Recep Tayyip Erdoğan
117K subscribers
2.47K photos
534 videos
18 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Her gün bir yenisi patlak veren krizlere aldırmadan soğukkanlı ve sabırlı bir şekilde yol alıyoruz, son derece rasyonel bir zeminde artısı ve eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz.
Siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de hem iş yapıyor, hizmet üretiyoruz hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ediyoruz.

Muhalefet kanadında, en azından millî meselelerde değişim görmeyi umdukça maalesef her seferinde büyük bir düş kırıklığı yaşıyoruz.

Muhalefetin siyaseti centilmence bir rekabet yerine yıkıcı bir husumetle yürütme isteği aşılmaz bir duvar misali sürekli karşımıza çıkıyor.

Aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette zerre miskal düzelme olmuyor.

Durum öyle vahim ki…

Bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı basın kuruluşlarına, yabancı aktörlere, dergilere şikâyet ediyor.

İktidarı yıpratayım derken asıl Türkiye’ye zarar veriyor, Türk ekonomisine zarar veriyor.

Boykot çağrılarıyla yerli ve millî markalara, evine ekmek götüren işçi kardeşlerime, Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçılarımıza, fabrika kurup istihdam sağlayan sanayicilerimize zarar veriyor.

Sayın CHP Genel Başkanı kusura bakmasın ama bunun adı muhalefet değil ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur.
 
Bizim CHP’lilerin birbirini jurnallemesiyle hiçbir sıkıntımız olamaz ama yalan ve iftiralarla Türkiye’nin jurnallenmesine gözlerimizi kapatamayız.
Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak çok büyük bir kötülüktür.

Sivil siyaseti zehirli söylemlerle enfekte etmenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz.

“Hükûmet yara alsın da Türkiye’ye ve Türk ekonomisine ne olursa olsun” anlayışı hastalıklı bir zihniyetin işaretidir.

Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden çok iyi bilir.

12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat döneminden çok iyi bilir.

Türkiye bu sorumsuz ve sorunlu söylemleri “tüketmeyin” çağrılarının zirveye çıktığı Gezi kalkışmasından çok iyi bilir.

Bu demode üslubun ülkemize de siyaset kurumuna da bunun üzerinden siyasi kazanç elde etmeye çalışanlara da hiçbir faydası yoktur.

CHP’nin süratle normalleşmesi şart…

CHP’nin, iradesine vurulan vesayet prangalarını kırması gerekiyor; Sayın Genel Başkanı’nın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup kendisini toparlaması, ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor.

Buradan herkesi, özellikle de muhalefet aktörlerini aklıselime, sükûnete, sorumlu bir dille siyaset yapmaya davet ediyorum.

Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var.

Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var.

Türkiye’nin 86 milyon olarak müştereklerde buluşmaya ihtiyacı var.

Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken yangına körükle gitme yanlışından bir an önce dönülmesini temenni ediyoruz.
Anneyle Güçlü Aile, Aileyle Güçlü Türkiye Programı’nın düzenlenmesinde emeği geçen AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımıza ve tüm kardeşlerime gönülden teşekkür ediyorum.
Trendyol Süper Lig’e yükselen, Ankara’mızın güzide futbol takımlarından Gençlerbirliği’ni ve taraftarıyla birlikte tüm Gençlerbirliği camiasını canıgönülden tebrik ediyorum.
Çalışma koşullarının iyileştirilmesinden sosyal yardımlara, yeni istihdam programlarından çocuk, yaşlı ve engelli bakım hizmetlerine kadar annelerimizin hep yanında olduk.

2024 yılındaki sosyal yardımlarımızın tam %61’ini kadınlara tahsis ettik.

Sadece geçtiğimiz yıl:

Eşi vefat eden 77 bin hanım kardeşimize 773 milyon lira ödeme yaptık.

Eğitim, sağlık ve gebelik yardımları kapsamında yaklaşık 2,7 milyon anneye toplam 2,15 milyar lira destek sağladık.

Vatani görevini ifa eden askerlerimizin ihtiyaç sahibi ailelerine 126 milyon lira tutarında yardımda bulunduk.

Kadına yönelik şiddete karşı en sağlam kalkan olan 6284 sayılı Kanun’un tavizsiz uygulanması önceliğimiz olmayı sürdürüyor.

Evde bakım hizmetlerinden yararlanan engelli vatandaşlarımızın sayısı 544 bini aştı, bu kardeşlerimize 190 milyar liralık yardım yaptık.

Bugün itibarıyla kamuda çalışan engelli vatandaşlarımızın sayısı 73 bin 800’e ulaştı.

Annelerimizi, çocuklarımızı, yaşlı ve engellilerimizi, yani aile kurumunun tamamını güçlendirmeye inşallah bundan sonra da devam edeceğiz.
Aile Yılı ilan ettiğimiz 2025’te doğum ve evlilik yardımlarımıza hız verdik.

İlk çocuk için tek seferlik 5 bin TL, ikinci çocuk için beş yaşını tamamlayana kadar aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için beş yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin TL doğum yardımı yapıyoruz.

14-28 Mayıs seçimleri sürecinde “gençlerimizin dünyaevine girmelerine yardımcı olacağız” demiştik.

Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi ile 2 yılı geri ödemesiz, 48 ay vadeli, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi imkânı sunuyoruz.

Ayrıca 48 aylık vade süresi içinde çocuk sahibi olan çiftlerimizin borçlarını da 12 aya kadar erteliyoruz.

Bugüne kadar 7 bin 652 çiftimiz faizsiz kredi desteğinden faydalanırken kredi almaya hak kazanan çiftlerimizin sayısı da 29 bini geçti.

Ailelerimiz şehirler arası seyahatlerinde yine Aile Yılı kapsamında %40’a varan oranlarda birçok indirimden yararlanıyor.

Gençleri yuva kurmaya, evlenmeye özendirecek pek çok adım atıyoruz.

Tüketim kültürünün bilerek körüklediği, evliliği zorlaştıran her türlü yanlış uygulamayla yoğun mücadele içindeyiz.

LGBT denilen sapkın akımların toplumumuzu ifsat etmemesi için gerekli tedbirleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Terörsüz Türkiye hedefine giden yolda sağlam adımlarla ilerliyoruz.

86 milyonun her bir ferdinin sorumluluğunu taşıdığımızın bilinciyle, devlet ciddiyetine yakışır bir şekilde, en küçük bir boşluk dahi bırakmadan çalışmaları anbean takip ediyoruz.
Alkol, kumar, sanal bahis, uyuşturucu gibi illetler karşısında sergilediğimiz tavizsiz duruşun bir amacı da aileyi, bilhassa kadın ve çocukları korumaktır.

Her ne kadar belli çevreler kabul etmek istemese de alkol bağımlılığı, aile içi şiddetin en büyük sebeplerinden biridir.

Şiddet, suç, intihar, sosyal problemler, trafik kazaları ve iş yeri problemleri gibi birçok sorunun kökeninde yine alkol bulunuyor.

İçki bağımlılığı yüzünden yuvalar yıkılıyor, aileler parçalanıyor, maalesef nice çocuk yetim ve öksüz büyümek zorunda kalıyor.

Dolayısıyla ne yapıyorsak ailelerimizi desteklemek için yapıyoruz; çok daha müreffeh, çok daha güvenli yarınlara annelerimizle, gençlerimizle, çocuklarımızla, büyüklerimizle birlikte hep beraber ulaşmak için yapıyoruz.
Ülkemizin ve dünyanın tüm annelerinin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum.

Haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyeceğimiz annelerimize Rabb’imden aileleriyle, evlatlarıyla, sevdikleriyle birlikte hayırlı, mutlu, bereketli ömürler niyaz ediyorum.

Sevgili anneciğim başta olmak üzere darıdünyadan darıukbaya göç eden tüm annelerimizi rahmetle, şükranla, minnetle yâd ediyorum.

Şanlı hilalin dalgalanması için, aziz vatanın bekası için, milletimizin istiklal ve istikbali için canını feda eden şehitlerimizin muhterem annelerinin Anneler Günü’nü ayrıca kutluyor, her birinin ellerinden öpüyorum.

Şüheda emaneti olan bu topraklar uğruna çok ağır bedeller ödeyen gazilerimizin kıymetli annelerini saygıyla selamlıyor, hepsinin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum.

Aynı şekilde, Filistin’de tam 19 aydır devam eden vahşi soykırımda geride gözü yaşlı, gönlü mahzun binlerce öksüz bırakarak şehadet mertebesine erişen tüm Gazzeli anneleri rahmetle anıyorum.

Kıymetli eşim ve sevgili kızlarımın da Anneler Günü’nü canıgönülden kutluyor; kendilerine sabırları, fedakârlıkları ve emekleri için teşekkür ediyorum.

Yeryüzünde barışın, huzurun, esenliğin hüküm sürdüğü, Anneler Günü’nün güzelliklerle kutlanacağı günleri görmeyi Rabb’im bizlere nasip eylesin…
İdari yargı teşkilatımızın tüm mensuplarının Danıştay ve İdari Yargı Günü’nü yürekten tebrik ediyorum.

Bu önemli günün, Danıştay ve yüksek mahkemelerimiz başta olmak üzere yargı camiamızın tamamı için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ’yle mücadelemiz güçlenerek devam edecektir.

“Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz” gerçeği, örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatmaktadır.

FETÖ’yle mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin, Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.

Yargımız, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarımızdan biridir.

Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder.

Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz.

Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış yüz milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz.

Bu konuda güvenlik ve istihbarat birimlerimiz gibi yargımızın da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inanıyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
“Yapanın yanına kâr kalıyor” türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz.

Suç işleyenlerin, suçta kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz.
Sağlık sektörümüzün ayrılmaz bir parçası olan, insanımıza fedakârca hizmette bulunan tüm hemşirelerimizin 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü’nü tebrik ediyorum.

Ülkemizin her bir bölgesindeki hastanelerde, sağlık merkezlerinde görev yapan hemşire kardeşlerime selamlarımı iletiyorum.