Recep Tayyip Erdoğan
119K subscribers
2.34K photos
502 videos
18 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekârlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz.

İster İstanbul’da ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez.

Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir.

Bu milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir.

Her kim haramilik yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan haraç kesiyorsa kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur.
“İzahı olmayanın mizahı olur” diye meşhur bir söz var.

CHP’de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmak mümkün değil.

Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar.

Burada şunun da bilinmesini isterim…

Biz siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP’den şikâyetçi değiliz.

Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP genel başkanı bizim işimize gelir.

Biz sadece CHP’ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz.

Karşımızda demokratik bir ülkeye yakışır üsluba ve ahlaka sahip muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz.

Çünkü bizim ülkemiz ve milletimiz için, gençlerimiz ve hanım kardeşlerimiz için, emekçilerimiz ve girişimcilerimiz için, evlatlarımızın aydınlık geleceği için yapmamız gereken daha çok işimiz var.

Memlekete kazandırdığımız eser ve hizmetleri usanmadan anlatırken Türkiye Yüzyılı’nda neler yapacağımızın müjdelerini de paylaşacağız.

Elbette tüm bunları önce Allah’ın yardımı, sonra da milletimizin desteğiyle gerçekleştireceğiz.
CHP, Meclisteki sandalyesine göre ülkenin en büyük muhalefet partisi. Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasından en az iktidar kadar onlar da sorumlu.

Ama CHP’nin başındaki zat, FETÖ’cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor.

Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Millî Eğitim Bakanımıza…

Ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza…

Yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanımıza…

Yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittikleri için yargı mensuplarımıza…

Sokak terörüne izin vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyor.

Batı’daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor.

Yabancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak sadece kendisini değil, partisini ve ülkesini de utandırıyor.

Ettiği lafların içi tamamen boş.

Nezaket deseniz hak getire, üslup deseniz neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat.

Şahsımız, Kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı çirkin ve seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekâsına misliyle iade ediyorum.
Sayın Özel aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor.

Yahu insan önce bir aynaya bakar, önce kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker…

CHP Genel Başkanı önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra ne diyor diye kulak kabartırız.

Senin siyaset seviyen, bırakınız bizi, herhangi bir şehrimizin herhangi bir mahallesindeki parti temsilcimizin bile fersah fersah gerisinde.

Bir de kalkmış, bu perişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış.

Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı.

Ama sonuç ortada…

Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu.

Şimdi ne kapısını çalan ne de halini hatırını soran var.

Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz.

Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek.

Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekâtı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeleri ona katlar, yüze katlar, bine katlar.

Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse kendisini muhatap almayız.

Hatalarından dönene, kendisine biraz çekidüzen verene kadar bu şahsı kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap yoksunu üslubunun içinde debelenmeye mahkûm ediyoruz.
AK Parti’nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir. Her kim bu açık hakikati unutursa ve önemsemezse karşısında bizi ve milletimizi bulur.

Yaşadığımız sıkıntıları bu açıdan okumak zorundayız.

Yani kabahati asla millette aramayacak, hep kendimize bakacağız.

Neyi eksik yaptığımıza, neyi yanlış yaptığımıza, neyi yarım yamalak yaptığımıza odaklanacağız.

Buradan çıkardığımız dersler ışığında yeniden milletimize yönelecek, milletimizle daha güçlü bir şekilde kucaklaşacak, milletimizle yeniden yekvücut olacağız.

AK Parti olarak bundan 15 yıl önce 2023 vizyonu dedik, Allah’ın izniyle bu hedefe ulaştık.

Şimdi 2053 diyoruz…

Siz bakmayın 2053’ün uzak bir tarih gibi göründüğüne.

AK Parti iktidara geldiğinde 2025 de çok uzak bir tarih gibiydi.

Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu.

Elhamdülillah her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık.

Unutmayın; sel gider, kum kalır.

Asıl olan milletimizle aramızdaki bağdır.

Biz dosdoğru oldukça önümüzde daha nice kapıların açıldığını göreceğiz.

Biz samimi oldukça AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice başarı hikâyeleri yazacak, inşallah daha nice zafer türküleri söyleyeceğiz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Yaklaşık 11,5 milyonluk üyesiyle sadece ülkemizin değil, dünyanın en geniş tabanlı partilerinden biri olan AK Parti’yi temsil etmek, büyük bir yükü omuzlamaya talip olmak demektir.
Türkiye 10’uncu Uluslararası Birinciler Birinciliği Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Törenimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Kıymetli hocalarımıza, hafızlarımıza, farklı ülkelerden programımızı teşrif eden Kur’an bülbülü kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum.
Kamu yayıncılığında sorumlu, tarafsız, ilkeli habercilik anlayışıyla dünyanın önde gelen kurumları arasında yer alan, ülkemizin uluslararası alanda sesi olan TRT’nin 61’inci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.

TRT ailesinin her bir mensubuna çalışmalarında başarılar diliyorum.
Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Forum kapsamında üç gün boyunca icra edilen atölye çalışmalarının, interaktif oturumların ve etkinliklerin faydalı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.
Ülkemizde alkol tüketimi, çok yanlış bir şekilde on yıllar boyunca bir çağdaşlaşma, modernleşme projesi olarak lanse edildi. Hatta bir dönem devlet ricali eliyle içki kullanımı teşvik edildi.

Alkolü sembolleştirme politikası muhalefet tarafından bugün bile devam ettiriliyor.

Bu mesele öyle bir hal aldı ki 28 Şubat döneminde alkol kullanmadığı için insanlarımız fişlendi, hatta mesleğinden atıldı.

İçki kişisel bir tercihten ziyade bir kimlik meselesi haline getirildi, baskı ve dayatma aracı olarak kullanıldı.

Aynı faşizan tavırlara biz de defalarca maruz kaldık.

“Millî içkimiz ayrandır” dediğimiz için acımasızca eleştirildik.

Sigarayla mücadeleyi önemsediğimiz için saldırıların hedefi olduk.

Alkolün sebep olduğu toplumsal felaketlere dikkat çektiğimiz için yasakçı ilan edildik.

Şurası bir hakikat ki bazı konuların partisi, ideolojisi, kökeni, kimliği olmaz.

Bağımlılıkla mücadele işte böyle bir meseledir.

23 yıldır olduğu gibi ne kimsenin hayat tarzına müdahale edeceğiz ne kimsenin yediğine içtiğine karışacağız ne de içkiyi modernlik simgesi olarak topluma dayatan ideolojik bağnazlıklara teslim olacağız.

Ocakları söndüren bahis ve kumar illetiyle…

Yuvaları yıkan alkol musibetiyle…

Hayatları karartan uyuşturucu belasıyla…

Zihinleri iğfal eden ekran bağımlılığıyla…

Velhasıl insanımızın sağlığına, toplumsal huzurumuza zarar veren tüm marazlarla, bağımlılığın her çeşidiyle mücadeleye devam edeceğiz.
Ana muhalefetin devraldığı belediyelerdeki ilk icraatlarından biri, sosyal tesisleri âdeta meyhaneye çevirmek oluyor.

Bir tarafta bedava yapacağız dedikleri suyun fiyatını 10 kat artırırken diğer tarafta alkollü içki fiyatlarını indirmekten bahsediyorlar.

Affedersiniz, rakının, viskinin, biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar halkımıza astronomik rakamlarla sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar.

Madem ucuzlatacak bir hizmet arıyorsunuz, suyun fiyatını ucuzlatsanıza.

Seçim döneminde “Allah’ın suyundan para mı alınır” dediğiniz suyun faturasının elektrik faturasını geçmesi sizi hiç mi rahatsız etmiyor?

İnanın bunları gördükçe onlar adına biz hicap duyuyoruz.

Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini siyasi emelleri için sokağa döken, polise saldırtan; kendisi de polisimizin üzerine araç süren, otobüs süren şuursuz bir zihniyetten başka türlü davranmasını da açıkçası beklemiyoruz.

Kendi insanının sağlığını düşünmeyen, dahası çağdaşlığı bilimde, teknolojide, kalkınmada, kültürde değil de kadeh tokuşturmakta gören bu cins zihniyeti milletimizin vicdan ve ferasetine havale ediyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Tütün ürünleri ve yasaklı maddelerden alkollü içeceklere, internet ve ekran bağımlılığından kumar bataklığına, nesillerimizi doğrudan tehdit eden tehlikelere karşı caydırıcı önlemler alıyoruz.

Bu konuda büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz.
Kaynakların Teminatı, Geleceğin Yeniden İnşası temasıyla düzenlenen İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nin ülkelerimiz ve enerji sektörümüz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tüm katılımcılara programa yaptığı kıymetli katkılar için şükranlarımı sunuyorum.