@BASINAciklamasi
199 subscribers
420 photos
1 video
447 files
3.29K links
AileyiKoru Teröre Cinayete Darbeye ÇARE: KISAS!
Siyonizm Masonluk KAOS/GLPT FUHŞ içki kumar riba $ YASAKLANSIN! #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceinsan @HakBirr @milliirade @KULHAKLARI @AileHaklari @insanhaklari @TurkiyeSTKBirligi @SectikleriniDenetle!
Download Telegram
Ruhun Miracı:Namaz,
Ailenin Miracı:Kuran Ahlakı, Devletin Miracı:AnaYasa KUR'AN
Devletin Dini Diniislam

Kur'an nesli yetiştirmek için YaşatanKuran/Resül Ahlakı dersleri mecburi olmalı... İmamHatipler kaldırılmalı Anaokulu Üniversite dahil tüm okullar imam-hatip İslamAhlakı #önceAHLAK müfredatı olmalı

dünya ve ahiretinizin Miracı saadeti için size ailenize Rabbimiz muttakilik şahitlik/şehitlik nasib etsin âmin duasıyla

Maddi ve manevi depremlere çare RECETE #önceAHLAK #önceAİLE #önceHAK/ADALET #önceİNSAN SEFERBERLİĞİ ŞİARIMIZ OLMALI!

RABBimiz bize ailemize neslimize izzetli/GAZZELİ İMANI NASİB EYLE âmin

İnsanlığın Kurtuluşu Kuran Nizaminda Kuran Ahlakinda
#KuranBendeNeDegistirdi? Rad11

6.284 #DEPREMi'! 2milyon #Aile #mağdur
https://www.islamvehayat.com//m/haber.php?id=15932

6284 CANLI BOMBA!
tenkitmedia.com/turkiye-aile-meclisi-6284-canli-bombadir-5552

10ŞUBAT10 AbdHamid Halife DivanCad.74

Ailenin ihyası 16ŞUBAT14 SüleymaniyeCad13

Ailem Çalıştayı: Genetiğiyle Oynanan Aile Medeniyetinin İhyası
17ŞUBAT10 YeniçeriCad13

nethaberler.com/aile-meclisi-aileyi-nesli-devleti-korumak-icin-anayasa-kanunlar-egitim-mufredati-islamilesmeli/

17Şubat1926 #misakimilli
akasyam.com/devletin-dini-islam-ve-misaki-mill-yeni-anayasada-yer-almalidir-190936/

27Şubat1946 #Fulbright
nethaberler.com/adem-cevik-fulbright-somurgecilik-sozlesmesi-ihanetine-son-verilsin/

22)28Şubat
akasyam.com/yazi/ailemizi-dinimizi-devletimizi-darbecilerden-korumak-icin-laiklik-ve-kemalizm-cil-tasfiye-edilmeli-9005.html

Hakbirr.t.me milliirade.t.me

Fitne
akasyam.com/mobil/ailemizi-ve-devletimizi-korumak-icin-sapiklik-batakligi-kurutulsun-184405/

TC/GENDER
akasyam.com/mobil/gender-tanimi-din-ahlak-ve-hukuka-aykiri-185234/

DSÖ
is.gd/zciTcd

akasyam.com/mobil/escinselligi-normal-olarak-tanimlayan-dayatmalara-itiraz-ediyoruz-186548/

Suç
bncmedyahaber.com/m-haber-7213.html

MEB
is.gd/eqAK4Q

Varoluş Savaşı
'Hakimiyet Allah'ın Oluncaya kadar Cihad et' 'Cihadı Terkederek kendini/ÂİLENİ ateşe atma' Bakara;193/195

IBAN
TR380020500000895486900002


Hakbirr.t.me ailehaklari.t.me KULhaklari.t.me
www.is.gd/1oE1HK

https://chat.whatsapp.com/Djp947sbHb50NXlLIFYrQG

EzanPlatformu.t.me

AİLEM
wa.me/905322033274 wa.me/905327036115 02124612267
Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a Çağrı: Şaibelerden Uzak Durulmalı!
https://Basinaciklamasi.t.me Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a Çağrı: Şaibelerden Uzak Durulmalı!
Türkiye Aile Birliği Adalet Platformu, Aile Bakanlığı’nın, ailelerin korunması ve toplumsal sağlığın sürdürülmesi açısından güvenilir bir kurum olması gerektiği vurguluyor. Uzmanlar, kurumsal usulsüzlüklerin güveni zedeleyerek ailelerin devlet kurumlarına olan inancını sarstığını belirtiyor.

Aile ve sosyal hizmetlerin etkinliğinin, doğru personel ve uygulamalarla sağlanacağına dikkat çeken uzmanlar, liyakat ve yeterlilikten uzak atamaların bu hizmetlerin kalitesini düşüreceğini ifade ediyor. Kamu kaynaklarının toplumun refahı için kullanıldığını hatırlatan uzmanlar, mülakat ve atama süreçlerinde şeffaflık sağlanmadığında kaynak israfı ve adaletsiz dağılımın söz konusu olacağını vurguluyor.

Aileyi koruyan yasalar ve uygulamaların, toplumda adaletin tesis edilmesine yardımcı olduğu, usulsüzlüklerin ise adaletsizlik hissini artırarak toplumsal huzursuzluğa yol açabileceği belirtiliyor. Devlet kurumlarının topluma örnek teşkil etmesi gerektiği ifade edilirken, kurumsal etik ve şeffaflığın ailelerin ve bireylerin toplumsal değerleri benimsemesine katkı sağlayacağına dikkat çekiliyor.

Bu bağlamda, Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, söz konusu iddialara yönelik cevap vermesi ve bakanlığın şeffaflık ilkesine bağlı kalarak toplumun güvenini yeniden kazanması bekleniyor. Aile ve sosyal hizmetlerin etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesinin, toplumun genel refahı ve aile yapısının güçlenmesi için hayati önem taşıdığı ifade ediliyor.

Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın açıklanması gereken konular ve cevaplanması gereken soruları tekrar ediyoruz:

Sayın Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanım,

Bu konuya öncelikle şu soruyu sorarak başlamak istiyorum.

Bu konuları gündeme getirdik diye garip guraba yedi tane şoförü çıkarmak mı adalet, bu sorular ya da konularla bu gariban şoförlerin ne ilgisi olabilir?

Şimdi diğer konuya dönebiliriz.

Hukuk İşleri Genel Müdürünüz Av. Özge Aydiç Toy, sizin talimatınızla aradığını beyan ederek, “Bakan Hanım’a bu soruları WhatsApp’tan göndermişsiniz. Bu whatsapptan göndermeniz doğru değil. Bir dost araması olarak değerlendirin. Bu haberlere devam ederseniz hukuki yollara başvurmak zorunda kalacağız.” diyerek tehditte bulundu.

Vatanını, devletini, milletini seven biri olarak, bu soruların cevabını ısrarla talep etmekteyiz. Bu bağlamda aşağıdaki konulara da açıklık getirilmesini istiyoruz:

Yıllardır bu kurumun emekçisi ve dava adamı olan İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcılarının görevden alınarak yerine atananlar, bizzat Bakan Yardımcısı Zafer Tarıktaroğlu tarafından mülakat yapılmıştır. Bu atamalar ve görevden almalar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ne aykırı olarak yapılmıştır.

Bir bakan yardımcısının bunu bilememesi mümkün müdür?

Yönetmeliğin 5/A maddesi, personellerin görevlendirmeleri, mesleki yeterlilik ve liyakat esasına göre yapılmasına vurgu yapmaktadır. Ancak aşağıdaki görevlendirmeler yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil ettiği açıktır.

Hüseyin Keleş: Fizyoterapi mezunu olup engelli hizmetlerinde görevlendirilmiştir. Fizyoterapi mezunu olduğu için hiçbir birime il müdür yardımcısı olarak görevlendirilememektedir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.

Ozan Berktaş: Sosyoloji mezunu olup mesleki alanlarda görevlendirilmesi gerekirken Personel İşleri’ne görevlendirilmiştir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.

Serhat Arifoğlu: Sosyal Hizmetler mezunu olup Mali İşler’e görevlendirilmiştir. Bu görev için “İdari hizmetlerin yürütülmesi amacıyla en az dört yıllık lisans eğitimi veren siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerine bağlı bölümlerden mezun olmak” hükmü bulunmaktadır.

Cem Çaylak: Sosyoloji mezunu olup Bilgi İşlem’e görevlendirilmiştir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.
*Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a Çağrı: Şaibelerden Uzak Durulmalı!* https://basinaciklamasi.t.me
*Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a Çağrı: Şaibelerden Uzak Durulmalı!*
Türkiye Aile Meclisi, Aile Bakanlığı’nın, ailelerin korunması ve toplumsal sağlığın sürdürülmesi açısından güvenilir bir kurum olması gerektiği vurguluyor. Uzmanlar, kurumsal usulsüzlüklerin güveni zedeleyerek ailelerin devlet kurumlarına olan inancını sarstığını belirtiyor.

Aile ve sosyal hizmetlerin etkinliğinin, doğru personel ve uygulamalarla sağlanacağına dikkat çeken uzmanlar, liyakat ve yeterlilikten uzak atamaların bu hizmetlerin kalitesini düşüreceğini ifade ediyor. Kamu kaynaklarının toplumun refahı için kullanıldığını hatırlatan uzmanlar, mülakat ve atama süreçlerinde şeffaflık sağlanmadığında kaynak israfı ve adaletsiz dağılımın söz konusu olacağını vurguluyor.

Aileyi koruyan yasalar ve uygulamaların, toplumda adaletin tesis edilmesine yardımcı olduğu, usulsüzlüklerin ise adaletsizlik hissini artırarak toplumsal huzursuzluğa yol açabileceği belirtiliyor. Devlet kurumlarının topluma örnek teşkil etmesi gerektiği ifade edilirken, kurumsal etik ve şeffaflığın ailelerin ve bireylerin toplumsal değerleri benimsemesine katkı sağlayacağına dikkat çekiliyor.

Bu bağlamda, Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, söz konusu iddialara yönelik cevap vermesi ve bakanlığın şeffaflık ilkesine bağlı kalarak toplumun güvenini yeniden kazanması bekleniyor. Aile ve sosyal hizmetlerin etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesinin, toplumun genel refahı ve aile yapısının güçlenmesi için hayati önem taşıdığı ifade ediliyor.

Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın açıklanması gereken konular ve cevaplanması gereken soruları tekrar ediyoruz:

Sayın Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanım,

Bu konuya öncelikle şu soruyu sorarak başlamak istiyorum.

Bu konuları gündeme getirdik diye garip guraba yedi tane şoförü çıkarmak mı adalet, bu sorular ya da konularla bu gariban şoförlerin ne ilgisi olabilir?

Şimdi diğer konuya dönebiliriz.

Hukuk İşleri Genel Müdürünüz Av. Özge Aydiç Toy, sizin talimatınızla aradığını beyan ederek, “Bakan Hanım’a bu soruları WhatsApp’tan göndermişsiniz. Bu whatsapptan göndermeniz doğru değil. Bir dost araması olarak değerlendirin. Bu haberlere devam ederseniz hukuki yollara başvurmak zorunda kalacağız.” diyerek tehditte bulundu.

Vatanını, devletini, milletini seven biri olarak, bu soruların cevabını ısrarla talep etmekteyiz. Bu bağlamda aşağıdaki konulara da açıklık getirilmesini istiyoruz:

Yıllardır bu kurumun emekçisi ve dava adamı olan İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcılarının görevden alınarak yerine atananlar, bizzat Bakan Yardımcısı Zafer Tarıktaroğlu tarafından mülakat yapılmıştır. Bu atamalar ve görevden almalar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ne aykırı olarak yapılmıştır.

Bir bakan yardımcısının bunu bilememesi mümkün müdür?

Yönetmeliğin 5/A maddesi, personellerin görevlendirmeleri, mesleki yeterlilik ve liyakat esasına göre yapılmasına vurgu yapmaktadır. Ancak aşağıdaki görevlendirmeler yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil ettiği açıktır.

Hüseyin Keleş: Fizyoterapi mezunu olup engelli hizmetlerinde görevlendirilmiştir. Fizyoterapi mezunu olduğu için hiçbir birime il müdür yardımcısı olarak görevlendirilememektedir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.

Ozan Berktaş: Sosyoloji mezunu olup mesleki alanlarda görevlendirilmesi gerekirken Personel İşleri’ne görevlendirilmiştir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.

Serhat Arifoğlu: Sosyal Hizmetler mezunu olup Mali İşler’e görevlendirilmiştir. Bu görev için “İdari hizmetlerin yürütülmesi amacıyla en az dört yıllık lisans eğitimi veren siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerine bağlı bölümlerden mezun olmak” hükmü bulunmaktadır.

Cem Çaylak: Sosyoloji mezunu olup Bilgi İşlem’e görevlendirilmiştir. Bunun yanı sıra hakkında birçok şaibe bulunduğu iddiası vardır.
SAPIKLIK TEŞVİKÇİSİ ÇOCUK İSTİSMARININ KILIFI: LANZAROTE SÖZLEŞMESİ FESH EDİLMELİDİR
ÇOCUK İSTİSMARININ KILIFI SAPIKLIK TEŞVİKCİSİ: LANZAROTE SÖZLEŞMESİ FESH EDİLMELİDİR

TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK MAL VARLIKLARINI AİLE FONU'NA AKTARMALIYIZ

25 Ekim 2007'de İspanya'nın Sömürgesi Lanzarote Adası'nda Avrupa Konseyi üye devletleri ile Türkiye'nin de içerisinde olduğu çok sayıda ülke arasında 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' imzalandı. Sözleşme'nin 18 Temmuz 2011'de yürürlüğe girmesinin yıldönümünde Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği tarafından önemli bir açıklama geldi. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği, "Lanzarote Sözleşmesi; çocuklarımızı fuhşa, pedofiliye, sapıklığa sürüklüyor!" diyerek sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini kaydetti.
AhlaklıNesil AsıöınNesli AkıncıNesli için; Aileyi Nesli Dili Dini Devleti korumak AND için 20Temmuz Saat:9'da Bolu TokadîHayreddin'de önceAile buluşmasına önceAhlak şiarındaki tüm halkımız ailece davetli olduğu bildirildi.

Türkiye Aile Meclisi @cocukhaklariDe https://BASINaciklamasi.t.me SectikleriniDenetle.t.me @hakbirr

Uluslararası sözleşmeler ve yasalar fıtrata, inancımıza, hukuka uygun olmadığı müddetçe, aile yıkan, fıtrata aykırı Lanzarote, Cedaw, İstanbulSözleşmesi/6284 ve Toplumsal Cinsiyet gibi ifsat operasyonları durdurulmadıkça çocuklarımızı sapkın lobilerden korumamız mümkün olmaz. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik ve Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ebubekir Esad Baş tarafından gazetemize yapılan yazılı açıklamada küçük yaştaki çocukların fuhşa, pedofiliye sürüklendiği ve küresel sapkın şebekelerden Kaos/GLBTQP soykırım lobisine alenen teslim edildiği vurgulandı. Yapılan açıklamada, 6284 nolu yasayla halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi'nde Lanzarote Sözleşmesi'ne atıfta bulunulduğu da belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "‘Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması’ başlığını taşıyan ve Uluslararası bir sözleşme niteliğinde olan Lanzarote Sözleşmesi, 25 Ekim 2007 yılında İspanya’nın müstemlekesi olan ‘Lanzarote Adası’nda Avrupa Konseyi öncülüğünde AB Konseyi Üye Devletleri (Almanya, İtalya, Belçika, İngiltere, Fransa…) ile diğer bazı Devletler (Türkiye, ABD, Japonya, Tunus, Rusya…) arasında imzalanmıştır. Türkiye’de sözleşme 6084 sayılı kanun ile onaylanmış ve 25/10/2010 tarihinde kanunlaşmıştır. Dolayısıyla dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Lanzarote Sözleşmesi 10 Eylül 2011 tarihinde 28050 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
“ÇOCUKLARIN KÜRESEL MODA ENDÜSTRİSİNE KURBAN EDİLMESİ…”
Sözleşmenin ‘sözde’ amaçları her ne kadar; çocukların cinsel sömürü ve istismara uğramasını engellemek ve bu konuda ulusal-uluslararası iş birliği gerçekleştirmek, çocuk pornografisi ve fuhşunu yasaklamak ve bunun için gereken her türlü tedbiri almak, çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından yıkıcı olabilecek etkilerini ortadan kaldırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla gerçekleştirilebilecek çocuk pornografisi ile mücadele etmek, çocukların iyilik ve menfaatlerini en üstün değer olarak kabul etmek, önleyici-koruyucu ceza hukuku alanı oluşturmak, şeklinde ifade edilse de asıl hedefinin çocuklar için cinsel rıza yaşını düşürerek her türlü cinsel aktiviteye ortam hazırlanması ve çocukların küresel moda endüstrisine kurban edilmesi, müsait hale getirilmesi ile ilgili olduğu, sözleşmenin istisnai maddeleri incelendiğinde net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
SÖZLEŞMENİN HEDEFİNDE ÇOCUKLAR VAR
Burada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus da hiç şüphesiz Lüksemburg Raporu’dur. Tam adı ‘Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismardan Korunması Terimler & Kavramlar Kılavuzu’ olan söz konusu rapor; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (1990), çocukların cin
ÇOCUK İSTİSMARININ KILIFI SAPIKLIK TEŞVİKCİSİ: LANZAROTE SÖZLEŞMESİ FESH EDİLMELİDİR

TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK MAL VARLIKLARINI AİLE FONU'NA AKTARMALIYIZ

25 Ekim 2007'de İspanya'nın Sömürgesi Lanzarote Adası'nda Avrupa Konseyi üye devletleri ile Türkiye'nin de içerisinde olduğu çok sayıda ülke arasında 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' imzalandı. Sözleşme'nin 18 Temmuz 2011'de yürürlüğe girmesinin yıldönümünde Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği tarafından önemli bir açıklama geldi. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği, "Lanzarote Sözleşmesi; çocuklarımızı fuhşa, pedofiliye, sapıklığa sürüklüyor!" diyerek sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini kaydetti.
AhlaklıNesil AsıöınNesli AkıncıNesli için; Aileyi Nesli Dili Dini Devleti korumak AND için 20Temmuz Saat:9'da Bolu TokadîHayreddin'de önceAile buluşmasına önceAhlak şiarındaki tüm halkımız ailece davetli olduğu bildirildi.

Türkiye Aile Meclisi @cocukhaklariDe https://BASINaciklamasi.t.me SectikleriniDenetle.t.me @hakbirr

Uluslararası sözleşmeler ve yasalar fıtrata, inancımıza, hukuka uygun olmadığı müddetçe, aile yıkan, fıtrata aykırı Lanzarote, Cedaw, İstanbulSözleşmesi/6284 ve Toplumsal Cinsiyet gibi ifsat operasyonları durdurulmadıkça çocuklarımızı sapkın lobilerden korumamız mümkün olmaz. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik ve Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ebubekir Esad Baş tarafından gazetemize yapılan yazılı açıklamada küçük yaştaki çocukların fuhşa, pedofiliye sürüklendiği ve küresel sapkın şebekelerden Kaos/GLBTQP soykırım lobisine alenen teslim edildiği vurgulandı. Yapılan açıklamada, 6284 nolu yasayla halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi'nde Lanzarote Sözleşmesi'ne atıfta bulunulduğu da belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "‘Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması’ başlığını taşıyan ve Uluslararası bir sözleşme niteliğinde olan Lanzarote Sözleşmesi, 25 Ekim 2007 yılında İspanya’nın müstemlekesi olan ‘Lanzarote Adası’nda Avrupa Konseyi öncülüğünde AB Konseyi Üye Devletleri (Almanya, İtalya, Belçika, İngiltere, Fransa…) ile diğer bazı Devletler (Türkiye, ABD, Japonya, Tunus, Rusya…) arasında imzalanmıştır. Türkiye’de sözleşme 6084 sayılı kanun ile onaylanmış ve 25/10/2010 tarihinde kanunlaşmıştır. Dolayısıyla dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Lanzarote Sözleşmesi 10 Eylül 2011 tarihinde 28050 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
“ÇOCUKLARIN KÜRESEL MODA ENDÜSTRİSİNE KURBAN EDİLMESİ…”
Sözleşmenin ‘sözde’ amaçları her ne kadar; çocukların cinsel sömürü ve istismara uğramasını engellemek ve bu konuda ulusal-uluslararası iş birliği gerçekleştirmek, çocuk pornografisi ve fuhşunu yasaklamak ve bunun için gereken her türlü tedbiri almak, çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından yıkıcı olabilecek etkilerini ortadan kaldırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla gerçekleştirilebilecek çocuk pornografisi ile mücadele etmek, çocukların iyilik ve menfaatlerini en üstün değer olarak kabul etmek, önleyici-koruyucu ceza hukuku alanı oluşturmak, şeklinde ifade edilse de asıl hedefinin çocuklar için cinsel rıza yaşını düşürerek her türlü cinsel aktiviteye ortam hazırlanması ve çocukların küresel moda endüstrisine kurban edilmesi, müsait hale getirilmesi ile ilgili olduğu, sözleşmenin istisnai maddeleri incelendiğinde net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
SÖZLEŞMENİN HEDEFİNDE ÇOCUKLAR VAR
Burada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus da hiç şüphesiz Lüksemburg Raporu’dur. Tam adı ‘Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismardan Korunması Terimler & Kavramlar Kılavuzu’ olan söz konusu rapor; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (1990), çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunması amacıyla oluşturulmuş 2011/93 sayılı AB Direk
Selamet Akıncıları, “önce ahlak ve maneviyat önceAile ve Devlet” şiarıyla çalışacağız dedi
Selamet Akıncıları, “önce ahlak ve maneviyat önceAile ve Devlet” şiarıyla hedefiyle çalışacaklarını içeren bir manifesto yayınladı.
https://Basinaciklamasi.t.me

Selamet Akıncıları Birliği kurucu Başkanı Ahmet Tanrıverdi, manifesto yayınlayarak yapacakları çalışmalarla önceADALET ekseninde Adil Birr Dünya kurulması yolunda çalışacaklarını söyledi.
Tanrıverdi şu ifadelere yer verdi; “İlk insan, ilk Aile Reisi ilk Devlet Başkanı ve ilk Resülullah Hz. Adem atamızın babamızın yaratıcıdan alarak ortaya koyduğu şiar mefkure ve prensiplere karşı çıkılması ile başlayan hak ile bâtıl mücadelesi günümüze kadar gelmiş, kıyamete kadar da devam edecektir. Bu mücadelede Resüller Nebiler hakkın, onlara karşı çıkan Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehil ve Ebu Lehepler ise bâtılın temsilcisi olmuşlardır. Hakkı temsil eden Peygamberler Hakk adalet, iyilik aydınlık ve Allah’a kulluk KULHAKLARI anlayışını bâtılı temsil edenler ise zulmü, sömürüyü, karanlığı ve kula kulluk anlayışını temsil etmişlerdir.
Önceki Peygamberlerin ortaya koyduğu hak yolun ilkeleri zamanla değişikliğe uğramış, bozulmuş, Son CİHAD ve RAHMET Peygamberi Medine islam Devleti başkani Hz. Muhammed’in getirdiği Vahye dayalı İslâm’ın ise bozulmadığı, bozulmayacağı ve kıyamete kadar bâki kalacağı bizzat Allah tarafından vaad edilmiştir. Nur55
İslâm’ın ilkelerini bozamayacaklarını anlayan bâtılın temsilcileri Müslümanları bozmak, onların yaşayışlarını bâtıla uygun hale getirmek, kimliksiz kişiliksiz ruhsuz işbirlikçi bir Müslüman tipi oluşturmak için var güçleri ile çalışmışlar bunda da kısmen başarıya ulaşmışlardır. 600 yıl boyunca yeryüzünde hakkı ve adaleti hâkim kılan Osmanlı islam Devletini yıkmışlar, yerine kurulan 29 ekim de ilan edildiğinde ki ismiyle Türkiye islam Cumhuriyeti’ni de 1924 Anayas'sında yazdığı Devletin dini islam 2.maddesini kaldırarak tamamen yok ederek İslâm’ı yeryüzünden silmenin plan ve projelerini uygulamışlardır. Bugün bâtıl anlayışın, zulüm sömürünün siyonizmin temsilcilwri başta ABD/AB Rusya/Çin İsrail olmak üzere batı ülkeleridir. Bu ülkeler, halkı Müslüman olan tüm ülkeleri hegemonyaları altına almışlar, yönetimlerini istedikleri gibi oluşturmuşlar, yıllardır sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bozmaya, sömürmeye devam etmektedirler.
İslâm’ı yok etme projelerini uygulama safhasında iken 1969 yılında Necmeddin Erbakan Hocamız AKINCI KADROSUYLA ortaya atılarak hakkın savunuculuğunu üstlenmiştir. Erbakan Hocamızın mayası Allah’ın izniyle tutmuş, “Hak geldi, bâtıl zail oldu” sancağının altında milyonlar toplanmaya başlamıştır. Erbakan Hocamız 1970 yılında hakkı temsil etmek üzere Milli Nizam Partisi’ni kurmuş o kapatılınca da aynı gaye ile 1972 yılında Milli Selamet Partisi’ni kurmuş ve hakkın hâkimiyeti için var gücüyle çalışmaya başlamıştır. O yıldan itibaren büyük bir azim ve gayretle yaptığı faaliyetler, akan suyun tersine çevrilmesine vesile olmuş, ülkemiz kölelik anlayışından sıyrılarak liderliğe doğru yol yürümeye başlamıştır. İşte bizler, Osmanlı’nın öncü AKİNCİ kuvveti olan ve hakkın hâkimiyeti için gayret eden, savaşan CİHAD eden Akıncıların ortaya koyduğu ruhu yeniden diriltmeyi hedef alan Millî Nizam Milli Selamet MTTB AKINCI gençleriyiz. O dönemde taşıdığımız Akıncı ruhu yine Erbakan Hocamızın önderliğinde 1975 yılında Akıncılar Teşkilatı olarak Türkiye genelinde neşvü nema buldu. Akıncılar; ülkemizin o çalkantılı günlerinde anarşiye ve teröre karışmadan yaptığı faaliyetler ile halkımızın ruhuna ve gönlüne hitap ederek ahlâk ve fazilet yolunda hayırlı hizmetler yaptı.
Akıncı ruhunu hiç kaybetmeyen bizler aradan yıllar geçtikten sonra yeniden AKILLAR HEYETİ olarak bir araya gelerek ve kendimize “ Selâmet Akıncıları” adını vererek Türkiye genelinde binlerce Akıncı ile 14 iç vilayette teşkilatlarımızı oluşturduk. 4 bölgede istişare toplantıları yaptık. 81 il de teşkilatlanacağız inşaallah. Hemen AKINCI federasyonu AKINCILAR KONFEDERASYONU kuracağız.
Selamet Akıncılarının merkezi önümüzdeki aylarda istanbul da açılışı yapılacaktır.
Sel
Selamet Akıncıları, “önce ahlak ve maneviyat önceAile ve Devlet” şiarıyla hedefiyle çalışacaklarını içeren bir manifesto yayınladı.
https://Basinaciklamasi.t.me

Selamet Akıncıları Birliği kurucu Başkanı Ahmet Tanrıverdi, manifesto yayınlayarak yapacakları çalışmalarla önceADALET ekseninde Adil Birr Dünya kurulması yolunda çalışacaklarını söyledi.
Tanrıverdi şu ifadelere yer verdi; “İlk insan, ilk Aile Reisi ilk Devlet Başkanı ve ilk Resülullah Hz. Adem atamızın babamızın yaratıcıdan alarak ortaya koyduğu şiar mefkure ve prensiplere karşı çıkılması ile başlayan hak ile bâtıl mücadelesi günümüze kadar gelmiş, kıyamete kadar da devam edecektir. Bu mücadelede Resüller Nebiler hakkın, onlara karşı çıkan Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehil ve Ebu Lehepler ise bâtılın temsilcisi olmuşlardır. Hakkı temsil eden Peygamberler Hakk adalet, iyilik aydınlık ve Allah’a kulluk KULHAKLARI anlayışını bâtılı temsil edenler ise zulmü, sömürüyü, karanlığı ve kula kulluk anlayışını temsil etmişlerdir.
Önceki Peygamberlerin ortaya koyduğu hak yolun ilkeleri zamanla değişikliğe uğramış, bozulmuş, Son CİHAD ve RAHMET Peygamberi Medine islam Devleti başkani Hz. Muhammed’in getirdiği Vahye dayalı İslâm’ın ise bozulmadığı, bozulmayacağı ve kıyamete kadar bâki kalacağı bizzat Allah tarafından vaad edilmiştir. Nur55
İslâm’ın ilkelerini bozamayacaklarını anlayan bâtılın temsilcileri Müslümanları bozmak, onların yaşayışlarını bâtıla uygun hale getirmek, kimliksiz kişiliksiz ruhsuz işbirlikçi bir Müslüman tipi oluşturmak için var güçleri ile çalışmışlar bunda da kısmen başarıya ulaşmışlardır. 600 yıl boyunca yeryüzünde hakkı ve adaleti hâkim kılan Osmanlı islam Devletini yıkmışlar, yerine kurulan 29 ekim de ilan edildiğinde ki ismiyle Türkiye islam Cumhuriyeti’ni de 1924 Anayas'sında yazdığı Devletin dini islam 2.maddesini kaldırarak tamamen yok ederek İslâm’ı yeryüzünden silmenin plan ve projelerini uygulamışlardır. Bugün bâtıl anlayışın, zulüm sömürünün siyonizmin temsilcilwri başta ABD/AB Rusya/Çin İsrail olmak üzere batı ülkeleridir. Bu ülkeler, halkı Müslüman olan tüm ülkeleri hegemonyaları altına almışlar, yönetimlerini istedikleri gibi oluşturmuşlar, yıllardır sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bozmaya, sömürmeye devam etmektedirler.
İslâm’ı yok etme projelerini uygulama safhasında iken 1969 yılında Necmeddin Erbakan Hocamız AKINCI KADROSUYLA ortaya atılarak hakkın savunuculuğunu üstlenmiştir. Erbakan Hocamızın mayası Allah’ın izniyle tutmuş, “Hak geldi, bâtıl zail oldu” sancağının altında milyonlar toplanmaya başlamıştır. Erbakan Hocamız 1970 yılında hakkı temsil etmek üzere Milli Nizam Partisi’ni kurmuş o kapatılınca da aynı gaye ile 1972 yılında Milli Selamet Partisi’ni kurmuş ve hakkın hâkimiyeti için var gücüyle çalışmaya başlamıştır. O yıldan itibaren büyük bir azim ve gayretle yaptığı faaliyetler, akan suyun tersine çevrilmesine vesile olmuş, ülkemiz kölelik anlayışından sıyrılarak liderliğe doğru yol yürümeye başlamıştır. İşte bizler, Osmanlı’nın öncü AKİNCİ kuvveti olan ve hakkın hâkimiyeti için gayret eden, savaşan CİHAD eden Akıncıların ortaya koyduğu ruhu yeniden diriltmeyi hedef alan Millî Nizam Milli Selamet MTTB AKINCI gençleriyiz. O dönemde taşıdığımız Akıncı ruhu yine Erbakan Hocamızın önderliğinde 1975 yılında Akıncılar Teşkilatı olarak Türkiye genelinde neşvü nema buldu. Akıncılar; ülkemizin o çalkantılı günlerinde anarşiye ve teröre karışmadan yaptığı faaliyetler ile halkımızın ruhuna ve gönlüne hitap ederek ahlâk ve fazilet yolunda hayırlı hizmetler yaptı.
Akıncı ruhunu hiç kaybetmeyen bizler aradan yıllar geçtikten sonra yeniden AKILLAR HEYETİ olarak bir araya gelerek ve kendimize “ Selâmet Akıncıları” adını vererek Türkiye genelinde binlerce Akıncı ile 14 iç vilayette teşkilatlarımızı oluşturduk. 4 bölgede istişare toplantıları yaptık. 81 il de teşkilatlanacağız inşaallah. Hemen AKINCI federasyonu AKINCILAR KONFEDERASYONU kuracağız.
Selamet Akıncılarının merkezi önümüzdeki aylarda istanbul da açılışı yapılacaktır.
Selamet Akıncılarının hedefi; Hz. Peygamber’in, O’nun varislerinin ve bu yolun son döneminin bü
yük mücahidlerinden Erbakan ElBenna İzzetbegoviç seyyid kütüphane AkifErsoy'ların hedefi olan hakkı ve adaleti hâkim kılmak, zulmü ve sömürüyü ortadan kaldırmaktır.
Selamet Akıncılarının yolu; Müslümanlar arasında hiçbir şekilde ırk, dil, mezhep, meşrep, tarikat cemaat fraksiyon ayırımı yapmaksızın Hakk ve kardeşlik ölçüleri içinde bâtılın karşısında, hakkın safında ve yüce dinimiz İslâm şeriatının ortaya koyduğu ilke ve prensipler içinde yol yürümektir.
Selamet Akıncılarının hayat görüşü; hiçbir maddi menfaat içinde olmadan, şahsi çıkar düşünmeden, geleceğe dönük hesap yapmadan Allah’ın rızasına talip olmak, tevhid sancağını yüceltmek, “hayat iman ve cihaddır”  prensibiyle hareket etmektir.
Selamet Akıncılarının çizgisi; aynı gaye uğrunda faaliyet yapan diğer sivil toplum kuruluşları ile çatışmadan hatta onlarla zaman zaman ortak faaliyetler yaparak uhuvveti ümmetin maslahatı için ve İslâm birliğini sağlayıcı adımlar atmaktır.
Selamet Akıncılarının siyasi yolu; Erbakan Hocamızın ve yol arkadaşlarının ortaya koyduğu hedeflerini gerçekleştirme yolunda olan ve bu yolda azimle, gayretle çalışan, tarihimizin şanlı sahifelerine uygun yol yürüyen, misyon ve vizyonu ile çağlara hakkın ve adaletin mührünü vuran, her alanda yerli ve milli adımlar atan, siyonizmin karşısında şimşek olup çakan, bâtıl güçlerin üstüne yıldırım olup düşen, “önce ahlak ve maneviyat önceAile önceDevlet Hayra motor şerre fren” anlayışı ile dolu görüşlerin, liderlerin yoludur.
Selamet Akıncılarının Kızılelması, İslâm Birliğini kurmaktır. Bu gayeyle İslâm Ülkeleri arasında; Müslüman Ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kurulması, Müslüman Ülkeler Savunma  İşbirliği Teşkilatı’nın kurulması, Müslüman Ülkeler Ortak Pazarı Teşkilatı ve Birliği’nin kurulması, Müslüman Ülkeler Ortak Para Birimi’ne geçilmesi ve Müslüman Ülkeler Kültür  İşbirliği Teşkilatı’nın kurulması yolunda gayret etmek ve Erbakan Hocamızın gayesi olan Yeni Bir Dünya kurulması yolunda çalışmaktır.
Selamet Akıncılarının prensibi; yanlış yolda olan, yaşayışları bozuk olan insanımızı, gençlerimizi kazanmak için çalışmak, kişilere değil, yanlış zihniyetlere karşı olmak, her tür ve görüşte olan insanlarımızı kaybetmek yerine onları değerlerimizle buluşturmak anlayışı içinde hareket ederek, toplumumuza İslâm ahlak ve fazilet şuurunu kazandırmak için gayret etmektir. 
Suriye ve Filistin'i savunmak Türkiye'yi savunmaktır şiarıyla hareket edecek Selamet Akıncıları olarak siyonizme karşı fiilî savaşta seferberlik vazifesine tüm AKINCILAR olarak hazırız
Son olarak Selamet Akıncıları yozlaştırılan her türlü sosyal ve kültürel değerlerimizi yeniden asli hüviyetine kavuşturmak için ülke çapında canla başla cihad aşkıyla çalışmaya devam edecektir. Hakkın hakimiyeti için Asımnesli AkıncıNesli kuran nesli için önceAhlak önceAile şiarıyla çalışacağız. İnsanlığa aileye karşı savaş açan siyonizmin ve Masonluğun ve dayattığı ideolojilerin cinsi sapıklığın yasaklanmalı. Ailesiz cinsiyetsiz ahlakdız toplum operasyonlarını durdurabilmek içşn; kimliklerimizde ki GENDER kelimesinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Yeni anayasanın fıtrata İslam'a uygun hazırlanması için faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. kamuoyuna duyurulur”
20 Temmuz Bolu
https://Basinaciklamasi.t.me