesinde daha önce bubi tuzağı kurulan bir evi siyonist güçler eve girdiğinde havaya uçurduklarını, üyelerini öldürüp yaraladıklarını bildirdi. Kurtarma ekibi bölgeye vardıklarında onları da 107 mm roketlerle ve havan toplarıyla hedef aldı.Kassam Tugayları: Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah şehrinin doğusunda İsrail askeri aracını “el-Yasin 105” roketiyle hedef aldık.– Savaşçılarımız, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah kentinin doğusundaki askeri üs bölgesinde çok sayıda düşman aracını ve mühendislik ekipmanını önceden hazırlanmış bir mayın tarlasında patlatmayı başardı ve savaşçılarımız tahliye için işgal helikopterinin inişini izledi.– Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah şehrinin doğusunda bir İsrail Merkava tankını el-Yasin 105 roketiyle hedef aldı.– Savaşçılarımız, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah kentinin doğusundaki El-Caferavi bölgesine giren düşman birlikleriyle şiddetli çatışmalara girdi, düşman güçlerini öldürdü ve yaraladı, helikopterler de onları tahliye etmek için bölgeye indi.– Mücahitlerimiz, mühendislik biriminden Siyonist bir kuvveti, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deyr el-Belah şehrinin doğusundaki askeri üsler bölgesinde, daha önce tuzaklanmış tünellerden birine çekmeyi başardı. Siyonist güç tünelin içine varır varmaz, tünel havaya uçuruldu ve mensupları öldürüldü ve yaralandı.-İŞGAL GÜÇLERİ İÇİN KANLI HAFTA SONU!
İşgal güçlerinin Gazze’deki zayiatı hakkında siyonist medyada çıkan haberler:Düşman medyası: Gazze Şeridi’ndeki Deyr el-Belah’ta tünel ağzında meydana gelen patlama sonucu bir İsrail askeri öldü, biri kritik olmak üzere çok sayıda asker de yaralandı.– Gazze’de yaralanan İsrail askerlerini 3 helikopter Gazze Şeridi’nden Kudüs’teki Shaare Zedek Hastanesi’ne taşıdı.– İbranice “Hadashot Bazman” web sitesi: Gazze Şeridi’nin merkezinde ve güneyinde yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ordusu saflarından biri kritik durumda çok sayıda yaralı nakledildi.– Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar sırasında İsrail ordusunun saflarında en az bir kişi öldürüldü.– İşgalci israil Ordu Radyosu: Gazze Şeridi’nin merkezindeki çatışmalarda 3 İsrail askerinin öldürüldüğünün yayımlanmasına izin verildi.– Hadashut Yisrael: Ordu sözcüsünün yayınladıklarına ek olarak, Cumartesi günü Gazze Şeridi’nde güçlerin başına gelen üzücü bir olay daha var. Şu anda sansür bunun yayınlanmasını yasaklamış durumda ve askerlerin ailelerine bilgi veriliyor.İşgalci Ordu Radyosu muhabiri: Bir İsrail kuvveti Cuma sabahı Gazze Şeridi’ndeki Zeytun mahallesinde, görünüşe göre bubi tuzakları kurulmuş ve kameralar tarafından gözetlenen bir binaya girdi. Kuvvet eve girdiğinde, patlayıcı cihaz patlatıldı ve içeride bulunan 3 asker öldü, binanın etrafındaki 7 asker de ağır ve orta derecede yaralandı.Siyonist işgal ordusu, Cuma günü Gazze’de meydana gelen patlamada 4 askerinin öldüğünü kabul etti. Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Danil Pechenyuk, Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Nitai Metodi, Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Evyatar Atuar. Hepsi Kudüs Tugayı’nın 6301. Taburunda görev yapıyordu. Yarbay Yaniv Itzhak Oren ise Kudüs Tugayı’nın 8119. Taburu’ndan. Cuma günü meydana gelen patlamada, birkaç asker Zeytun mahallesinde arama yaptıkları bir binanın dışına yerleştirilen patlayıcı ile vuruldu. Olayda 4 asker ağır, 3 asker de orta derecede yaralandı.The post Filistin direnişinin 24 Ağustos tarihli operasyonları appeared first on HALKIN DEVRİMCİ…
İşgal güçlerinin Gazze’deki zayiatı hakkında siyonist medyada çıkan haberler:Düşman medyası: Gazze Şeridi’ndeki Deyr el-Belah’ta tünel ağzında meydana gelen patlama sonucu bir İsrail askeri öldü, biri kritik olmak üzere çok sayıda asker de yaralandı.– Gazze’de yaralanan İsrail askerlerini 3 helikopter Gazze Şeridi’nden Kudüs’teki Shaare Zedek Hastanesi’ne taşıdı.– İbranice “Hadashot Bazman” web sitesi: Gazze Şeridi’nin merkezinde ve güneyinde yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ordusu saflarından biri kritik durumda çok sayıda yaralı nakledildi.– Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar sırasında İsrail ordusunun saflarında en az bir kişi öldürüldü.– İşgalci israil Ordu Radyosu: Gazze Şeridi’nin merkezindeki çatışmalarda 3 İsrail askerinin öldürüldüğünün yayımlanmasına izin verildi.– Hadashut Yisrael: Ordu sözcüsünün yayınladıklarına ek olarak, Cumartesi günü Gazze Şeridi’nde güçlerin başına gelen üzücü bir olay daha var. Şu anda sansür bunun yayınlanmasını yasaklamış durumda ve askerlerin ailelerine bilgi veriliyor.İşgalci Ordu Radyosu muhabiri: Bir İsrail kuvveti Cuma sabahı Gazze Şeridi’ndeki Zeytun mahallesinde, görünüşe göre bubi tuzakları kurulmuş ve kameralar tarafından gözetlenen bir binaya girdi. Kuvvet eve girdiğinde, patlayıcı cihaz patlatıldı ve içeride bulunan 3 asker öldü, binanın etrafındaki 7 asker de ağır ve orta derecede yaralandı.Siyonist işgal ordusu, Cuma günü Gazze’de meydana gelen patlamada 4 askerinin öldüğünü kabul etti. Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Danil Pechenyuk, Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Nitai Metodi, Birinci Sınıf Çavuş (yedek) Evyatar Atuar. Hepsi Kudüs Tugayı’nın 6301. Taburunda görev yapıyordu. Yarbay Yaniv Itzhak Oren ise Kudüs Tugayı’nın 8119. Taburu’ndan. Cuma günü meydana gelen patlamada, birkaç asker Zeytun mahallesinde arama yaptıkları bir binanın dışına yerleştirilen patlayıcı ile vuruldu. Olayda 4 asker ağır, 3 asker de orta derecede yaralandı.The post Filistin direnişinin 24 Ağustos tarihli operasyonları appeared first on HALKIN DEVRİMCİ…
MediaHizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah Pazar günü yaptığı açıklamada, operasyona “Erbain Günü” Operasyonu adının verildiğini ve operasyonun bilinçli olarak İmam Hüseyin’in Erbain’inde gerçekleştirildiğini duyurdu.Operasyonun sabah namazından sonra ve direnişçilerin gerekli hazırlıkları yapmasının ardından, tam olarak sabah saat 5:15’te başladığını belirtti.Fuad Şükr suikastına misilleme operasyonunun gecikmesiyle ilgili olarak, direnişin Komutan Fuat Şükr’ün şehadetini takip eden ilk günden itibaren harekete geçmeye hazır olduğunu doğruladı. Ancak gecikme bilinçliydi ve cezalandırma stratejisinin bir parçasıydı.Bu sürenin direnişin cevabın tüm eksende mi koordine edileceğini yoksa her cephe tarafından ayrı ayrı mı ele alınacağını değerlendirmesine de olanak sağladığını vurguladı ve nihai hedef Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurmak olduğu için gecikmenin müzakereler için bir fırsat sunduğunu sözlerine ekledi.Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın, Hizbullah’ın misilleme operasyonunun ayrıntılarını anlattığı konuşmasından öne çıkan başlıklar:Bugün gerçekleşen geniş çaplı operasyonumuzu “Erbain Günü” Operasyonu olarak adlandıracağızİsrail ve Amerikan alarmının en yüksek olduğu bir zamanda aceleyle yanıt vermek başarısızlık anlamına gelebilirdi.Yanıtta gecikmenin nedenlerinden biri, yanıtın eksen üzerinden mi yoksa tek başına mı verileceği konusunda bir miktar zamana ve istişareye ihtiyaç duyulmasıdır.Müzakerelere fırsat verene kadar bekledik, çünkü tüm bu cepheden ve fedakarlıklardan amacımız Gazze’deki savaşı durdurmaktır.Zamanla netleşecek sebep ve gerekçelerle, operasyonumuzu bireysel olarak yürüteceğimize, eksendeki her tarafın ne zaman ve nasıl karşılık vereceğine kendisinin karar vereceği kararlaştırıldı.Müdahale için başlıklar ve kontroller belirledik; bunlara “sivilleri” hedef almamak da dahil.Hedefin askeri olmasına ve şehit komutan Seyyid Fuad Şukr’e düzenlenen suikastla bağlantılı olmasına karar verdik.Hedefin derinlerde ve Tel Aviv’e yakın olmasına karar verdik.“8200” Biriminin (askeri teknik istihbarat birimi) bağlı olduğu Aman Askeri İstihbarat Dairesi’ne bağlı ana üs olan “Glilot” üssünü hedef aldık. Glilot üssü Lübnan sınırlarına 110 kilometre, Tel Aviv’e ise 1500 metre uzaklıkta.Hizbullah, sayısı 300’e ulaşan Katyuşa roketleriyle Celile ve Golan’daki mevzi ve kışlaları hedef alma kararı aldı.Katyuşa roketlerinin öncelikli hedefi Demir Kubbe sistemini meşgul etmekti, kullandığımız diğer silah ise insansız hava araçlarıydı.Operasyonun zamanlaması bugün sabah saat 05.15 olarak belirlendi.Bugünkü operasyonda ilk kez Beka’ bölgesinden bir drone fırlattık.Beka’ Vadisi’nden fırlatılan İHA’ların tamamı, belirlenen hedefler doğrultusunda Lübnan-Filistin sınırını güvenli bir şekilde geçti.Operasyondan önce hiçbir fırlatma rampası (İsrail tarafından) vurulmadı.Operasyon öncesinde ve sonrasında İHA mevzilerine herhangi bir zarar verilemedi.Spesifik askeri hedef, Aman askeri istihbarat üssü ve Tel Aviv yakınındaki Glilot’ta bulunan “Birim 8200”dür.Verilerimiz, bir dizi İHA’nın bu iki hedefe ulaştığı yönünde; ancak düşman her zamanki gibi sessiz kalıyor.İsrail’in olup bitenlere dair anlatısı yalanlarla dolu ve bu da bu varlığın zayıflık düzeyini yansıtıyor.Direnişin sivilleri hedef alma niyetinden ve işgalin bunu engellediğinden bahsetmek yanlış iddialardır.Planlananlar fazlasıyla gerçekleşti.Şu anda stratejik füze kullanma niyetimiz yok, ancak gelecekte veya yakın gelecekte kullanabiliriz.Bahsettikleri stratejik füzelerin hiçbiri zarar görmedi.Bombalanan yerler boş veya bu tür füzelerin daha önce boşaltıldığı yerlerdi.Netanyahu tarafından benimsenen, düşman ordusunun binlerce roketi ve roket rampasını imha ettiği iddiası asılsız bir iddiadır.Roket fırlatması planlanan tüm platformlardan operasyon öncesinde hiçbiri vurulmazken, operasyon sonrasında sadece iki platform vuruldu.Düşman (operasyonla ilgili) herhangi bir istihbarata sahip değildi ve operasyondan bir saat önce yaptığı saldırılar, mücahidlerin doğal hareketlenmelerinin sonucuydu.Düşmanın…
Mediaİşgal ordusu, pazartesi günü gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Batı Şeria’daki Tulkarim, Cenin ve Tubas da dahil olmak üzere pek çok yeri hedef alarak son yirmi yılın en kapsamlı saldırısını başlattı.Filistin Kızılayı, direnişin karşı karşıya kaldığı yaygın işgal saldırısında Cenin’de iki ayrı olayda 6 kişinin, Tubas’ta ise 5 kişinin şehit olduğunu, çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.Yerel kaynaklar, işgal güçlerinin Cenin’in güneyindeki Sir ve el-Mesliye köyleri arasında bir aracı bombaladığını ve bunun 4 Filistinlinin ölümüne yol açtığını bildirdi. Şehidlerin isimleri: Said el-Vahdan, Muhammed Ebu Zemiro, Ahmed es-Sus ve Ahmed Yakub.Bu bombalamadan saatler önce, direniş savaşçılarının kampa sızan işgall özel kuvvetlerini farketmesinin ardından işgal güçleri Cenin’e büyük bir saldırı düzenledi. İşgal özel kuvveti daha sonra geri çekilirken şehre ve kampa doğru askeri takviye kuvvetleri gelmeye başladı. İşgal uçakları bölge üzerinde uçarken yüksek binalara da keskin nişancılar konuşlandırıldı.Bunun sonucunda direnişle işgal ordusu arasında şiddetli çatışmalar çıktı ve doğrudan sivil vatandaşlara ateş açıldı. Kassam Muhammed Cabirin (25) ve Asım Velid Bal’ut (39) adlı Filistinliler şehid oldu.Cenin Devlet Hastanesi müdürü, “işgal güçlerinin Cenin Hastanesi’ni kuşatarak sağlık personelinin binaya girmesini engellediğini” duyurdu.Tubas’ta da işgalcilerin Çarşamba günü şafak vakti Tubas’ın güneyindeki el-Fari’a kampına insansız hava aracıyla düzenlediği bombardıman sonucu 5 genç şehit oldu, çok sayıda genç de yaralandı.Filistin Kızılayı, kampın kuşatılması ve işgal güçlerinin ambulansların gelmesini ve ekiplerin çalışmalarını engellemesi nedeniyle ekiplerinin çok sayıda yaralıya ulaşmakta zorluk çektiğini bildirdi.İşgal güçleri gece yarısı çok sayıda piyade askeriyle birlikte kampa baskın düzenlerken, takviye askeri güçler onları bir buldozer eşliğinde Hamra askeri kontrol noktası yönünden kampa kadar takip etti.İşgal güçleriyle çatışmaların başlaması üzerine işgal güçleri, kampın içine ve çevresine ağır silahlı keskin nişancılar konuşlandırarak kampı kuşatma altına aldı. Aynı zamanda kamp üzerinde yoğun drone uçuşları gözlemlendi.Medya kaynakları, direniş savaşçılarıyla silahlı çatışmaların ortasında işgal güçlerinin, kampın yakınına helikopterle asker indirmesinin ardından el-Fari’a kampına saldırıya başladığını, ardından çok sayıda askeri aracın konuşlandırıldığını bildirdi.El-Meyadin muahbiri, işgal güçlerinin Tulkerm kenti ve Nur Şems kampına da baskın düzenlediğini, patlama sesleriyle birlikte bölgeye araç ve keskin nişancılar konuşlandırdığını bildirdi.Ebu Ali Mustafa Tugayları ve Kassam Tugayları ise, “savaşçılarının, diğer askeri gruplardaki kardeşleriyle birlikte Tulkerm şehrine saldıran işgal güçleriyle şiddetli çatışmalara girdiğini” duyurdu.Aynı bağlamda Kudüs Tugayları, savaşçılarının Tulkerm’deki Nur Şems kampında bir İsrail piyade kuvvetini tahrip gücü yüksek patlayıcı bir cihazla hedef aldığını söyledi.Direniş gruplarının üç saldırı bölgesinde de işgal güçleriyle çatıştığı bildirildi.İşgal güçlerinin ayrıca Batı Şeria’nın diğer şehirlerinde yaptığı baskınlarda da onlarca Filistinliyi tutukladığı belirtildi.İşgalci düşman medyası, Tubas’taki Fari’a kampındaki operasyona paralel olarak Cenin ve Nur eş-Şems kamplarını da kapsayan operasyonda orduya büyük bir hava eskortunun eşlik ettiğini bildirdi. Cenin, Nur eş-Şems ve el-Fari’a’daki üç kampta çatışmaların yaşandığını ve “Musta’rabun”un da (Arap kıyafetleri giyen özel sivil güç) operasyona katıldığını sözlerine ekledi.Siyonist bir medya platformu ise işgal ordusundaki kaynaklardan alıntı yaparak, “Batı Şeria’daki askeri operasyonun son 22 yılın en büyük operasyonu olduğunu” aktardı ve “operasyonu gerçekleştirmek için binlerce askerin görevlendirildiğini ve bu operasyonun günlerce sürmesinin beklendiğini” ekledi.Siyonist işgal rejiminin bu gece Batı Şeria’da başlattığı imha ve tenkil operasyonunun ardından, işgalci varlığın Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Filistinlilerin Batı Şeria’daki kamplardan…
MediaFilistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) liderlerinden eski milletvekili Halide Cerrar, “İsrail” hapishanesinde hava almayan bir hücrede her gün yeniden öldüğünü ifade etti.Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail’in Neve Tirtza Hapishanesi’nde tek kişilik hücrede tutulan Cerrar’ın ziyaret edildiği belirtildi.Açıklamaya göre Cerrar, ziyaret sırasında işgal hapishanesindeki durumunu şu sözlerle anlattı:“Tecrit edildiğim tek kişilik hücrede her gün yeniden ölüyorum. Hava almayan kutu gibi bir hücrede kalıyorum. Hücrede sadece bir tuvalet var, tavanında küçük bir pencere vardı ancak bir gün sonra onu da kapattılar. Nefes alabileceğim bir yer bırakmadılar.”Hücrede küçücük bir menfezin olduğu ve oradan nefes almaya çalıştığını aktaran Cerrar, “Nefes almak için zamanımın çoğunu o küçücük menfezin yanında geçiriyorum. Hücrede boğuluyorum, hayatta kalmak için oksijen alma umuduyla saatlerce burada öyle bekliyorum.” dedi.Havaların sıcak olması hasebiyle hücrenin daha da çekilmez hale geldiğini söyleyen Cerrar, “Özetleyecek olursak ben bir fırında tutuluyorum, aşırı sıcaktan uyuyamıyorum. Beni tecrit etmekle yetinmediler, hücrenin suyunu da kestiler. İçme suyu istediğimde en az 4 saat beklemem gerekiyor.” ifadelerini kullandı.Hücrede tecrit edildikten 8 gün sonra sadece bir kez hapishanenin avlusuna çıkmasına izin verildiğini belirten Cerrar, kendisine uzun bekleme sürelerinin ardından kötü yiyecekler verildiğini belirtti.İşgal altındaki Batı Şeria’nın El-Bire kentinde bulunan evine 26 Aralık 2023’te düzenlenen baskında gözaltına alınarak idari tutuklu olarak cezaevine gönderilen FHKC yöneticilerinden eski milletvekili Cerrar, 16 günden beri tek kişilik hücrede tutuluyor.The post Halide Cerrar: Tecrit edildiğim hücrede her gün yeniden ölüyorum appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/szFIUq0
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/szFIUq0
MediaKassam Tugayları Askeri Sözcüsü Ebu Ubeyde, ölen 6 işgal esiri ile ilgili açıklama yaptı.Ebu Ubeyde, “İsrail” Başbakanı Netanyahu ve işgal ordusunun, dar çıkarları için herhangi bir esir takası anlaşmasını kasten engelleyerek ve doğrudan hava saldırılarıyla onlarca esiri kasten öldürerek esirlerin ölümünden tam sorumluluk taşıdığını vurguladı.El Kassam sözcüsünün yaptığı açıklamaya göre, Nuseyrat’ta yaşanan trajik olayların ardından Filistinli Direniş savaşçıları, işgal güçlerinin Gazze’deki gözaltı yerlerine girmeye çalışması halinde esirlerin yönetimine ilişkin yeni direktifler aldı.– Kassam Tugayları Askeri Sözcüsü Ebu Ubeyde:Netanyahu ve işgal ordusu, dar çıkarlar uğruna herhangi bir esir değişimi anlaşmasını kasıtlı olarak bozduktan sonra, onlarca esiri doğrudan hava bombardımanıyla kasıtlı olarak öldürmelerinin ardından, esirlerin öldürülmesinden tek başlarına sorumludurlar.Herkese açıkça söylüyoruz ki, Nuseyrat olayından sonra, işgal ordusu esirlerin tutuldukları yerlere yaklaşırsa onları korumakla görevli mücahitlere onlarla nasıl başa çıkacaklarına dair yeni talimatlar verildi.Netanyahu’nun askeri baskıyla esirleri kurtarmakta ısrar etmesi, bir anlaşma yapmak yerine, esirlerin tabutlar içinde ailelerine geri dönmesi anlamına gelecek ve aileleri ölü veya diri arasında seçim yapmak zorunda kalacak.Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin açıklaması sonrası, Kassam direnişçilerinin işgal esirleri ile ilgili paylaştığı afiş: Askeri baskı: ölüm ve başarısızlık
Esir takası anlaşması: tek özgürlük yoluMediaThe post Kassam sözcüsü Ebu Ubeyde işgal esirleri ile ilgili açıklama yaptı appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/lNEyBR4
Esir takası anlaşması: tek özgürlük yoluMediaThe post Kassam sözcüsü Ebu Ubeyde işgal esirleri ile ilgili açıklama yaptı appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/lNEyBR4
MediaSiyonist işgal ordusu, Gazze Şeridinin güneyinde Hanyunus’taki Mavasi barınak bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı 20’den fazla çadırı Amerika’nın verdiği her biri 1 ton ağırlığında havadan karaya atılan 5 füzeyle bombalayarak korkunç bir katliam daha gerçekleştirdi.Siyonist “İsrail” ordusu Han Yunus’ta sözde “güvenli bölge” olarak belirlenen yerde en az 20 çadırda yaşayan yerinden edilmiş Filistinlilerin üzerine Amerika’nın verdiği her biri 1 ton ağırlığındaki MK-84 bombalarını yağdırdı.1 ton ağırlığındaki Amerikan bombaları Filistinlilerin kaldığı çadırların üzerine atıldı. Çadırdaki siviller bombardımanın şiddetiyle toprağın (kumların) metrelerce altına gömüldü. Bombalar yerde yaklaşık 10 metre derinliğinde devasa kraterler (çukurlar) bıraktı! 40 Filistinli şehid oldu, 60 Filistinli yaralandı.Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Besal, Mevasi bölgesindeki korkunç katliamda 9 ila 10 metre derinliklerinde 3 krater (çukur) oluştuğunu, vurulan alanda 40’a yakın çadır olduğunu, kumların altında kalan cenazelerin çoğunun hala çıkarılamadığını söyledi.Gazze’deki Hükümetin Medya Bürosu, “Han Yunus’un Mavasi bölgesindeki katliam sonrasında 22 şehidin bedenleri dev bombalar nedeniyle eridiği için hastanelere ulaşamadı.” dedi. The post Siyonist işgal ordusu, Han Yunus’a ABD bombaları yağdırdı appeared first on HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ.
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/4OkGQpn
via HALKIN DEVRİMCİ GÜÇLERİ https://ift.tt/4OkGQpn