△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban ibadetindeki Hikmet-
1. Allah’ın emrine itaat ederek Allah’a takarrub/yakınlaşmak
2. Allah’ın emrine boyun eğmek suretiyle nefsin terbiye olması
3. Kurban kesme esnasında Allah’ın ismini zikretmek suretiyle tevhidi ilan etmek
4. Allah’ın nimetlerine şükür
5. Fakirlere ve muhtaçlara yiyecek ikram etmek ve tasaddukta bulunmak
6. Et yemek suretiyle vücudun gelişmesi ve ailenin beslenmesi
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 7
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban ibadetindeki Hikmet-
1. Allah’ın emrine itaat ederek Allah’a takarrub/yakınlaşmak
2. Allah’ın emrine boyun eğmek suretiyle nefsin terbiye olması
3. Kurban kesme esnasında Allah’ın ismini zikretmek suretiyle tevhidi ilan etmek
4. Allah’ın nimetlerine şükür
5. Fakirlere ve muhtaçlara yiyecek ikram etmek ve tasaddukta bulunmak
6. Et yemek suretiyle vücudun gelişmesi ve ailenin beslenmesi
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 7
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban’ın Kesim Vakti-
Kurban kesim vakti konusunda öne çıkan iki farklı görüş vardır:
• Birinci görüş: Bayram namazından sonra başlar, bayramın üçüncü günü güneş batana kadar devam eder.
• İkinci görüş: Bayram namazından sonra başlar, teşrik günlerinin son gününe, yani bayramın dördüncü günü güneş batana kadar[6] devam eder.
Tercih edilen görüş, -Allahu âlem- bu görüştür.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Teşrik günleri (Zilhicce ayının 11.,12. ve 13. günleri); yeme, içme ve Allah’ı anma günleridir.”
(Müslim)
Kurbanı, dinen belirlenen vakitte kesmek gerekir. Her kim kurbanını bayram namazından önce veya bayramın dördüncü gününün güneş batımından -yani akşam namazının vakti girdikten- sonra keserse, kurbanı geçerli olmaz ve ibadet sevabı alamaz. Bu, sadece et için kesilmiş bir hayvan olur.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kim namazdan (bayram namazından) sonra kurbanını keserse, kurbanı tamamlanmış ve Müslümanların sünnetine isabet etmiş olur.”
(Buhari)
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki bu günümüzde ilk yapacağımız şey, namazı (bayram namazını) kılmak sonra (evimize) dönüp kurbanımızı kesmektir. Kim, böyle yaparsa, bizim sünnetimize isabet etmiş olur. Kim de namazdan
(bayram namazından) önce kurbanını keserse, o kestiği kurban, kendi ehline/ailesine sunduğu bir et olur. O, kurbandan bir şey sayılmaz.”
(Buhari)
Cundub bin Sufyan, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Kurban bayramı günü Peygamber ﷺ ile beraber hazır bulundum. Bazı insanlar bayram namazından önce kurbanlarını kestiler. Peygamber namazı bitirince onların namazdan önce kurbanlarını kestiklerini gördü. Bunun üzerine şöyle dedi: “Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim biz namaz kılıncaya kadar kesmediyse, besmele ile kessin.”
(Buhari, Müslim)
Kurbanı bayramın birinci günü bayram namazından hemen sonra kesmek daha faziletlidir. Kurban kesmek, hayırlı işe acele etmek olduğu için, bir önceki gün, bir sonraki günden daha faziletlidir.
Kurbanı, dinen belirlenen günlerin gündüz ve gecesinin herhangi bir vaktinde kesmek, câizdir. Fakat kurbanın gündüz kesilmesi işlerin kolaylaşması sebebiyle daha iyidir.
Eğer kurban kesecek kimsenin herhangi bir kusuru olmaksızın, kurbanı kaçıp gider de kurbanını Teşrik günlerinden sonra yakalarsa veya kurbanını kesmesi için birisini vekil tayin ettikten sonra vekil olan kimse onun kurbanını tayin edilen günlerde kesmeyi unutursa, özründen dolayı vakti çıktıktan sonra kurbanı kesmesinde bir sakınca yoktur.
Kaynak:
[6] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Teşrik günlerinin tamamı kurban kesim günleridir.”
(Ahmed; Şuayb el-Arnavud, hadisin “Hasen Sahih li ğayrihi” olduğunu söylemiştir)
Ali, Allah ondan razı olsun, şöyle dedi:
“Kurban kesim günleri kurban bayram günü ve ondan sonraki üç gündür.”
(Nevevi, Müslim Şerhi)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 7-9
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban’ın Kesim Vakti-
Kurban kesim vakti konusunda öne çıkan iki farklı görüş vardır:
• Birinci görüş: Bayram namazından sonra başlar, bayramın üçüncü günü güneş batana kadar devam eder.
• İkinci görüş: Bayram namazından sonra başlar, teşrik günlerinin son gününe, yani bayramın dördüncü günü güneş batana kadar[6] devam eder.
Tercih edilen görüş, -Allahu âlem- bu görüştür.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Teşrik günleri (Zilhicce ayının 11.,12. ve 13. günleri); yeme, içme ve Allah’ı anma günleridir.”
(Müslim)
Kurbanı, dinen belirlenen vakitte kesmek gerekir. Her kim kurbanını bayram namazından önce veya bayramın dördüncü gününün güneş batımından -yani akşam namazının vakti girdikten- sonra keserse, kurbanı geçerli olmaz ve ibadet sevabı alamaz. Bu, sadece et için kesilmiş bir hayvan olur.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kim namazdan (bayram namazından) sonra kurbanını keserse, kurbanı tamamlanmış ve Müslümanların sünnetine isabet etmiş olur.”
(Buhari)
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki bu günümüzde ilk yapacağımız şey, namazı (bayram namazını) kılmak sonra (evimize) dönüp kurbanımızı kesmektir. Kim, böyle yaparsa, bizim sünnetimize isabet etmiş olur. Kim de namazdan
(bayram namazından) önce kurbanını keserse, o kestiği kurban, kendi ehline/ailesine sunduğu bir et olur. O, kurbandan bir şey sayılmaz.”
(Buhari)
Cundub bin Sufyan, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Kurban bayramı günü Peygamber ﷺ ile beraber hazır bulundum. Bazı insanlar bayram namazından önce kurbanlarını kestiler. Peygamber namazı bitirince onların namazdan önce kurbanlarını kestiklerini gördü. Bunun üzerine şöyle dedi: “Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim biz namaz kılıncaya kadar kesmediyse, besmele ile kessin.”
(Buhari, Müslim)
Kurbanı bayramın birinci günü bayram namazından hemen sonra kesmek daha faziletlidir. Kurban kesmek, hayırlı işe acele etmek olduğu için, bir önceki gün, bir sonraki günden daha faziletlidir.
Kurbanı, dinen belirlenen günlerin gündüz ve gecesinin herhangi bir vaktinde kesmek, câizdir. Fakat kurbanın gündüz kesilmesi işlerin kolaylaşması sebebiyle daha iyidir.
Eğer kurban kesecek kimsenin herhangi bir kusuru olmaksızın, kurbanı kaçıp gider de kurbanını Teşrik günlerinden sonra yakalarsa veya kurbanını kesmesi için birisini vekil tayin ettikten sonra vekil olan kimse onun kurbanını tayin edilen günlerde kesmeyi unutursa, özründen dolayı vakti çıktıktan sonra kurbanı kesmesinde bir sakınca yoktur.
Kaynak:
[6] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Teşrik günlerinin tamamı kurban kesim günleridir.”
(Ahmed; Şuayb el-Arnavud, hadisin “Hasen Sahih li ğayrihi” olduğunu söylemiştir)
Ali, Allah ondan razı olsun, şöyle dedi:
“Kurban kesim günleri kurban bayram günü ve ondan sonraki üç gündür.”
(Nevevi, Müslim Şerhi)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 7-9
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kimler Keser?-
Kurbanı maddi durumu iyi olan kimseler keser. Kurbanı borç, taksit yahut vadeli olarak almak caizdir.[7]
Kurbanda aslolan diriler hakkında meşru olduğudur.
Ölmüş kimselerin yerine kurban kesmek, üç şekilde vuku bulmaktadır:
• Birincisi: Bir kimsenin bir kurbanı kendisi, hayatta olan ve ölmüş aile halkının tamamı adına kesmesi. Yani kişi kurbanı keserken hem kendisine hem de hayatta olan ve ölmüş olan aile halkına niyet eder. Bu, câizdir.
Nitekim Peygamber ﷺ hem kendisi adına, hem de aile halkı adına kurban keserdi.
Peygamber ﷺ'in aile halkından Hatice, Allah ondan razı olsun, gibi, daha önce ölmüş olanları da vardı.
• İkincisi: Bir kimsenin, ölmüş kimselerin vasiyetlerini yerine getirmek için onların adına kurban kesmesi. Böyle bir vasiyetin, yerine getirilmesi gerekir. Ancak bunu yerine getirmeye gücü yetmezse, bundan müstesnadır.
Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Kim de onu (ölünün vasiyetini
ölmeden önce) işittikten sonra değiştirirse; onun günahı değiştirenlerindir.”
(Bakara, 181)
• Üçüncüsü: Hayatta olanlardan ayrı olarak, sadece ölmüş kimseler adına kurban kesmek ve sevabını o kimseye bağışlamak. Yani kişinin, ölmüş olan babasının yahut annesinin vb. kimseler adına ayrı bir kurban kesmesi.
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki dinde buna dair herhangi bir delil yoktur.
Nitekim Peygamber ﷺ, aile halkından ölenlerin hiçbiri adına özel kurban kesmemiştir. Ne akrabaları içerisinde en kıymetli olanlardan birisi olan amcası Hamza, Allah ondan razı olsun, adına ne kendisi hayatta iken ölen evlatları adına ne de hanımları arasında kendisine en sevimli gelen Hatice, Allah ondan razı olsun, adına kurban kesmiştir. Peygamber’in döneminde Sahabe’den, Allah onlardan razı olsun, hiç kimsenin ölmüş akrabası adına kurban kestiği de rivayet olunmamıştır.
Bu sebeple daha yerinde ve faziletli olan, bunun terkedilmesidir. Fakat böyle bir davranış, ölü adına tasadduk/sadaka vermek[8] manasına geliyorsa onun adına verilen sadakanın kendisine fayda vereceğine[9] dair nasslara kıyas edilerek câiz olabilir.
Kaynak:
[7] Bu borçlanmanın faizle yahut kredi kartıyla olmaması gerekir.
Çünkü kredi kartları direkt yahut dolaylı olarak faize yol açmaktadır. Kredi kartı alan kişi ödemenin gecikmesi halinde
bankaya faiz vermeyi kabul etmektedir ki bu şekilde bir antlaşma şer’en haramdır.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
‘Şüphesiz Allah temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder.’
Sonra bir adam zikretti ki, uzun bir yolculuk yapmıştır. Saçı başı dağınık, elbiseleri tozlu, ellerini semaya kaldırır ve ‘Ya Rab, Ya Rab’ der. Yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiştir. Allah bu kimseye
nereden icabet edecek?”
(Müslim)
[8] Kesilen kurbanın etinin ölü adına sadaka olarak verilmesi gibi.
[9] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadakayı cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.”
(Müslim)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 9-11
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kimler Keser?-
Kurbanı maddi durumu iyi olan kimseler keser. Kurbanı borç, taksit yahut vadeli olarak almak caizdir.[7]
Kurbanda aslolan diriler hakkında meşru olduğudur.
Ölmüş kimselerin yerine kurban kesmek, üç şekilde vuku bulmaktadır:
• Birincisi: Bir kimsenin bir kurbanı kendisi, hayatta olan ve ölmüş aile halkının tamamı adına kesmesi. Yani kişi kurbanı keserken hem kendisine hem de hayatta olan ve ölmüş olan aile halkına niyet eder. Bu, câizdir.
Nitekim Peygamber ﷺ hem kendisi adına, hem de aile halkı adına kurban keserdi.
Peygamber ﷺ'in aile halkından Hatice, Allah ondan razı olsun, gibi, daha önce ölmüş olanları da vardı.
• İkincisi: Bir kimsenin, ölmüş kimselerin vasiyetlerini yerine getirmek için onların adına kurban kesmesi. Böyle bir vasiyetin, yerine getirilmesi gerekir. Ancak bunu yerine getirmeye gücü yetmezse, bundan müstesnadır.
Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Kim de onu (ölünün vasiyetini
ölmeden önce) işittikten sonra değiştirirse; onun günahı değiştirenlerindir.”
(Bakara, 181)
• Üçüncüsü: Hayatta olanlardan ayrı olarak, sadece ölmüş kimseler adına kurban kesmek ve sevabını o kimseye bağışlamak. Yani kişinin, ölmüş olan babasının yahut annesinin vb. kimseler adına ayrı bir kurban kesmesi.
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki dinde buna dair herhangi bir delil yoktur.
Nitekim Peygamber ﷺ, aile halkından ölenlerin hiçbiri adına özel kurban kesmemiştir. Ne akrabaları içerisinde en kıymetli olanlardan birisi olan amcası Hamza, Allah ondan razı olsun, adına ne kendisi hayatta iken ölen evlatları adına ne de hanımları arasında kendisine en sevimli gelen Hatice, Allah ondan razı olsun, adına kurban kesmiştir. Peygamber’in döneminde Sahabe’den, Allah onlardan razı olsun, hiç kimsenin ölmüş akrabası adına kurban kestiği de rivayet olunmamıştır.
Bu sebeple daha yerinde ve faziletli olan, bunun terkedilmesidir. Fakat böyle bir davranış, ölü adına tasadduk/sadaka vermek[8] manasına geliyorsa onun adına verilen sadakanın kendisine fayda vereceğine[9] dair nasslara kıyas edilerek câiz olabilir.
Kaynak:
[7] Bu borçlanmanın faizle yahut kredi kartıyla olmaması gerekir.
Çünkü kredi kartları direkt yahut dolaylı olarak faize yol açmaktadır. Kredi kartı alan kişi ödemenin gecikmesi halinde
bankaya faiz vermeyi kabul etmektedir ki bu şekilde bir antlaşma şer’en haramdır.
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
‘Şüphesiz Allah temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder.’
Sonra bir adam zikretti ki, uzun bir yolculuk yapmıştır. Saçı başı dağınık, elbiseleri tozlu, ellerini semaya kaldırır ve ‘Ya Rab, Ya Rab’ der. Yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiştir. Allah bu kimseye
nereden icabet edecek?”
(Müslim)
[8] Kesilen kurbanın etinin ölü adına sadaka olarak verilmesi gibi.
[9] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadakayı cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.”
(Müslim)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 9-11
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kesecek Kişide Olması Gereken Vasıflar-
1. Akıllı ve mümeyyiz olmak.
Deli, sarhoş, temyiz yaşına girmemiş küçük çocuk yahut çok yaşlı olduğu için temyiz kuvveti ortadan kalkmış kişi kurban kesemez.
2. Müslüman yahut ehli kitap (Hristiyan veya Yahudî) olmak.[10]
3. Kesilen hayvanı kurban etmeye niyet etmek.
4. Kurbanı vekâleten kesecek kişinin şer’i olarak kesim yapmaya uygun olması ve kurban sahibinin iznini almış olması.
5. Kesilecek hayvana malik olmak. Kurbanlık hayvan, kurban kesecek kimseye ait olmalıdır.
Bu aidiyet Şer’en haram kılınan bir şekilde gerçekleşmemiş olmalıdır. Örneğin gasp edilmiş, çalınmış veya bâtıl bir yolla elde edilmiş bir hayvan, kurban olarak kesilmez; kesilirse, geçerli olmaz.
Çünkü günah işleyerek Allah’a ibadet edilmez.
Kadınların kurban kesmesinde bir sakınca yoktur. Kurbanlık hayvanı kurban sahibinin kendi eliyle kesmesi daha faziletlidir.
Kaynak:
[10] Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“(Kendilerine) Kitap verilenlerin
yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir.”
(Maide, 5)
Şeyh İbn Useymin şöyle demiştir:
“Ehli Kitabın kestiğini yemek helal olmakla beraber kurban hayvanını kesme konusunda onlara vekâlet verilmesi sahih değildir. Kurban hayvanını boğazlamak bir ibadettir. Bu ibadet konusunda kitap ehlini vekil kılmak sahih değildir. Çünkü ehli kitap ibadet ve kurbet ehlinden değildir. Çünkü kâfirin ibadeti kabul edilmez. Bu ondan kendi nefsi için sahih olmayacağına göre başkası içinde sahih olmaz.
Buna rağmen kurbanı kesme konusunda ehli kitap vekil kılınır ise kurban etinden yemekte bir beis yoktur.”
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 11-12
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kesecek Kişide Olması Gereken Vasıflar-
1. Akıllı ve mümeyyiz olmak.
Deli, sarhoş, temyiz yaşına girmemiş küçük çocuk yahut çok yaşlı olduğu için temyiz kuvveti ortadan kalkmış kişi kurban kesemez.
2. Müslüman yahut ehli kitap (Hristiyan veya Yahudî) olmak.[10]
3. Kesilen hayvanı kurban etmeye niyet etmek.
4. Kurbanı vekâleten kesecek kişinin şer’i olarak kesim yapmaya uygun olması ve kurban sahibinin iznini almış olması.
5. Kesilecek hayvana malik olmak. Kurbanlık hayvan, kurban kesecek kimseye ait olmalıdır.
Bu aidiyet Şer’en haram kılınan bir şekilde gerçekleşmemiş olmalıdır. Örneğin gasp edilmiş, çalınmış veya bâtıl bir yolla elde edilmiş bir hayvan, kurban olarak kesilmez; kesilirse, geçerli olmaz.
Çünkü günah işleyerek Allah’a ibadet edilmez.
Kadınların kurban kesmesinde bir sakınca yoktur. Kurbanlık hayvanı kurban sahibinin kendi eliyle kesmesi daha faziletlidir.
Kaynak:
[10] Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“(Kendilerine) Kitap verilenlerin
yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir.”
(Maide, 5)
Şeyh İbn Useymin şöyle demiştir:
“Ehli Kitabın kestiğini yemek helal olmakla beraber kurban hayvanını kesme konusunda onlara vekâlet verilmesi sahih değildir. Kurban hayvanını boğazlamak bir ibadettir. Bu ibadet konusunda kitap ehlini vekil kılmak sahih değildir. Çünkü ehli kitap ibadet ve kurbet ehlinden değildir. Çünkü kâfirin ibadeti kabul edilmez. Bu ondan kendi nefsi için sahih olmayacağına göre başkası içinde sahih olmaz.
Buna rağmen kurbanı kesme konusunda ehli kitap vekil kılınır ise kurban etinden yemekte bir beis yoktur.”
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 11-12
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanda Bulunması Gereken Şartlar 1/2-
1. Kesilecek hayvanın “Behimetu’l-En'am,” yani deve, sığır, koyun, koç ve keçi cinsinden olması Allah ﷻ bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları keserken Allah’ın adını ansınlar diye her ümmete bir kurban ibadeti koyduk.”
(Hac, 34)
Kuş, balık, geyik, tavşan vb. hayvanlardan kurban olmaz.
2. Kesilecek hayvanın dinen belirtilen yaşa ulaşmış olması Peygamber ﷺ şöyle demiştir:
“Siz (kurban olarak) yalnız musinne[11] kesiniz. Bunu kesmek size güç olursa bu takdirde koyun nev’inden cezea[12] kesin.”
(Müslim)
Buna göre kurbanlık hayvanlardan devenin beş yaşını doldurup altı yaşına girmiş veya beş yaşından büyük olması, sığırın iki yaşını doldurup üç yaşına girmiş veya iki yaşından büyük olması, koyun ve keçi cinsinin bir yaşını doldurup iki yaşına girmiş yahut bir yaşından büyük olması gerekir. Ancak koyun cinsinden bir yaşını doldurmuş olanı bulmak zor ise bu halde koyunun altı ayını doldurmuş olanını kesmekte caizdir. Bundan daha küçük yaşta olan hayvan kurban olarak kesilemez.[13]
3. Hayvanın eksiklikten ve ayıp içeren şeylerden uzak olması.
Bunlar iki kısma ayrılır:
Birincisi; Kurbanlık olmaya engel olan kusur ve ayıplar
Bunlar dört kısımdır:
a. Bir veya iki gözünün kör olması veya gözlerinin düğme gibi dışarı fırlamış veyahut da kör olduğuna açıkça delâlet edecek şekilde gözlerinin beyaz olması
b. Hayvanın üzerinde açıkça görülecek şekilde hastalık belirtilerinin olması. Örneğin hayvanın şiddetli ateşe yakalanıp bu hastalığın onu otlamaktan alıkoyması ve onu iştahtan kesmesi veya etini bozan ve etinin sıhhatine tesir eden uyuz hastalığına yakalanması veyahut da vücudunda onun sıhhatine tesir eden derin bir yaranın olması vb. Haddinden fazla aşırı bir şekilde yiyip de karnı şişen hayvan, tehlikesi geçinceye kadar bekletilir. Zor doğuran hayvan tehlikesi geçinceye kadar bekletilir. Boğulma veya yüksek bir yerden düşmesi sonucu ölüm tehlikesi geçiren hayvan, ölüm tehlikesi geçinceye kadar bekletilir.
c. Sürüdeki sağlam hayvanlarla birlikte yürümesine veya onlara yetişmesine engel olacak şekilde topal olması. Ön veya arka ayaklarından birisi veya her ikisi kırık ve kopuk veya kesik olan hayvan da buna dâhildir.
d. Kemiklerinde ilik kalmayacak şekilde iyice zayıflamış olması Bera bin Âzib’ten, Allah ondan razı olsun, rivayet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
“Rasulullah ﷺ aramızda iken ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: “Dört sınıf hayvanı kurban olarak kesmek câiz değildir: Körlüğü açıkça belli olan, hastalığı açıkça belli olan, topallığı açıkça belli olan ve yürüyemeyecek kadar ayağı kırık olan hayvan.”
(Ebu Davud, Nesai, ibn Mace; Şeyh Elbani hadisin sahih olduğunu söyledi)
“Rasulullah ﷺ’e kurbanlık hayvanlardan hangisinden uzak durulur (kurban edilmez) diye sorulmuş, bunun üzerine o eliyle işaret ederek şöyle buyurmuştur:
‘Dört sınıf hayvan kurban edilmez: Topallığı açıkça belli olan, gözlerinin körlüğü açıkça belli olan, hastalığı açıkça belli olan ve eti kalmayacak kadar yaşlı olan hayvan.”
(Malik)
Bu dört kusura sahip olan hayvan kurban olarak kesilemez. Bu kusurlara benzeyen veya daha ağır olan kusurlar da hüküm olarak bunlar gibidir.
Kaynak:
[11] Musinne: “Seniyye” olarak da ifade edilen bu kelime, yaşını tamamlamak manasına gelir. Koyun ve keçi için kullanıldığında bir yaşını doldurup ikiye, sığır için kullanıldığında iki yaşını doldurup üçe, deve için kullanıldığında ise beş yaşını doldurup altıya giren manasına gelmektedir.
[12] Cezea: Sözlükte “yeni, henüz başlayan” manasına gelir. Koyun cinsi için kullanıldığında altı ayını doldurmuş ama bir yaşına basmamış kuzu demektir. Peygamberin Cezea kelimesini kullanırken bunu koyunla sınırlandırması, sığırın Cezea olanının (yani iki yaşını doldurmamış olanının) kurban olamayacağını işaret etmektedir.
[13] Koyunun bu yaşa geldiği tüylerinden anlaşılır. Kuzunun sırtındaki tüyler diktir. Cezea olduğu zaman ise yatık olur.
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 12-15
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanda Bulunması Gereken Şartlar 1/2-
1. Kesilecek hayvanın “Behimetu’l-En'am,” yani deve, sığır, koyun, koç ve keçi cinsinden olması Allah ﷻ bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları keserken Allah’ın adını ansınlar diye her ümmete bir kurban ibadeti koyduk.”
(Hac, 34)
Kuş, balık, geyik, tavşan vb. hayvanlardan kurban olmaz.
2. Kesilecek hayvanın dinen belirtilen yaşa ulaşmış olması Peygamber ﷺ şöyle demiştir:
“Siz (kurban olarak) yalnız musinne[11] kesiniz. Bunu kesmek size güç olursa bu takdirde koyun nev’inden cezea[12] kesin.”
(Müslim)
Buna göre kurbanlık hayvanlardan devenin beş yaşını doldurup altı yaşına girmiş veya beş yaşından büyük olması, sığırın iki yaşını doldurup üç yaşına girmiş veya iki yaşından büyük olması, koyun ve keçi cinsinin bir yaşını doldurup iki yaşına girmiş yahut bir yaşından büyük olması gerekir. Ancak koyun cinsinden bir yaşını doldurmuş olanı bulmak zor ise bu halde koyunun altı ayını doldurmuş olanını kesmekte caizdir. Bundan daha küçük yaşta olan hayvan kurban olarak kesilemez.[13]
3. Hayvanın eksiklikten ve ayıp içeren şeylerden uzak olması.
Bunlar iki kısma ayrılır:
Birincisi; Kurbanlık olmaya engel olan kusur ve ayıplar
Bunlar dört kısımdır:
a. Bir veya iki gözünün kör olması veya gözlerinin düğme gibi dışarı fırlamış veyahut da kör olduğuna açıkça delâlet edecek şekilde gözlerinin beyaz olması
b. Hayvanın üzerinde açıkça görülecek şekilde hastalık belirtilerinin olması. Örneğin hayvanın şiddetli ateşe yakalanıp bu hastalığın onu otlamaktan alıkoyması ve onu iştahtan kesmesi veya etini bozan ve etinin sıhhatine tesir eden uyuz hastalığına yakalanması veyahut da vücudunda onun sıhhatine tesir eden derin bir yaranın olması vb. Haddinden fazla aşırı bir şekilde yiyip de karnı şişen hayvan, tehlikesi geçinceye kadar bekletilir. Zor doğuran hayvan tehlikesi geçinceye kadar bekletilir. Boğulma veya yüksek bir yerden düşmesi sonucu ölüm tehlikesi geçiren hayvan, ölüm tehlikesi geçinceye kadar bekletilir.
c. Sürüdeki sağlam hayvanlarla birlikte yürümesine veya onlara yetişmesine engel olacak şekilde topal olması. Ön veya arka ayaklarından birisi veya her ikisi kırık ve kopuk veya kesik olan hayvan da buna dâhildir.
d. Kemiklerinde ilik kalmayacak şekilde iyice zayıflamış olması Bera bin Âzib’ten, Allah ondan razı olsun, rivayet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
“Rasulullah ﷺ aramızda iken ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: “Dört sınıf hayvanı kurban olarak kesmek câiz değildir: Körlüğü açıkça belli olan, hastalığı açıkça belli olan, topallığı açıkça belli olan ve yürüyemeyecek kadar ayağı kırık olan hayvan.”
(Ebu Davud, Nesai, ibn Mace; Şeyh Elbani hadisin sahih olduğunu söyledi)
“Rasulullah ﷺ’e kurbanlık hayvanlardan hangisinden uzak durulur (kurban edilmez) diye sorulmuş, bunun üzerine o eliyle işaret ederek şöyle buyurmuştur:
‘Dört sınıf hayvan kurban edilmez: Topallığı açıkça belli olan, gözlerinin körlüğü açıkça belli olan, hastalığı açıkça belli olan ve eti kalmayacak kadar yaşlı olan hayvan.”
(Malik)
Bu dört kusura sahip olan hayvan kurban olarak kesilemez. Bu kusurlara benzeyen veya daha ağır olan kusurlar da hüküm olarak bunlar gibidir.
Kaynak:
[11] Musinne: “Seniyye” olarak da ifade edilen bu kelime, yaşını tamamlamak manasına gelir. Koyun ve keçi için kullanıldığında bir yaşını doldurup ikiye, sığır için kullanıldığında iki yaşını doldurup üçe, deve için kullanıldığında ise beş yaşını doldurup altıya giren manasına gelmektedir.
[12] Cezea: Sözlükte “yeni, henüz başlayan” manasına gelir. Koyun cinsi için kullanıldığında altı ayını doldurmuş ama bir yaşına basmamış kuzu demektir. Peygamberin Cezea kelimesini kullanırken bunu koyunla sınırlandırması, sığırın Cezea olanının (yani iki yaşını doldurmamış olanının) kurban olamayacağını işaret etmektedir.
[13] Koyunun bu yaşa geldiği tüylerinden anlaşılır. Kuzunun sırtındaki tüyler diktir. Cezea olduğu zaman ise yatık olur.
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 12-15
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanda Bulunması Gereken Şartlar 2/2-
İkincisi: Kurbanlık olmaya engel olmayan fakat kerih olan kusurlar
Yaratılıştan boynuzu olmayan, boynuzunun tamamı yahut bir kısmı kırık olan, kulağı kopuk, yarık veya delik olan, kuyruğu doğuştan olmayan vb. hayvanların kurbanlık olarak kesilmesi konusunda ihtilaf vardır.
Bu ayıplara sahip hayvanı kesmeyi caiz görmeyenler olduğu gibi caiz görenlerde vardır. Bu tür noksanlıklara sahip hayvanları kesmenin caiz olmadığını söyleyenler bu konuda bazı hadisleri delil getirmektedirler.
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, kulağının yahut boynuzunun yarıdan fazlası kopuk yahut kırık olan hayvanı kurban etmeyi yasakladı.”
(Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi; Elbani hadisin zayıf olduğunu söylemiştir)
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, (kurbanlık olarak keseceğimiz hayvanın) gözüne ve kulaklarına dikkat etmemizi; “Mukabele” (kulağı önden delinmiş), “Mudabere” (kulağı arkadan delinmiş), “Herkae” (kulağı delik) ve “Şerkae” (Kulağı yarık) olan hayvanı kurban etmememizi bize emretti.”
(Tirmizi)
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, bize kurbanlık hayvan alırken gözüne ve kulağına dikkat etmemizi emretti.”
(Ebu Davud, Tirmizi; Elbani hadisin sahih olduğunu söylemiştir)
Cumhur ulema ise bu tür eksiklik taşıyan hayvanların kurbanlık olarak kesilmesini caiz görmüş ve bunu caiz görmeyenlere şöyle cevap vermişlerdir:
Bu tür noksanlıklar içeren hayvanları kesmeyi yasaklayan hadislerden bir kısmı zayıf bir kısmı ise hasendir. Hadisleri zayıf sayanlar için hüküm sabit değildir.
Gözü ve kulağı araştırmak üzere tavsiye içeren hadisler ise böyle bir noksanlığa sahip olan kurbanın yeterli olmayacağına delil değildir. Bu sadece bunu terk etmenin daha iyi olacağına delil olabilir.
Nitekim Ali’ye, Allah ondan razı olsun, kırık boynuzdan sorulunca o şöyle demiştir:
“Bu, sana zarar vermez.”
(Ahmed)
Adiyy, Allah ondan razı olsun, şöyle dedi:
“Sığır; yedi kişi için kurban olur.” Dedim ki: “Şayet karnından yavrusu çıkarsa?” “Onunla beraber yavrusunu da kes” dedi. “Ya topal hayvan ne olacak?” dedim. Dedi ki: “Kurban edileceği yere gidebiliyorsa kurban olur.” Dedim ki: “Ya boynuzu kırık hayvan ne olacak?” “Zararı yok dedi ve biz emrolunduk veya Rasulullah bize emretti ki: “Kurban edilecek hayvanların göz ve kulaklarını dikkatle inceleyip alın.”
(Ebu Davud, İbn Mace,
Tirmizi: Bu hadis Hasen sahihtir.)
İbn Abdulber (el-Ezkar, 5/217) şöyle demiştir:
“Âlimler Cemmee (doğuştan boynuzu olmayan) hayvanın kurban edilmesinin caiz olduğu konusunda icma etmiştir.
Onların bu icması mekruh olan bu noksanlığın kurbanlık hayvan için zararının olmadığına; yağı ve değeri konusunda bir noksanlık olmadığına delildir.”
Boynuzunun tamamı olmayan hayvanı kesmek caiz olunca yarısından fazlasını kesmek de caizdir.
Bu ayrıca hadiste bildirilen dört şeyin dışındaki ayıpların kurban olarak kesilmesine mani olmadığına delildir. Kuyruğunun yahut kulağının kesik olması, burnunun kesik olması, dişinin olmaması vb. sıhhatin kemaline aykırı olan şeylerin mevcudiyeti kerih sayılmıştır. Bu nehiy tenzihidir.
Yani terki evla olmakla beraber kesilmesi de caizdir.
Kulağı yarık yahut boynuzu kırık olan hayvanı kesmenin, eti noksanlaştıran yahut maksadı ortadan kaldıran bir ayıp olmadığı, böyle bir kesmenin kerahet tenzihi olduğu görüşü daha tercihe yakın görüştür.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 15-17
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanda Bulunması Gereken Şartlar 2/2-
İkincisi: Kurbanlık olmaya engel olmayan fakat kerih olan kusurlar
Yaratılıştan boynuzu olmayan, boynuzunun tamamı yahut bir kısmı kırık olan, kulağı kopuk, yarık veya delik olan, kuyruğu doğuştan olmayan vb. hayvanların kurbanlık olarak kesilmesi konusunda ihtilaf vardır.
Bu ayıplara sahip hayvanı kesmeyi caiz görmeyenler olduğu gibi caiz görenlerde vardır. Bu tür noksanlıklara sahip hayvanları kesmenin caiz olmadığını söyleyenler bu konuda bazı hadisleri delil getirmektedirler.
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, kulağının yahut boynuzunun yarıdan fazlası kopuk yahut kırık olan hayvanı kurban etmeyi yasakladı.”
(Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi; Elbani hadisin zayıf olduğunu söylemiştir)
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, (kurbanlık olarak keseceğimiz hayvanın) gözüne ve kulaklarına dikkat etmemizi; “Mukabele” (kulağı önden delinmiş), “Mudabere” (kulağı arkadan delinmiş), “Herkae” (kulağı delik) ve “Şerkae” (Kulağı yarık) olan hayvanı kurban etmememizi bize emretti.”
(Tirmizi)
Ali’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, bize kurbanlık hayvan alırken gözüne ve kulağına dikkat etmemizi emretti.”
(Ebu Davud, Tirmizi; Elbani hadisin sahih olduğunu söylemiştir)
Cumhur ulema ise bu tür eksiklik taşıyan hayvanların kurbanlık olarak kesilmesini caiz görmüş ve bunu caiz görmeyenlere şöyle cevap vermişlerdir:
Bu tür noksanlıklar içeren hayvanları kesmeyi yasaklayan hadislerden bir kısmı zayıf bir kısmı ise hasendir. Hadisleri zayıf sayanlar için hüküm sabit değildir.
Gözü ve kulağı araştırmak üzere tavsiye içeren hadisler ise böyle bir noksanlığa sahip olan kurbanın yeterli olmayacağına delil değildir. Bu sadece bunu terk etmenin daha iyi olacağına delil olabilir.
Nitekim Ali’ye, Allah ondan razı olsun, kırık boynuzdan sorulunca o şöyle demiştir:
“Bu, sana zarar vermez.”
(Ahmed)
Adiyy, Allah ondan razı olsun, şöyle dedi:
“Sığır; yedi kişi için kurban olur.” Dedim ki: “Şayet karnından yavrusu çıkarsa?” “Onunla beraber yavrusunu da kes” dedi. “Ya topal hayvan ne olacak?” dedim. Dedi ki: “Kurban edileceği yere gidebiliyorsa kurban olur.” Dedim ki: “Ya boynuzu kırık hayvan ne olacak?” “Zararı yok dedi ve biz emrolunduk veya Rasulullah bize emretti ki: “Kurban edilecek hayvanların göz ve kulaklarını dikkatle inceleyip alın.”
(Ebu Davud, İbn Mace,
Tirmizi: Bu hadis Hasen sahihtir.)
İbn Abdulber (el-Ezkar, 5/217) şöyle demiştir:
“Âlimler Cemmee (doğuştan boynuzu olmayan) hayvanın kurban edilmesinin caiz olduğu konusunda icma etmiştir.
Onların bu icması mekruh olan bu noksanlığın kurbanlık hayvan için zararının olmadığına; yağı ve değeri konusunda bir noksanlık olmadığına delildir.”
Boynuzunun tamamı olmayan hayvanı kesmek caiz olunca yarısından fazlasını kesmek de caizdir.
Bu ayrıca hadiste bildirilen dört şeyin dışındaki ayıpların kurban olarak kesilmesine mani olmadığına delildir. Kuyruğunun yahut kulağının kesik olması, burnunun kesik olması, dişinin olmaması vb. sıhhatin kemaline aykırı olan şeylerin mevcudiyeti kerih sayılmıştır. Bu nehiy tenzihidir.
Yani terki evla olmakla beraber kesilmesi de caizdir.
Kulağı yarık yahut boynuzu kırık olan hayvanı kesmenin, eti noksanlaştıran yahut maksadı ortadan kaldıran bir ayıp olmadığı, böyle bir kesmenin kerahet tenzihi olduğu görüşü daha tercihe yakın görüştür.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 15-17
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanı Ortak Olarak Almak 1/2-
Kurban hayvanı deve ve sığır cinsinden ise ortaklı alınabilir. Fakat koyun ve keçi cinsinden ise ortaklı almak caiz değildir. Deve ve sığır yedi hisseye kadar ortaklı olarak kesilebilir.[14]
Fakat koyun ve keçi tek hisse olarak kesilir ve ortaklık caiz değildir.
Deve ve sığırın ortak olarak kesiminde ortakların tek bir ev halkı arasında yahut farklı ev halkları arasında olması caizdir.
Aralarında akrabalık bağının olup olmamasının bir önemi yoktur. Peygamber ﷺ Ashabına, Allah onlardan razı olsun, yedi kişinin bir deve ve sığırı ortaklaşa olarak kurban kesmesine izin vermiş fakat bu konuda tafsilata gitmemiştir.
Bir hayvan üzerinde niyetlerinin farklı olması durumunun (yani bir hayvan üzerinde hem Udhiye hem akika hem hedy vb. niyetlerin bir araya gelmesinin) caiz olup olmadığı meselesi ilim ehli arasında ihtilaflı bir konudur.
Bu konu iki kısma ayrılır:
• Birinci kısım: Deve ve inek gibi hisselere ayrılabilen bir hayvanı ortak olarak alanların niyetlerinin farklı olması durumu (Yani aynı hayvanı birkaç ortağın beraberce alması ve ortaklardan birisinin udhiye’ye diğerinin akika’ya diğerinin hedy kurbanına niyet etmesi)
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 17-18
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanı Ortak Olarak Almak 1/2-
Kurban hayvanı deve ve sığır cinsinden ise ortaklı alınabilir. Fakat koyun ve keçi cinsinden ise ortaklı almak caiz değildir. Deve ve sığır yedi hisseye kadar ortaklı olarak kesilebilir.[14]
Fakat koyun ve keçi tek hisse olarak kesilir ve ortaklık caiz değildir.
Deve ve sığırın ortak olarak kesiminde ortakların tek bir ev halkı arasında yahut farklı ev halkları arasında olması caizdir.
Aralarında akrabalık bağının olup olmamasının bir önemi yoktur. Peygamber ﷺ Ashabına, Allah onlardan razı olsun, yedi kişinin bir deve ve sığırı ortaklaşa olarak kurban kesmesine izin vermiş fakat bu konuda tafsilata gitmemiştir.
Bir hayvan üzerinde niyetlerinin farklı olması durumunun (yani bir hayvan üzerinde hem Udhiye hem akika hem hedy vb. niyetlerin bir araya gelmesinin) caiz olup olmadığı meselesi ilim ehli arasında ihtilaflı bir konudur.
Bu konu iki kısma ayrılır:
• Birinci kısım: Deve ve inek gibi hisselere ayrılabilen bir hayvanı ortak olarak alanların niyetlerinin farklı olması durumu (Yani aynı hayvanı birkaç ortağın beraberce alması ve ortaklardan birisinin udhiye’ye diğerinin akika’ya diğerinin hedy kurbanına niyet etmesi)
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 17-18
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanı Ortak Olarak Almak 2/2-
• İkinci kısım: Keçi ve koyun gibi hisselere ayrılamayan bir hayvanın farklı niyetler bir araya gelecek şekilde kesilmesi (Yani aynı hayvanın hem udhiye hem akika niyetiyle kesilmesi)
Yedi hisseye kadar kesilebilecek deve, sığır gibi hayvanların hisselerinden birisinin akika birisinin udhiye niyetiyle kesilmesine gelince bu konuda, ilim ehli arasında iki farklı görüş vardır:
- Birinci görüş: Caizdir. Şafilerin ve Hanefilerin kabul ettiği görüş budur.
- İkinci görüş: Caiz değildir. Bu, Malikilerin ve Hanbelilerin görüşüdür.
Caiz olmadığına dair ileri sürülen delil; Peygamber ve Ashabından böyle bir şeyin nakledilmemiş olmasıdır.
Hisselere ayrılamayan keçi, koyun gibi hayvanların farklı niyetler bir araya gelecek şekilde kesilmesine gelince, bu meselede de iki farklı görüş vardır:
- Birinci görüş: Kurban bayramında kesilen kurban, Akika kurbanının yerine de geçebilir. Bu görüşü kabul edenler kıyas yolu ile delil getirmişlerdir. (Bir Müslümanın, mescide girdikten sonra Tahiyyatu’l-Mescid yani ‘mescidi selamlama namazı’ ile vaktin sünnetine birlikte niyet ederek iki rekât namaz kılması nasıl ikisinin de yerine geçiyorsa bir kurbanda da iki niyet geçerlidir.
- İkinci görüş: Kurban bayramında kesilen kurban, Akika kurbanının yerine geçmez. Bu görüşteki âlimler bu konuda şöyle delil getirmişlerdir:
Rasulullah ﷺ’den bu konuda herhangi bir şey gelmemiştir. Oysaki ibadetler, deliller üzerine bina edilmiştir. Kurban bayramında kesilen kurban ile Akika kurbanı iki muayyen/özel ve farklı sebebe dayanmaktadır. Aynı hayvan üzerinde bunlar bir araya gelemez. Dolayısıyla biri diğerinin yerine geçmez.
Örneğin; Temettü olarak yapılan hac ibadetinde kesilmesi gereken kurban ile ceza kurbanı için tek bir hayvan kesilecek olsa, bu ancak birisi için geçerli olur; her ikisi için birlikte geçerli olmaz. Bir koyunu hem udhiye hem de akika olarak kesmekte böyledir. Kurban bayramında kesilen kurban ile Akika kurbanının her ikisi de ayrı müstakil birer ibadettir ve maksat, her birinin kanının ayrı akıtılmasıdır. Dolayısıyla biri diğerinin yerine geçmez. Tahiyyatu’l-mescid namazına gelince, bununla mescide girerken oturmadan önce namaz kılmak kastedilmiştir. Bu da farz yahut nafile başka herhangi bir namazı kılmakla da mümkün olur.
Akika kurbanı, çocuk için bir fidyedir. Fidye ise, parçalara bölünemez. Nefsin yerine bir fidye olduğuna göre, Akikanın da ayrı olması gerekir.
Buraya kadar anlatılanlardan ortaya çıkan şey, bir kurbanı farklı niyetlerle kesmekten kaçınmanın, ihtiyata daha uygun olduğudur. Bu sebeple kurban kesecek kişilerin tamamının udhiye’ye niyet etmesi ihtilafı ortadan kaldıracaktır.
Kaynak:
[14] Cabir bin Abdullah, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Rasulullah ile birlikte Hudeybiye antlaşmasının yapıldığı yılda deveyi yedi kişi adına ve sığırı da yedi kişi adına kurban olarak kestik.”
(Müslim)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 18-20
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanlık Hayvanı Ortak Olarak Almak 2/2-
• İkinci kısım: Keçi ve koyun gibi hisselere ayrılamayan bir hayvanın farklı niyetler bir araya gelecek şekilde kesilmesi (Yani aynı hayvanın hem udhiye hem akika niyetiyle kesilmesi)
Yedi hisseye kadar kesilebilecek deve, sığır gibi hayvanların hisselerinden birisinin akika birisinin udhiye niyetiyle kesilmesine gelince bu konuda, ilim ehli arasında iki farklı görüş vardır:
- Birinci görüş: Caizdir. Şafilerin ve Hanefilerin kabul ettiği görüş budur.
- İkinci görüş: Caiz değildir. Bu, Malikilerin ve Hanbelilerin görüşüdür.
Caiz olmadığına dair ileri sürülen delil; Peygamber ve Ashabından böyle bir şeyin nakledilmemiş olmasıdır.
Hisselere ayrılamayan keçi, koyun gibi hayvanların farklı niyetler bir araya gelecek şekilde kesilmesine gelince, bu meselede de iki farklı görüş vardır:
- Birinci görüş: Kurban bayramında kesilen kurban, Akika kurbanının yerine de geçebilir. Bu görüşü kabul edenler kıyas yolu ile delil getirmişlerdir. (Bir Müslümanın, mescide girdikten sonra Tahiyyatu’l-Mescid yani ‘mescidi selamlama namazı’ ile vaktin sünnetine birlikte niyet ederek iki rekât namaz kılması nasıl ikisinin de yerine geçiyorsa bir kurbanda da iki niyet geçerlidir.
- İkinci görüş: Kurban bayramında kesilen kurban, Akika kurbanının yerine geçmez. Bu görüşteki âlimler bu konuda şöyle delil getirmişlerdir:
Rasulullah ﷺ’den bu konuda herhangi bir şey gelmemiştir. Oysaki ibadetler, deliller üzerine bina edilmiştir. Kurban bayramında kesilen kurban ile Akika kurbanı iki muayyen/özel ve farklı sebebe dayanmaktadır. Aynı hayvan üzerinde bunlar bir araya gelemez. Dolayısıyla biri diğerinin yerine geçmez.
Örneğin; Temettü olarak yapılan hac ibadetinde kesilmesi gereken kurban ile ceza kurbanı için tek bir hayvan kesilecek olsa, bu ancak birisi için geçerli olur; her ikisi için birlikte geçerli olmaz. Bir koyunu hem udhiye hem de akika olarak kesmekte böyledir. Kurban bayramında kesilen kurban ile Akika kurbanının her ikisi de ayrı müstakil birer ibadettir ve maksat, her birinin kanının ayrı akıtılmasıdır. Dolayısıyla biri diğerinin yerine geçmez. Tahiyyatu’l-mescid namazına gelince, bununla mescide girerken oturmadan önce namaz kılmak kastedilmiştir. Bu da farz yahut nafile başka herhangi bir namazı kılmakla da mümkün olur.
Akika kurbanı, çocuk için bir fidyedir. Fidye ise, parçalara bölünemez. Nefsin yerine bir fidye olduğuna göre, Akikanın da ayrı olması gerekir.
Buraya kadar anlatılanlardan ortaya çıkan şey, bir kurbanı farklı niyetlerle kesmekten kaçınmanın, ihtiyata daha uygun olduğudur. Bu sebeple kurban kesecek kişilerin tamamının udhiye’ye niyet etmesi ihtilafı ortadan kaldıracaktır.
Kaynak:
[14] Cabir bin Abdullah, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Rasulullah ile birlikte Hudeybiye antlaşmasının yapıldığı yılda deveyi yedi kişi adına ve sığırı da yedi kişi adına kurban olarak kestik.”
(Müslim)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 18-20
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
www.tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
fatihtosun25@hotmail.com
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Bir Tek Kurban, Tüm Ev Halkı için Geçerli ve Yeterlidir-
Koyun cinsinden kesilen hayvan hem kesen için hem de ailesi için geçerli ve yeterlidir.
Aişe'den, Allah müminlerin annesinden razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, siyah içinde yere basan (ayakları siyah), siyah içinde yatan (karnı siyah), siyah içinde bakan (gözleri siyah) boynuzlu bir koç (getirilmesini) emretti. Kurban etmesi için onu getirdiler.
Peygamber ﷺ: “Ey Aişe! Bıçağı getir.” sonra da “Onu taşla keskinleştir!” dedi. Böyle yaptım. Peygamber ﷺ bıçağı aldı sonra koçu yatırıp kesti ve şöyle dedi:
“Allah’ın adıyla (başlıyorum).
Ey Allah’ım! (bunu) Muhammed’den, Muhammed’in ailesinden ve Muhammed’in ümmetinden kabul et.”
(Müslim)
Ata İbn Yesar’dan, Allah ondan razı olsun, nakledildiğine göre o şöyle demiştir:
“Eyub el-Ensari’ye “Rasûlullah’ın zamanında sizin kurbanlık hayvanlarınız nasıldı?” diye sordum.
Şöyle dedi: “Peygamber zamanında bir adam kurbanlık hayvanını kendisi ve ev halkı için keserdi. Ondan yer ve yedirirlerdi. Daha sonra senin de gördüğün gibi insanlar bununla övünür (ve yarışır) hale geldi.”
(Tirmizi, İbn Mace)
Hadis, Kurbanın ev halkı için de kesilmesinin, onlar adına da geçerli olduğuna delildir. Ümmet için kesmeye gelince bu Peygambere özel olan şeylerden birisidir.
Evde müşterek olarak oturanlar varsa kurban hepsi için yeterlidir.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 20-21
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Bir Tek Kurban, Tüm Ev Halkı için Geçerli ve Yeterlidir-
Koyun cinsinden kesilen hayvan hem kesen için hem de ailesi için geçerli ve yeterlidir.
Aişe'den, Allah müminlerin annesinden razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“Rasulullah ﷺ, siyah içinde yere basan (ayakları siyah), siyah içinde yatan (karnı siyah), siyah içinde bakan (gözleri siyah) boynuzlu bir koç (getirilmesini) emretti. Kurban etmesi için onu getirdiler.
Peygamber ﷺ: “Ey Aişe! Bıçağı getir.” sonra da “Onu taşla keskinleştir!” dedi. Böyle yaptım. Peygamber ﷺ bıçağı aldı sonra koçu yatırıp kesti ve şöyle dedi:
“Allah’ın adıyla (başlıyorum).
Ey Allah’ım! (bunu) Muhammed’den, Muhammed’in ailesinden ve Muhammed’in ümmetinden kabul et.”
(Müslim)
Ata İbn Yesar’dan, Allah ondan razı olsun, nakledildiğine göre o şöyle demiştir:
“Eyub el-Ensari’ye “Rasûlullah’ın zamanında sizin kurbanlık hayvanlarınız nasıldı?” diye sordum.
Şöyle dedi: “Peygamber zamanında bir adam kurbanlık hayvanını kendisi ve ev halkı için keserdi. Ondan yer ve yedirirlerdi. Daha sonra senin de gördüğün gibi insanlar bununla övünür (ve yarışır) hale geldi.”
(Tirmizi, İbn Mace)
Hadis, Kurbanın ev halkı için de kesilmesinin, onlar adına da geçerli olduğuna delildir. Ümmet için kesmeye gelince bu Peygambere özel olan şeylerden birisidir.
Evde müşterek olarak oturanlar varsa kurban hepsi için yeterlidir.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 20-21
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban Kesmede Vekâlet-
Kişinin kurbanını kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
Fakat acziyet, hastalık, yaşlılık vb. sebeplerden ötürü kurban kesemeyen kimsenin kurban kesme konusunda başkasına vekâlet vermesi de caizdir.
Aişe, Allah ondan razı olsun,, şöyle demiştir:
“Allah Rasulü o gün hanımları adına bir sığır kurban etti.”
(Buhari)
Cabir’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“(Peygamber) Mustafa ﷺ altmış üç deve kesti ve Ali’ye kalanını kesmesini emretti.”
(İbn Mace)
Kişinin keseceği kurbanı bizzat kendisinin satın alması, kendisinin kesmesi veya kesilirken yanında bulunması, -kurbanın sahih olması için- zorunlu değildir.
Kurban kesenle kurban sahibi farklı şehirlerde farklı yerlerde olsalar bile bunlar vekâlet yoluyla da yapılabilir.
Eti yenen hayvanların etlerinin helal olması için, hayvanı kesmesi için vekâlet verilecek kimsenin, akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehli kitaptan olması gerekir.
Mecûsî, putperest veya ateistin kestiği hayvanın eti helâl değildir.
Namaz kılmayan kişinin kestiği hayvan da kurban olmaz.
Kişinin şer’i olarak hayvanı kesecek kimsenin olmadığı bir beldede (Kâfirlerin yaşadığı batı devletlerinde) yaşıyor olması durumunda ise kişi para göndererek vekâleten kurban kestirebilir. Vekilin (kurbanın kesimini vekaleten yapan kişinin) kurban üzerinde ki tasarrufu sadece kesim ile alakalıdır.
Malik’in izni olmadan kurbanı paylaştırmak, hediye etmek, almak vb. şeyler üzerinde tasarrufta bulunamaz.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 21-22
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurban Kesmede Vekâlet-
Kişinin kurbanını kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
Fakat acziyet, hastalık, yaşlılık vb. sebeplerden ötürü kurban kesemeyen kimsenin kurban kesme konusunda başkasına vekâlet vermesi de caizdir.
Aişe, Allah ondan razı olsun,, şöyle demiştir:
“Allah Rasulü o gün hanımları adına bir sığır kurban etti.”
(Buhari)
Cabir’den, Allah ondan razı olsun, şöyle nakledilmiştir:
“(Peygamber) Mustafa ﷺ altmış üç deve kesti ve Ali’ye kalanını kesmesini emretti.”
(İbn Mace)
Kişinin keseceği kurbanı bizzat kendisinin satın alması, kendisinin kesmesi veya kesilirken yanında bulunması, -kurbanın sahih olması için- zorunlu değildir.
Kurban kesenle kurban sahibi farklı şehirlerde farklı yerlerde olsalar bile bunlar vekâlet yoluyla da yapılabilir.
Eti yenen hayvanların etlerinin helal olması için, hayvanı kesmesi için vekâlet verilecek kimsenin, akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehli kitaptan olması gerekir.
Mecûsî, putperest veya ateistin kestiği hayvanın eti helâl değildir.
Namaz kılmayan kişinin kestiği hayvan da kurban olmaz.
Kişinin şer’i olarak hayvanı kesecek kimsenin olmadığı bir beldede (Kâfirlerin yaşadığı batı devletlerinde) yaşıyor olması durumunda ise kişi para göndererek vekâleten kurban kestirebilir. Vekilin (kurbanın kesimini vekaleten yapan kişinin) kurban üzerinde ki tasarrufu sadece kesim ile alakalıdır.
Malik’in izni olmadan kurbanı paylaştırmak, hediye etmek, almak vb. şeyler üzerinde tasarrufta bulunamaz.
Kaynak:
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 21-22
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
İsteme Adresi:
TEVHİDDER YAYINLARI
Merkez Bankası Altı, Özlem İş Merkezi
B. Blok Kat: 5 No: 17
ERZURUM
İrtibat telefonu: 0505 588 54 39
İnternet Adresi:
tevhidder.com
telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Hangi Hayvanı Kesmek Daha Üstündür?-
Kurbanın etli, iri, büyük, güzel ve pahaca daha fazla olanı daha faziletlidir.[15]
Kurbanlık hayvanın ortaklı olmaksızın tek başına kesildiğinde en faziletlisi deve sonra sığır sonra koyun sonra keçidir.[16]
Kurbanlık hayvanın ortaklı kesilme durumunda ise davar (koç, koyun ve keçi) deve ve sığırdan daha faziletlidir.[17] Çünkü koç, koyun ve keçi ancak tek başına tek bir hisse olarak kesilebilir. Ayrıca erkek hayvan dişiden daha değerlidir.
Kaynak:
[15] İbn Abbas, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Kurbanın en üstünü onun en besili, en büyük ve en güzel olanıdır.”
(Taberî Tefsiri)
[16] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse cuma günü cünüplükten temizleniyormuş gibi boy abdesti aldıktan sonra ilk saatinde (mescide) giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder.
İmam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere (topluluğa) katılır.”
(Buhari, Müslim)
[17] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kurban hayvanının en faziletlisi boynuzlu koçtur.”
(Ebu Davud, Elbani zayıf demiştir.)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 22-23
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Hangi Hayvanı Kesmek Daha Üstündür?-
Kurbanın etli, iri, büyük, güzel ve pahaca daha fazla olanı daha faziletlidir.[15]
Kurbanlık hayvanın ortaklı olmaksızın tek başına kesildiğinde en faziletlisi deve sonra sığır sonra koyun sonra keçidir.[16]
Kurbanlık hayvanın ortaklı kesilme durumunda ise davar (koç, koyun ve keçi) deve ve sığırdan daha faziletlidir.[17] Çünkü koç, koyun ve keçi ancak tek başına tek bir hisse olarak kesilebilir. Ayrıca erkek hayvan dişiden daha değerlidir.
Kaynak:
[15] İbn Abbas, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Kurbanın en üstünü onun en besili, en büyük ve en güzel olanıdır.”
(Taberî Tefsiri)
[16] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse cuma günü cünüplükten temizleniyormuş gibi boy abdesti aldıktan sonra ilk saatinde (mescide) giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder.
İmam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere (topluluğa) katılır.”
(Buhari, Müslim)
[17] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kurban hayvanının en faziletlisi boynuzlu koçtur.”
(Ebu Davud, Elbani zayıf demiştir.)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 22-23
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kesme Adabı 1/3-
1. Kurban kesmeye niyet eden kişinin Zilhicce ayı girince kendi saç ve tırnaklarından bir şey almaması sünnettir.[18]
Unutarak bir şey alırsa bir zararı yoktur. Kim özrü sebebiyle saçından, tırnağından yahut derisinden bir şey almak zorunda kalırsa bir zararı yoktur.
2. Allah’a ﷻ yaklaşmak ve yalnız O’nun ﷻ rızasını kazanmak kastıyla kurban kesmeye kalben niyet etmek.
Kurban kesme esnasında kurbana kalben niyet etmek şarttır; çünkü bu bir ibadettir.[19]
3. Kesim işlemi keskin bir bıçak vb. şey ile olmalı; diş yahut tırnak gibi bir şey ile olmamalıdır[20]
4. Bıçağı keskinleştirmek için bileylerken bunu hayvana göstermemek.[21]
5. Kesim esnasında hayvanı kıbleye doğru çevirmek[22]
6. Kurbanı kesen kişinin ayağını kurbanın boynuna koyması
7. Kurbanı keserken Allah’ın adını zikretmek[23]
Kaynak:
[18] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Zilhicce ayının hilâlini gördüğünüzde sizden kurban kesmeyi irade eden kimse (kurbanını kesinceye kadar) saçından ve tırnaklarından bir şey kesmesin.”
(Müslim)
Başka bir rivayette ise şöyle denilmektedir:
“Saçından ve derisinden hiçbir şeye dokunmasın.”
[19] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Ameller ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.”
(Buhari, Müslim)
[20] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın adı anılarak, kanı akıtılan hayvanın etini yiyiniz. Yalnız diş ve tırnak (ile kesme) müstesnadır. Sebebi şudur diş bir kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin kesme âletidir.”
(Buhari, Müslim)
[21] Abdullah ibn Abbas, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Rasulullah, ayağını koyunun üzerine koymuş, koyunda kendisine gözünün ucuyla bakarken onu kesmek için bıçağını bileyen birine uğradı ve şöyle dedi: “Bundan önce bıçağını bileyemez miydin! Yoksa koyunu iki defa mı öldürmek istiyorsun?”
(Taberani Mu’cemu’l-Kebir, Hâkim)
[22] İbni Ömer, Allah onlardan razı olsun, kıbleden başka tarafa kesilen kurbanı yemeyi kerih görürdü.
(Abdurrezzak)
[23] Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Allah’ın ayetlerine inanıyorsanız, üzerine O’nun adı anılarak kesilenlerden yiyin.”
(En’am, 118)
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın adı anılarak, kanı akıtılan hayvanın etini yiyiniz.”
(Buhari)
Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Üzerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.”
(En’am, 121)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 23-24
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder
Kurban İle İlgili Hükümler
-Kurbanı Kesme Adabı 1/3-
1. Kurban kesmeye niyet eden kişinin Zilhicce ayı girince kendi saç ve tırnaklarından bir şey almaması sünnettir.[18]
Unutarak bir şey alırsa bir zararı yoktur. Kim özrü sebebiyle saçından, tırnağından yahut derisinden bir şey almak zorunda kalırsa bir zararı yoktur.
2. Allah’a ﷻ yaklaşmak ve yalnız O’nun ﷻ rızasını kazanmak kastıyla kurban kesmeye kalben niyet etmek.
Kurban kesme esnasında kurbana kalben niyet etmek şarttır; çünkü bu bir ibadettir.[19]
3. Kesim işlemi keskin bir bıçak vb. şey ile olmalı; diş yahut tırnak gibi bir şey ile olmamalıdır[20]
4. Bıçağı keskinleştirmek için bileylerken bunu hayvana göstermemek.[21]
5. Kesim esnasında hayvanı kıbleye doğru çevirmek[22]
6. Kurbanı kesen kişinin ayağını kurbanın boynuna koyması
7. Kurbanı keserken Allah’ın adını zikretmek[23]
Kaynak:
[18] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Zilhicce ayının hilâlini gördüğünüzde sizden kurban kesmeyi irade eden kimse (kurbanını kesinceye kadar) saçından ve tırnaklarından bir şey kesmesin.”
(Müslim)
Başka bir rivayette ise şöyle denilmektedir:
“Saçından ve derisinden hiçbir şeye dokunmasın.”
[19] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Ameller ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.”
(Buhari, Müslim)
[20] Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın adı anılarak, kanı akıtılan hayvanın etini yiyiniz. Yalnız diş ve tırnak (ile kesme) müstesnadır. Sebebi şudur diş bir kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin kesme âletidir.”
(Buhari, Müslim)
[21] Abdullah ibn Abbas, Allah ondan razı olsun, şöyle demiştir:
“Rasulullah, ayağını koyunun üzerine koymuş, koyunda kendisine gözünün ucuyla bakarken onu kesmek için bıçağını bileyen birine uğradı ve şöyle dedi: “Bundan önce bıçağını bileyemez miydin! Yoksa koyunu iki defa mı öldürmek istiyorsun?”
(Taberani Mu’cemu’l-Kebir, Hâkim)
[22] İbni Ömer, Allah onlardan razı olsun, kıbleden başka tarafa kesilen kurbanı yemeyi kerih görürdü.
(Abdurrezzak)
[23] Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Allah’ın ayetlerine inanıyorsanız, üzerine O’nun adı anılarak kesilenlerden yiyin.”
(En’am, 118)
Peygamber ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın adı anılarak, kanı akıtılan hayvanın etini yiyiniz.”
(Buhari)
Allah ﷻ şöyle buyurmaktadır:
“Üzerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.”
(En’am, 121)
Özgün adı:
Kurban İle İlgili Hükümler, s. 23-24
Kitabı Hazırlayan:
Fatih Tosun Hoca
Baskı tarihi: Hicri 1439 Miladi 2018
HER HAKKI SAKLIDIR
△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△▽▷◁△
🕋 https://telegram.me/tevhidder