Overthink saati derse gelen öğretmensindir 😂😂

https://www.instagram.com/stories/ydsyokdilyksdilkocugenc/3616953017673490443?utm_source=ig_story_item_share&igsh=MXVwdjVsaXQ4b20xNQ==

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀GÖZDE HOCA İLE “ÇIKMIŞ E-YÖKDİL E-YDS ÇEVİRİ SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 23 NİSAN 2025 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 14.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

📝 ÖSYM’NİN SEVDİĞİ FİİL + İSİM KALIPLARINDAN DEVAM 📝

1. amplify the impact of a message : bir mesajın etkisini artırmak / güçlendirmek

2. compromise data security : veri güvenliğini tehlikeye atmak

3. deprive individuals of their rights : bireyleri haklarından mahrum bırakmak

4. endorse a proposed plan : önerilen bir planı onaylamak / desteklemek

5. initiate legal action : yasal işlem başlatmak

6. plagiarize academic work : akademik çalışmayı intihal etmek

7. tackle social inequality : sosyal eşitsizlikle mücadele etmek

⏰ MİNİK BİR ÖĞLEN OKUMASI ⏰

The Bystander Effect refers to the psychological phenomenon where individuals are less likely to help a victim when others are present. The diffusion of responsibility leads each person to assume someone else will intervene. This effect has been widely studied in social psychology and has implications for emergency response and public behavior.

🚀GÖZDE HOCA İLE “ÇIKMIŞ E-YÖKDİL E-YDS ÇEVİRİ SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥🔥

🗓 23 NİSAN 2025 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 14.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/AGfMBl7p_2w?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

⭐️KELVIN HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB”

🗓 23 NİSAN 2025 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 17.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. conserve : korumak
✅ preserve : muhafaza etmek
❌ exploit : sömürmek

2. emit : salmak
✅ release : yaymak
❌ absorb : emmek

3. sustainable : sürdürülebilir
✅ eco-friendly : çevre dostu
❌ harmful : zararlı

4. deteriorate : kötüleşmek
✅ degrade : bozulmak
❌ improve : iyileşmek

5. contaminate : kirletmek
✅ pollute : zarar vermek
❌ purify : arıtmak

6. scarce : kıt
✅ limited : sınırlı
❌ abundant : bol

7. restore : eski haline getirmek
✅ revive : canlandırmak
❌ damage : zarar vermek

8. resistant : dayanıklı
✅ immune : bağışık
❌ susceptible : duyarlı

9. devastate : harap etmek
✅ ruin : mahvetmek
❌ rebuild : yeniden inşa etmek

10. forecast : tahmin etmek
✅ predict : öngörmek
❌ ignore : göz ardı etmek

⭐️KELVIN HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB” BAŞLIYOR🔥🔥

🗓 23 NİSAN 2025 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 17.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/84806868994

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

📝 ÖSYM’NİN SEVDİKLERİNDEN DEVAM 📝

1. Intermittent
Occurring at irregular intervals; not continuous.
(= aralıklı, kesik kesik)

The region experiences intermittent rainfall throughout the year.

2. Prevalent
Widespread in a particular area or at a particular time.
(= yaygın, hâkim)

Obesity is becoming increasingly prevalent among children.

3. Comply
To act in accordance with rules or requests.
(= uymak, itaat etmek)

All workers must comply with the safety regulations.

4. Exacerbate
To make a problem, situation, or feeling worse.
(= kötüleştirmek, şiddetlendirmek)

Pollution exacerbates the effects of asthma.

5. Depict
To represent or describe something in words or images.
(= tasvir etmek, betimlemek)

The novel vividly depicts life in 19th-century Paris.

6. Revise
To re-examine and make changes to improve something.
(= gözden geçirmek, düzeltmek)

You should revise your essay before submitting it.

7. Acquisition
The act of gaining or obtaining something.
(= edinim, kazanım)

Language acquisition is easier at a young age.

📌ECE HOCA VE GÖZDE HOCA İLE MAYIS E- YDS ONLINE KAMPI ERKEN KAYIT FIRSATINDA SON GÜN‼️

👌 23 NİSAN’A KADAR 6999₺ YERİNE 2999₺ 🥳

💳 KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİT İMKANI

✅ PUANINIZI +15/ +30 ARTTIRMA ŞANSI

🗓️ 25-26-27-28-29-30 NİSAN 1 MAYIS

⏰19.30-22.40

⚡112 SAAT EĞİTİM
⚡️6’LI ONLINE DENEME VE DETAYLI VİDEO ÇÖZÜMLERİ
⚡️TELEGRAM SORU ÇÖZÜM GRUBU (SINAV KAMPI’NA ÖZEL)

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ :

https://sinavkampi.com.tr/ece-hoca-ve-gozde-hoca-ile-eyds-online-kampi

WHATSAPP BİLGİ HATLARI
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yds #eyds #yds2025 #yökdil #yökdilsağlık #yökdilsosyal #yökdilfen #onlineyökdil

📝 SORULDU, SORULUR BU “INDISPENSABLE” 📝

(“Indispensable” means absolutely necessary, essential, or cannot be done without.)

1. indispensable role: vazgeçilmez rol

2. indispensable part/component: vazgeçilmez parça/unsur

3. indispensable tool/resource: vazgeçilmez araç/kaynak

4. indispensable to success: başarı için vazgeçilmez

5. indispensable for survival: hayatta kalmak için gerekli

6. become indispensable: vazgeçilmez hâle gelmek

7. make oneself indispensable: kendini vazgeçilmez kılmak

8. remain indispensable: vazgeçilmez kalmak

9. considered indispensable: vazgeçilmez olarak görülmek

10. prove to be indispensable: vazgeçilmez olduğunu kanıtlamak

⸻

1. Water is indispensable for human survival.
(Su, insanın hayatta kalması için vazgeçilmezdir.)

2. She played an indispensable role in the company’s growth.
(Şirketin büyümesinde vazgeçilmez bir rol oynadı.)

3. This software has become indispensable in modern education.
(Bu yazılım, modern eğitimde vazgeçilmez hâle geldi.)

4. Trust is an indispensable component of any strong relationship.
(Güven, sağlam bir ilişkinin vazgeçilmez bir unsurudur.)

5. Volunteers are considered indispensable to the functioning of this organization.
(Gönüllüler, bu kuruluşun işleyişi açısından vazgeçilmez olarak görülmektedir.)

6. The Internet is now an indispensable tool in research.
(İnternet artık araştırmalarda vazgeçilmez bir araçtır.)

7. She managed to make herself indispensable to the team.
(Kendini ekibe vazgeçilmez kılmayı başardı.)

8. Language is an indispensable part of cultural identity.
(Dil, kültürel kimliğin vazgeçilmez bir parçasıdır.)

9. These nutrients are indispensable for healthy development.
(Bu besinler, sağlıklı gelişim için vazgeçilmezdir.)

10. He proved to be indispensable during the crisis.
(Kriz sırasında vazgeçilmez olduğunu kanıtladı.)

📝 İSİM + EDAT BİLGİSİ DE ÖNEMLİDİR 📝

1. a contribution to something (bir şeye katkı)

• Her article made a significant contribution to the field of cognitive psychology.
(Makaleleri, bilişsel psikoloji alanına önemli bir katkı sağladı.)

2. an approach to something (bir şeye yaklaşım)
• The study proposes a novel approach to language acquisition.
(Çalışma, dil edinimine yeni bir yaklaşım öneriyor.)

3. a gap in something (bir şeyde eksiklik / boşluk)

• There is a notable gap in the literature on sustainable urban development.
(Sürdürülebilir kentsel gelişim konusunda literatürde belirgin bir boşluk var.)

4. a prerequisite for something (bir şey için ön koşul)

• Critical thinking is a prerequisite for effective academic writing.
(Eleştirel düşünme, etkili akademik yazı için bir ön koşuldur.)

5. an inquiry into something (bir şey üzerine soruşturma / araştırma)

• The professor launched an inquiry into the ethical implications of the experiment.
(Profesör, deneyin etik sonuçlarına dair bir araştırma başlattı.)

6. a reputation for something (bir konuda itibar / ün)

• The institution has a global reputation for excellence in engineering.
(Kurum, mühendislikteki mükemmeliyet anlayışıyla dünya çapında bir üne sahiptir.)

7. a foundation for something (bir şeyin temeli / dayanağı)

• Her thesis laid a strong foundation for future research in neuroscience.
(Tezi, sinirbilim alanındaki gelecek araştırmalar için sağlam bir temel oluşturdu.)

📝 BAZEN DEYİM BİLGİMİZ DE TEST EDİLEBİLİR 📝

• sit on the fence: tarafsız kalmak, kararsız olmak

• cut corners: maliyetten kısmak, kolayına kaçmak (genellikle kalite düşer)

• get one’s act together: toparlanmak, daha organize ve disiplinli olmak

• be up in the air: belirsiz olmak, henüz karara bağlanmamış olmak

• hit the ceiling: bir anda öfkelenmek

• weather the storm: zor bir süreci atlatmak

• bite off more than one can chew: altından kalkamayacağı kadar iş yüklenmek

• be all bark and no bite: tehditkâr görünmesine rağmen zararsız olmak

• have bigger fish to fry: daha önemli işleri olmak

• keep a low profile: dikkat çekmeden yaşamak, göze batmamak

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Benford’s Law, also known as the First-Digit Law, is a counterintuitive statistical phenomenon that reveals a surprising pattern in naturally occurring datasets. According to this principle, in many real-world numerical collections—such as population figures, financial data, or even the lengths of rivers—the number 1 appears as the leading digit far more frequently than 2 through 9. Specifically, about 30.1% of the time, the first digit is 1, and this frequency decreases logarithmically, with 9 appearing as the leading digit only about 4.6% of the time.

Discovered in 1881 by astronomer Simon Newcomb and later formally described by physicist Frank Benford in 1938, the law defies the intuitive assumption that each digit from 1 to 9 should occur with equal probability. Instead, Benford’s Law applies to datasets that span several orders of magnitude and are not artificially constrained—such as financial records, earthquake magnitudes, and even physical constants.

This phenomenon is not just an academic curiosity; it has practical applications in forensic accounting, election auditing, and fraud detection. Since fabricated numbers often deviate from the Benford distribution, analysts and auditors use this law as a red flag for inconsistencies or manipulations.

The underlying mathematical explanation lies in logarithmic scales and the multiplicative nature of many natural processes. Because the scale-invariance and base-invariance properties of logarithms mirror the way many quantities grow and accumulate in real life, Benford’s Law emerges as a natural statistical fingerprint. Its eerie consistency across disciplines makes it one of the most fascinating and useful quirks in mathematics.