Forwarded from SINAV KAMPI
🥳🎉 HAYDİ TOPLANIIIINNNN!!! CÜMLE TAMAMLAMA SORULARI ÇÖZÜYORUUUZZZZ!!! 🎉🥳
Forwarded from SINAV KAMPI
Did you know that the ancient city of Alexandria in Egypt was once home to the Great Library, one of the largest and most significant libraries of the ancient world? It aimed to collect all the world’s knowledge but was tragically destroyed, and much of that ancient wisdom was lost forever.
———————————
Mısır’daki antik İskenderiye şehrinin, antik dünyanın en büyük ve en önemli kütüphanelerinden biri olan Büyük İskenderiye Kütüphanesi’ne ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Dünyadaki tüm bilgileri toplamak amacıyla kurulmuştu ancak trajik bir şekilde yok oldu ve o döneme ait pek çok bilgi sonsuza dek kaybedildi.
———————————
Mısır’daki antik İskenderiye şehrinin, antik dünyanın en büyük ve en önemli kütüphanelerinden biri olan Büyük İskenderiye Kütüphanesi’ne ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Dünyadaki tüm bilgileri toplamak amacıyla kurulmuştu ancak trajik bir şekilde yok oldu ve o döneme ait pek çok bilgi sonsuza dek kaybedildi.
Forwarded from SINAV KAMPI
⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥
🚀ÖZDEN HOCA İLE “DİYALOG TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ”
🗓 27 NİSAN 2025 - PAZAR GÜNÜ
⏰ 17.00’da buluşuyoruz☺️
Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.
Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://t.me/sinavkampi
WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43
#yds #eyds #yds2024 #eyds2024
🚀ÖZDEN HOCA İLE “DİYALOG TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ”
🗓 27 NİSAN 2025 - PAZAR GÜNÜ
⏰ 17.00’da buluşuyoruz☺️
Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.
Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://t.me/sinavkampi
WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43
#yds #eyds #yds2024 #eyds2024
Forwarded from SINAV KAMPI
Francis' funeral was attended —— heads of state, heads of government and monarchs —— around the world and Catholics who lined the streets leading to the Vatican to pay their respects.
Anonymous Quiz
9%
with / at
8%
for / on
35%
by / from
9%
from / in
39%
to / by
Forwarded from SINAV KAMPI
Hymns played out on giant speakers, occasionally drowned —— by the sound of helicopters flying overhead, before 91-year-old Cardinal Giovanni Battista Re gave a homily —— the pope's legacy.
Anonymous Quiz
21%
with / at
24%
out / on
36%
into / for
13%
at / in
7%
for / at
Forwarded from SINAV KAMPI
Trump questioned Russian President Vladimir Putin's willingness —— end the now three-year war in Ukraine, a conflict which Pope Francis had regularly called —— peace during his papacy.
Anonymous Quiz
8%
of / at
9%
with / in
63%
to / for
12%
in / of
9%
for / at
Forwarded from SINAV KAMPI
A date for the selection of the next pope has not yet been set but it is thought it —— as early as 5 or 6 May, with 135 cardinals set to attend, —— it the largest conclave in modern history.
Anonymous Quiz
26%
will start / to make
13%
might be started / having made
6%
is to start / to be made
48%
could start / making
7%
has started / being made
Forwarded from SINAV KAMPI
📝 İSİM + EDAT İLİŞKİSİ ÖNEMLİDİR 📝
1. a fluctuation in something (bir şeyde dalgalanma)
• There has been a sharp fluctuation in currency values this year.
(Bu yıl döviz kurlarında keskin bir dalgalanma oldu.)
2. an incentive for something (bir şey için teşvik)
• Tax reductions serve as an incentive for businesses to invest.
(Vergi indirimleri, işletmelerin yatırım yapması için bir teşvik işlevi görür.)
3. a monopoly on something (bir şey üzerinde tekel)
• The corporation was accused of maintaining a monopoly on the energy market.
(Şirket, enerji piyasasında tekel sürdürmekle suçlandı.)
4. a decline in something (bir şeyde düşüş)
• Experts predict a gradual decline in global oil demand.
(Uzmanlar, küresel petrol talebinde kademeli bir düşüş öngörüyor.)
5. an investment in something (bir şeye yatırım)
• Early investment in renewable energy technologies is crucial.
(Yenilenebilir enerji teknolojilerine erken yatırım yapmak hayati önem taşır.)
6. a dependency on something (bir şeye bağımlılık)
• Their economy shows a worrying dependency on foreign aid.
(Ekonomileri, dış yardıma endişe verici bir bağımlılık gösteriyor.)
7. a barrier to something (bir şeye engel)
• Language differences can be a significant barrier to international trade.
(Dil farklılıkları, uluslararası ticaret için önemli bir engel olabilir.)
1. a fluctuation in something (bir şeyde dalgalanma)
• There has been a sharp fluctuation in currency values this year.
(Bu yıl döviz kurlarında keskin bir dalgalanma oldu.)
2. an incentive for something (bir şey için teşvik)
• Tax reductions serve as an incentive for businesses to invest.
(Vergi indirimleri, işletmelerin yatırım yapması için bir teşvik işlevi görür.)
3. a monopoly on something (bir şey üzerinde tekel)
• The corporation was accused of maintaining a monopoly on the energy market.
(Şirket, enerji piyasasında tekel sürdürmekle suçlandı.)
4. a decline in something (bir şeyde düşüş)
• Experts predict a gradual decline in global oil demand.
(Uzmanlar, küresel petrol talebinde kademeli bir düşüş öngörüyor.)
5. an investment in something (bir şeye yatırım)
• Early investment in renewable energy technologies is crucial.
(Yenilenebilir enerji teknolojilerine erken yatırım yapmak hayati önem taşır.)
6. a dependency on something (bir şeye bağımlılık)
• Their economy shows a worrying dependency on foreign aid.
(Ekonomileri, dış yardıma endişe verici bir bağımlılık gösteriyor.)
7. a barrier to something (bir şeye engel)
• Language differences can be a significant barrier to international trade.
(Dil farklılıkları, uluslararası ticaret için önemli bir engel olabilir.)
Forwarded from SINAV KAMPI
🚀ÖZDEN HOCA İLE “DİYALOG TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥🔥
🗓 27 NİSAN 2025 - PAZAR GÜNÜ
⏰ 17.00
Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://us06web.zoom.us/j/87268771963
WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43
#yds #eyds #yds2024 #eyds2024
🗓 27 NİSAN 2025 - PAZAR GÜNÜ
⏰ 17.00
Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://us06web.zoom.us/j/87268771963
WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43
#yds #eyds #yds2024 #eyds2024
Zoom
Join our Cloud HD Video Meeting
Zoom is the leader in modern enterprise cloud communications.
Forwarded from SINAV KAMPI
📝 ÖSYM’NİN SEVDİKLERİNDEN DEVAM 📝
1. Entail
To involve something as a necessary part.
(= gerektirmek, beraberinde getirmek)
The project entails a lot of detailed research.
2. Allege
To claim that someone has done something illegal without proof.
(= iddia etmek, ileri sürmek)
The report alleges that the politician accepted bribes.
3. Disperse
To scatter or spread widely.
(= dağıtmak, dağılmak)
The police dispersed the crowd after the protest.
4. Facilitate
To make an action or process easier.
(= kolaylaştırmak, olanak sağlamak)
Good communication facilitates team success.
5. Invoke
To refer to a law or principle for support; to call upon.
(= çağırmak, başvurmak)
The president invoked emergency powers to address the crisis.
6. Subsist
To maintain or support oneself at a minimal level.
(= geçinmek, yaşamak)
Many families subsist on small-scale farming.
7. Obstruct
To block or hinder progress.
(= engellemek, tıkamak)
Debris obstructed the road after the landslide.
1. Entail
To involve something as a necessary part.
(= gerektirmek, beraberinde getirmek)
The project entails a lot of detailed research.
2. Allege
To claim that someone has done something illegal without proof.
(= iddia etmek, ileri sürmek)
The report alleges that the politician accepted bribes.
3. Disperse
To scatter or spread widely.
(= dağıtmak, dağılmak)
The police dispersed the crowd after the protest.
4. Facilitate
To make an action or process easier.
(= kolaylaştırmak, olanak sağlamak)
Good communication facilitates team success.
5. Invoke
To refer to a law or principle for support; to call upon.
(= çağırmak, başvurmak)
The president invoked emergency powers to address the crisis.
6. Subsist
To maintain or support oneself at a minimal level.
(= geçinmek, yaşamak)
Many families subsist on small-scale farming.
7. Obstruct
To block or hinder progress.
(= engellemek, tıkamak)
Debris obstructed the road after the landslide.
Forwarded from SINAV KAMPI
📝 BAZEN DEYİM BİLGİMİZ DE TEST EDİLEBİLİR 📝
• stand on ceremony: resmiyete fazla önem vermek
• split hairs: önemsiz detaylar üzerinde gereksiz tartışmak
• be lost in the mists of time: geçmişte unutulmuş olmak
• by the same token: aynı gerekçeyle, aynı şekilde
• shed light on: bir konuyu aydınlatmak, açıklık getirmek
• draw a parallel between: iki şey arasında benzerlik kurmak
• in the final analysis: sonuç olarak, en sonunda
• be a double-edged sword: hem avantajı hem dezavantajı olan durum
• tip the scales (in favor of): dengeyi bir taraf lehine değiştirmek
• fall short of expectations: beklentilerin altında kalmak
• stand on ceremony: resmiyete fazla önem vermek
• split hairs: önemsiz detaylar üzerinde gereksiz tartışmak
• be lost in the mists of time: geçmişte unutulmuş olmak
• by the same token: aynı gerekçeyle, aynı şekilde
• shed light on: bir konuyu aydınlatmak, açıklık getirmek
• draw a parallel between: iki şey arasında benzerlik kurmak
• in the final analysis: sonuç olarak, en sonunda
• be a double-edged sword: hem avantajı hem dezavantajı olan durum
• tip the scales (in favor of): dengeyi bir taraf lehine değiştirmek
• fall short of expectations: beklentilerin altında kalmak
💯💯WOULD KULLANIMLARI💯💯
1) DOLAYLI ANLATIMDA WOULD
ÖR: My mom said she would make french fries for breakfast. (Annem kahvaltı için patates kızartacağını söyledi) Not:Bu örnekte would, will'in paast haliyle kullanılmıştır.
2) GEÇMİŞ ZAMANDA TEMEL KULLANIM
OR: Even as a little boy, he knew that he would accomplished in his football career. (küçük bir çocukken bile o futbol kariyerinde başanlı olacağını biliyordu)
3) GEÇMİŞ ZAMANDA REDDEİLEN TEKLİFLERDEN BAHSEDİLİRKEN
OR: Ahmet offered Selim a position at the company, Selim would not accept. (Ahmet şirkette Selim'e bir pozisyon sundu, ama Selim reddetti)
4) GEÇMİŞ ALIŞKANLIKLARDAN BAHSETMEK İÇİN KULLANILIR
ÖR: Gençliğimde yüzüyordum.
(Ben gençken yüzerdim)
5) GEÇMİŞTE SAHİP OLUNAN GELECEK ZAMAN DÜŞÜNCELERİ İÇİN KULLANILIR.
NOT:BU KULLANIM ŞEKLİNDE GEÇMİŞTE BAHSEDİLEN DURUM O ANDA BİLİNMEKTEDİR.
OR: Pelin left 2 minutes late and she unaware that the delay would save her life. (Pelin 2 dk geç çıktı ve bu gecikmenin hayatını kurtaracağının farkında değildi)
6) TAVSİYE İÇİN KULLANILIR
OR: I would not prefer this university if I were you. (Yerinde olsaydım bu üniversiteyi tercih etmezdim)
7) İSTEKLER İÇİN KULLANILIR
ÖR: I would travel around the world with my mom. (Dünyanın her yerini annemle seyahat etmek isterim)
8) KİBARCA BİR ŞEY RİCA ETMEK İÇİN KULLANILIR
VEYA: Lütfen pencereyi açar mısınız?
(Sakıncası yoksa pencereyi açar mısın, lütfen)
9) BİR ARZUYU İFADE ETMEK İÇİN KULLANILIR.
NOT:BURADA BİR İSTEK SÖZ KONUSU OLDUĞU İÇİN BUNU I WISH VEYA IF ONLY İLE YAPABİLİRİZ
VEYA: Keşke/Keşke sorunların başladığı zaman diş hekimine danışsaydın, şimdi bu pahalı tedavilere ihtiyacın olmazdı.
(Keşke sen ağrı başladığında bir dişçiye danışsaydın, sen şuan tüm bu pahalı tedaviye ihtiyacın olmayacaktı)
1) DOLAYLI ANLATIMDA WOULD
ÖR: My mom said she would make french fries for breakfast. (Annem kahvaltı için patates kızartacağını söyledi) Not:Bu örnekte would, will'in paast haliyle kullanılmıştır.
2) GEÇMİŞ ZAMANDA TEMEL KULLANIM
OR: Even as a little boy, he knew that he would accomplished in his football career. (küçük bir çocukken bile o futbol kariyerinde başanlı olacağını biliyordu)
3) GEÇMİŞ ZAMANDA REDDEİLEN TEKLİFLERDEN BAHSEDİLİRKEN
OR: Ahmet offered Selim a position at the company, Selim would not accept. (Ahmet şirkette Selim'e bir pozisyon sundu, ama Selim reddetti)
4) GEÇMİŞ ALIŞKANLIKLARDAN BAHSETMEK İÇİN KULLANILIR
ÖR: Gençliğimde yüzüyordum.
(Ben gençken yüzerdim)
5) GEÇMİŞTE SAHİP OLUNAN GELECEK ZAMAN DÜŞÜNCELERİ İÇİN KULLANILIR.
NOT:BU KULLANIM ŞEKLİNDE GEÇMİŞTE BAHSEDİLEN DURUM O ANDA BİLİNMEKTEDİR.
OR: Pelin left 2 minutes late and she unaware that the delay would save her life. (Pelin 2 dk geç çıktı ve bu gecikmenin hayatını kurtaracağının farkında değildi)
6) TAVSİYE İÇİN KULLANILIR
OR: I would not prefer this university if I were you. (Yerinde olsaydım bu üniversiteyi tercih etmezdim)
7) İSTEKLER İÇİN KULLANILIR
ÖR: I would travel around the world with my mom. (Dünyanın her yerini annemle seyahat etmek isterim)
8) KİBARCA BİR ŞEY RİCA ETMEK İÇİN KULLANILIR
VEYA: Lütfen pencereyi açar mısınız?
(Sakıncası yoksa pencereyi açar mısın, lütfen)
9) BİR ARZUYU İFADE ETMEK İÇİN KULLANILIR.
NOT:BURADA BİR İSTEK SÖZ KONUSU OLDUĞU İÇİN BUNU I WISH VEYA IF ONLY İLE YAPABİLİRİZ
VEYA: Keşke/Keşke sorunların başladığı zaman diş hekimine danışsaydın, şimdi bu pahalı tedavilere ihtiyacın olmazdı.
(Keşke sen ağrı başladığında bir dişçiye danışsaydın, sen şuan tüm bu pahalı tedaviye ihtiyacın olmayacaktı)
Forwarded from SINAV KAMPI
📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝
1. preserve : korumak
✅ conserve : muhafaza etmek
❌ destroy : yok etmek
2. emit : salmak
✅ release : yaymak
❌ absorb : emmek
3. deteriorate : kötüleşmek
✅ degenerate : bozulmak
❌ improve : gelişmek
4. sustainable : sürdürülebilir
✅ renewable : yenilenebilir
❌ unsustainable : sürdürülemez
5. contaminate : kirletmek
✅ pollute : kirletmek
❌ purify : arıtmak
6. deplete : tüketmek
✅ exhaust : bitirmek
❌ replenish : yeniden doldurmak
7. adaptation : uyum
✅ adjustment : ayarlama
❌ maladaptation : uyumsuzluk
8. erode : aşındırmak
✅ wear away : aşındırmak
❌ strengthen : güçlendirmek
9. afflict : zarar vermek
✅ plague : musallat olmak
❌ heal : iyileştirmek
10. vulnerable : savunmasız
✅ susceptible : duyarlı
❌ resilient : dayanıklı
1. preserve : korumak
✅ conserve : muhafaza etmek
❌ destroy : yok etmek
2. emit : salmak
✅ release : yaymak
❌ absorb : emmek
3. deteriorate : kötüleşmek
✅ degenerate : bozulmak
❌ improve : gelişmek
4. sustainable : sürdürülebilir
✅ renewable : yenilenebilir
❌ unsustainable : sürdürülemez
5. contaminate : kirletmek
✅ pollute : kirletmek
❌ purify : arıtmak
6. deplete : tüketmek
✅ exhaust : bitirmek
❌ replenish : yeniden doldurmak
7. adaptation : uyum
✅ adjustment : ayarlama
❌ maladaptation : uyumsuzluk
8. erode : aşındırmak
✅ wear away : aşındırmak
❌ strengthen : güçlendirmek
9. afflict : zarar vermek
✅ plague : musallat olmak
❌ heal : iyileştirmek
10. vulnerable : savunmasız
✅ susceptible : duyarlı
❌ resilient : dayanıklı
- - - - the sun had risen, than the rooster started
crowing.
A) No sooner
B) Just as
C) Before
D) While
E) When
crowing.
A) No sooner
B) Just as
C) Before
D) While
E) When
YDS YÖKDİL YKS-DİL pinned «💯💯WOULD KULLANIMLARI💯💯 1) DOLAYLI ANLATIMDA WOULD ÖR: My mom said she would make french fries for breakfast. (Annem kahvaltı için patates kızartacağını söyledi) Not:Bu örnekte would, will'in paast haliyle kullanılmıştır. 2) GEÇMİŞ ZAMANDA TEMEL KULLANIM…»
Despite losses to many young players during the
year, Jack should be given credit for not losing - - - -
of his enthusiasm for tennis.
A) each
B) any
C) every
D) either
E) neither
year, Jack should be given credit for not losing - - - -
of his enthusiasm for tennis.
A) each
B) any
C) every
D) either
E) neither