@BASINAciklamasi
182 subscribers
388 photos
1 video
440 files
3.09K links
#AileyiKoru Teröre Cinayete Darbeye ÇARE:KISAS
Siyonizm Kamalizm KAOS/GLP FUHŞ içki kumar riba MASONLUĞU YASAKLA #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceinsan @HakBirr @milliirade @KULHAKLARI @AileHaklari @insanhaklari @TurkiyeSTKBirligi @SectikleriniDenetle
Download Telegram
Halifesiz Müslümanların Velayetini Üstlenmek için TBMM uhdesindeki HİLAFETİ DİRİLTMELİYİZ
Siyonizmin emriyle hilafeti kaldiranlari ezana Camiye Kur'an'a Allah'a savaş acanlari lanetliyoruz. Hilafet 507 yıl önce 1517’de Mısır’dan Osmanlı’ya geçti. 30 Aralık 1517 Kudüs Fethinin yıldönümünde TBMM uhdesindeki hilafet kurumunun diriltilerek İsrail'e MUDAHELE hakkının kullanilmasini ve hilafet paralarıyla kurulan İSBANKDAKİ CHP hisselerinin diyanete devir edilmesi hukuki bir mecburiyettir. Filistin cephesinden Kaçan siyonist sabataist ittihatçı vatan hainlerinin ihanetleri sonucunda misaki milli sınırlarını iptal etmek için Lozan ihanetini yapanların vatana ihanet kanunuyla yargılanmaları gerekir. bir zamanlar Müslümanların Halifesini Selanik’e Alatini Efendinin evinde iskana mecbur tutan Siyonizmin emrindeki sebataist pakrudin masonlar Halife Vahdeddin Hanın tabutuna haciz koyan ve onu yurdundan eden komplonun içinde yer alanları, hilafet makamını ortadan kaldıran ve ona düşmanlık edenleri Allah’a havale ediyor Lanetliyoruz.. Hiçbir Müslüman, bu olanları meşru, makul kabul etmez, edemez.

https://basinaciklamasi.t.me

1 Kasım 1922’de saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı ve Osmanoğulları saltanatı kaldırıldı İttihat Terakkinin devamı CHP Saltanatı basladi. Halife’nin yetkileri ise dinî konularla sınırlandırıldı. Vahdeddin İstanbul’dan ayrılmaya zorlandı. Çünkü İngilizler Şerif Hüseyin’i Halife ilan etmek istiyorlardı. Vahdeddin’den sonra Abdülmecid Efendi, “Müslümanların halifesi” unvanı ile TBMM tarafından halife seçildi. Kemalistler, inkılablar için Hilafetin varlığını engel olarak görüyordu. Mustafa Kemal ise, halifeliğin başkalarının kontrolüne geçmesinin kendileri için daha tehlikeli olacağını düşündüğünden ara bir çözüm arayışına girdi. Hilafet Türkiye’de kalmalı ama fonksiyonunu kaybetmesi gerekirdi. İngilizler, Şerif Hüseyin’in İslam dünyasında kabul görmeyeceğini gördükten sonra, yerine yeni birinin bulunması için zamana ihtiyaç duyuyordu. Ara çözüm şöyle bulundu: “Hilafet mana ve mefhum olarak cumhuriyetin meclisin şahsı manevisinde mevcut olduğundan” hilafet makamı diye ayrı bir birimin varlığına gerek yoktur gibi bir yasal düzenleme ile bu iş bir şekilde halledilmiş oldu.
3 Mart 1924 (1340) -Hicri 26 Recep 1342 tarihli “Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi dışına çıkarılmasına dair 431 sayılı kanun”, TBMM’de kabul edildi. 6 Mart 1924’te ise Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun maddeleri şöyle: Madde 1-Halife görevinden alınmıştır. Halifelik, hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan hilafet makamı kaldırılmıştır. Madde 2-Görevden alınan halife ve Osmanlı saltanatına mensup tüm erkek ve kadınlar, damatlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde oturmak hakkından ebediyen mahrumdurlar. Bu soya bağlı kadınlardan doğmuş kimseler de Osmanlı addedilirler. Madde 3-İkinci maddede zikredilen kimseler, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti ülkesini terk etmeye mecburdurlar. Madde 4-İkinci maddede zikredilen kimselerin Türk vatandaşlık sıfatı ve hukuku kaldırılmıştır. Madde 5-Bundan böyle ikinci maddede anılan kimseler, Türkiye Cumhuriyeti’nde taşınmaz mal edinemezler. Türkiye’deki ilişkilerinin kesilmesi için bir yıl süre ile vekil tayin ederek, devlet mahkemelerine başvurabilirler. Bu müddetin sona ermesinden sonra hiçbir mahkemeye başvurma hakları yoktur.
Temel itibarıyla “Şeyhülislâmlığa dayanan ve onun geleneksel misyonunu sürdürmek üzere kurulan DİB” görevi, 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı Kanun’da ‘İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek’ şeklinde ifade edilmiştir.
1925 yılında tekke ve zaviyeler kapatıldı ve bu konu Diyanet’in sorumluluk alanından çıkarıldı.
Siyonizm dayatması 6284 canlıbomba terörü; ailemizi neslimizi ve devletimizi tehdit ediyor!

Türkiye Aile Meclisi’nden çağrı: 6284 sayılı kanun cinsel bölücülük terörü ailemize ve devletimize operasyondur

Türkiye Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik, CEDAW, DEVAW, DEVAW ve İstanbul Sözleşmesi'nin dayattığı yalnızca kadının beyanını esas alan 6284 sayılı Kanun’un aileleri yıktığını, KAOS/GLPT cinsi sapıklık faaliyetlerini ve şehvet terörü teşhirciligi tacizciliği teşvik etmesi sebebiyle de kaldırılması gerektiğini, kaldırılmaması halinde aileleri nesli ifsat etmeye ve devletimizin milli güvenliğini tehdit etmeye devam etmektedir dedi.

Https://BASINaciklamasi.t.me

Türkiye Aile Meclisi'nden çağrı: 6284 sayılı kanun cinsel bölücülük terörü ailemize ve devletimize operasyondur

8 Mart 2012’de resmi olarak kanunlaşan ve 18 Ocak 2013 yılında da yönetmeliği yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun’un kabul edilmesinin yıldönümü münasebetiyle basına açıklamalarda bulunan Türkiye Aile Birliği Başkanı Âdem Çevik, toplumun inanç ve değerlerine uymayan yasa ve sözleşmelerin iptal edilmesi gerektiğini, cinnet ve cinayetlerin önüne ancak bu şekilde geçilebileceğini ifade etti.

“Şiddet ile mücadelede cinsiyet ayrımcılığı cinsel bölücülük terörüdür. Kadına kutsal inek muamelesi yapıp erkeği itibarsızlaştırmak insanlık suçudur. Bu konuda feministlerin etkisinde kalan yetkilileri samimiyete adam olmaya davet ediyoruz. Adam olmayı kaybetmeyelim bakınız iş dünyasında önceden işadamı diyorduk sonra iş insanı dedik şiddette niye insana şiddete hayır demiyoruz da sadece erkeğin kadına şiddetine hayır diyoruz kadının kadına kadının erkeğe kadının çocuğa kadının hayvana şiddetine de hayır der isek adaletli oluruz.”

Çevik, “Yönetmelik 18 Ocak 2013’te yayımlandı. İstanbul Sözleşmesi kalktı ama sadece etiketi kalktı sözleşmenin dayattığı 6284 kalkmazsa aileyi ifsat etmeye devam edecek. 6284, İstanbul Sözleşmesi’nin dayattığı bir kanundur. 6284, 8 Mart 2012’de resmileşti. Yönetmelik 18 Ocak 2013’te yayımlandı. İstanbul Sözleşmesi’nin 2014 yılında yürürlüğe girdiği söyleniyor ama doğrusu 2011’de imzalandı. 8 Mart 2012’de kanunlaştı.” dedi.

“6284, medyaya, STK’lara, özel eğitim kurumlarına yükümlülük getiriyor”
6284 sayılı Kanun’un yönetmeliğinin 40’ıncı maddesinde medyanın 90 dakika ‘kadına şiddet’ ile ilgili yayın yapma zorunluluğu getirdiğini belirten Çevik, “40 ve 41’inci maddeler STK’lara yükümlülükler yüklüyor. Bu alanda işbirliği yapmak zorunda bırakıyor. 41’inci maddede ‘Devlet ve özel eğitim kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında faaliyetler yürütmek zorunda.’ deniliyor. Hâlbuki bakanlık bizlerin ağzına bal çalmak ya da milleti uyutmak için bunun kaldırıldığını söylüyor ancak yönetmelikle dayatıyor. Aile Bakanlığı ‘Kadın için ev, aile tehdittir’ diye bir rapor yayımladı. Aynı raporu İçişleri Bakanlığı, Polis Akademisi de 2017-2018 raporunda yayımladı. Yine benzer bir raporu Birleşmiş Milletler Kadın Teşkilatı yayımladı.” diye konuştu.

Çevik, “Erkeklerin beyana dayalı taciz ve tecavüz suçlusu olma tehlikesi 6284 sayılı kanun yüzünden bütün erkekleri kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Hiçbir erkeğin şerefi, onuru ve haysiyeti güvence altında değildir!”

8.Madde 3.Fıkraya göre; “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.” Kişinin (genellikle kadının) beyanı yeterlidir. Bir defa şiddet/taciz şüphelisi yapılan erkeğin iflah etmesi, sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak ayakta kalması imkânsızdır! İftira olduğu belli olan vakalarda bile ceza gibi uygulanan ağır tedbir kararlarının zararını sürekli erkek tarafı çekmekte ve iftira yapanın maddi çıkar talebine veya duygusal kin güderek intikam almasına yol açmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve cinayet denilen vakaların önemli bir kısmında bu haksız tedbirler, uzaklaştırmalar ve Sosyo ekonomik linçe maruz kalmaların etkili olduğu Polis Akademisi yayınlarına da yansımıştır.

İstanbul Sözleşmesi’nin dayattığı 6284 iftira sebebiyle her yıl 553bin baba evden atılmakta çocuğuyla görüşmesi de engellenince siddet ve cinayete teşvik oluyor.
“6284 sayılı Kanun şiddeti azaltmak yerine arttırdı”
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadının korunması için çıkarılan 6284 sayılı Kanun’un şiddeti azaltmadığını, aksine arttırdığını hatırlatan Çevik, “İstanbul Sözleşmesi’nde şiddet azalmayıp arttı. 2011’den bu güne kadar toplam 3 milyon erkek evden uzaklaştırıldı. 3 bin cinayet var. Sadece Adalet Bakanlığının açıkladığına göre geçen yıl 553 bin 200 uzaklaştırma var. Bu kanun şiddeti durdurmuyor, aksine şiddeti arttırıyor. Biz kadına da şiddet olmasın diyoruz. Ama sadece kadına değil erkeğe de çocuğu da şiddet olmasın. Burada asıl çocuklar mağdur oluyor. Cinayetleri önlemenin yolu 6284’ü ıslah etmek ya da kökten kaldırmaktan geçer.

Çare bellidir: Fıtrata İslam'a hukuka aykırı anayasa ve yasalar ıslah edilmeli İslam'a aykırı yasalar iptal edilmeli. 20 Ocak 1921 anayasasında ki gibi Devletin dini İslam maddesi tekrar anayasada ilk madde olmalı beraati zimme asıldır. 6284 mal gaspina da sebeb oluyor iş adamları sanayici 6284 fitnesi ile ekonomi ve eğitim de tehdit ediliyor” şeklinde konuştu

18 Ocak 2024

Https://BASINaciklamasi.t.me TurkiyeAileBirligi.t.me antiGENDERhareketi.t.me hakbirr.t.me
ADAM: Aile Değerleri Araştirma Merkezi, İstanbul Üsküdar selamiali Cd.17 +905322033274


.....

#AileniKoru Teröre Cinayete şiddete DurDe! içki kumar riba Siyonizm Sabatizm KAOS/GLP FUHŞ YASAKLANSIN! #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceAile #Tevbe24 Nur19/55

Siyonizm Tuzağı 6284 CANLI BOMBA!

https://x.com/HakkBirr/status/1744197235972198765?t=vJx3nIKVxgrAUtBz8OKvMQ&s=35

6.284 DEPREMİNDE 3 MİLYON AİLE ENKAZ ALTINDA!
nettv.net.tr/turkiye-aile-meclisinden-cagri-6284-sayili-kanun-cinsel-boluculuk-teroru-ailemize-ve-devletimize-operasyondur/

12/28OCAKMİSAKIMİLLİ
haberinioku.com/turkiye-nin-kurulus-beyannamesi-olan-misaki-milli-nin-imzalandigi-ilk-meclis-binasi-kayip/199746/

14OCAKGENDER
bncmedyahaber.com/m-haber-7752.html#

18OCAK6284 habervakti.com/turkiye-aile-meclisinden-cagri

20OCAK#DevletinDiniislam
akasyam.com/mobil/devletin-dini-islam-ve-misaki-mill-yeni-anayasada-yer-almalidir-190936/

Aileyi Yıkan hususlar
https://abdulkadirturan.com/aileyi-yikan-bazi-hususlar.html#

22/29OCAKEZAN
nethaberler.com/adem-cevikinsanligi-kurtulusa-insanliga-cagiran-ezani-yasaklayan-laik-chp-allaha-savas-acti/

basinaciklamasi.t.me
antiGENDERhareketi.t.me
HakBirr.t.me milliirade.t.me OrtakAkil.t.me KULHAKLARI.t.me AileHaklari.t.me insanhaklari.t.me

is.gd/1oE1HK

akasyam.com/amp/dunya-cocuk-haklari-derneginden-acil-tutuklama-talebi-191006/

tyb.org.tr/mobi/d-mehmet-dogan-cumhuriyetin-100-yilinda-ideolojik-ikonlardan-kurtulmak-62682h.htm#

Aileye Darbe
akasyam.com/mobil/ailemizi-dinimizi-devletimizi-darbecilerden-korumak-icin-laiklik-ve-kemalizm-cil-tasfiye-edilmeli-184643/

Fitne!
akasyam.com/mobil/ailemizi-ve-devletimizi-korumak-icin-sapiklik-batakligi-kurutulsun-184405/#

TC/GENDER
akasyam.com/mobil/gender-tanimi-din-ahlak-ve-hukuka-aykiri-185234/#

DSÖ
is.gd/zciTcd

akasyam.com/mobil/escinselligi-normal-olarak-tanimlayan-dayatmalara-itiraz-ediyoruz-186548/#

Suç
bncmedyahaber.com/m-haber-7213.html

MEB
is.gd/eqAK4Q

'Varoluş Savaşı'

'Hakimiyet Allah'ın Oluncaya kadar Cihad et' 'Cihadı Terkederek kendini/ÂİLENİ ateşe atma' Bakara;193/195

IBAN
TR380020500000895486900002 İMV
GAZZELİ ÂİLELERİ YIKAMAYAN HUSUSLAR!

SİYONİZM CEDAW DEDAW DEVAW FULBRİGHT KAMALİZM TC/GENDER ÂİLEYİ İFSAT EDİYOR https://akasyam.com/mobil/cedaw-sozlesmesi-aileyi-41-yildir-ifsat-ediyor-185391/#

nethaberler.com/adem-cevik-aileyi-ve-devleti-korumak-icin/

https://chat.whatsapp.com/Djp947sbHb50NXlLIFYrQG
HAMAS

AİLE EGİTİMİNİ LAİK KATOLİK İSVİCREDEN DEGİL GAZZEDEN FİLİSTİNDEN İKTİBAS EDELİM...
Akletmeyi Yasaklayan Putperestliği teşvikeden KamalizmDini TekAdamKanunu 5816Kaldırılmalı!
14 asır önce yazılan "hayvanın pislediği putlar yol gösterici mi olurmuş!" Şiirini paylaşan KuranNesli Başkanı Şükrü Hüseyinoglu TEKadam koruma kanunu 5816'dan yargılanıyor!
 
KuranNesli ilim merkezi Cemiyeti Başkanı KurannesljTv genel yayın yönetmeni yazar Şükrü Hüseyinoğlu Ezanı yasaklayan CHP'nin ilk genel başkanı Mustafa Kamal'a hakaret davası dün başladı. Davaya yazarın avukatları Ebubekir Baş, Ömer Yüzgül ve ÖmerFaruk Özcan'ın yanısıra cemiyetler ve aktivistler katıldı.
Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk celsesi dün Savcılığın "gerekçesiz" bir şekilde Mütalaasını vermesi üzerine süre talebiyle 4 Haziran'a tehir edilmiştir. 
5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan "Atatürk'ün Hatırasına Alenen Hakaret" suçundan dolayı yargılanan KuranNesli Cemiyeti Başkanı Yazar Şükrü Hüseyinoğlu savunmasında;
İnsanların dünya ve ahiretleri için onları uyardığını, Allah'ın kendisinden başkasına karşı tapınılmasını, tazim ve takdis edilmesini resullere nebilere bile yasakladığını, kişilerin putlaştırılmasının yanlış olduğunu, İddianamede geçen "Cahiliye döneminde yaşamış Endülüs kurtubalı Gâvi şairlerden Raşid Abdürabbih'in şu mısrası, kadim ve güncel cahiliyenin benzerliği açısından ne kadar güncel. "Kafasına tilkinin/güvercinin pislediği put, rab (yol gösterici) mi olurmuş?.." şeklindeki paylaşımında hakaret kastının olmadığını Hayat kitabı Kurân "da Rabbimizin putlara hakareti yasakladığını fade etmiştir.
 
Müdafii Av.Ebubekir Esad Baş ise;
Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasının hukuken siyasal bir nitelik taşıdığını, Hatıraya hakareti içeren bu kanunun Menderes hükumeti döneminde siyasi atmosferin sebep olarak gösterilmesi sonucu kabul edildiğini, uzun yıllar fiilen uygulama alanı bulamadığını, daha sonraları siyasi ve ideolojik baskı haline getirildiğini, Tarafsızlık ilkesi dahil Anayasanın 9, 25 ve 26. maddelerine aykırılıktan dolayı yargılamaya ara verilerek derhal Anayasaya aykırılık iddiasının çözümü için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, bir kimseye İnsan üstü vasıflar yüklenmesinin ideolojik ayrıştırma ve baskı unsuru haline getirilmesinin toplumsal barışı ve adalet duygusunu zedelediğini, Siyasal kimliği olan herkesin eleştirilebileceğini, hakaret içermeyen ifade biçimleri ile değerlendirilebileceğini, yazar Şükrü Hüseyinoğlu'nun İlahlık vasfının/yetkisinin herhangi bir cisme heykele yada yaratılmış bir kişiye indirgenemeyeceğini anlatmaya çalıştığını ifade etmiştir.
Dosyaya destek veren Av.Ömer Yüzgül ve Av.Ömer Faruk Özcan ise;
Bir kişi için kanun çıkarılamayacağını, bu durumun hukuk ilkeleri ile açıklanamayacağını, suçun kast sair maddi/manevi unsurlarının oluşmadığını, yüksek yargı kriterlerine göre hakaret unsurlarının olmadığını ifade etmişlerdir. Duruşma 4 Haziran tarihine ertelendi.
Duruşmaya kul hakları, insan hakları adalet dernekleri ve aktivistleri tarafından dikkatle takip edilmiştir.
Bakırköy Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında; Kamuoyunu; hukuki geçerliliği olmayan Siyonizm Sabataizm masonların dayattığı  siyasal/ideolojik baskı haline getirilmiş 5816 Sayılı Kanun sebebiyle mağdur olan insanların dosyalarını takip etmeye davet eden Adalet platformu hakbirr başkanı Adem Çevik: 1445 sene evvel yazılmış Putperestliği eleştiren bir şiirin birr şairin yargılanması davası bir akıl vicdan tutulmasidir. AKLETMEYİ Yasaklayan Putperestliği monarkı teşvik eden 5816 TEKadam Kemalizmdini kanunu Kaldırılmalı! 1921 anayasasında ki gibi devletin dini yeniden İslam olmalı. Dedi

Https://basinaciklamasi.t.me hakbirr.t.me milliirade t.me @ADALETplatformu 02124612267


Mustafa Kemal'in Güvercin'i Arif Hikmet PAR
Foto
Özbek Aktivist Abdulgafur Eshınıyozov da işkenceci Özbekistan'a mı teslim edilecek?
Özbek müslümanların problemleriyle yakından ilgilenen aktivist Abdulgafur Eshınıyozov bugün akşam saatlerinde polis ekipleri tarafından namaz kıldığı mescitten gözaltına alındı.
Son dönemde, özellikle seçim atmosferine girilmesiyle birlikte muhacirlere dönük baskılar giderek artıyor. Emniyet tarafından alınıp Göç İdaresine teslim edilen mültecilerden haber dahi almak imkansızlaşıyor. Bu durum geride kalan yakınlarını ve çocuklarını daha da endişenlendiriyor.Bu zulmün son örneği bugün Pendik'te yaşandı.
Özellikle Özbek müslümanların problemleriyle yakından ilgilenen aktivist Abdulgafur Eshınıyozov namaz kıldığı mescitten polis ekipleri tarafından Abdullah Abdulhamit isimli müslümanla birlikte alındı.İslami yaşantısı ve hassasiyetleri nedeniyle Özbekistan'dan göç eden Abdulgafur Eshınıyozov'un işkenceci Özbekistan  hükümetine teslim edilmesi durumunda kendisine hayat hakkı dahi tanınmayacağı çok açık.Emniyet tarafından alınan ve geri gönderme merkezine götürüldüğü ifade edilen aktivist Abdulgafur’un ve beraberindeki Abdullah Abdulhamit’in akıbeti ne olacak?
 Son dönemde yaşanan kayıp ettirme hukuksuzluğunun son halkası mı olacak?Emniyet yetkililerine ve göç idaresi yönetimine soruyoruz;
Özbekistan’ın vatandaşlarına uyguladığı zulümleri ve hak ihlallerini eleştiren ve giderilmesi için mücadele eden Abdulgafur Eshınıyozov işkencecilere teslim mi edilecek?
Muhacir kardeşlerimizi Türkistanlı aktivistleri işkencecilere teslim etmek insanlık suçudur ve suç ortaklığıdır. İnsanlık suçuna ortak olmamak için tüm etkilileri ve yetkilileri inisiyatife vazifeye davet ediyoruz.

13 Şubat 2024
Adem Çevik Özbekler Birliği Türkistan Birliği Başkanı

Fotolar ve word formatı linktedir
Https://basinaciklamasi.t.me

ozbeklerbirligi.t.me multecihaklari.t.me KULhaklari.t.me hakbirr.t.me @ADALETplatformu

02124612267 wa.me/905322033274

https://www.haksozhaber.net/ozbek-aktivist-abdulgafur-eshiniyozov-da-iskenceci-ozbekistana-mi-teslim-edilecek-172724h.htm

https://www.nethaberler.com/abdulgafur-eshiniyozov-iskenceci-ozbekistana-mi-teslim-edilecek/
Siyonizm ve AB/D Esaretinden Kurtuluş için; Fulbright Erasmus LAisizm Kamalizm iptal edilmeli!
Milli Eğitimi, Çocuklarımızı Türkiye'mizi Siyonizm Terörizm esaretinden kurtarın!
Türkiye Okul Aile Birliği'nden Cumhurbaşkanı'na, TBMM'ye ÇAĞRI: Eğitim müfredat islamileşmeli! Ülkemizi siyonizm terörizm AB/ABD esaretinden kurtarın Fulbright Erasmus TC/Gender iptaledin
Meğer 'milli' sandığımız eğitim siyonist Amerikan'mış! Milli Eğitim AB ve ABD'ye emanet! Evanjelist Büyükelçiler ne derse o oluyor
27Şubat 1946’da Kahire’de imzalanan sömürgecilik antlaşmasını çöpe atarak bağımsızlığımızı tescillenmeli, milli olmayan eğitim sistemimizi emperyalizmin pençesinden kurtarmalıyız.
27 Aralık 1949 yılında Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı. Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşma, CHP Diktatörlüğünün 2.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Üstelik 152,5 Milyon dolarlık Marshall yardımı karşılığında! İstanbul Sözleşmesi'nden daha tehlikeli olan Fulbright Anlaşması'yla eğitim ABD'ye teslim edildi.
Toplum mühendisliği için ABD eğitimi ele geçirdi.
https://basinaciklamasi.t.me
Siyonizm ve AB/D Esaretinden Kurtuluş için; Fulbright Erasmus LAisizm Kamalizm iptal edilmeli!
Milli Eğitimi, Çocuklarımızı Türkiye'mizi Siyonizm Terörizm esaretinden kurtarın!
Türkiye Okul Aile Birliği'nden Cumhurbaşkanı'na, TBMM'ye ÇAĞRI: Eğitim müfredat islamileşmeli! Ülkemizi siyonizm terörizm AB/ABD esaretinden kurtarın Fulbright Erasmus TC/Gender iptaledin
Meğer 'milli' sandığımız eğitim siyonist Amerikan'mış! Milli Eğitim AB ve ABD'ye emanet! Evanjelist Büyükelçiler ne derse o oluyor
27Şubat 1946’da Kahire’de imzalanan sömürgecilik antlaşmasını çöpe atarak bağımsızlığımızı tescillenmeli, milli olmayan eğitim sistemimizi emperyalizmin pençesinden kurtarmalıyız.
27 Aralık 1949 yılında Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı. Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşma, CHP Diktatörlüğünün 2.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Üstelik 152,5 Milyon dolarlık Marshall yardımı karşılığında! İstanbul Sözleşmesi'nden daha tehlikeli olan Fulbright Anlaşması'yla eğitim ABD'ye teslim edildi.
Toplum mühendisliği için ABD eğitimi ele geçirdi.
Bilindiği gibi, 1947-49 yıllarında Sovyet tehdidine karşı Türkiye’yi bölgede kullanmanın ilk adımı olan Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 152,5 Milyon dolar yardım yapıldı. Bunun 147,5 Milyon dolarlık bölümü hava, kara ve deniz kuvvetlerinin modernizasyonu için kullanılırken, 5 Milyon dolar kadarı yol yapım çalışmaları için ayrıldı. Ne var ki bu yardım adı altında verilen paralar ağır anlaşmaları da beraberinde getirdi. ABD, bizden en mühim kurumlarımızdan biri olan “eğitimi” istedi. Kendi paramızla çocuklarımızı işgalcisine tecavüzcüsüne aşık yaptık mankurtlaştırdık
Çünkü Amerikan kültürünün aşılanması, zihinlerin köleleştirilmesi, uyuşturulması ve toplumda ciddi bir bilinç kaymasının yaşanması için eğitim bulunmaz bir fırsattı.
Öğretilmiş çaresizlik
Kendi paramızla ülkemize düşman mankurtlar casuslar yetiştiriyoruz…
27Şubat 1946’da Kahire’de imzalanan sömürgecilik antlaşmasını çöpe atarak bağımsızlığımızı tescillenmeli, milli olmayan eğitim sistemimizi emperyalizmin pençesinden kurtarmalıyız.
Eğitim ile geldiler basın yayın-propaganda ile devam ettiler  ve ediyorlar.
Emperyalizm sömürgeleştirilmiş ülkelerin eğitim, medya, moda, kültür, sanat eliyle değişime uğratılması hareketidir.
Amerika 1830’larda Anadolu’nun ücra köşelerinde  kolejleri vardır. Babasının hayrına yapmadı bunları. Buraya İngiliz-Yahudi kültürünü boca edecek ki burada üretilen mallara ihtiyaç duyulsun. Kültürünüzde hamburger, Coca Cola yoksa buna alıştırılmanız gerekir. Sadece yiyecek içecek değil onun arkasındaki bütün kültür dünyası da gerekir.
Prof. Dr. M. Akif Kireçci, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi,
Prof. Dr. Gültekin Yıldız , Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Eski Dekanı, Ankara
Julie Eadeh, İstanbul Başkonsolosu, Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosluğu,
Mark H. Butler, Mimar, Nedret & Mark Butler Tasarım Stüdyosu, İstanbul
27 Şubat 2024 Adem ÇEVİK,
Türkiye Okul-Aile Birliği, Dünya Çocuk Hakları Birliği, AdaletPlatformu, Hakbirr, İYİ, İHC Başkanı
https://basinaciklamasi.t.me haber makale için word dosyası ve fotoğraflar linktedir.
https://TurkiyeOkulAileBirligi.t.me https://milliirade.t.me hakbir.t.me @adaletplatformu 02124612267
Devletimizi Ailemizi Darbelerden Korumak için;Siyonizm,Masonluk Yasaklanmalı! Laiklik, Kemalizm Acil Tasfiye Edilmeli ve yeniden Devletin Dini İslam Olmalıdır!
Kemalizm ve Laiklik Anayasa, Yasalar ve Tüm Mevzuattan Acilen Çıkarılmalı
Türkiye’deki 100 yıllık askeri vesayet ve kesintisiz darbe sürecinin kılıfı ve referansı, temeli laiklik ve sekülerizm olan batı öykünmecisi ve mankurt karakterli Kemalizm sebataizm ideolojisi olup, bu referanslar ortadan kaldırılmadığı sürece sivil ve askeri darbe süreci daima beslenecek ve kendine mazeret oluşturacaktır. Tıpkı 28 Şubat, 27Nisan, 12Eylül ve 15 Temmuz darbecilerinin takiyyeten de olsa Kemalist ve laik söylemleri mazeret göstermeleri ve pek çok laikçi Kemalist subayın darbe teşebbüsüne iştiraki gibi.
Bu nedenle laiklik ve Kamalizm anayasadan çıkarılmalı, devletin resmi ideolojisi olmamalıdır. Kabbalaci sebataist pakrudin siyonist masonların dayattığı laiklik ve kamalizm dini Resmi ideoloji ve açılımı olan tüm mevzuat sadece anayasadan değil, tüm kanun, kararname vs. mevzuat, ders içeriklerinden çıkarılmalıdır. Bunun devamı olarak resmi ideolojiye ait resim, heykel ve semboller tüm kamusal alanlardan ve özellikle mahkemelerden adliyelerden kaldırılmalı, bunlara ve Anıtkabir’e tazime yönelik tüm resmi törenler tamamen iptal edilmelidir.
Siyasi partiler ve memurlara yönelik kanunlarda gerekli değişiklikler yapılarak, yemin metninden Kemalizm dini ve laiklik vurgusu çıkarılmalı, Kemalizm dâhil tüm ideolojilerin özgürce parti politika ve ideolojilerini savunabilecekleri düzenlemeler getirilmelidir.
Yine Kemalizm doğmasının korunmasının en önemli aracı olan Tekadam monark diktatör Atatürk'ü Koruma Kanunu 5816 sayılı çağdışı yasa kaldırılarak, kimse bu doğmayı kutsamaya zorlanmamalı, M.Kemal’de tarihteki diğer devlet adamları gibi serbestçe eleştirilebilmelidir.
Laiklik Ve Kemalizm Ders Kitaplarından ve Müfredattan Çıkarılmalıdır
Anayasal değişiklik hızlı yapılamasa bile, kanun, kararname, heykel ve semboller ile törenlerin acilen değiştirilmesi mümkün ve elzemdir. Zira şu anda iktidarın elindeki yetkiler bunları yapmaya yeterli olduğu gibi, mevcut devrim atmosferi soğuduktan sonra bu alanda da adım atmak zor olacaktır ve her geçen gün atmosfer namüsait hale gelebilecektir. Eğer bu kanuni ve sembolik değişiklikler yapılırsa, anayasadaki ifadeler resmiyette kaldırılamasa bile mantıksız şapka dayatması kanunu gibi kadük kalacağından, değiştirilmese bile çok önemi kalmayacaktır.
Değiştirilmesi kanun gerektirmeyen ders içerikleri, ders kitapları ve okullardaki hatta tüm adliyelerdeki her türlü büst, görsel ve törenler konusu hemen halledilmeli.
Halen her mezhep, ideoloji vs.nin kendini rahatça ifade edebildiği ve yaşayabildiği bu memlekette, bu memleketin gerçek sahibi olan ve rüşdünü 15 Temmuz milli irade devrimiyle ispat eden muhafazakar – müteddeyyin halk kesimi de bu haklara aynen sahip olmalıdır ki, 15 Temmuz devrimini gerçekleştiren halkımızın 100 yıldır içinde beslediği ve büyüttüğü en öncelikli ve önemli talebi budur. Nasıl ki kominizim iflas etmiş olmasına rağmen bu memlekette hala komünistler ve Komünist Parti varsa, Kemalistler de Kemalist Parti kurabilir, ama kimse Kemalizm’e zorlanmamalıdır artık.
Allah'a kulluk özgürleştirir. Halkımız Kula Kulluğa Zorlanmaktan Tamamen Kurtarılmalı
Erdoğan’ında sık sık ifade ettiği gibi, halkımız Fetöye, yani kula kul olmamak için bu darbeye karşı koymuştur ve hamd olsun olmamıştır da. Lakin halkımızın mankurt Kemalist elit ve idarecilerce, 100 yıldır Mustafa Kemal’e kul haline getirilmeye çalışıldığı, bu kulluk halkımızın muhafazakar kesimince içselleştirilmemesine rağmen, çeşitli törenler, yeminler, anayasa ve yasalar, mahkemeler vs. yönüyle zoraki olarak gerçekleştirilmeye çalışıldığı açık bir vakıadır.
Tamam Fetöye kulluk kötü ve olmadık ama, hala 333 vekilden 158 atanmış vekilin oylarıyla 1923'de resmi reisicumhur olan M.Kemal’e ve sembollerine kulluk anlamına gelen sembol ve törenlere ne demeli? Tekke türbeler kapatıldı ama en büyük türbe Anıtkabir’e giderek tazimde bulunmak, 15Temmuz halk devriminin ruhuyla ve mantık ile bağdaşmayan