12. HAFTA
Fezalarla Şiir Ailesi Yazıyor✍🏻

☀️Tema: Sizlerin seçtiği üzere "HASRET"
Biçim: 3-8 mısra arasında sınırlı.

(Şiirlerinizi bu gönderinin altına atabilirsiniz)

04:10

Sevdiğim uzaklardaydı
Çok uzaklarda..
Sessiz, kimsesiz,
Hatta bir başına.
Sesini çiziyordu kumrular
Uçuşuyorlardı başında.
Kızıllıklar akmış saçlarına,
Simsiyah kızıllıklar.

Dağılsada ruhu ellerimde
Ruhundan damlıyordu sözleri
Bir şiir gibi..
Bu şiir
Benim şiirim gibi
.
.
N✿r

Bu nasıl yer, gök
Bu nasıl hava
Nazlı nazlı esen rüzgar
Şiir yazdırır insana
.
.
N✿r

Sen gidince, buz dağları ateşe durur
Bir can kopar sanki göklerde.
Bir yürek ağlar puslu gecelerden
Yaşlı gözler anlam bulur sen gidince
Yaşlı gözler,
Kor olur yüreğime
Ey aşk!
Huzurunda alev alev çırpındıran aşk
Aşk olmak kolaydır
Birde aşık gibi yanmaya bak

N✿r

Kendini bulmuyorsan mısralarımda
Zaten biz olmamışızdır,
Ve eğer okumadıysan
Hiç yazmamış olucam.
.
.
N✿r

Duymasanda
İçimi döktüğüm kuyunun içinde boğuluyorum
Oysa göz yaşlarım doldurmuştu
Anılarım örmüştü duvarlarını
Ah dostum
Söz geçiremiyorum
İplerim elimde,boğuluyorum
Kendi sonumu kendim yazdım
Kendi kuyuma kendim bağlandım
Sahi söylesene
Avuçlarında kaç ömür sakladın
.
.
N✿r

Her gün, dünümde sen
Ve bir ağacın yaralı kovuğunda değil
Ağacın ta kendisi sen.
Uçmaya hasret bir martıydım ben
Denizler hülya
Gök bir tanrıydı kanatlarımda
Kanatlarım kırık, uçtum dallarına
Dallar ki, benden önce susuz kalmış
Açtım ruhumu verdim yaradana.
Günlerin ardı akrepte saklı
Akrep ki, kanıtlarımı kırmızıya boyadı
.
.
N✿r

Önce bir sınır çekildi aramıza
Bir benliğin ortasından geçerek
Bir nefes, bir hakikat
Bilmem kaç yüzyıldır seninle
İnanç uğruna asılmış kitap.

Karanlık, huduttan beter sanki
Bu yer, bu gök
Sana mı, yoksa bana mı
Kadehler içinden selam verecek

Ezilir ayaklarımın altında ruhum
Kimse bilmesede
Yüzüm, sözlerimin yalancısı gibi mahkum
Sorma neredeyim diye
Susar cevap veremem
Şimdi her kaldırımda bir yabancı
Her yabancı, gözlerimde ahu bakışlı

I Nur

İyi bayramlar kardeşlerim
İyi bayramlar hepinize
Söyleyin sizin temiz yüzleriniz
Neden kan revan içinde?
İyi bayramlar bu gece
Bayram sabahı göremeyen işçilerime
İyi bayramlar çaycı Hüseyin abiye
Selam olsun kardeş topraklara
Açlığımız Afrika'ya
Filistin sokaklarındaki göz yaşlarımıza
Selam olsun yavru vatana
Hilyesi, kumaşından ağır basanlara
Hikmetlere, Şereflere
İyi bayramlar bu toprağın yiğitlerine
Ahmet oğlu Mehmetlere
Ellerimizin semada birleştiği tevazuya
İyi bayramlar Yunus Emre'ye
Bektaşlara, Çelebilere
Bir ömrü siyer sahibine
İyi bayramlar Mekke Medine'ye
Kudüs'e, Şam'a, Buhara'ya
Selam olsun yerin ve göğün sahibine..
Selam olsun gölgesiyle
Musa'yı yere seren Kudrete!
.
.
| Nur

17.30

Yanında uzanan beyaz tenli bir kadın
Ve göz kapaklarının ardında, kumral anıların
Küçük bedenden büyük bir heyecan
Hiç mi doğmadı sol elinden bana uzanan.
Sakladığın dünyalar, avuçlarında açar
Anlatmaya başlasan, zaman hızlı hızlı akar
Sen bir tutsak, tan yerinin bağrına
Gömme beni , bitap düşerim
Nefesin kor olur, yanar aciz yüreğim
.
.
l Nur

Teslim olur ruhum binlerce kez sana.
Yoksan şayet,
Binlerce kez alsın beni tanrı yanına.

[ Nur ]

Bilmem kaç yıl öncelerden bir ben vardı. Kendi isteğim ile asırlar ardına hapsettiğim. Şimdi aklıma gelir ansızın, özlemiyor da değilim.
Fotoğraflarıma bakıp bakıp iç çekiyor, yüzümdeki masumiyeti yaşattırıyordu göz yaşlarım.
Kimseye değildi sitemim, bir kendime kızıyordum oysa. Zaman kaybından ibaret olan öfkemi, ihtirasımı, kendimi açıklamak yerine susup kabullenişlerimi gün yüzüne çıkarıyor düşüncelerim.
Bir bir kaybolan dostlukların, bitmez sanılan her bir günün bittiğini görünce anlıyor insan gerçekleri.
Hatırladıkça fark ediyorum ki kaybolan ne insan ne sevda ne de bir başka fiilmiş. Kaybolan tek şey ömürmüş. Kendinden ödün vermekte işte böyle bir şeymiş aslında.
Sende öğreneceksin bir gün. Yeri gelince vazgeçebilmeyi, yeri geldiğinde zor da olsa devam etmeyi .

[Nur]