Afyonkarahisar olarak başlıyoruz Allah'ın izniyle 💐

Uğradımız kıyım kadar kıyâm etsek kâfi!

Oysa neden kıyıldığımızı, bize nereden kıyıldığını, hatta kıyılıp kıyılmadığını dahi henüz bilmiyoruz...

Bir ipucu:

Bize çocuklarla kıyılıyor, biz çocuklardan kıyılmaya başlıyoruz; çünkü kıyâm edildiğinde ilk defa öne çıkanlar çocuklardı; sahabelerdi.. Efendimizin onları görüp İslam uğruna cihada gitmeye müsait olduklarını ispatlamak için ayak parmak uçlarına basıp yükselirlerdi.

Dün çocuklar oynamayı terk etmiş düşmana karşı durmaya meylediyordu. Bugün çocuklar dedelerinin fedakarlığı sayesinde oyun oynamaya hak kazanmıştı. Ancak onlara kıymaya meyilli düşman oyunlarının en eğlenceli yerinde boylarından daha büyük bombaları aralarına bıraktı.

Dünden beri hiçbir şey değişmedi; çocuk hâlâ çocuk, oyun aynı oyun oyun. Ancak büyükler oynamaya meylediyor ve çocuklarla el değişiyordu. Kendine yaşamayı, çocuğa ölmeyi seçen mahlukların, medeniyet diyerek halka verdiği derslerden geriye acımış bir yürek, paslanmış zihinler ve köreli kalpler kalıyor.

"Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir" buyurun Allah eğlenmenin çocuklara bırakılmasını emrediyordu. Biz yanlış anladık; az bir ihtimalle de olsa hüzün bize değip insanlığımızı hatırlatacak olduğunda sahte gülüşlerimizi kendimize siper ettik. Allah'ın gönüle değişini birazdan hatırlamayacağımız bir gülüşe feda ettik.

Her neyse bu; kendi kendimize ettik. Kendimize kıydık..
Bize biz kıydıysa.. Kıyâma kalkacak biz değiliz!

Ben ilmimi çocukların yanından topluyorum!

(Nimetsizliğin hezeyanı sayılmaz.. güç yetiren varsa; çağa, çağrıya, açtığı çığıra yahut herhangi birinde aldığı yaraya, buradan zafere atılacak nidânın heyecanını çıkarsın)

Gençlerin hali perişan 14 15 yaşındaki çocuklar okullara yakın parklarda ellerinde sigara içki ağızları küfür kız çocukları hemde uyardım dinlediler kızmadan güler yüzle başta 2 tanesi dalga geçti 2 tanesi can kulağıyla dinledi haklısın abla dediler birer dondurma aldım sohbet ettik dalga geçenlerde öylece dinledi gülümsediler çok dolu olmamız gerekiyor öyle absürt sorular varki beyinlerinde sen cennete gittin mi diyorlar

BU AKŞAM FÜTÛHÂT-I MEDENİYYE DERSİMİZ VAR…

MTO'da birazdan saat 21.30'da Fütûhât-ı Medeniyye dersimiz var.

Bu hafta mukayeseli medeniyetler tarihi okuması yapacağız ve Gazze'nin Batı uygarlığının mezarına dönüşmesinin niçin tesadüfî olmadığını bütün yönleriyle mercek altına alacağız.

İzini süreceğimiz sorular:

• İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor?
• İslâm insanlığın nasıl yegâne geleceği olabilir?

#MedeniyetTasavvuruYolculuğu'muz 81 vilâyetimizde ve 60 küsûr ülkede bütün hızıyla ve derinleşerek sürüyor…

MTO, geleceğimizi inşa edecek, önümüzü açacak öncü kuşakların tohumlarını ekiyor…

Defter kalem ders başına…
@MtoBilgi

‎Hatice Akbaş Demir kişisinden fotoğraf

MTO'NUN AMBLEMİ

Hadid Sûresi 25. âyet: Kitap + Mizan = Hadîd

Mekke + Medine = Medeniyet formülünü geliştirdiğim âyet bu.

Mekke / Kitap / ilim + Medine / Mizan / İrfan = Medeniyet / Hadîd / Hikmet.

❗Ciltler dolusu kitabın özetinin özetinin özeti...

MTO Trabzon hanımlar olarak gerçekleştirecek olduğumuz tahlilimize talebe kardeşlerimizi bekliyoruz..

Futuhât-ı Medeniyye Dersi:

بسم الله الرحمن الرحيم

Kalbimizle durduğumuz â'makî mekâna her bakıldığında geçilmez bir uçurum görülecekti. Oysa biz Rabb'e yakınlığımızın hatırına dünyanın görünür bir yerinde olmamayı seçtik.' Gülmeyi bildiğimiz halde bundan vazgeçip hüznü seçmemiz gibi'


Her köşesi yüreği sızlatan bu çağda hakikate dair bir çağrı çocuklarla hayat bulur, kadınla nefes solur, erkekle de nesile taşınır. Çocuk merhamete, kadın temizliğe ve erkek gayrete gebedir yaşarken. Bir neslin sac ayağını oluşturan çocuk kadın ve erkekler, çağrılarının da sancı, doğum ve yaşamak serüveninin ta kendidir.

Peygamber efendimiz sav çağrısını oluşturmak için bu sac ayağını kurarken erkeklerden hz Ebu Bekir'i, kadınlardan Hz Ayşe'yi, çocuklardan da onca Şâir ve edibbâ'ın içinden Mus'ab bin Umeyr'i seçti. Bu son hamle en büyük hamleydi; çünkü bu seçmek aynı zamanda vazgeçmekti. Belki Mus'ab bin Umeyr bu çağrıya bir asır harcayacak ama Efendimiz bir satırda bunu başaracak nice Şâire, bir metinde netleştirecek nice Edibbâ'a Mus'ab'ı değişmedi. Değişmedi; çünkü Müslüman'ın zamana ihtiyacı olduğu kadar İslam'ın da zamana ihtiyacı vardı. Müslümanlar mânen gerilmeli, İslam madden ve mânen yayılmalıydı ancak her iki esnada da Müminler gevşememeliydi! Efendimiz bunu başardı; zamanı seçimleriyle zaman etti. Müminler de gevşeklik göstermedi (şikayet etmedi).. Peygamber efendimizin aldığı bu risk İslam'ın nefes almasını sağlarken Müslüman'ın da yaşamasına imkan verdi.


Tarık suresinin son ayeti: " Ey Peygamber! kafirler için az olacak mühleti kendilerine tanı"

Biz zamanı seçtik kafire verilen ise mühlettir. Ancak bu mühlet bizim sahip olduğumuz zamanda, yani Müslüman'ın zamanında kafire tanınmış bir mühlet. İlk defa bir mühlet rehin alındığı zamana ve zamanın sahibine galebe çalıyor. Ya kendimize körüz yahut kalbimize âmâyız. Hastalığımız neredeyse oradan tedavi olmak nasip olsun. Affedin...


والحمد لله

tarif
yapanlar
tarih yapabilir.

https://x.com/ahmetasimd/status/1780899588724891931?s=61&t=cADdymPauuIhvDyiqRLzrA

İşte mesele bu.
Dünyanın dört bir tarafında #MedeniyetTasavvuruYolculuğu yapan parlak MTO talebeleri ile karşılaşmanız mümkün.
Hamdolsun Rabbime.

#MTO İstanbul Avrupa Yakası#
Ekibi olarak Ramazan dolayısıyla ara verdiğimiz kitap tahlillerimize kaldığımız yerden devam ederken MTO ya yeni katılan hanım kardeşlerimizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız

Hanım kardeşlerimizi bekliyoruz. Görüşebilmek duasıyla.

📍 MTO Gaziantep Temsilciliği

Gaziantep'te yeni talebe olup da gruplarımızda olmayan kardeşler varsa benimle irtibata geçebilirler.

Haşiye : Gruplarımız MTO Gaziantep'e dair çalışmaları duyurmak ve haberleşmek amacıyla kurulmuştur.
Yazışmaya kapalıdır.

📍MTO Gaziantep Temsilciliği