Sivil toplum kuruluşları toplumu ihya Medeniyeti inşa eden damarlar olması sebebiyle azami dikkat etmeli ve yalnızca Hakka ve Halka hizmet etmelidir. Gerektiğinde devletle ve gerektiğinde bağımsız olarak kanunlar çerçevesinde topluma hizmet etmelidir. Asli görevini icra ederken toplumla bütünleşeceklerdir. Nitekim ikinci toplumsal bunalımı yaşadığımız bu çağda ancak vakıf kültürümüz ile bu bunalımdan çıkacağız.

9. Rol Modellerimize Sahip Çıkarak Neslimizi İhya Etmeliyiz
Bu ümmetin âlimleri nice Melikşahlar, Selahaddinler, Fatihler, yetiştirmiştir. Lakin maddi saltanatı elinde bulunduranların yanında onlara manevi kuvvet olan İmam Gazali, Akşemsettin gibi Âlimler vardı. Son zamanlarda Âlimlerimize, Eğitimcilerimize ve ebeveynlerimize karşı ciddi bir itibarsızlaştırma operasyonu başlatılmıştır. Evvela nesli ihya ve medeniyeti inşa etmek için bunlara sahip çıkmalıyız. Alimlerimizi rol model olarak neslimize sunmalıyız. Nitekim rol modeli, öncü irşat ehilleri, Allah dostları olmayan bir nesil zamanla kendi inanç ve yaşam kodlarına yabancılaşır. Böyle bir nesille medeniyet inşa etmek mümkün değil.
Batının ve içimizdeki işbirlikçilerinin bize empoze ettiği seküler yaşamı reddederek bize Hak ve Hakikat yolunu gösteren Gönül Ehli Allah Dostlarına gereken değeri ölmeden önce vermeli ve onların çizdiği yolda Fıtrat Medeniyetini inşa etmeliyiz.

10. Eğitim Ailede Başlar, Ebeveynler Çocuğun Eğitimini Bizzat Üstlenmeli
Anne babalar, daha hayatının ilk yıllarında çocuklarını önce bakıcıya daha sonra ise anaokullarına teslim etmektedir. Okul öncesi öğretmeni(ana okulu) bir anda 20-30 çocukla ilgilenmek zorunda ve ancak müfredat üzere çalışma yapabilmektedir. Maalesef eğitim müfredatımız ise genel anlamda kendi inanç değerlerimize yabancıdır. Ve hatta birçok ders kitabı İslam dinine aykırı bir içeriğe sahip olabilmektedir.
Anne babalar çocuklarını bakıcı ve eğitim kurumlarına teslim etmekle onların sorumluluklarını taşıdıklarını ve yerine getirdiklerini düşünmeleri sebebiyle, zamanla ebeveyn ve çocuk birbirine yabancılaşmakdadır. Anne babalar havalecilikten yakalarını kurtarıp kendi çocuklarını bizzat kendileri yetiştirmeye çalışmalı ve gerektiğinde ciddi bir takiple çocuklarının eğitim hayatını takip etmelidir. Hiçbir insan anne baba kadar çocuğuna faydalı olamaz. Nitekim hesap günü de en evvel kendi çocuklarından sorumlu olacaklardır.

11. İnsan ve Devletin Geleceğine Zarar Veren Her Türlü Yapı ile Mücadele Edilmeli
Her devletin ve milletin içinden çıkıp celladına aşık olmuş birey ve kurumları vardır. Bunlar hizmet adı altında toplumu hezimete uğratanlardır. Kendisini hak ehli olarak sunarlar. Lakin özünde Hakka düşmandırlar.
Bu gün kadını koruduğunu iddia eden feminizm akımı, kadına en büyük zararı vermiştir. Kadını fıtratından koparmaya, aile yapısını dağıtmaya çalışmaktadır. Boşanana kadar kadının zihnini kirletip boşandıktan sonra onu zor bir yaşamda kendi haline bırakmakta ve zehir zemberek bir hayata maruz bırakmaktadır.
Devlet kendi milletini korumak zorundadır. Zarar verecek her türlü yapı ile mücadele etmelidir. Sivil toplum ise bütün olarak bu konuda devlete destek olmalıdır.
Bu gün en büyük sorun insan fıtratını bozmaya çalışan yapıların medya ve sosyal hayatta aktif çalışmasıdır. Gerek hukuk gerekse RTÜK bu konuda hassas bir şekilde çalışmalıdır. Gereken yasalar değişmelidir.
Devlet ve millet inanç ve fıtrat üzere bir olursa, onu top sindiremez. 7 Ocak 2022 #2022AileYılı

Adnan Kalkan
Psikoloji Bilim Uzmanı
Aile Danışmanı
Aile Bilim Kültür Eğitim Derneği Başkanı ve
Türkiye ÂİLE MECLİSİ Genel Başkan Yardımcısı

https://t.me/BasinAciklamasi
https://channels.bip.ai/join/basintoplantisi

AileHaklari.org

t.me/AileMeclisi