Mülteci çocuklar, Batılı sapıkların pençesinde!
Avrupa’da son 3 yılda ‘devlet koruması’ altında olan 18 bin 292 mülteci çocuğun kaybolması ciddi endişelere yol açtı. Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik, “Dünyada; Amerika ve Avrupa dahil pedofoli sapıklığı var. Bu çocukları muhtemeldir ki hem organ mafyasına, hem fuhuş tacirlerine yani o sapkınlara satıyorlar” dedi

https://www.yeniakit.com.tr/haber/multeci-cocuklar-batili-sapiklarin-pencesinde-1531636.html

t.me/cocukhaklari
t.me/multecihaklari
t.me/insanhaklari
@adaletplatformu.

Mülteci çocuklar, Batılı sapıkların pençesinde!


Avrupa’da yaşanan sığınmacı dramında korkunç tablo her geçen gün büyüyor. Sınırına yaklaşan mültecileri ülkelerine almamak için her türlü şiddete başvuran batı ülkeleri, meğer göçmen çocuklara gözünü dikmiş.

18 bin 292 çocuk kayıp
Avrupa’da resmi rakamlara göre 2018-2020 yılları arasında ‘devlet koruması’ altında olan 18 bin 292 mülteci çocuk kayboldu.

Konuya ilişkin konuşan Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik, şunları kaydetti: “Dünyada, Amerika ve Avrupa dahil bu pedofoli hastalığı var. Bu çocukları muhtemeldir ki hem organ mafyasına, hem fuhuş tacirlerine yani o sapkınlara satıyorlar. Bir ihtimal daha var ki o da çok vahim. Adrenochrome adı verilen gençlik iksiri için de kaçırılıyor olabilirler. Çocuğa işkence ederken adrenalini yükseliyor o anda çocuktan kan alınıyor ve onu gençlik iksiri olarak kullanıyorlar. Joe Biden’ın da bu işte adı geçiyor. BM’nin konuyla ilgili bir araştırma yapması gerekiyor. Savaş bölgelerinden de çocuklar kaçırılıyor. Çocuk tacirleri, insanlık suçu işliyor. Ağır şekilde cezalandırılmalıdır.”

'Mülteci çocuklar sapkınların pençesinde Pedofili/LGBTİQP Sapkınligi yasaklanmalı ve dernekleri kapatılmalı diyen Dünya #ÇocukHakları Derneği @CocukHaklariDe
başkanı @AdemCevik'in demeci bugün @yeniakit'de
#YaşayanKuran #AileReisi Resulullah'ın örnekliği 20Nisan🕰22 Sohbet: HüseyinDemirtaş Kütahya Müftisi CANLI
https://Instagram.com/AileHaklari

#önceAdalet #önceAile
BASINaAçıklama

21Nisn🕰10 Kocaeli/Adliye
21Nsn🕰10 Düzce/Belediye
21Nisn🕰11 RehberTV
22Nsn🕰16 Gebze
22Nsn🕰10 Bolu/Köroğlu
23Nisn🕰13 AyasofyaCami
23Nisn🕰10 Gerede
24/25Nisn🕰14 EYS ErkutErdoğan
27Nsn🕰13 DarbecilereLânet
DiVANyolu74
30Nisn2002🕰istsöz
4/12Mys🕰NaFaKa
10Mys🕰10DAVA
11Mys🕰iSTsöz

Tevbe24 Nûr19 Şûra30/39 Râd11 Tahrîm6 Hûd113
AileHaklari.org

5GvirusNews.com

https://chat.whatsapp.com/C0eTSRFngp3K2NtDIfTey4

https://groups.bip.ai/share/jwXv6wzOyZySCLnVVPMSdWteKW45pK1N

wa.me/905327036115

twitter.com/AdaletPlatformu

05322033274
Anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlıklar çocuklarda ebeveyn yabancılaşmasına travmaya neden olabilir https://ilkha.com/guncel/anne-ve-baba-arasinda-cikan-anlasmazliklar-cocuklarda-ebeveyn-yabancilasmasina-neden-olabilir-159497

t.me/cocukhamlari
twitter.com/cocukhaklaride
AileHaklari.org
YouTube.com/AileMeclisi
Instagram.com/AileHaklari

Anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlıklar çocuklarda ebeveyn yabancılaşmasına neden olabilir

25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik, ebeveynler arasındaki anlaşmazlıkların, çocuklarda yabancılaşmaya neden olabileceğini belirtti.
Anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlıklar ve boşanma gibi sorunların çocuklarda ebeveyn yabancılaşmasına dönüştüğü ve ileride aşılması zor psikolojik sorunların oluşmasına neden olabileceğini belirten Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik; çocuk icrası, çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi gibi aile yapısına zarar veren ve çocuğu olumsuz etkileyen sorunlara dair açıklamalarda bulundu.

Duygusal istismarın, fiziksel ve cinsel istismar gibi sonuçların çocuk açısından ağır ve onarılmasının onlarca yıl alacak bir soruna neden olabileceğine dikkat çeken Çevik, velayet savaşlarının olumsuzluklarına da değindi.

Çevik, "Genelde boşanma sürecinde veya boşanma sürecinden sonraki yıllarda ebeveynlerin arasında çıkan çatışmalarda velayet savaşlarında bilinçli veya bilinçsiz olarak çocukların algılayamayacakları duygusal taciz ve beyin yıkanmasıyla çocuk istismarı ortaya çıkar. Bu durum kısaca, çocuğun bilinçli programlanarak beyni yıkanarak duygularının istismar edilmesi ve diğer ebeveyne yabancılaştırılmasıyla ön plana çıkar. Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu tedavisi yıllarca sürecek bir duygusal tahribat oluşturur. Travma sonrası stres sendromu tanısıyla halen ülkemizde tedaviye alınan yüzlerce ebeveyne yabancılaşmış çocuk mevcuttur. Bu çocuklara uygulanan anti depresan ilaçlar, bu çocukların duygu dünyalarını darmadağın etmektedir. Gerçek teşhisin göz ardı edilerek farkına varılmaması sonucunda ebeveyni sağ iken ebeveynini kaybetmenin hüznü tüm bir ömür boyunca silinmesi zor yeni rahatsızlıklara yol açmaktadır. Yabancılaştıran ve diğer ebeveyn tarafından silaha çevrilerek karanlık bir dünyayı yaşamak zorunda bırakılmaları bu çocukları en az fiziksel ve cinsel istismara uğramış diğer kurbanlar kadar etkilemektedir." dedi.

"Çocuğa şiddetin önlenmesi fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir"

Çocuğa şiddetin ve istismarın önlenmesi ve farkındalık oluşturulması için bu konuya dikkat çekilmesi gerektiğini vurgulayan Çevik, bu konuda yetkililere ve toplum önderlerine büyük görev düştüğünü belirtti.

Çevik, "Türkiye gibi 23 Nisan Çocuk Bayramının kutlandığı bir ülkede yaklaşık 53 bin icralık çocuk olması insanlık adına utanç verici bir tablodur. Cinayetlerin ve cinnetlerin engellenmesi için insani ve hukuki yasal düzenlemeler yapılmalı ve yapılan tahribatlara son verilmelidir. Çocuğa şiddetin önlenmesi ve bu duygusal istismarın cezalandırılması en az fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir. Anneye babaya yapılan her tür şiddet bizzat çocuğa yapılmış şiddettir. İşte tüm bu gerekçelerle; 25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Farkındalık Günü Parental Alienation Syndrome (PAS) çocuk hakları, aile hakları, mağdur hakları, adalet, aile ve insan hakları ile ilgili tüm kamu ve sivil toplum örgütlerinin, gazetecilerin, yazarların, üniversitelerin ve önderlerin çalışma alanına girmektedir. Medya ve diğer etkinliklerle duyurulmalı farkındalık oluşturulmalıdır. Bu konuda başta çocuk haklarıyla ilgili kuruluşlar olmak üzere; insan hakları, aile hakları, yetim hakları, çocuk hakları, eğitim ve eğitim hakları cemiyetleri bugünde, konuya dikkat çekebilmek adına faaliyet yürütmeliler ." ifadelerini kullandı.
"İstismar edilen çocuk geniş aile nimetinden mahrum kalıyor"

Çocuk icrası ve 6284'de vurdu yapan Çevik, "Dünyada eşi benzeri uygulamaları olmayan sadece ülkemiz Türkiye'de uygulanan "Çocuk İcrası" çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, toplumsal cinsiyet adaleti veya eşitliği maskesiyle cinsel sapkınlığın teşviki, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi bir duygusal istismardır. Yani burada sadece velayet istismarcısı aileler değil, devlet de bu suçu işlemektedir. Bu insanlık suçuna EYS dediğimiz gibi Aileye Yabancılaştırma Sendromu (AYS) de diyoruz. Çünkü istismar edilen çocuğuh geniş aile üyeleri olan kardeş, dede, anneanne, babaanne, amca, hala, dayı, teyze ve kuzenleriyle tanışması kaynaşması da engellenmiş oluyor." dedi.

"Adil bir velayet uygulaması hayata geçirilmelidir"

Ortak velayet uygulaması ile şiddet ve cinayetlerin önüne geçilebileceğini aktaran Çevik, "Devletin çocuk icralarından rant elde etmesine son verilmelidir. Ortak velayet anne babanın değil çocuğun hakkıdır. Adil eşit ortak velayet uygulaması olduğunda ebeveyn yabancılaşmasının önüne, dolayısıyla şiddetin cinayetlerin önüne geçilebilecektir. Bu durumu kötüye kullanan ebeveynin çocuk üzerindeki velayetine son verilmelidir. Çocuk kazanç kapısı olarak görülmemelidir. Çocuklarımızın genel ahlak kuralları haricinde vücudunu teşhir ederek istismara açık kapı bırakılması da cinsel ve duygusal istismara yol açacağından önlem alınmalıdır. BM Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan 9'uncu ve 18'inci madde gereği çocuğun yüksek yararı düşünülerek adalet eşitlik ilkesi doğrultusunda ebeveynlerin çocuklarını adil ve eşit şekilde görmesi sağlanmalıdır. Aile Mahkemesi hakimleri ve aile bakanının aile kurmamışlardan oluşması aileye çocuklara hakarettir. 6684 protokolü uygulanmalıdır." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)
https://ilkha.com/guncel/anne-ve-baba-arasinda-cikan-anlasmazliklar-cocuklarda-ebeveyn-yabancilasmasina-neden-olabilir-159497

Lütfen abone olalım

https://youtu.be/XTa5FgHZDNY

Wa.me/905327036115
Türkiye Aile Meclisi: Süresiz nafaka sorunu çözülmeli!

#ToplumsalCinsiyet Adaleti maskesiyle insanlığa Eşcinsellik Operasyonu yapılıyor
Süresiz nafaka zulmünü dayatan; #CEDAW Fitnesine DurDe!

https://www.referansgazetesi.com.tr/haber/turkiye-aile-meclisi-suresiz-nafaka-sorunu-cozulmeli-56792.html

Türkiye Aile Meclisi: Süresiz nafaka sorunu çözülmeli!
Aile bütünlüğünün korunması için ithal edilen kanun ve sözleşmelerin kaldırılmasının gerekliliğini belirten Türkiye Aile Meclisi, süresiz nafakanın yeni bir yuva kurulmasına engel olduğunu aktardı.

İLKHA
Türkiye Aile Meclisi: Süresiz nafaka sorunu çözülmeli!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında yapılan değişikliğe ilişkin yazılı açıklamada bulunan Türkiye Aile Meclisi, toplumsal yapının bozulmaması, ailenin korunması ve nesillerin muhafazası için değer ve kültüre uygun kanun ve sözleşmelerin yapılmasının yerinde bir adım olacağını vurguladı.

"Aile kurumu bozulmuş ve disiplin sağlanamaz hale gelmiştir"

Aile yapısının korunmasına yönelik yapılan ancak aile yapısına zarar veren değişikliklerin, kanunların ve sözleşmelerin tarihsel analizine değinilen açıklamada, "Feminist ideolojisinin sloganlarına aldananlar için vakit geç olacaktır. Sadece süresiz nafaka uygulaması bile aileyi tahrip etmeye yetmektedir. Anayasa’da ailenin korunması başlığı altında; 'Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.' ilkesi getirilmiştir. Ancak, 2002 yılında yürürlüğe giren Yeni Medeni Kanun, 2005 yılında yürürlüğü giren Ceza Kanunu, 2010 yılında referandumla Anayasanın 10'uncu Maddesinde yapılan değişiklikle kabul edilen pozitif ayrımcılık ilkesi, yargıda 'kadının beyanı esastır' anlayış ve uygulaması, 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi ve 2012 yılında yürürlüğü giren 6284 sayılı özel ceza yasasının ilgili bölümleri, aile kurumunun insicamını bozmuş, disiplin sağlanamaz hale getirmiştir." denildi.

"Adil olmayan ve yeni bir yuva kurmaya engel olan süresiz nafaka kaldırılmalı"

CEDAW ile nafakanın süresiz olarak dayatılmasının adil olmadığı aynı zamanda ekonomik sorun oluşacağından yeni bir yuva kurulmasının da önünde engel olduğu belirtilen açıklamada, süresiz nafakanın kaldırılması gerektiğine dikkat çekildi:

"Yoksulluk nafakası (Medeni Kanun, 175'inci Madde) evli eşler arasında geçerli olan ve boşanmadan sonra karar verilen nafakadır. Yoksulluk nafakası, CEDAW sözleşmesinin dayatması öncesi 1988 yılından önce bir yıl olarak uygulanmasına rağmen, Türk Medeni Kanunu’nda 4/12 Mayıs 1988 yılında yapılan değişiklikle 'Süresiz' hale getirilmiştir. 2001 yılında kabul edilen yeni Türk Medeni Kanunu’nda da aynı görüş kabul edilerek süresiz nafaka uygulaması devam ettirilmektedir. Yoksulluk nafakası ile birlikte boşanma aşamasında Tedbir Nafakası ve müşterek çocuklar için İştirak Nafakası düzenlenmiştir. Nafaka yükümlülüklerini yerine getirmeyen nafaka borçlusu hakkında, nafaka alacaklısının şikâyeti üzerine İcra ve İflas Kanunu 344'üncü Maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilmektedir.



Sebepsiz zenginleşmeye, emeksiz ücrete neden olduğu gibi yoksulluk nafakası bağlanan bir kısım kadınlar süresiz nafaka haklarının ortadan kalkmaması için kayıt dışı çalışmakta, mal varlıklarını ve gelirlerini gizlemektedirler. Süresiz olarak nafaka almaya devam etmek amacıyla yeni bir evlilikten kaçınmakta, evlilik dışı ilişkiler yaşamaktadırlar. Nafaka ödeyen eş ise yeni bir evlilik imkânını kaybetmektedir. Bu uygulamalar sonuç itibariyle ahlaki çöküntüye, husumet ve şiddetin artmasına sebebiyet vermektedir." ifadelerine yer verildi.

Nafakaların mahkeme veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı il müdürlüklerinde oluşturulacak birimler tarafından denetim altına alınması savunulan basın açıklamasında, siyasilerin derinleşen toplumsal yaralar için çözüm üretmeleri gerektiği belirtildi.
Açıklamada, "Haksızlıkların ortadan kaldırılması, boşanan eşler arasındaki hukuki ihtilafların bitirilerek sağlıklı evliliklerin önünü açmak suretiyle olmalıdır. Siyaset, bu denli derin toplumsal yaraya çözümler üretmelidir. Teklifler, çare ve çözümler radikal feminist örgütlerin muhalefeti karşısında dikkate alınmamaktadır. Evlilik oranında azalış ve boşanma sayılarında artışla birlikte aile kurumumuz zayıflamakta ve milli güvenliğimiz, geleceğimiz tehdit altındadır. Yasalar ve uygulanması karşısında, artık ağır riskler taşıdığından evlenmekten kaçınılmaktadır. Evlilik dışı ilişkilere yönelme arttığından sağlıklı nesiller de yetiştirilememektedir. Asıl olan; ailenin dağılmaması, çocukların korunması ve şiddetin önlenmesidir." denildi.



"Genç evlilik teşvik edilmeli ve mihri anlaşma ile kadının hakları güvence altına alınmalı"

İstanbul Sözleşmesi dayatmalarının iptal edilmesi gerektiği aktarılan basın açıklamasında, evliliklerin artması için devletin teşvikte bulunması gerektiği ve kadının korunması için ise mihri sözleşmenin yapılması gerekliliği vurgulandı.

"İstanbul sözleşmesinin dayattığı uygulamalar iptal edilmeli, ailesiz, cinsiyetsiz, ahlaksız toplum projesi toplumsal cinsiyet eşitliği veya toplumsal cinsiyet adaleti maskesiyle eşcinsellik teşviklerine dur denilmeli, şiddetin her türlüsüne karşı çıkılmalıdır. Cinayetleri önlemenin yolu kısas uygulamasıdır, şiddeti önlemenin yolu da içki, kumar, faiz, fuhuş ve teşhirciliğin yasaklanmasıdır. Ebeveyn yabancılaşması uygulayanlara cezai müeyyide uygulanmalı, velayeti istismar edenden velayet alınarak karşı tarafa verilmelidir. Kadın, erkek ve çocuk mağdur edilmemelidir. Kadının mağduriyet yaşamaması için mihri, sözleşme ile belirlenmelidir. Genç evlilik, annelik ve babalık teşvik edilmeli, devletimiz her evlenene en az 100 ay evli kalmak şartıyla 100 gram altını hibe vermelidir." ifadelerine yer verildi.
#SUÇduyurusu
Dine kitaba aileye devlete sağlığa insanlığa karşı Suç! İşlendiğinde CiMER'den de #ihbaret
T.me/SUCduyurusu
Twitter.com/SUCduyurusu
www.channels.bip.ai/join/sucduyurusu

t.me/insanhaklari

AdaletPlatformu.org

SUÇLAR:
TCK216 halkı kin/düşmanlığa tahrik, İFTİRA TCK267, hakaret TCK125, nefret TCK122, suçların basın yoluyla işlenmesi TCK218, düşünce hürriyetini engelleme TCK115, birden fazla kişiye karşı işlenen suçlar TCK43, insanlıksuçu77, Casusluk TCK328, Suçörgütü TCK220,Tehdit215,ÖL TCK81

https://chat.whatsapp.com/IMZXzIoC3Ba7j5rJTTiYsl

ŞİMDİ KARARI HEP BİRLİKTE VERELİM!: https://www.5gvirusnews.com/yazarlar/simdi-karari-hep-birlikte-verelim-h545.html

Hamile kadınlara AŞI diyerek kasten öldürmeye teşebbüs sucu işleyen Prof @MehmetCeyhan23

Ve İslam'a hakaret eden @orhanaydin6 hakkında
Bulunduğunuz il ilçede suç duyurusu yapmak için lütfen arayınız

AdaletPlatformu
wa.me/905322467411