İmamoğlu'nun makalesi üzerine...
İmamoğlu'nun Financial Times makalesi kimileri tarafından 'tarihi' olarak nitelendirildi ancak İmamoğlu adına kaleme alınan yazıda yeni olan hiçbir şey yok. Hatta eskimekte olan şeyler var.
Yazıda Türkiye'nin 'istikrarının' Transatlantik ittifakı ve AB için de önemli olduğu söyleniyor ancak Türkiye'nin mevcut siyasi durumu ve uluslararası rolü, tam olarak ABD, AB ve NATO'nun ihtiyaç duyduğu noktada.
Türkiye bugün dışarıdan bakıldığında, özellikle güvenlik politikalarında kendine duyulan ihtiyaç düzleminde hiç olmadığı kadar istikrarlı görünüyor.
Transatlantik ittifakı için istikrar demek Türkiye'nin Suriye'de Amerikan barışını sorunsuz sürdürmesi demek, İsrail'le gerilimin azaltılması demek, Gazze'de yeni çözüme katkı sunmak demek, Avrupa savaşa hazırlanırken ordusunu ve savunma sanayisinin başarılı araçlarını bir güvence olarak sevk edebilmesi demek.
İmamoğlu'nun seslendiği güçler, bu yeni dönemin ihtiyaçlarının en iyi hükümet tarafından karşılanabileceğinin farkında.
Siyasi hayatı hareketli, hükümetlerin sık sık değişebildiği değil, aksine uzun soluklu, otoriter, hızlı kanun çıkarabilen ve güçlü orduya sahip bir rejime ihtiyaçları var.
Yani ABD ve Avrupa da güncel ihtiyaçları doğrultusunda "Yaparsa AK Parti yapar" diyor.
CHP istediği kadar "Biz planlarınızı çok daha iyi uygularız" mesajı versin, Transatlantik için asıl istikrarsızlık, Türkiye'de şu zamanında iktidarın değişmesi olur. Muhalefet ısrarla bunu görmek istemiyor.
İmamoğlu'nun Financial Times makalesi kimileri tarafından 'tarihi' olarak nitelendirildi ancak İmamoğlu adına kaleme alınan yazıda yeni olan hiçbir şey yok. Hatta eskimekte olan şeyler var.
Yazıda Türkiye'nin 'istikrarının' Transatlantik ittifakı ve AB için de önemli olduğu söyleniyor ancak Türkiye'nin mevcut siyasi durumu ve uluslararası rolü, tam olarak ABD, AB ve NATO'nun ihtiyaç duyduğu noktada.
Türkiye bugün dışarıdan bakıldığında, özellikle güvenlik politikalarında kendine duyulan ihtiyaç düzleminde hiç olmadığı kadar istikrarlı görünüyor.
Transatlantik ittifakı için istikrar demek Türkiye'nin Suriye'de Amerikan barışını sorunsuz sürdürmesi demek, İsrail'le gerilimin azaltılması demek, Gazze'de yeni çözüme katkı sunmak demek, Avrupa savaşa hazırlanırken ordusunu ve savunma sanayisinin başarılı araçlarını bir güvence olarak sevk edebilmesi demek.
İmamoğlu'nun seslendiği güçler, bu yeni dönemin ihtiyaçlarının en iyi hükümet tarafından karşılanabileceğinin farkında.
Siyasi hayatı hareketli, hükümetlerin sık sık değişebildiği değil, aksine uzun soluklu, otoriter, hızlı kanun çıkarabilen ve güçlü orduya sahip bir rejime ihtiyaçları var.
Yani ABD ve Avrupa da güncel ihtiyaçları doğrultusunda "Yaparsa AK Parti yapar" diyor.
CHP istediği kadar "Biz planlarınızı çok daha iyi uygularız" mesajı versin, Transatlantik için asıl istikrarsızlık, Türkiye'de şu zamanında iktidarın değişmesi olur. Muhalefet ısrarla bunu görmek istemiyor.
ABD'de Donald Trump yönetimi, Tahran üzerindeki baskıyı artırmayı ve İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirmeyi amaçlayan “azami baskı” kampanyasını yeniden canlandırmaya çalışıyor.
ABD Hazine Bakanlığı'nın açıklamasında, "İran rejimi, terörist vekil ve müttefiklerini desteklemek için petrol tedarik zincirinden faydalanıyor. ABD, bu desteği sağlayan tüm aktörleri hedef almaya kararlı" ifadelerine ver verildi ve Çinli ithalatçılar üzerindeki baskının artırılacağı belirtildi.
Hazine Bakanı Scott Bessent ise, "İran petrolü satın alan ya da bu ticareti kolaylaştıran her rafineri, şirket ya da aracı ciddi risk altında" açıklamasında bulundu.
ABD Hazine Bakanlığı'nın açıklamasında, "İran rejimi, terörist vekil ve müttefiklerini desteklemek için petrol tedarik zincirinden faydalanıyor. ABD, bu desteği sağlayan tüm aktörleri hedef almaya kararlı" ifadelerine ver verildi ve Çinli ithalatçılar üzerindeki baskının artırılacağı belirtildi.
Hazine Bakanı Scott Bessent ise, "İran petrolü satın alan ya da bu ticareti kolaylaştıran her rafineri, şirket ya da aracı ciddi risk altında" açıklamasında bulundu.
Paris'te ana adliye binası bomba ihbarı nedeniyle boşaltılmış. Henüz detaylar bilinmiyor. Fransa'da bir süredir hapishane saldırıları da gündemde.
Merhabalar dostlar,
Çeşitli konularda farklı mecralara yazdığım içerikleri ve başka yerde yayınlanmayan içeriklerimi Substack sayfamda yayınlıyorum.
Sayfamın daha çok okunması için e-postalarınızla abone olmanıza ihtiyacım var.
Aşağıdaki linke tıkladığınız zaman, çıkan erkana e-postanızı yazarak tamamen ücretsiz bir şekilde abone olabilirrseniz çok sevinirim.
Substack sayfamda önümüzdeki dönemde uygulamaya özel içeriklerimin sayısı artacak ve haftalık bültenler yayınlanacak.
https://erknoncn.substack.com
Çeşitli konularda farklı mecralara yazdığım içerikleri ve başka yerde yayınlanmayan içeriklerimi Substack sayfamda yayınlıyorum.
Sayfamın daha çok okunması için e-postalarınızla abone olmanıza ihtiyacım var.
Aşağıdaki linke tıkladığınız zaman, çıkan erkana e-postanızı yazarak tamamen ücretsiz bir şekilde abone olabilirrseniz çok sevinirim.
Substack sayfamda önümüzdeki dönemde uygulamaya özel içeriklerimin sayısı artacak ve haftalık bültenler yayınlanacak.
https://erknoncn.substack.com
Substack
Erkin Öncan | Substack
Gazeteci. Kişisel platform. Click to read Erkin Öncan, a Substack publication with hundreds of subscribers.
Erkin Öncan pinned «Merhabalar dostlar, Çeşitli konularda farklı mecralara yazdığım içerikleri ve başka yerde yayınlanmayan içeriklerimi Substack sayfamda yayınlıyorum. Sayfamın daha çok okunması için e-postalarınızla abone olmanıza ihtiyacım var. Aşağıdaki linke tıkladığınız…»
CHP yönetimi, Batı'ya her seslendiğinde “Avrupa değerlerini biz daha iyi temsil ederiz” mesajı veriyor.
Peki Batı hala aynı Batı mı? Seslendikleri Transatlantik hattı, güncel durumda istikrarı ve çıkarlarını nerede görüyor?
Srolli için yeni yazı: https://www.scrolli.co/hikaye/transatlantik-demokrasi-ve-istikrar-bati-hala-orada-mi
Peki Batı hala aynı Batı mı? Seslendikleri Transatlantik hattı, güncel durumda istikrarı ve çıkarlarını nerede görüyor?
Srolli için yeni yazı: https://www.scrolli.co/hikaye/transatlantik-demokrasi-ve-istikrar-bati-hala-orada-mi
www.scrolli.co
Transatlantik, demokrasi ve istikrar: Batı hâlâ orada mı?
Erkin Öncan pinned «CHP yönetimi, Batı'ya her seslendiğinde “Avrupa değerlerini biz daha iyi temsil ederiz” mesajı veriyor. Peki Batı hala aynı Batı mı? Seslendikleri Transatlantik hattı, güncel durumda istikrarı ve çıkarlarını nerede görüyor? Srolli için yeni yazı: https:…»
Türk devletlerinin Güney Kıbrıs'ı tanımalarına dair sosyalist Kazak siyasetçi Aynur Kumarov'un değerlendirmeleri:
- Orta Asya ülkeleri bir anda 'Türk kardeşliği'nin güzel, ancak Avrupa ortaklığı ve yatırımlarının daha cazip olduğunun farkına vardı.
- Avrupa şunu dedi: “Bu parayı istiyorsanız, bizim kurallarımıza göre oynayacaksınız.” Orta Asya ise cevapladı: “Elbette, efendim. Neresi imzalanacak?”
- Turan, Boğaz’dan Altay’a kadar tüm Türk halklarının birleştiği büyük bir hayal. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bu hayalin kurumsal ifadesi. Bayraklarda bozkurtlar, sembollerde bozkır mitolojisi, kardeşlik mesajları, birlik çağrıları ve bolca çaylı zirveler…
- Ama sorun şu: Türkiye geleceğin 'bozkır kardeşliğini' çizerken, diğer 'bozkurtlar' Brüksel’le dostluk kurdu bile ve ağızlarında 12 milyar euroluk yatırım sözleşmeleriyle ortadan kayboldu.
- Orta Asya ülkeleri nezaketle Türkiye’ye 'ağabey' diyor ama hemen ardından gidip Avrupa Birliği’yle mutabakat zaptı imzalıyor ve doğal gaz boru hatlarının haritasına göz gezdiriyor.
' Hiçbiri KKTC’yi tanımak istemiyor. Hiçbiri Güney Kıbrıs’la ilişkilerini riske atmak istemiyor. Ve elbette, hiçbiri Avrupa’dan gelecek para ve teknolojiye sırt çevirmek niyetinde değil.
Kumarov, Kazakistan Sosyalist Hareketi isimli gayriresmi yapının lideri.
- Orta Asya ülkeleri bir anda 'Türk kardeşliği'nin güzel, ancak Avrupa ortaklığı ve yatırımlarının daha cazip olduğunun farkına vardı.
- Avrupa şunu dedi: “Bu parayı istiyorsanız, bizim kurallarımıza göre oynayacaksınız.” Orta Asya ise cevapladı: “Elbette, efendim. Neresi imzalanacak?”
- Turan, Boğaz’dan Altay’a kadar tüm Türk halklarının birleştiği büyük bir hayal. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bu hayalin kurumsal ifadesi. Bayraklarda bozkurtlar, sembollerde bozkır mitolojisi, kardeşlik mesajları, birlik çağrıları ve bolca çaylı zirveler…
- Ama sorun şu: Türkiye geleceğin 'bozkır kardeşliğini' çizerken, diğer 'bozkurtlar' Brüksel’le dostluk kurdu bile ve ağızlarında 12 milyar euroluk yatırım sözleşmeleriyle ortadan kayboldu.
- Orta Asya ülkeleri nezaketle Türkiye’ye 'ağabey' diyor ama hemen ardından gidip Avrupa Birliği’yle mutabakat zaptı imzalıyor ve doğal gaz boru hatlarının haritasına göz gezdiriyor.
' Hiçbiri KKTC’yi tanımak istemiyor. Hiçbiri Güney Kıbrıs’la ilişkilerini riske atmak istemiyor. Ve elbette, hiçbiri Avrupa’dan gelecek para ve teknolojiye sırt çevirmek niyetinde değil.
Kumarov, Kazakistan Sosyalist Hareketi isimli gayriresmi yapının lideri.
🌍 InfoDefense dünyanın dört bir yanından gönüllü gazeteciler, analistler ve çevirmenler tarafından oluşturulan uluslararası bir çevrimiçi medyadır!
Elimizi taşın altına koyduk:
🔹 Ana akım medyanın sansür ve yalanlarına karşı.
🔹 Halkların bölünmesine, dünya çapında nefret ve düşmanlığın kışkırtılmasına karşı.
🔹 Topyekûn beyin yıkamaya karşı.
Materyalleri ➡️ 30 dile çeviriyor, tüm kıtalarda alternatif medya ve kanaat önderleriyle çalışıyoruz.
Bizleri birleştiren ortak bir hedef var: insanlara gerçeği ulaştırmak. Çünkü sadece GERÇEK insanı özgür kılar.
🌐 DILINIZI SEÇIN
VE ABONE OLUN
👇👇👇
InfoDefenseTURKEY
InfoDefense
Elimizi taşın altına koyduk:
🔹 Ana akım medyanın sansür ve yalanlarına karşı.
🔹 Halkların bölünmesine, dünya çapında nefret ve düşmanlığın kışkırtılmasına karşı.
🔹 Topyekûn beyin yıkamaya karşı.
Materyalleri ➡️ 30 dile çeviriyor, tüm kıtalarda alternatif medya ve kanaat önderleriyle çalışıyoruz.
Bizleri birleştiren ortak bir hedef var: insanlara gerçeği ulaştırmak. Çünkü sadece GERÇEK insanı özgür kılar.
🌐 DILINIZI SEÇIN
VE ABONE OLUN
👇👇👇
InfoDefenseTURKEY
InfoDefense
Forwarded from Öteki Avrupa
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
🇲🇩🇲🇩 Gagavuz Türklerinin Paskalya ayininden görüntüler. (Komrat)
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
ABD'nin Grönland planları, Trump'ın yeni başkanlık döneminde yeniden dünya gündemine girse de, konu hiçbir zaman Trump'ın 'çılgınlıklarından' ibaret olmadı.
Peki, Grönland krizinde son durum ne? Ada siyasetinde neler konuşuluyor?
Independent Turkish için yazdım:
https://www.indyturk.com/node/757246/d%C3%BCnya/k%C3%BCresel-rekabetin-buzlar%C4%B1-eriyen-cephesi-gr%C3%B6nlandda-son-durum-ne
Peki, Grönland krizinde son durum ne? Ada siyasetinde neler konuşuluyor?
Independent Turkish için yazdım:
https://www.indyturk.com/node/757246/d%C3%BCnya/k%C3%BCresel-rekabetin-buzlar%C4%B1-eriyen-cephesi-gr%C3%B6nlandda-son-durum-ne
Independent Türkçe
Küresel rekabetin buzları eriyen cephesi: Grönland'da son durum ne?
Zengin madenleri, eriyen buzulları ve stratejik konumuyla Grönland, yeniden büyük güçlerin hedefinde. Seçimlerin ardından ABD baskısı artarken, ada halkı "Satılık değiliz" diyor
Rusya Federasyonu Komünist Partisi Merkez Komitesi (KPRF) Birinci Başkan Yardımcısı ve Devlet Duması Milletvekili Yuriy Afonin, Lenin'in 155. doğum günü nedeniyle bir açıklama yayınladı:
Lenin’i Neyle Suçluyorlar?
Bugün, Lenin’in doğumunun 155. yıl dönümü.
Fark ettiniz mi? Son zamanlarda İlyiç’e yönelik saldırılar çok daha şiddetli hale geldi.
Cephedeki askerlerimiz, Lenin’in kurduğu Sovyetler Birliği’nin bayrağını rozet olarak taşırken; güvenli arka planda kalan bir grup propagandacı, Lenin’e karşı nefret söylemleriyle adeta boğuluyor ve giderek daha akıl dışı suçlamalar yöneltiyor. Peki nedir bu suçlamalar? Ve bu suçlamaların gerçekliği nedir?
❓ Lenin, I. Dünya Savaşı sırasında Rusya'nın çıkarlarını mı sattı?
Hayır. Asıl Rusya’nın çıkarlarını satanlar, onu emperyalist yırtıcıların kanlı boğuşmasına sürükleyenlerdi.
Lenin karşıtları, internette devrimci sınıfın gerici bir savaşta kendi hükümetinin yenilgisini istemesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Lenin alıntısıyla dolaşıyorlar. Evet, Lenin hükümetlerin değil, halkların zaferini istiyordu. Bu da kapitalizmi ortadan kaldıracak bir devrimle mümkündü – dolayısıyla anlamsız savaşlara da son verilecekti.
❓ Lenin, "ihanet niteliğinde" Brest-Litovsk Anlaşması’nı mı imzaladı?
Lenin karşıtları, 1918'in ilk aylarında Rusya'nın neredeyse ordusuz kaldığını söylemez.
Eski ordu dağılmıştı ve beyaz generaller bile bunun sorumlusunun Bolşevikler olmadığını kabul etmişti. Yeni Kızıl Ordu ise henüz kuruluyordu. Almanya ile savaşacak güç yoktu. Brest-Litovsk Anlaşması, Petrograd ve Moskova’yı Alman işgalinden korudu, yani Rusya’yı bağımsız bir devlet olarak kurtardı.
❓ Lenin mi Ukrayna’yı yarattı?
Ukrayna, Lenin’den yüzyıllar önce ağırlıklı olarak Ukraynaca konuşulan geniş bir bölge olarak zaten vardı.
Bolşevikler Ukrayna SSC’yi kurarak Ukrayna’yı bir bütün halinde korudular ve onu Sovyetler Birliği içinde tuttular.
Lenin döneminde Ukrayna SSC’ye dahil edilen tüm vilayetlerde, Çarlık Rusyası’nın tek nüfus sayımına göre, “Küçük Rusça” (Ukraynaca) konuşanların sayısı, “Büyük Rusça” konuşanlardan kat kat fazlaydı.
Lenin karşıtları öyle ileri gidiyor ki, “Ukraynaca”yı – o dönemde siyasi nedenlerle “Küçük Rusça” diye adlandırılıyordu – “Büyük Rusça”nın bir şivesi ilan ediyorlar. Oysa, bir dilin şivesi yalnızca dar bir bölgede kullanılır – bir ilde ya da en fazla birkaç ilçede. Oysa “Küçük Rusça”, Donbas’tan Volin’e kadar uzanan bin kilometreden fazla bir alanda hakimdi.
❓ Lenin Rusya’nın altın rezervini har vurup harman mı savurdu?
Gerçekte bu rezervin önemli bir kısmı Beyaz Ordu ve işgalciler tarafından çalındı.
Bolşeviklerin eline geçen kısım ise tamamen akılcı şekilde harcandı.
Brest-Litovsk Anlaşması’na göre Almanya’ya verilen altın miktarının gerekçesi yukarıda açıklandı.
En büyük harcama, savaş ve iç savaşta harap olan demiryolu ağını yeniden kurmak için gerekli olan lokomotiflerin alımına yapıldı.
Lenin karşıtları, ulusal kurtuluş ve devrimci hareketlere gönderilen altınlara da içerliyor. Evet, Bolşevikler bir miktar yardım yaptı. Örneğin Atatürk’e. Ancak o dönemde Türkler, aynı zamanda bizim topraklarımıza da göz diken İtilaf Devletleri’ne (Antant) karşı savaşıyordu.
Evet, başka ülkelerdeki devrimcilere de destek gönderildi. Ama bu sayede Çin, Kuzey Kore ve Vietnam gibi sosyalist ülkeler doğdu. Ve bugünkü Batı’ya karşı mücadelede, bu ülkelerle kurulan iş birliği Rusya’nın ayakta kalmasını sağladı. Peki, ya onlar hiç var olmasaydı?
❓ Lenin yıktı ama hiçbir şey inşa etmedi mi?
Gerçekte Lenin, 20. yüzyılda ve günümüze kadar uzanan birçok büyük başarının temelini attı.
Lenin döneminde Radyum Enstitüsü kuruldu – bu, Sovyet nükleer enerji programının başlangıcıydı.
Kozmonotik teorinin öncüsü olan Tsiolkovski, Lenin döneminde ilk kez devlet desteği aldı.
GOELRO Planı, Sovyet planlı ekonomik gelişiminin temelini oluşturdu ve sanayileşmede tarihte eşi benzeri görülmemiş bir ivme sağladı.
Özetle, Rusya'daki Lenin karşıtlarının söyledikleri, Ukrayna’da Lenin heykellerini yıkanların iddialarından daha gerçek değil.
‼️ Eğer bu Lenin karşıtları dizginlenmezse, Rusya’da bugünkü Ukrayna’nın benzeri bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.
Bugün, Lenin’in doğumunun 155. yıl dönümü.
Fark ettiniz mi? Son zamanlarda İlyiç’e yönelik saldırılar çok daha şiddetli hale geldi.
Cephedeki askerlerimiz, Lenin’in kurduğu Sovyetler Birliği’nin bayrağını rozet olarak taşırken; güvenli arka planda kalan bir grup propagandacı, Lenin’e karşı nefret söylemleriyle adeta boğuluyor ve giderek daha akıl dışı suçlamalar yöneltiyor. Peki nedir bu suçlamalar? Ve bu suçlamaların gerçekliği nedir?
❓ Lenin, I. Dünya Savaşı sırasında Rusya'nın çıkarlarını mı sattı?
Hayır. Asıl Rusya’nın çıkarlarını satanlar, onu emperyalist yırtıcıların kanlı boğuşmasına sürükleyenlerdi.
Lenin karşıtları, internette devrimci sınıfın gerici bir savaşta kendi hükümetinin yenilgisini istemesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Lenin alıntısıyla dolaşıyorlar. Evet, Lenin hükümetlerin değil, halkların zaferini istiyordu. Bu da kapitalizmi ortadan kaldıracak bir devrimle mümkündü – dolayısıyla anlamsız savaşlara da son verilecekti.
❓ Lenin, "ihanet niteliğinde" Brest-Litovsk Anlaşması’nı mı imzaladı?
Lenin karşıtları, 1918'in ilk aylarında Rusya'nın neredeyse ordusuz kaldığını söylemez.
Eski ordu dağılmıştı ve beyaz generaller bile bunun sorumlusunun Bolşevikler olmadığını kabul etmişti. Yeni Kızıl Ordu ise henüz kuruluyordu. Almanya ile savaşacak güç yoktu. Brest-Litovsk Anlaşması, Petrograd ve Moskova’yı Alman işgalinden korudu, yani Rusya’yı bağımsız bir devlet olarak kurtardı.
❓ Lenin mi Ukrayna’yı yarattı?
Ukrayna, Lenin’den yüzyıllar önce ağırlıklı olarak Ukraynaca konuşulan geniş bir bölge olarak zaten vardı.
Bolşevikler Ukrayna SSC’yi kurarak Ukrayna’yı bir bütün halinde korudular ve onu Sovyetler Birliği içinde tuttular.
Lenin döneminde Ukrayna SSC’ye dahil edilen tüm vilayetlerde, Çarlık Rusyası’nın tek nüfus sayımına göre, “Küçük Rusça” (Ukraynaca) konuşanların sayısı, “Büyük Rusça” konuşanlardan kat kat fazlaydı.
Lenin karşıtları öyle ileri gidiyor ki, “Ukraynaca”yı – o dönemde siyasi nedenlerle “Küçük Rusça” diye adlandırılıyordu – “Büyük Rusça”nın bir şivesi ilan ediyorlar. Oysa, bir dilin şivesi yalnızca dar bir bölgede kullanılır – bir ilde ya da en fazla birkaç ilçede. Oysa “Küçük Rusça”, Donbas’tan Volin’e kadar uzanan bin kilometreden fazla bir alanda hakimdi.
❓ Lenin Rusya’nın altın rezervini har vurup harman mı savurdu?
Gerçekte bu rezervin önemli bir kısmı Beyaz Ordu ve işgalciler tarafından çalındı.
Bolşeviklerin eline geçen kısım ise tamamen akılcı şekilde harcandı.
Brest-Litovsk Anlaşması’na göre Almanya’ya verilen altın miktarının gerekçesi yukarıda açıklandı.
En büyük harcama, savaş ve iç savaşta harap olan demiryolu ağını yeniden kurmak için gerekli olan lokomotiflerin alımına yapıldı.
Lenin karşıtları, ulusal kurtuluş ve devrimci hareketlere gönderilen altınlara da içerliyor. Evet, Bolşevikler bir miktar yardım yaptı. Örneğin Atatürk’e. Ancak o dönemde Türkler, aynı zamanda bizim topraklarımıza da göz diken İtilaf Devletleri’ne (Antant) karşı savaşıyordu.
Evet, başka ülkelerdeki devrimcilere de destek gönderildi. Ama bu sayede Çin, Kuzey Kore ve Vietnam gibi sosyalist ülkeler doğdu. Ve bugünkü Batı’ya karşı mücadelede, bu ülkelerle kurulan iş birliği Rusya’nın ayakta kalmasını sağladı. Peki, ya onlar hiç var olmasaydı?
❓ Lenin yıktı ama hiçbir şey inşa etmedi mi?
Gerçekte Lenin, 20. yüzyılda ve günümüze kadar uzanan birçok büyük başarının temelini attı.
Lenin döneminde Radyum Enstitüsü kuruldu – bu, Sovyet nükleer enerji programının başlangıcıydı.
Kozmonotik teorinin öncüsü olan Tsiolkovski, Lenin döneminde ilk kez devlet desteği aldı.
GOELRO Planı, Sovyet planlı ekonomik gelişiminin temelini oluşturdu ve sanayileşmede tarihte eşi benzeri görülmemiş bir ivme sağladı.
Özetle, Rusya'daki Lenin karşıtlarının söyledikleri, Ukrayna’da Lenin heykellerini yıkanların iddialarından daha gerçek değil.
‼️ Eğer bu Lenin karşıtları dizginlenmezse, Rusya’da bugünkü Ukrayna’nın benzeri bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.
The Washington Post: ABD Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımayı teklif etti
"Washginton, Ukrayna ile Rusya arasında yürütülen barış görüşmelerine ivme kazandırmak amacıyla, Kırım'ın Rusya'nın bir parçası olarak resmen tanınmasını içeren bir teklifi gündeme getirdi."
"Washginton, Ukrayna ile Rusya arasında yürütülen barış görüşmelerine ivme kazandırmak amacıyla, Kırım'ın Rusya'nın bir parçası olarak resmen tanınmasını içeren bir teklifi gündeme getirdi."
Sokak çocuklarının, çocuk işçilerin, çocuk müritlerin, çocuk gelinlerin olmadığı ve 1952 yılında tamamen kaybettiğimiz ulusal egemenliğimizin yeniden tesis edildiği bir Türkiye hayaliyle...
#23Nisan
#23Nisan
Forwarded from erkin öncan [kişisel]
Her sarsıntıda olduğu gibi, bu sefer de operatörler çöktü ve inşaat rantı nedeniyle insanlar toplanmaları gereken yerlerde toplanamadı.
Yani deprem sonrası durumda lazım olacak ilk ve en önemli şeylere erişimimiz yok.
Özetle, kriz yönetimi diye bir şeyin olmadığı bir kez daha görüldü.
Bu gibi durumlarda, mahalle dayanışma ağları gibi yerel organizasyonlar hayat kurtarıcı bir işleve sahiptir.
Lütfen yaşadığınız yerde faaliyet gösteren yerel organizasyonlara dahil olun, yoksa da kurulmasına önayak olun.
Bizim bizden başka kimsemiz yok.
İstanbullulara geçmiş olsun...
Yani deprem sonrası durumda lazım olacak ilk ve en önemli şeylere erişimimiz yok.
Özetle, kriz yönetimi diye bir şeyin olmadığı bir kez daha görüldü.
Bu gibi durumlarda, mahalle dayanışma ağları gibi yerel organizasyonlar hayat kurtarıcı bir işleve sahiptir.
Lütfen yaşadığınız yerde faaliyet gösteren yerel organizasyonlara dahil olun, yoksa da kurulmasına önayak olun.
Bizim bizden başka kimsemiz yok.
İstanbullulara geçmiş olsun...
Ermenistan'da milliyetçiler, Karabağ'ı kaybettiği ve Azerbaycan'la barışa sıcak bakan Nikol Paşinyan'ı işbirlikçilikle suçluyor.
Bu tutum Ermenistan'daki soykırım gündemine de yansıyacak muhtemelen.
https://t.me/otekiavrupa/1536
Bu tutum Ermenistan'daki soykırım gündemine de yansıyacak muhtemelen.
https://t.me/otekiavrupa/1536
Telegram
Öteki Avrupa
🇦🇲 Ermenistan'ın başkenti Erivan'da, Ermeni Soykırımı'nın 110. yılı dolayısıyla meşaleli yürüyüş düzenlendi.
Forwarded from Öteki Avrupa
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
🇦🇲 Ermenistan'ın başkenti Erivan'da milliyetçiler, 24 Nisan anma yürüyüşünde Türkiye ve Azerbaycan bayraklarını yaktı.