Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniyye: Erdoğan'ın Filistin davası konusundaki açıklaması Filistin'i kendi davası gören, Gazze'de zulme karşı duran Türkiye halkının vicdanını yansıtıyor.
Erdoğan'ın, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin parlamento bloku toplantısında yaptığı ve Hamas'ı 'Ulusal kurtuluş hareketi' olarak tanımlayan ve Kuvay-i Milliye'ye benzeten açıklaması şüphesiz ki, bizim ve Filistin halkı için övünç kaynağıdır.
Bölgesel ve İslami konumuyla Türkiye'nin Filistin davasıyla tarihi bağları olduğunu, Erdoğan'ın Hamas ve Gazze ile Filistin davası konusundaki açıklamasının, Filistin davasını kendi davası olarak gören, Gazze'yi insani açıdan ele alan ve zulme karşı duran Türkiye halkının vicdanını yansıttığını ABD desteğiyle ayakta kalan siyonistlerin saldırılarının durması için her türlü çabanın birleştirilmesi gerekmektedir.
Erdoğan'ın BM'de Filistin haritasını kaldırıp topraklarımızın nasıl işgal edildiğini açıklayarak Şimon Peres'e verdiği karşılığı halen hatırlıyoruz.

Filistin'in hakkının savunulmasını daima gururla takip ediyoruz. "Türkiye'nin bölgedeki konumunu, bölgesel ve uluslararası siyasetini, Filistin davasına ve Gazze'ye tutumunu önemle yakından izliyoruz.
Türkiye halkının Gazze'deki ablukanın kalkması için Mavi Marmara'da nasıl şehid verdiklerini hâlen hatırlıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmemizde İsrail ile ticari kısıtlamalar konusunda alınan kararları ve bu kararların ticari hareketliliğe etkilerini dinledik. Bu, Gazze'ye saldırılarında kadın, çocuk, yaşlı Filistin halkının kanını akıtan, büyük katliamlar için Refah'a kara saldırıları tehdidinde bulunan, başta Mescid-i Aksa olmak üzere özellikle Kudüs'te Müslümanların kutsallarını hiçe sayan siyonist düşmanlara karşı atılmış önemli bir adım.
Gazze Filistinliler tarafından yönetilir. Hamas, Gazze'nin idaresinde tek söz sahibi olma konusunda ısrarcı değil ama biz Filistin halkının bir parçasıyız ve ortaklık temelinde milli birlik hükümeti kurabilir ve Gazze'nin yönetimi konusunda anlaşabiliriz.

Filistin iç siyasetinin düzenlenmesi için 2 aşamalı bir çağrı yaptık. Bunun ilk aşaması Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) tüm Filistinli grupları kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesinden oluşuyor. İkinci aşama ise Gazze'nin imarı ile Batı Şeria ve Gazze'deki kurumların tek çatı altında birleştirilmesini üstlenecek, devlet başkanlığı, yasama ve ulusal konsey seçimlerinin yapılmasını sağlayacak ulusal hükümetin kurulmasıdır.
Erdoğan ile yapılan toplantıda, başta israil'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Filistin halkının, yedi aydan bu yana yaşadıklarıyla ilgili kapsamlı bir açıklama yaptık. Özellikle Filistin halkına karşı yürütülen soykırım, ateşkese varmak için devam eden müzakereler ve Hamas ile direniş gruplarının 
*Gazze'de kalıcı ateşkes,
*İşgalci israil'in Gazze Şeridi'nin tamamından çekilmesi, 
*Yerinden edilenlerin evlerine geri dönmesi, yeniden imar, ablukanın kaldırılması ve bir takas anlaşmasına varılması,
yönündeki taleplerinde ısrarcı olduğunu Erdoğan'a ilettik.
Hamas müzakerelerde esneklik gösterirken israil uzlaşmaz bir tavır takınıyor.  Müzakerelerin aksamasının ve başarısızlığının sorumluluğu israil'in bu uzlaşmaz tavırdır.
Yahudilerin yaklaşmakta olan Hamursuz Bayramı münasebetiyle Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlikeyi, Batı Şeria, Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdik.
Şehid olan çocukları ve torunları hakkında ise:
Bunların başında düşmanın 7 ay boyunca askeri hedeflerine ulaşamaması, sivilleri, binlerce çocuğu, kadını ve yaşlıyı öldürmekten başka başarı elde edememesi geliyor. Dolayısıyla 3 oğlumun ve 5 torunumun katledildiği Ramazan bayramında gerçekleştirilen katliam da bu kapsamda yer alıyor ve düşmanın başarısızlığını vurguluyor.

Son gelişmeler bize,
Müslüman alimler birliği başkanı
Merhum Yusuf Karadavî'nin bu röportajını hatırlattı..

İşgalci israill terörist olan emekli tümgeneral yitzhak barik:
“İsrail, halihazırda kaybettiğimiz bu savaşın artık sonunu ilan etmeli.
Birliklerimizi Gazze’den zaten çektik ve onları (Hamas) nihai olarak yok etme ihtimalimiz kalmadı.
Refah’a girmek işe yaramayacak. Eğer hâlâ farkında değilseniz; kaybettik.”

Çok çok mânidar

Füzeleriniz camımızın üzerine konan toz kadar zayıf..

Filistininin canlı renkleri elbette görünür hâle gelecek tekrar...

Bowlingte topla tek atışta tüm dubaları düşürdüğünüzde 'Strike' yapmış olursunuz.
Mücahidler, Kudüs'te bu sabah işgalci israilli yerleşimcilere bir nevi 'Strike' yapmış...

Dünyanın her yerinden, dün de İstanbul'dan, haykırılan tek bir ses; Özgür Filistin!

Yahudilerle savaşıyoruz,
Müslümanlarla imtihan oluyoruz! Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde

İşgalci israilli teröristlerin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta düzenlediği bombardımanda aynı aileden 13 çocuk şehid oldu.

İşgalci israilli teröristlerin saldırılarında 4 oğlunu şehid veren Amine Gannam'a "Filistinlilerin Hansa'sı" lakabı verildi.
Hz. Ömer zamanında Kadisiye Savaşı'na katılarak 4 oğlunu şehid veren Hz. Hansa'ya benzetilen 70'li yaşlardaki Filistinli Amine Gannam, Nur Şems Mülteci Kampı'ndaki El-Menşiyye Mahallesi'nde bulunan evinde büyük bir sabır, metanet ve kararlı duruş örneği sergiliyor.

Hem öksüz, hem de yetim.
Yalnızlığının yanında bir o kadar da yorgun...
Ağlamasın da gülsün diye bin dereden su getireceğiniz bu kuzunun ailesini işgalci israilli teröristler katletti.
Sessiz kaldıkça zulüm artıyor,
Şahid oldukça hesap artıyor...

İşgalci israilli teröristler, onun hayallerini yıktı ama imanını yıkamadı.
Filistinli bu çocuğun hayali futbolcu olmaktı. Ta ki işgalcilerin bombardımanı sonucu ayaklarını kaybedene dek...