Halkımıza ve Kamuoyuna!
Özgürlük mücadelemizin yaratıcısı, Önderi, en büyük emekçisi ve büyük hakikat savaşçısı Rêber Apo’ya ve Rêber Apo şahsında tüm Kürt halkına karşı gerçekleştirilen 15 Şubat Uluslararası Komplo saldırısını tüm öfkemizle kınıyoruz. Rêber Apo’ya ve Rêber Apo’da somutlaşmış özgür Kürt gerçekliğine yürekten bağlı olan yoldaşlarımızın ve yurtsever halkımızın uğursuz komplo saldırısına karşı bedenlerini siper edip, ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ diyerek Önderliğimiz etrafında ateşten siperler ören fedai şehitlerimizi ve onlar şahsında özgürlük mücadelemizin tüm aziz şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz.
Artık tüm dünyanın şahitlik ettiği ve hakkını verdiği üzere; Rêber Apo, Kürt halkını küllerinden yeniden diriltmiş, bilinç sahibi kılmış, güç ve inanç kazandırmış, örgütlemiş, mücadele eden ve özgürlüğü uğruna her türlü bedeli vermeyi göze alan yurtsever bir halk gerçekliğine ulaştırmıştır. Rêber Apo’nun Kürt halkının diriliş devrimini gerçekleştirmesi, devrim içinde devrim olarak da adlandırılan özgür kadın hakikatini, hareketini ve ideolojisini açığa çıkarması tüm Kurdistan’ı etkisi altına aldığı gibi Ortadoğu ve dünyayı da etkilemiştir. Rêber Apo’nun ve özgür Kürt halk gerçekliğinin önünü almak isteyen hegemon Kapitalist Modernite güçleri insanlık tarihinin en acımasız, sinsi ve alçakça komplosunu tezgahlamıştır. Kürt halkına karşı son yüzyıl içerisinde gerçekleştirilen sayısız soykırım saldırısı ve komplodan sonra 15 Şubat 1999 Uluslararası Komplosu da geliştirilerek özgür Kürdün ölüm fermanı imzalanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Bu yüzden Rêber Apo, 15 Şubat’ı Kürt Soykırım Günü olarak adlandırmıştır. Halkımız ve hareketimiz de her 15 Şubat gününü kendini sorgulama, eksikliklerini giderme, komplocuların gerçeğini açığa çıkarma, varlığımıza ve özgürlüğümüze kast eden saldırıları görme ve tüm bunlara karşı daha büyük mücadele etmenin kararlaşma günü olarak karşılamaktadır.
Rêber Apo’nun 25 yıldır İmralı İşkence Sistemi’nde geliştirdiği büyük direniş, tarihi özgürlük duruşu, olağanüstü sabrı, dahiyane mücadele tarzı ve temposuyla Uluslararası Komplo saldırısı boşa çıkartılmıştır. Yurtsever halkımızın ve Partimiz PKK’nin Rêber Apo etrafında kenetlenerek ve Apocu çizgide ısrar ederek geliştirdiği mücadele tarihi İmralı Direnişi’ni tamamlamış, halkımız ve hareketimiz üzerine kirli hesaplar yapan tüm komplocuları hüsrana uğratmıştır. Uluslararası Komplo saldırısı ve komplocular Rêber Apo’ya ve Kürt halkına özgür gelecek hakkı tanımamak ve tarihten silmek isterken, Rêber Apo özgür insanlık tarihinin en büyük paradigmasal çıkışlarından birini gerçekleştirip alternatif sunan ve evrenselleşen bir Önderlik haline gelmiştir. Bugün Rêber Apo’nun fikirleri Kurdistan, Ortadoğu ve dünyanın en özgürlükçü, demokratik ve sayısız çözümler sunan paradigması olarak gençleri, kadınları ve ezilen halkları derinden etkilemektedir. Komplocuların Rêber Apo’nun, PKK’nin ve Kürt halkının tarihi özgürlük yürüyüşünü durduramayacağı, Apocu fedai ruhla yürütülen mücadelemizin mutlaka zafere ulaşacağı ve komployu tümden boşa çıkaracağı artık kesinleşmiştir.

Kurdistan Özgürlük Gerillası da tüm bu hakikatler ışığında kendisini Rêber Apo’nun fedai ordusu olarak adlandırmış, Apocu fedai ruhla kuşanmış, Apocu yaşam tarzını esas alarak kendisini örgütlemiştir. İlhamını, inancını, iradesini, ruhunu, tarzını, temposunu ve yaratıcılığını Rêber Apo’dan alan Kurdistan Özgürlük Gerillası, kendisini komplonun tamamen parçalanmasına ve özgür geleceğin yaratılmasına adamıştır. Komplonun 25. Yılında Bakurê Kurdistan eyaletlerinden Medya Savunma Alanları’na kadar her yerde fedaice direnen Kurdistan Özgürlük Gerillası, Rojhat ve Erdal yoldaşların tarihi eylemiyle bu ruhu zirveleştirmiştir. Aynı ruh Zap, Metîna ve Xakurkê’de demokratik modernite gerillacılığının devrimci operasyonlarına dönüşmüş, yeni dönem gerillacılığının tarz ve taktiği en profesyonel haliyle uygulanmış ve mücadelemizi yeni bir aşamaya taşırmıştır. Rêber Apo’nun fedai ordusu olan gerillamız, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tereddütsüz bir biçimde Apocu çizgide fedai ruhla mücadele edecek, Rêber Apo’ya olan bağlılığını daha da güçlendirecek, Rêber Apo’nun ideolojisini ve paradigmasını iliklerine kadar özümseyip pratikleştirecektir. Kurdistan Özgürlük Gerillası, Rêber Apo’ya ve halkımıza yönelik geliştirilen her saldırının hesabını sorduğu gibi, bundan sonra da saldırılar nereden ve nasıl gelişirse gelişsin; Leyla, Axîn, Rojhat, Erdal, Rizgar ve Serxwebûnlar’ın fedai ruhuyla cevap verip hesap soracak güçte olduğunu göstermiştir.
Kurdistan Özgürlük Gerillaları olarak; bu inanç, bilinç ve fedai ruhla Uluslararası Komplo’yu parçalama, Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü gerçekleştirme mücadelesinde üzerimize düşen görev ve sorumluluklarımızı yerine getirme kararlılığımızı vurguluyoruz. Uluslararası Komplo’ya karşı her alanda fedâkarca mücadele eden tüm yoldaşlara, dostlara ve yurtsever halkımıza üstün başarılar diliyoruz.
13 Şubat 2024
HALK SAVUNMA MERKEZİ KARARGAH KOMUTANLIĞI

Li Ser RÊBER APO Stranek - Rûbar Derelzor

Basına ve Kamuoyuna!


Gerçekleştirilen eylemlerin ve işgalci Türk ordusu tarafından yapılan saldırıların ayrıntıları şöyledir:


1. Şehîd Delîl Batı Zap bölgesi;

🔸 11 Şubat saat 07:00 ve 16:00’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalcilere orta otomatik silahlar ile müdahale edildi.

🔸 12 Şubat saat 12:00’da Girê Amediyê Direniş Alanı’ndaki işgalcilere ait kepçeye ağır silahlar ile vurularak darbelendi. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.


2. İşgalci TC ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar;

🔸 10 – 15 Şubat tarihleri arasında, Garê bölgesinin Zêvkê, Kanî Sarkê, Şiyê, Deşta Kafya, Neqeba Şehîd Amed alanı 6 kez, Metîna bölgesinin Şêlazê, Bêşîlî, Serê Metîna alanı 6 kez, Xakurkê bölgesinin Ava Lolanê, Sinînê, Şehîd Şerîf, Girê Berbizina alanı 16 kez, Zap bölgesinin Şehîd Îbrahîm alanı 5 kez, Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinin Girê Cûdî, Girê Bahar, Girê Amediyê Direniş Alanı 7 kez olmak üzere toplam; 40 kez savaş uçakları ile bombalandı.

🔸 10 ve 12 Şubat’ta Xakurkê bölgesinin Geliyê Lolanê alanı saldırı helikopterleri ile bombalandı.


16 Şubat 2024

HPG Basın İrtibat Merkezi

Zap'ta Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu !

Bugün saat 13:00 sularında Zap'ın Girê Cûdî Direniş Alanı'nda Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu gerçekleştirildi. Düşmanın konumlandığı tepe fethedilerek işgalcilerden tamamen temizlendi. İşgalcilere ait birçok silaha el konuldu, çadır ve konteynırlar ise ateşe verilerek yakıldı.

Ayrıntılı bilgiler daha sonra paylaşılacaktır.

Şehîd Doga Viyan Devrimci Operasyonu'nda işgalcilerin üzerinden;

Bora Keskin Nişancı Tüfeği,
Tekli Bombaatar
Tamburlu Bombaatar
B-7 Roketatar
BKC Tam Otomatik Silah
MPT Ferdi Silahların olduğu toplam 22 silaha ve üzerindeki termal dürbünlerine el konuldu.

Ayrıca birçok askeri malzemeye de el konuldu. İşgalcilere ait mobesse kameraları imha edildi ve cephanelik ateşe verildi. Ateşe verilen cephane halen yanmaktadır.

Zap’ta Gerçekleşen Devrimci Operasyon’da 1’i Yüzbaşı Toplam 37 İşgalci Cezalandırıldı

Basına ve Kamuoyuna!
17 Şubat saat 12:50’de Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine bağlı Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki temel bir üs alanına konumlanan işgalcilere yönelik Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu gerçekleştirildi. Saldırı taktiği ile başlatılan devrimci operasyonda, birçok koldan hedeflenen düşman mevzileri düşürülüp ele geçirildi. Apocu fedai ruhla düşmanın üzerine giden profesyonel operasyon gücü hızlı bir biçimde üs alanını işgalcilerden alarak, cenazelerinin üzerine gidip silahlarına el koydu. İşgalcilere ait el bombaları, B-7 roketleri vb. cephanelerine el koyduktan sonra bunları işgalcilere karşı kullandı. El konulan silahların yanı sıra işgalcilere ait malzeme, çadır ve konteynırlar dahil tüm üs alanı ateşe verilip yakıldı.
İşgalcilerin cenazelerinin üzerine giden Kurdistan Özgürlük Gerillası, toplamda 37 işgalcinin cezalandırıldığını netleştirdi. Aynı zamanda 1 yüzbaşı olmak üzere alt düzeydeki komutanların da cezalandırıldığını tespit etti. Güçlerimiz, işgalci komutanlara ait çeşitli malzemelere de el koydu.
Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’nda işgalcilere ait; 15 mevzi, 7 konteynır, 1 cephanelik, 1 muhabere yeri, 1 gözetleme yeri, 2 A4 silahı, 1 bombaatar silahı, 2 radar sistemi ve 5 mobesse kamerası tamamen imha edildi.
Cezalandırılan işgalcilerin üzerindeki; 8 MPT-55 ferdi silaha, 8 MPT-55 silah şarjörüne, 5 BKC tam otomatik silaha, 1 BKC tam otomatik silahının yedek namlusuna, 300 BKC silah mermisine, 1 tekli bombaatar silahına, 3 tamburlu bombaatar silahına, 1 Bora marka keskin nişancı tüfeğine, şarjörlerine ve tüm malzemelerine, 2 B-7 roketatar silahına, 2 pompalı silaha ve bir tabancaya 8 termal dürbününe, 4 gece dürbününe, 1 gündüz dürbününe, 11 silah dürbününe, 2 silah noktalayıcısına, 1 büyük telsiz cihazına ve aküsüne, 4 telsiz cihazına, 2 el bombasına, 3 işaret ışığına, 3 fotokapana, 2 güneş enerjisi paneline, 2 mobesse kamerasına, 7 güç kaynağına (powerbank), 1 teleskopa, 1 şarjlı bataryaya, 1 asker kaskına, 2 sensöre, 3 telefona ve 1 çantaya el konuldu.
Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’na Apocu fedai ruhla katılan yiğit militan Şervan yoldaşımız kahramanca savaşarak şehadete ulaştı.
İşgalci Türk ordusu Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’nda çok ağır bir darbe alıp, büyük kayıplar vermiş, üs alanı olan tepedeki tüm gücü komutanlarıyla beraber cezalandırılıp malzemelerine el konulmuş, diğer askeri malzemeleri ve yerleri de yakılarak imha edilmiştir. İşgalci ordu çok ağır bir darbe almış olmasına rağmen, adeta ölü taklidi yapmış, saatlerce hiçbir açıklamada bulunmamış, sonrasında ise sadece 1 askerinin öldüğünü 1 askerinin de yaralandığını belirtip, önce 6 sonrasında ise 8 gerillanın şehit olduğu yalanını uydurmuştur.
Başta Türkiye halkları ve tüm kamuoyu bilmelidir ki; bu devrimci operasyonda faşist AKP-MHP rejiminin savaş siyasetindeki ısrarı ve çıkarları uğruna kış koşullarında gerilla mevzilerinin üzerine sürdüğü 37 asker cezalandırılmıştır. Bu tablonun sorumlusu olan AKP-MHP faşist rejimi, yaşananları ne kadar saklamaya çalışıp ve yalanlarla farklı göstermeye çalışsa da yaşanan hakikat budur. Kurdistan’da kapsamlı bir savaş yaşanmaktadır, bu savaş daha öncesinden belgelerle kamuoyuyla paylaşıldığı gibi bundan sonra da belgelerle paylaşılacaktır. Bu devrimci operasyonda yalan söyledikleri gibi 8 kaybımız yaşanmamış, sadece Şervan yoldaşımız kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Bunun dışında ne kaybımız ne de yaralımız vardır. Gerçek budur.

Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu halkımızın tarihine kara bir gün olarak geçen Rêber Apo’ya karşı geliştirilen 15 Şubat Uluslararası Komplosu’na 26. yılında verilmiş bir cevaptır. Amacı Rêber Apo’yu ve Özgürlük Hareketi’ni yok ederek Kurdistan halkı üzerinde soykırımı uygulamak olan uluslararası komploya karşı halkımız, zindandaki yoldaşlarımız ve özgürlük gerillamız 25 yıldır büyük bir direniş yürüterek komployu sonuçsuz bırakmıştır. Gerçekleşen Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu yürütülen bu tarihi direnişin hangi düzeyde sürdürüleceğini göstermektedir. Kurdistan Özgürlük Gerillası komplonun 26. yılında da üzerine düşen görev ve sorumluluklarına sahip çıkmak için yeterli tecrübe, kararlılık, güç ve kudrete sahiptir.
18 Şubat 2024
HPG Basın İrtibat Merkezi

Yurtsever Halkımıza ve Kamuoyuna!

Zap’ın Girê Amediyê Direniş Alanı’nda 12 Ocak 2024 günü gerçekleşen Şehîd Helmet Dêreluk Devrimci Operasyonu’nun tüm görüntüleri ve operasyon gücünün verdiği ayrıntılı bilgiler incelendiğinde; Serxwebûn Serhed (Sefa Altunay) yoldaşımızın fedai eylem kararlılığıyla gittiği anlaşılmıştır. Serxwebûn yoldaş, devrimci operasyon planlamasında böyle bir şey olmamasına rağmen, gizli bir şekilde operasyon içinde fedai eylem yapmayı planlamış ve bu planını arkadaşlarıyla paylaşmayarak devrimci operasyona katılmıştır. Devrimci operasyonda kendisine düşen rol ve sorumluluğu yüksek cesaret, atiklik, soğukkanlılık, sonuç alıcı fetih tarzı ve fedai ruhla gerçekleştirip yerine getirdikten sonra devrimci operasyona son noktayı koymuştur. Serxwebûn yoldaş bilincini ve ruhunu fedailikle donatmış Apocu yiğit bir militan olarak, kendi inisiyatifiyle yüce bir amaç uğruna kutlu fedai eylem gerçekleştirmiştir. Serxwebûn yoldaş, fedai eyleme gitmeden önce görüntülü bir konuşma yaparak bunu kaydetmiş ve daha sonra bu görüntü incelendiğinde nasıl bir eylem gerçekleştirdiği daha iyi anlaşılmıştır.

‘’Biz bu eyleme bir kişi olarak gitmiyoruz. Bizim şahsımızda bir tarih düşmanın üzerine yürüyor, bir millet düşmanın üzerine yürüyor. Düşmanın üzerine yürüyor ve hesap soruyor. Biz, aslında bir tarihin intikamıyız’’ diyerek düşmanın üzerine yürüyen Serxwebûn yoldaş, aynen söylediği gibi düşmana en ezici darbelerden birini vurarak tarihi eylemini gerçekleştirmiştir. Serxwebûn yoldaşın, kutlu eyleminin hakikatini ve Serxwebûn yoldaşın biz yoldaşlarına, halkımıza ve tüm Kürt gençlerine bir talimat niteliğinde bırakmış olduğu çok anlamlı mesajını yurtsever halkımız ve kamuoyu ile paylaşmayı görev olarak biliyoruz.

Serxwebûn Serhed yoldaşın fedai eyleme giderken ardında bıraktığı mesaj;

‘’2022 ve 2023 yılları çok yoğun geçti. Özellikle hem savaş hem de mücadele anlamında çok yoğun geçti. Bu yıllarda birçok değerli yoldaşımız, komutanımız ve örgütümüzün değerli savaşçıları bu uğurda mücadele etti, emek verdi, bedel ödedi ve şehadete ulaştı. O arkadaşların birçoğu ile yoldaşlık yaptık, birlikte yaşadık. Her biri bizden bir parçaydı. Her birisinin kişiliğimizin, karakterimizin oluşumunda önemli rolü vardı. Çok değerli rol, misyon ve emekleri vardı. Bugün bizi buraya getiren, mücadelemizi, direnişimizi belirleyen, fikrimizi ve zihniyetimizi değiştirmeye sebep olan bu yoldaşlarımızdı. O yoldaşların emekleriydi. Savaş Maraş, Axîn Mûş, Şervîn, Norşîn Efrîn gibi yoldaşların, Erdal ve Rojhat gibi fedai yoldaşların üzerimizde önemli bir emeği oldu. Bu noktada o yoldaşların verdiği emekler sorumluluk ve yükümlülüğümüzü de arttırdı. Çünkü her şehadette, her yoldaşımızı bu uğurda şehit verdiğimizde bizim yükümüz de artıyor. Bu yoldaşlarımız da bizim için böyleydi, onları gözbebeğimiz gibi seviyorduk. Şahin Botan, Viyan Penaber, Güven ve Doğa gibi çok kıymetli yoldaşlarımızı bu süreçte dava uğruna şehit verdik. Aynı zamanda Şehîd Savaş Maraş arkadaş adına bir hamle başlatılmış, şimdi biz de bu hamlede yer alıyoruz. Aslında bu hamlede yer almak bizim için çok büyük bir şanstır, öbür yandan da bu yoldaşlara olan borcumuzu ödemedir. Çünkü Savaş arkadaş bize çok emek verdi. Biz her zaman onun yoldaşlığından, duruşundan etkileniyor, kendimizden utanıyorduk. Derviş gibi, Pir gibi bir yoldaştı. Maneviyatına, ruhiyatına baktığınızda kendinizden utanırdınız. Onun her konuşması, her hareketi, yürüyüşü insanı düşündürüyordu. Böyle bir yoldaştı. Biz de bu yoldaşa olan borcumuzu ödemek için, Savaş Maraş arkadaş adına başlatılmış olan hamlede yer alıyoruz. Bu, bizim için çok büyük bir şanstır.

Bizim Şahsımızda Bir Tarih, Bir Millet Düşmanın Üzerine Yürüyor Ve Hesap Soruyor

Biz Şehîd Gelhat eylemi için gideceğiz, oraya Şehîd Ciwan arkadaşın ismi de verilmiş. Ciwan arkadaşla da birlikte yaşadık. Bu eylemin birçok yönü var. Biz bu eyleme bir kişi olarak gitmiyoruz. Bizim şahsımızda bir tarih düşmanın üzerine yürüyor, bir millet düşmanın üzerine yürüyor. Düşmanın üzerine yürüyor ve hesap soruyor. Çünkü bu düşman halkımıza, milletimize birçok acı çektirdi. Önderliğimiz şu anda düşmanın elinde esirdir. Biz de düşmanın üzerine gittiğimizde bu bilinçle, bu inançla gidiyoruz. Biz, aslında bir tarihin intikamıyız. Biz, bu ruh ve maneviyatla üzerine gidiyoruz. Bu yüzden görevimiz ağırdır. Görev ve sorumluluğumuzu en üst düzeyde yerine getirmeliyiz ki; gerçekten de Kurdistan analarının feryadına ses olalım, cevap olalım. Bu halkın çocuklarının geleceğini aydınlatmak, inşa etmek ve cevap olmak için bedel vermeliyiz.

Düşman Bu Topraklara Gelip Kalmanın Kolay Olmadığını Bilecek

Burada düşmanı yok etmek için kararlılıkla düşmanın üzerine gidiyoruz. Bu düşman orada rahat kalmamalı. Şimdiye kadar arkadaşlarımız yüzlerce darbe vurdu. Bu da vurulacak darbelerden biridir. Öyle yapacağız ki, o düşman orada ezilecek, bir daha yönünü Zap’ın batısına çevirdiğinde düşünecek, bu topraklara gelip kalmanın kolay olmadığını bilecek. Bu kararlılık ve ruhla düşmanın üzerine gideceğiz. Bizim için bir özeleştiridir. Önderliğimize, halkımıza, yoldaşlarımıza, bizi eğiten komutanlarımıza özeleştirimizdir. Bu inanç ve özeleştirisel duruşla görevimizin üzerine gideceğiz.

Aslında PKK yaşamında dile getirilecek birçok husus var. Bazı şeyleri ne kadar tanımlasanız da tam yerini bulmuyor. Çünkü gençliğimizden şimdiye kadarki zamanımızın hepsini Parti içerisinde geçirdik. Her gün düşünmedir, her an bir oluşumdur, her dakika dolu dolu geçiyor. O maneviyatı hücrelerine kadar hissediyorsun. Nirvana deniliyor ya, Nirvana’ya ulaştırıyor. İnsanın düşünüşü, duruşu, kalkıp oturuşu, bir işin üzerine gidişi, gülüşü, konuşması, bunların hepsi insanı Nirvana’ya ulaştırıyor. Artık kendini an be an yaratıyorsun, bu yaşamın her yerine nüfuz ediyorsun. Bizim için PKK böyledir, PKK’nin yoldaşlığı, PKK’ni maneviyatı, PKK’nin ruhu böyledir. Bu yoldaşlık, bu maneviyat bizi ayakta tutuyor. Bu ideoloji, düşünce, duruş, coşkulu ve güçlü yoldaşlık bizi yürütüyor. Çünkü biz Önderliğin parçasıyız. Önderlik bizi öyle yaratmış ki; biz her şeyi hissedebiliyoruz, bir yaprağın kımıldamasından bir insanın acısına kadar her şeyi hissedebiliyoruz. Kendimizi o insanın yerine koyup, onun gibi düşünebiliyoruz. Bu yüzden de düşünce, ruhiyat, maneviyat gün geçtikçe insanın sorumluluğunu arttırıyor. Çünkü sen sadece kendin için adım atmıyorsun, sadece kendin için yürümüyorsun. Bir millet için yürüyorsun, bir milletin inancısın, o millet yüzünü düşmana döndüğünde sırtını sana dönerek ve güvenerek bunu yapıyor. ‘Gerillamız var, hesabını sorar’ diyerek bunu yapıyor. Biz hesap soran fedai bir gücüz. Bu irade, bu inanç ve bu ruhla düşmanın üzerine gidiyoruz ki, halkımızın başı daima dik olsun, mücadelesini ve direnişini büyütsün. Bu ruh ve inançla düşmanın üzerine yürüyoruz. Aslında dile getirilecek birçok husus var. Bunları belirtebilirim.

Örgüt içerisinde karakterimizi belirleyen kadın yoldaşlar var. Bize emek veren çok değerli yoldaşlar oldu. Berfin yoldaş gibi bize emek veren, hakeza tanıdığımız ve kendilerinden moral aldığımız genç arkadaşlar vardı. Egîd arkadaş gibi, Şerda arkadaş gibi, Ronahî arkadaş gibi ömürleri genç ama yürekleri çok büyük yoldaşlar vardı. Biz onlarla da yoldaşlık yaptık. Şehîd Cîger gibi arkadaşlarla yoldaşlık yaptık. Onlara minnettarız. Gerçekten de bize birçok açıdan moral veren, bizi ayakta tutanlar onlardı.

PKK içerisinde kadın arkadaşların yoldaşlığı gerçekten de çok farklıdır. İnsan öyle bir düzeye geliyor ki, zihniyetinden, erkekliğinden utanıyor. Kadın arkadaşların fedakarlığı, ruhiyatı, maneviyatı insanın kendi geri yönlerinden utanmasına yol açıyor. Bu harekette aslında onlara minnettarız. Onların bizlerle yaptığı yoldaşlığa, verdikleri değere borçluyuz. Borcumuzu en yüksek düzeyde ödeyeceğiz. Çünkü içinde şekillendiğimiz zihniyet, feodal bir zihniyetti. Serhat yöresinin hem olumlu hem de olumsuz yanları var. Olumsuz yanlarını aşmamızda bize yardımcı olanlar kadın yoldaşlardı. Onların yoldaşlığına gerçekten de minnettarız. Biz nereye gitsek de Asya Gilîdax, Göksun, Didar gibi yoldaşlara borçluyuz. Omuzlarımızdaki yükle onların gülüşlerine, duruşlarına layık olup yürüyeceğiz.

Aynı zamanda tarihe de bir borcumuz var. Aile olarak Kurdistan tarihinde yeri olan, bir kültürü olan Hüseyin Paşa ailesiyiz, tarihe de borçluyuz. Düşman halkımızın üzerine gelip katlettiğinde, göçe tabi tutup sürgün ettiğinde, sonra da ihanetlerle, komplolarla ailemizin birçok ferdini de şehit ettiler. Biz onlara da borçluyuz. Biz de onların torunu olarak 1925’te, 1930’da tarihte onların savaştığı düşmana karşı şimdi de biz torunları olarak savaşıyoruz. Onların anılarına sahip çıkıyoruz. Kemikleri mezarlarda çürümesin diye onların anılarına da sahip çıkıyoruz. Bu rolün ve misyonun farkındayız.

Egîd arkadaş yani Mahsum Korkmaz arkadaşla aynı aileden geliyoruz. Egîd arkadaş zaten ARGK’deki komutanlığıyla biliniyor, gerilla savaşına öncülük etmiştir. Biz de damarlarımızda aynı kanı taşıyoruz. Bu yüzden Egîd arkadaşa da layık olmalıyız. O da ailemizin bir ferdidir. Duruşu ve yoldaşlığıyla bir milletin devrimini askeri yönden yaratmıştır. Bizim de o ruh ve kararlılıkla mücadele etmemiz gerekiyor.

Aynı zamanda amcaoğullarım olan Jêhat (Erhan Serhat) ve Serxwebûn Jêhat (Sinan Serhat) yoldaşlar da ailenin fertleri olarak şehadete ulaştılar. Bizim de imkanımız oldu ve Serxwebûn arkadaşla yoldaşlık yaptık. Gerçekten de onun yoldaşlığı farklıydı, moral aldık. Hani diyorlar ya, Serhed halkının asil ve temiz özü, delikanlılığı arkadaşın karakterinde vardı. Kültürüne bağlılık arkadaşın şahsında vardı. Belki çok az bir zaman birlikte kaldık, sonra arkadaş şehit oldu, arkadaşa karşı da borçluyuz. Aslında katılımımızda belirleyici rol oynayan Jêhat yoldaştı. Şehadete ulaştığında katılım kararı aldım. Birçok sefer mezarının başına giderek kendisiyle konuşup tartışırdım. Örgüte, harekete katılım kararı vermemde belirleyiciydi. Bu arkadaşlara karşı da borçluyum. Bu arkadaşlara da layık olmam gerekiyor. Daha fazla rolümü oynamam, misyonuma sahip çıkmam gerekiyor.

Önderliğimiz uzun bir süredir tecrit altındadır. Önderlik üzerinde ve Önderlik şahsında tüm halkımız üzerinde bir tecrit var. Bu tecridi paramparça etmek için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Çünkü bizi yaratan, bizi bugünlere getiren Önderliğimizdir. Önderliğimize uzanan elleri kırarız. Biz bu inançta ve kararlılıkta çok netiz. Son olarak zaten Erdal ve Rojhat arkadaşlar şahsında bu düşmanın kalbine bir kılıç sapladık. Yine kılıç saplarız. Önderlik üzerindeki tecridi kaldırana ve serbest kalana kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu inançta, ısrarda ve kararlılıktayız. Önderliğimize layık olacağız. Çünkü Önderliğimiz kendi şahsında bir milletin geleceğini değiştirdi. İşgalcilerin ‘artık bu halk ayağa kalkamaz, bu halk yoktur, yerin altına gömdük’ dediği bir halkı, Önderlik yeniden canlandırdı. Toprağa bir tohum atarak yeniden yarattı. Günümüzde bunun ürünlerini, sonuçlarını görüyoruz. Rojava’da, her dört parçada ve aslında tüm dünyaya yayılan değişime yol açan zihniyet, Önderlik şahsında görebiliyor. Önderlik öyle bir paradigma yarattı ki, tüm dünya şaşkınlıkla izliyor, takip ediyor. Çünkü tüm dünya, işgalci güçler, emperyal güçler ‘artık bu halklar, bu milletler, Ortadoğu halkı bir araya gelemez’ diye düşünüyordu, böyle hesap ediyordu. Ama bugün görüyoruz ki, Önderlik Ortadoğu halklarının tümünü bir araya getirmiş. Hepsi bir arada diliyle, kültürüyle mücadele ediyor. Hiçbiri bir diğerinden fazla ya da üstün değildir. Halkların paradigması, demokratik özerklik paradigması tüm zenginlikleriyle beraber ayaktadır. Rojava şahsında görülüyor. Bunu Önderliğimize borçluyuz. Biz de Önderliğin savaşçılarıyız, fedaileriyiz. Zîlan yoldaşın fedaileriyiz. Rol ve misyonumuz neredeyse, en üst düzeyde yerine getirmeliyiz. Biz de bu inanç ve kararlılıkla burada hazırız. Örgütümüz sırtını bize dayasın ve güvensin. Biz bu iddia ve kararlılıktayız.

Bu belirteceklerim dışında tüm arkadaşlara, savaş alanındaki arkadaşlara, dünyanın her yerinde çalışma yürüten arkadaşlara başarılar diliyorum.’’

20 Şubat 2024

HALK SAVUNMA MERKEZİ KARARGAH KOMUTANLIĞI