Recep Tayyip Erdoğan
106K subscribers
3.01K photos
689 videos
30 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Türk tersaneciliği ve donanması açısından çok büyük bir gurur anı… 🇹🇷
Bugün denize uğurladığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar alın terinin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir. Bunların en başında, havadan bağımsız tahrik sistemi ve gelişmiş sonar yetenekleriyle sessiz derinliklerin millî bekçisi olacak TCG HIZIRREİS vardır.

Hizmete aldığımız bir başka platformumuz, yeni tip çıkarma gemimiz Ç-159’dur.

Bu platform hem askerî harekâtlarda hem de barış dönemindeki insani yardım operasyonlarında fırtınalı sularda görev yapacaktır.

ULAQ silahlı insansız deniz aracımız, bir diğer kıvanç kaynağımızdır.

ULAQ SİDA, Türk mühendislerinin geliştirdiği, %90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmaktadır.

Bugün ayrıca açık deniz karakol gemimiz SEFERİHİSAR’ın sac kesimini gerçekleştirdik. 

Pakistan Deniz Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak üzere Eylül 2018 tarihinde 4 adet MİLGEM inşa sözleşmesi imzalamıştık.

İlk gemi PNS BABUR’ü 24 Mayıs 2024 tarihinde Pakistan’a teslim ettik.

Bugün de her türlü test ve tecrübe faaliyetlerini başarıyla tamamlayan PNS HAYBER’in teslimini yaptık.
Türkiye olarak savunma sanayisi alanında yürüttüğümüz her projede ürün geliştirmekle kalmıyor; ekosistemi, insan kaynağını ve teknoloji üretim kapasitesini de büyütmeyi hedefliyoruz.

Şu anda savunma ihracatında dünyanın en büyük 11’inci ülkesiyiz.

Son 11 aylık dönemde savunma ve havacılık ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %30 artarak 7 milyar 445 milyon dolara ulaştı.

Sadece Kasım ayı ihracatımız, önceki Kasım ayına kıyasla %22 artışla 742 milyon dolar oldu.

Kendimize inandık, Türk savunma sanayisine güvendik, kısa sürede işte bu seviyeleri yakaladık.

Elbette burada durmayacağız…

2028 senesi için belirlediğimiz hedef, 11 milyar dolarlık ihracat miktarıyla savunma ve havacılık ihracatında dünyada ilk 10’a girmektir.

Bu hedefe doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Füzelerden tüfeklere, insansız araçlardan roketlere, deniz toplarından elektronik harp sistemlerine savunma sektörümüzün tamamında büyük bir dinamizm var, üretkenlik var, maşallah heyecan ve gayret var.
Bu akşam Türkiye Büyük Millet Meclisimizde kabul edilen 2026 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu süreçte yoğun bir mesai harcayan Gazi Meclisimize ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum.

2026 yılı bütçemiz hayırlı, uğurlu olsun.
TÜBA Ödüllerimiz kapsamında birbirinden kıymetli 38 bilim insanımıza ödül ve beratlarını tevcih ettik.

TÜBİTAK Bilim ve Teşvik Ödüllerimizi ise 8 üniversitemizden 11 hocamıza takdim ettik.

Elektrokimyadan katı cisimler mekaniğine, deneysel psikolojiden RNA biyolojisine, diş hekimliğinden nöroloji, tarih ve felsefeye kadar çok geniş bir yelpazede eser veren hocalarımızı başarılarından ötürü tebrik ediyorum.

Uluslararası Akademi Ödüllerimizi Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde iki önemli isme veriyoruz.

Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerimizi Eczacılık Özel Ödülü de dâhil olmak üzere 28 genç akademisyenimize takdim ediyoruz.

4’ü Telif Eser, 3’ü Jüri Özel Ödülü, 1’i Halil İnalcık Özel Ödülü olmak üzere 8 hocamızı da Bilimsel Telif Eser Ödülü’yle buluşturduk. 

Ödüle layık görülen tüm bilim insanlarımızı şahsım ve milletim adına canıgönülden tebrik ediyor, her bir hocamıza gelecekteki çalışmalarında Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Bilim dünyamıza kazandırdıkları bu eserlerin, çok daha özgün ve nitelikli çalışmaların da önünü açmasını temenni ediyorum.
TÜBİTAK bünyesindeki akademik AR-GE destek programlarıyla son 23 yılda 36 bini aşkın projeye 153 milyar lira kaynak tahsis ettik.

Bilim İnsanı Destekleri kapsamında, aynı dönemde 415 bin 119 bilim insanımıza 46,5 milyar lira destek sağladık.

Özel sektörde 28 bin 493 projeyi 134 milyar liralık güçlü bir kaynakla destekledik.

Bilim kültürünü ülkemizin her köşesine yaymak amacıyla 2007’den bu yana 53 bin 394 projeye güncel sayılarla 8,22 milyar liralık destek verdik.

Teknoparklarımızın sayısını 2’den 113’e…

İlk kez bizim hayata geçirdiğimiz AR-GE merkezlerinin sayısını sıfırdan 1.360’a…

Teknoparkı olan illerimizin sayısını 2’den 64’e yükselttik.

Millî Uzay Programımızla, Ulusal ve Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımızla, farklı düzeylerdeki burs, staj, eğitim ve atölye programlarımızla öğrenen, öğreten, üreten ve ülkemize katkı vermek isteyen tüm gençlerimizin yanında oluyoruz.

Millî Teknoloji Hamlemizle gerçekten büyük bir ivme yakaladık.

Geçtiğimiz Eylül ayında 13’üncüsünü düzenlediğimiz TEKNOFEST ile milyonlarca gencimizi bilimle, teknolojiyle, inovasyonla buluşturduk.

Türkiye’nin 81 ilini üniversitelerimizin yanı sıra kütüphanelerle; bilim, eğitim ve gençlik merkezleriyle donattık.

Kısa süre önce Türkiye’de ilk kez “hiper ölçekli bir bulut bölgesinin” kurulmasına yönelik stratejik bir mutabakat imzalandı. 

2028-2029 yıllarında faaliyete geçmesi planlanan bu projeyle Türkiye; Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında dijital bir köprü kuracak; ülkemiz, bölgesinin veri üssü konumuna gelecektir.

Daha burada sayamayacağım pek çok sahada emin adımlarla hedeflerimize yürüyor, dünyanın en iyileri arasında yer alacağımız bir lige yükseliyoruz.
Recep Tayyip Erdoğan
TÜBİTAK bünyesindeki akademik AR-GE destek programlarıyla son 23 yılda 36 bini aşkın projeye 153 milyar lira kaynak tahsis ettik. Bilim İnsanı Destekleri kapsamında, aynı dönemde 415 bin 119 bilim insanımıza 46,5 milyar lira destek sağladık. Özel sektörde…
Bütün bunları önümüze çıkartılan engellere, Sinop’taki füze denemelerimize “balıklar tedirgin oluyor” diyerek karşı çıkan muhalefetin sığlığına rağmen başarıyoruz.

Çünkü biz, muhalefet hâlen bir türlü anlayamasa da milletimizin bilgisine, birikimine, çalışkanlığına, zekâsına ve keşif kabiliyetine inanıyoruz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Batı’da kurulan ilk üniversiteler bizim eğitim metotlarımızın ve müfredatımızın örnek alınması suretiyle faaliyetlerine başlamıştır.

Asırlar boyunca ilim, kültür ve sanat erbabımız gerek bu topraklara gerek Batı’ya gerekse tüm insanlığa çok değerli eserler hediye etmiştir.
Çok açık ve net söylüyorum…

İster Doğu Akdeniz’de ister Ege’de isterse başka bir yerde olsun; biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz.

Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda teneke tıngırtısından farkı yoktur. 

Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarının gasbedilmesine de müsaade etmeyiz.

Anlaşmalar yapılabilir, imzalar atılabilir, sipariş sorularla çeşitli mesajlar da verilebilir.

Bunların hiçbiri bizi bağlamaz, bizim politikamızı değiştirmez.

Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz.

Tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız.

Türkiye olarak uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız çerçevesinde, tarihî tecrübemize ve köklü devlet geleneğimize yakışır şekilde; vakarla, basiretle, sağduyuyla, sükûnetle hareket etmeye devam edeceğiz.
Dün Ankara’dan Trablus’a giderken kaza kırıma uğrayan uçakta şehit olan Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali El Haddad’ın başkanlığını yaptığı Libya heyetine ve uçak mürettebatına Rabb’imden rahmet niyaz ediyor; kardeş Libya halkına, Libya Silahlı Kuvvetlerine ve hükûmetine ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum.

Rabb’im ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin.

Bizleri derinden üzen elim hadiseyle ilgili gerekli tahkikat başlatılmıştır, safahatına dair bilgilendirme ilgili bakanlıklarımız tarafından yapılacaktır.
Gazze’de ateşkes tesis edilmiş olsa da İsrail’in enkaza çevirdiği yerleşim yerlerinde sıkıntılar devam ediyor.

Geçen hafta 1.300 ton insani yardım malzemesi taşıyan 19’uncu İyilik Gemimiz Mısır’ın El Ariş Limanı’na ulaştı.

Son iki yılda Gazze’ye gönderdiğimiz yardım miktarı 105 bin tona yaklaştı.

Mutabakata göre günlük 600 tırın Gazze’ye giriş yapması gerekiyordu.

Ancak İsrail böyle insani bir meselede bile sözünü tutmuyor, insani yardım girişlerine uyduruk bahanelerle sürekli zorluk ve engel çıkarıyor.

Biz bunlara rağmen Gazzeli mazlumların yanında olmaya çalışıyoruz.

Türkiye olarak sinmeyeceğiz, susmayacağız, unutmayacağız; Gazze’yi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.
Birçok insanımızın, hassaten AK Parti dönemlerinde hayata gözlerini açan gençlerimizin eski Türkiye’yi hatırlamaması gayet doğaldır.

Sabah erken kalkanın Türk siyasetine ayar verdiği; hizmet üretilmeyen, sorunlara çare bulunmayan istikrarsız dönemlerin 23 yıllık icraat fırtınası sebebiyle hafızalardan silinmesini yadırgamamalıyız.

Hem eski Türkiye’yi hatırlatmak hem de hizmet ve eser siyasetimizi millete anlatmak bizim vazifemizdir.

Dolayısıyla bir taraftan insanımızla ruberu iletişim kurarken aynı zamanda Türkiye’yi nereden aldığımızı, 23 yılda nereye taşıdığımızı nezaketle, sabırla ve müspet bir üslupla halkımıza tek tek izah edeceğiz.

Bizim derdimiz, muhalefet gibi sadece kendi seçmenimize ulaşmak, sadece bize oy verenlerle gönül köprüleri kurmak, “yankı odalarında” birbirimize konuşmak değildir.

Bizim derdimiz, Türkiye’nin tamamına seslenmek, Türkiye’nin tamamını kucaklamak ve 86 milyonun tamamına hitap etmektir.

Çünkü biz belli çevrelerin, belli ideolojik kabilelerin değil; tüm Türkiye’nin partisiyiz, 86 milyonun iktidarıyız.

Bunun için etnik köken, dil, din, mezhep, görüş ayrımı gözetmeksizin 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın çabası içinde olacağız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Uzak-yakın demeden her mahalleye gitmek, kime oy verdiğine bakmadan her sokağa, her haneye erişmek AK Parti’nin siyaset anlayışının özüdür.

Milletle arasına mesafe koyan bizimle arasına mesafe koymuş demektir.
Ana muhalefet partisi CHP; vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, Terörsüz Türkiye sürecinin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir.

Her fırsatta “şu kadar raporumuz var” diye övünen CHP; iş çözüm üretmeye, risk almaya gelince yine su koyuvermiştir.

Ülkenin neredeyse yarım asırdır ayağına bağ olan bir meselenin çözümü için Meclis gerçekten önemli bir sorumluluk üstleniyor.

Cumhur İttifakı, sorun çözülsün diye eliyle birlikte tüm gövdesini taşın altına koyuyor.

Fakat ana muhalefet cephesinde ne bir ciddiyet var ne bir irade var ne de rapor diye Komisyona sundukları “evrak yığınında” somut bir öneri var.

Ezberleri tekrarlama dışında çözüme dair hiçbir reçeteleri yok.

Rüzgâr nereye eserse oraya savrulan yaprak misali ne yaptıklarını bilmez halde sürekli yön ve fikir değiştiriyorlar.

Bütün bunlar bize şunu gösteriyor:

Türkiye’nin çok güçlü bir AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na ihtiyacı var.

Bizim de saflarımızı genişletmeye, muhabbetimizi güçlendirmeye, birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirmeye ihtiyacımız var.