𝙳𝙴𝚁İ𝙽 𝙷𝙰𝙱𝙴𝚁 | 🇹🇷
9.5K subscribers
47.6K photos
53.2K videos
19 files
434 links
🇹🇷 Askeri Haberler | Dış Politika | OSINT | Harita
Download Telegram
İBB'ye yönelik soruşturma kapsamındaki ikinci dalga gözaltılarla ilgili, "İSKİ’nin, Kanal İstanbul güzergahında kalan Arnavutköy Sazlıbosna'daki TOKİ konutlarına yıkım kararı alması üzerine bu operasyon yapıldı" iddiası doğru değildir.

26 Nisan'da (bugün) gerçekleştirilen gözaltılar, "İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması" kapsamında olup, yargı süreciyle ilgili kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu tutuklular hakkında, "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması devam etmektedir.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 19 Mart 2025 tarihinde eş zamanlı operasyonlarla 101 şahıs hakkında işlem tesis edilmiştir.

Devam eden çalışmalarda tespit edilen 53 şüpheli hakkında 26 Nisan 2025 tarihinde İstanbul, Ankara ve Tekirdağ illerinde yapılan eş zamanlı operasyonda 47 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış, firari 6 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.
Şunu Unutmuşuz . . . Onada bir degilim . . .
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Kırklar Yediler Aşkına, Hak Yerini Bulacak . . .

FETÖ Sadece bir ihanet şebekesi değil. . . . .

Bir milleti içeriden çökertmeyi hedefleyen, devletin damarlarına sinsice sızmış, küresel akıl tarafından organize edilmiş bir kriminal istihbarat ve casusluk ordusu’dur . . .

Bugün hâlâ “FETÖ temizliği bitti”, “Artık tehlike kalmadı” diyenler, ya gaflet içinde olanlardır ya da bizzat ihanet zincirinin kripto halkalarıdır.

Gerçek mücadele, görünenle değil, görünmeyenle olur. . . .

Gerçek temizlik, afişe olmuş figürlerle değil, devletin en mahrem odalarına çöreklenmiş kriptolarla yapılır. . . .

FETÖ, sadece aşağı kademelerde değil,bugün dahi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, emniyetin, yargının ve bürokrasinin en kritik merkezlerinde sessiz ve derinden varlığını sürdürmektedir. . . .

unutulmasın ki, içimize sinmiş bu sinsi kanser hücreleri, her fırsatta yeniden metastaz yapmayı beklemektedir.

Devlet aklı, bugün sadece geçmişin hatalarını telafi etmekle değil,
geleceğin felaketlerini önlemekle de yükümlüdür.

Bu vatanı içeriden satmaya kalkışan, bu millete silah çeken, bu bayrağın gölgesine kin güden herkes için hüküm bellidir: . . .

Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. . . . !

İhanet eden, eninde sonunda bedelini alnının tam ortasında ödeyecektir. .z .

Bu, sadece bir hukuk meselesi değil,
Bu, tarihle, ecdadla, şehitlerin hatırasıyla, ve milletin şeref ve haysiyetiyle yapılacak olan mutlak bir hesaplaşmadır.

Kırklar aşkına… Yediler aşkına…
Ezelden ebede giden kutlu sefer aşkına…

İhanet, ihaneti yapanın ruhunda boğulacaktır.

Devlet, millet ve vatan için, temizlik yarım bırakılmaz.

Kılıç kalktı mı, yarım inmez Bedel ödetilmeden bu dava kapanmaz. . . !

Devlet-i Ebed Müddet uğruna,
Hak yerini bulacak, adalet toprağın bağrına saplanan hançer gibi inecek!
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Bu topraklar,binlerce kefensiz yiğidin, adını bilmediğimiz kahramanların kanıyla mühürlenmiştir. . .

Bu vatan, bizim namusumuzdur. . .

FETÖ militanları,PKK’lı teröristler
ve bu vatana ihanet eden her hain,
bilin ki:

Sizler için toprak dar, gökyüzü karanlık, kaçış yok . . . . !

Sizleri ve sizi koruyup kollayan her alçağı ezip geçmek,bizim için bir tercih değil,mukadderat ve mukaddesat borcudur. . . . !

Kimin sırası ne zaman gelirse gelsin,
intikamımız da, kinimiz de dipdiri beklemektedir!…..

Bu milletin sabrı taştığında,hiçbir siper, hiçbir zırh sizi kurtaramayacak!

Ölümü öldürenlerin torunları,
yemin etmişlerdir:

Bu ihanet diz çökecek, bu toprak ihanetten temizlenecek!

Kırklar aşkına, Yediler aşkına,
Şehitlerin kanı aşkına,Ezelden ebede uzanan devlet aklı aşkına…

Bu dava yarım kalmayacak!

DEVLET-İ EBED MÜDDET!
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Tarih, sadece geçmişin kuru bir dökümü değildir. . .

Tarih, yaşayan bir hafıza, gizlenen gerçeklerin örtüsünü kaldıran bir ayna, milletlerin bugünkü kaderlerini belirleyen kadim bir sırdır. . . .

Ve işte o sırlardan biri de Pakradunilerdir.

Pakraduniler diğer adıyla Bagratuniler…

Dışarıdan bakıldığında Ermeni, bir kat daha derine inildiğinde Kripto Ermeni, en derin katmanda ise Yahudi kökenli bir topluluk. . .

2 bin 700 yıllık sinsi bir devamlılık. . . .

İnanç değiştirmiş gibi görünen, ama asıl kimliğini gizleyerek nesilden nesile aktaran bir yapı. . . .

Bu topluluğun hikâyesi, milattan önce 730 yılında başlar. . . .

Ermeni Kralı Sannasar, Filistin’e düzenlediği seferde İsrail Kralı Osee’yi öldürür ve 10 kabileden oluşan İsrail halkını esir alır. . . .

Bu esirler, Fırat’ın ötesine, Güney Ermenistan’a yerleştirilir. . . .

Ve böylece, İsrailoğulları’nın kadim bir kolu, Ermeni topraklarında kök salmaya başlar. . . .

M.Ö. 700’lerde bir başka dönüm noktası yaşanır . . . .

Babil Kralı Nabukadnezar, Kudüs’e sefere çıktığında, Doğu Ermenistan Kralı Hıraçya yanında yer alır. . . .

Bunun karşılığında Hıraçya’ya 10 bin Yahudi esir hediye edilir. . . .

İşte bu esirler arasında Prens Şampat da vardır.

Prens Şampat kısa sürede Hıraçya’nın gözüne girer, devlet kademelerinde hızla yükselir ve yeni bir elit sınıfın temelini atar.

Bu sınıf, zamanla Pakraduniler adını alır.

Asırlar geçtikçe, bu soy; din değiştirerek Ermenileşir gibi görünür, ama en derindeki kimliklerini Yahudiliklerini asla kaybetmez. . . .

Ermeni toplumunu asırlarca yöneten Pakraduniler, kendi içlerinde kapalı bir cemaat yapısıyla varlıklarını korur.

İç evlilikler, gizli cemaat örgütlenmeleri, dışa karşı farklı kimlik gösterme stratejileriyle bugüne kadar uzanır.

Araştırmacı yazar Levon Panos Dabağyan ve Yahudi tarihçi Prof. Dr. Abraham Galante gibi isimler, bu gerçeği belgelerle gün yüzüne çıkarmıştır.

Galante açıkça şöyle demektedir:

“Pakraduniler, Juda İmparatorluğu’nun sonlarından günümüze kadar uzanan, Ermeni-Yahudi karışımı bir kavimdir.”

Bu yapı, Bizans döneminde güçlenmiş, Bizans’ın son darbelerinden sonra ise yer altına çekilmiştir. . .

Selçukluların hâkimiyetinde ise, yüzeyde Ermeni gibi görünseler de, arka planda Yahudi kimliğini muhafaza eden bir derin cemaat hâline gelmişlerdir.

Bugün Anadolu’da, Kafkasya’da, hatta küresel diaspora ağlarında bile izleri sürülebilen bu yapı, sadece bir etnik veya dini gruptan ibaret değildir. . .

Pakraduniler, kadim dünyanın en profesyonel kimlik değiştirme, toplumlara sızma ve uzun vadeli varlık stratejisi yürüten gizli organizasyonlarından biridir.

Bu hikâye, tarihteki bir “istisna” değil; devletlerin ve toplumların kaderini belirleyen “görünmeyen savaşın” kadim bir parçasıdır.

Gerçek güç, her zaman görünenin arkasındaki görünmeyen iradede gizlidir.

Pakraduniler gibi yapılar, geçmişte olduğu gibi bugün de küresel güç mücadelelerinde aktif rol oynamakta, farklı kimlikler ve görünüşler altında milletlerin kaderleriyle oynamaktadır.

Bu yüzden, hakikati arayan her akıl için bir düstur şudur Tarihi yalnızca yazılanlardan değil, gizlenenlerden de okuyun.

Gerçek kimlik, ancak kazıldıkça ortaya çıkar.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Pakraduniler Kripto Kimliklerin İsrail Saltanatı . . .

İsrail’in, Ermeni coğrafyası üzerinden tarih içinde nasıl kimlik değiştirdiğinin sessiz ama derin izleri…

Pakradunilerin kökleri, M.Ö. 150’lere kadar dayanmaktadır.

Bu dönemde, soyunun Hz. Davud’a (as) dayandığını iddia eden ve adı Pakarad Şampa olan bir Yahudi, Ermenistan Kralı Vağarşak’ın sarayına girmeyi başarır.

Öylesine bir başarıdır ki, kendinden önce sarayda parlayan Prens Şampat’ı dahi gölgede bırakır.

Pakarad Şampa, sadece bir saraylı olmaz:

Kralın en yakın bendesi, taç giydirme yetkisi olan bir aristokrat ve 10 bin süvarinin komutanı olur.

Bu yalnızca bireysel bir yükseliş değildir.

Bu, Yahudi esirlerin, artık Ermeni coğrafyasında elit sınıflara sızarak kök salmasının, devlet kademelerine nüfuz etmesinin başlangıcıdır.

Ardından, M.Ö. 90-36 yıllarında Ermeni Kralı Dikran II (Büyük Dikran), İsrailoğulları’na yönelik bir sefer düzenler.

Yeniden binlerce Yahudi esir alınır.
Bu esirlerden biri olan Aşod, Ermeni sarayında özel hizmetlere alınır.

Ve böylece İsrail soyundan gelen unsurlar, Ermeni sarayının ve aristokrasisinin içine yerleşir.

Bu uzun süreç sonunda, Yahudi asıllı Pakraduniler, zamanla Ermeni toplumunun elit tabakasını teşkil ederler.

Baskı, asimilasyon ya da sindirme yerine; görünmez bir entegrasyon stratejisi ile, M.S. 1045’e kadar Ermeni devletinin saltanatını ellerinde tutmayı başarırlar.

Fakat Pakraduniler’in hikayesi burada da bitmez.

Bizans’ın Ermeni krallıklarına son vermesiyle yeraltına çekilen bu topluluk, Ermenistan’dan Anadolu’nun kalbine kadar yayılır:

Eğin (Bugünkü Kemaliye)
Erzurum-Sivas hattı
Marmara’nın Avrupa yakası
İstanbul Hasköy

Bu bölgelerde, kendi aralarında evlilik yaparak, kapalı cemaat yapısıyla ve dini kimliklerini görünürde Hristiyanlaştırıp özlerinde Yahudi geleneklerini koruyarak, 26 yüzyıllık bir kripto kimlik mücadelesi verirler.

Bugün Pakraduniler; Portekizli Maranolar, Selanikli Sabetaycılar,
İranlı Meşhediler gibi,
Pankrudi (Kripto Yahudi) toplulukları arasında sayılmaktadır.

Bu durum, yalnızca bir kimlik koruma refleksi değil, aynı zamanda güçlü bir stratejik varlık muhafazasıdır.

Çünkü Pakraduniler, 2700 yıldır, kimliklerini tamamen kaybetmeden, değişen siyasi rejimlere, kültürel asimilasyonlara ve dinî baskılara karşı bir “görünmez kalma” sanatı icra etmişlerdir.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Pakradunilerin tarihi Kimlik değiştirme stratejisi

Toplumlara sızma ve yönetim elitlerini ele geçirme

Cemaat içinde kapalı kalıp dışarıya uyum gösterme

Gizli asabiyet ve aidiyet bilinciyle uzun vadeli nüfuz planı
gibi modern dünyada dahi etkili olan mekanizmaların ilkel ve kadim versiyonudur.

Bu yöntemler, günümüzde farklı coğrafyalarda benzer şekilde uygulanan “derin toplum” stratejilerinin atası gibidir.

Özetle; Pakraduniler, yalnızca Ermeni tarihinin değil,

sadece Yahudi diaspora tarihinin de değil,

Dünyada sinsi bir stratejiyle güç ve kimlik devşirmenin tarihi modelidir.

Bu yapı, Anadolu’nun, Ermenistan’ın ve hatta modern dünya düzeninin kırılmalarını anlamak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir ders niteliğindedir:

Gerçek güç, ses çıkararak değil, sessiz kalarak kazanılır.

Gerçek hâkimiyet, görünen değil, gizlenen kimlikle yürütülür.


Ve en derin savaşlar, kılıçlarla değil, kimliklerle yapılır.
. .

Kol germeden , Kas açılmaz . . .

Kas açılmadan Algıların açılmaz . . .
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 27 Nisan Pazar günü Katar'ı ziyaret edecek. . .
Forwarded from Selçuk Bayraktar
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
♥️ Hekimliği mekanik bir düzlemden ziyade, asli yeri olan yürekten icra edecek genç kardeşlerime başarılar diliyorum.

♥️ Wishing success to my young brothers and sisters who will practice medicine not merely on a mechanical level, but from the heart—where it truly belongs.

📍 Cansağlığı Uluslararası Tıp Öğrenci Kongresi | Cansağlığı International Medical Student Congress

📺 İzlemek için | Watch here: mth.tc/cansagligikongresi
Bayraktar TB3 için, TCG Anadolu'dan "tam otonom" kalkış testi yapıldı.
Yemen açıklarında binlerce koyunu taşıyan bir gemi alabora oldu.
ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Papa Francis'in cenaze töreninde bir görüşme gerçekleştirdi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Muhammed Aleyhisselam'ın Ordusu
Cihad'a hazır!..
Diriliş neslinden, direniş nesline . . . .🇹🇷

Selamun aleyküm Hayırlı Günler . . .
🚨Pakistan ordusu, Hindistan sınırına çok sayıda tank ve topçu birliği sevk etmeye devam ediyor.
Görüneni değil.!

Görünmeyeni.!

Yanı başımızda dönen oyunları.!

Düşman her yerde iken

Görünmeyeni..!

Gizli bir perdedir Ruhun yansıması.

Kalp bir kez karardı mı üzerine kasveti kesret düşer.

Basiiretin her dâim açık olsun.
Düşman bazen uykuda saldırır.!

Sesi duyulur bir ruhisunun
Su gibi damlar kalbi hazineye

Uyan ki, yıkılsın zalimler,
Uyanki açılsın kapılar,

Uyan ki açılsın kalplere esen rüzgarı Asuman.!

Uykudayım sanma,
Seni hiç bırakmadık ki,,
SS7 Nedir? SS7, 1975’ten beri kullanılan, dünya genelindeki mobil ve sabit telefon şebekelerinin birbirine mesaj göndermesini, arama yönlendirmesini ve konum bilgisini paylaşmasını sağlayan bir iletişim protokolüdür.

Aslında, operatörlerin birbiriyle güvenilir bir şekilde veri alışverişi yapabilmesi için tasarlanmıştı. Ama dikkat: şifreleme ve kimlik doğrulama gibi güvenlik kontrolleri ilk başta tasarımda yoktu Çünkü o zamanlar, bu sistemin sadece “güvenilir operatörler” tarafından kullanılacağı varsayılmıştı.
SS7 Saldırısıyla Bir Saldırgan Neler Yapabilir?

1. SMS Mesajlarını Yakalayabilir
• Doğrudan hedefin aldığı/gönderdiği SMS’leri okuyabilir (şifreler, OTP kodları dahil).

2. Telefon Görüşmelerini Dinleyebilir

• Sesli aramaları yönlendirerek dinleyebilir veya kaydedebilir.

3. Konum Bilgisi Tespit Edebilir
• Hedefin gerçek zamanlı fiziksel konumunu (bazen birkaç yüz metre hassasiyetle) öğrenebilir.

4. Arama ve SMS Trafiğini Yönlendirebilir

• Gelen aramaları ve SMS’leri başka bir cihaza veya numaraya aktarabilir.

5. İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (2FA) Atlatabilir

• Banka şifreleri, sosyal medya giriş kodları gibi SMS üzerinden gelen doğrulama kodlarını çalabilir.

6. Kimlik Sahteciliği Yapabilir

• Hedef kişinin telefon numarasıymış gibi başka yerlerden aramalar/sms’ler gönderebilir.

7. Banka Hesaplarına Erişim Sağlayabilir

• SMS OTP (tek kullanımlık şifre) çalınarak bankacılık işlemleri yapılabilir.

8. WhatsApp, Telegram gibi Hesapları Ele Geçirebilir

• SMS doğrulaması ile erişim sağlanarak hesaplar devralınabilir.

9. Kayıtlı Arama Kayıtlarını Elde Edebilir

• Hedef kişinin arama geçmişine ve kime, ne zaman arama yaptığına ulaşabilir.

10. Gizli Bilgi Toplayabilir

• Yüksek profilli kişiler, diplomatlar veya şirket yöneticilerinden bilgi çalabilir.

11. Sahte Hücresel Baz İstasyonu (IMSI Catcher) Gibi Davranabilir

• Hedefe sahte bir baz istasyonu gibi davranarak veri toplama yapabilir.

12. Gizli Güvenlik Soruşturması Yürütebilir

• Bir kişiyi uzun vadede gizlice izleyip tüm iletişim davranışlarını analiz edebilir.

13. Ses ve Veri İletişimini Yavaşlatabilir veya Kesebilir

• Hedefin mobil veri ya da ses bağlantısını kesintiye uğratabilir.
SS7 Saldırısının Adımları

1. SS7 Ağına Erişim: Genellikle bir telekom operatörü, bir hacker veya devlet destekli bir grup erişim sağlar.

2. Sorgu Gönderme: Hedef numara için “Update Location” veya “Provide Subscriber Information” gibi SS7 komutları gönderilir.

3. Veri Toplama: Gelen cevaplardan hedefin konumu, kimlik bilgisi veya SMS’leri gibi bilgiler alınır.

4. İletişim Manipülasyonu: Çağrılar veya mesajlar kendi altyapılarına yönlendirilerek dinlenir/kaydedilir.

SS7 Saldırısına Karşı Neden Savunmasızız?

• SS7 global bir protokoldür, her operatör bunu kullanır.

• Herhangi bir ülkedeki küçük bir operatör bile, SS7 erişimi elde ederse, dünyanın öbür ucundaki aboneyi takip edebilir.

• Geleneksel ağlar hala SS7’yi destekler; tamamen IP tabanlı (VoLTE gibi) sistemlere geçiş kısmen çözüm olsa da, geride kalan eski sistemler yüzünden tam koruma sağlanamıyor.