Yoksa bugün Aktif edilmeye başlanan StarLink ve 5G’lerle Neuralink ve TransHumaniz’m yöntemleri ile “telegram” MK ULTRA yöntemi ile zihinlerimiz kontrol mü ediliyor? Yoksa FON’LANMAYAN kimse kalmadı mı?
Biz aslında DSÖ, CoVID komplosu, Starlink ve 5G’ye karşı ülkenin en büyük gücüyüz. Bizim gücümüz aşı olmayan, aşıyı reddedenlerle sınırlı değildir. Kimi esnaf DSÖ lobisinin baskı, tehditlerinin yasa ve bürokrasi gücü ile uygulanmasından bizar oldukları için mecburen maske takıyor ve aşı oluyorlar. Kimi Memur, kimi büyük işletme ve AVM’ler mecburen o şekilde davranıyorlar. İkna olarak gönüllü aşı ve maske takanlar %25’i bulmaz. %20’si, Partisi, kanaat önderi yönlendirmesi, Media propogandası, Akademi, toplumsal baskı ile bu işe razı olmuş, içlerinde şüphe taşıyan kişiler. %50 den fazla kişi kendi iradesi dışında, mecburiyetten, işçi, memur, asker, öğrenci, çalışanlar yanında yurt dışına gidip gelenler kendilerini çaresiz hissettikleri için aşı oluyorlar. Maske takanlara bakın, iki maske üstüste takanlar buna inanmış olanlar. Burunu kaplayacak şekilde maske takanlar ikna edilmiş ve daha çok mecbur bırakılmış olanlar. Burnu dışarıda kalanlar, takmak istemedikleri halde kerhen takanlar. Çenesinde tutanlar öfke ile takanlar. Koluna takanlar, bu işe inanmadıkları halde, mecbur kalırsa, polis sorarsa, bela savmak için maskesini yanında taşıyanlardan oluşuyor. Şiddeti körüklüyor!..
Belki bir fıkra ile konuyu şu şekilde tanımlayabiliriz. Aç kalan aslan bir leş yemiş. Yanındaki Yardımcı hayvanlardan biri “Çok pis kokuyorsunuz kıralım” demiş. Aslan “bana nasıl pis kokuyorsun dersin” demiş ve onu bir pençe ile fırlatmış. Başka bir yardımcısı çağırmış, olanlara gören müşavir, arkadaşının başına gelenleri gördüğü için “Aman efendim, mis gibi kokuyorsun, o zaten yalancı biriydi. Harika kokuyorsunuz” demiş. Fakat Aslan onu da bir pençe darbesi ile yanından fırlatmış. Bir yandan da homurdanıyormuş: “Ahlaksız, methedeceğim diye yalan söylüyor”.. Bu sırada Tiki oradan geçiyormuş. O da yaşananları görmüş. Aslan onu çağırmış ve ona da “Nasıl kokuyorum” demiş. Tilki korkmuş. Birkaç kez öksürmüş. Sanırım CoVID oldum, burnum iyi koku almıyor, dilim de tat almıyor” derken, Tilki oradan uzaklaşmış. Sanıyoruz, başta Bill’in adamlarının, siyasetçilerin, partilerin, STK’ların, Media’nın, akademisyenlerin, Bürokrasinin de burnu iyi koku almıyor. Galiba sorun kırala gerçeği kimin nasıl söyleyeceğinde kilitlenmiş durumda. Yöneticilerden Ömer bekleyenler EbuZer olarak "güzel söz"'le uyarmalı
Global çetenin yeni Emperyalist planlarına karşı direnişin adresi bugün Satanistlerin ve Pedefoli çetelerin fonladığı DSÖ ve FDA komplosuna karşı durmak noktası olmalıdır. Sağ-sol değil Zulüm ve Adalet cephesinde herkes yerini almak zorundadır. “Medeniyet denilen maskara mahluk”a karşı herkes yerini yeniden gözden geçirmek zorunda. Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretme hayalleri kuruyor. Buna izin vermemeliyiz. Sonuçta “Tefrika girmeden bir millete düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”
Bu “yalan rüzgarı”na karşı, dünyanın bütün erdemli insanlarını “HILFIL FUDUL” anlayışı ile Haksızlıklara karşı el birliğine çağırıyoruz. Çünkü birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, birlikte kazanacağımız tek bir zafer var! IMF'yi kovduk şimdi de DSÖ Türkiye'den Defol demeliyz
Dünya AileBirliği, Dünya Çocuk Hakları Derneği GELECEK, Türkiye AileBirliği, Türkiye AileMeclisi, Türkiye STK Birliği, NefesPlatformu, AdaletPlatformu, FİTEM, İYİLİK insan Hakları Derneği, iYi https://t.me/NefesPlatformu