hedefini teşkil eden rızaya dayalı her türlü cinsel hürriyet anlayışı ile taban tabana zıt olduğu için, özellikle İslam Âleminde mevcut olan bu aile yapısı, LGBT eğilimindekilerin en büyük yıkıcı hedefini teşkil ediyor. Aile, burada sözünü ettiğimiz ideal manadan uzaklaşarak, LGBT eğilimindekilerin hedefine yaklaştığı, manevi ailevi bağlar yıkılarak bireysel cinsel tercihler belirleyici hale geldiği ölçüde, artık aile, Türk toplumunun temelini teşkil etme vasfını yitirecektir.
(9) Aile mahremiyeti ve sadakati için en büyük manevi maya, karı ve koca arasında ihanet olarak nitelenen aile dışı cinsel ilişkilerin olmamasıdır. Aile içinde sadakati ve güveni yıkan aile harici cinsel ilişkilerin (zina) suç olması, ailenin bütünlüğünü sağlayıcı yönünde bir önlemdir. Ülkemizde 1990’lı yıllarda AYM’nin verdiği iptal kararları [E. 1996/15, K. 1996/34, KT: 23.09.1996 (TCK. md. 441); E. 1998/3, K. 1998/28, KT: 23.06.1998 (TCK. md. 440)] ile zina suç olmaktan çıkarılarak, aile sarayının büyük bir duvarı yıkılmış oldu. 26.09.2004 Tarih ve 5237 sayılı yeni TCK’nda da zinanın suç olarak düzenlenmemiş olması, bu tahribatı sürdürmüştür. Şu anda ülkemizde zina fiili, sadece boşanma sebebi olarak görülmektedir; bunun dışında bir hukuki yaptırım yoktur. Aileye yönelik tahribatlarda, zinanın suç olmaktan çıkarılmasının da büyük etkilerinin olduğu kanaatindeyim.
(10) Bütün canlılar, çift cinsiyetlidir. Canlıların neslinin devamı, çift cinsiyetin varlığını sürdürmesine bağlıdır. Cinsiyetsizliğin yaygınlaştırılması yönündeki çabalar, sadece insanlar arasında söz konusudur. Cinsiyetinden hoşnutsuzluk, LGBT eğilimlilerini kuşatması altında insanlar arasında söz konusudur. Bunun neticesi, insan fıtratının yok edilmesidir. Bu sebeple, cinsiyetsizliğin ve cinsiyet değişikliğinin teşvik edilmesi, özendirilmesi, eşcinsel evliliklerin sevimlileştirilmesi, nikâhlı evliliklerin ötekileştirilmesi, neslin ve evlatlarla ebeveyn arasındaki nesebi bağların tahrip olması neticesini ortaya çıkarmaktadır. Annesini babasını bilmeyen bir neslin yetişmesi, bir toplum için en büyük tahribat teşkil edecektir.
(11) Aileyi tahribe yönelik en etkili ve yaygın eğilimlerden biri de, aile içi ilişkileri de kapsayacak şekilde bireyselliğin maksimum düzeye çıkmasıdır. Aşırı bireysellikte, aile içi ilişkilerde yükümlülükleri paylaşım yoluyla aile bütünlüğünün korunmasından ziyade, bireysel çıkarların öncelenmesi hadisesi öne çıkmakta, bundan da aile zarar görmekte, en ufak ihtilafta aileler çok kolay bir şekilde yıkılabilmektedir.
Aşırı bireyselleşme neticesinde, evlatların, bekârken ve evlendikten sonra, gerek ebeveynleriyle gerekse geniş aile ferdleriyle olan aile ilişkileri zayıflamakta, bir müddet sonra kopuşlar yaşanabilmektedir. Hatta çoğu kereler, evlilikler ebeveynlerle ilişki kurulmaması şartına bağlanmakta; taraflardan birinin ebeveyni ile sıcak ilişki kurmak teşebbüsü boşanma ile neticelenebilmektedir. Bütün bunlar neticesinde, ebeveynlerine karşı samimî sıcaklık ve sorumluluk hissi taşımayan, yaşlılıkları döneminde onlarla ilgilenmeyen bir nesil ortaya çıkıyor. Tıpkı, evlatlarının haberi bile olmaksızın 87 yaşında Ritz Oteli’nde kaldığı odada gazeteleri okurken beyin felci geçirerek hayata gözlerini kapayan bir başbakan misalinde olduğu gibi, ülkemizde de bu gidişatın neticesinde, evlatlarından kopan ebeveynlerin tek başlarına yaşayıp tek başlarına vefat ettikleri bir ortamın yaşanması olağanlaşabilecektir.
(12) Aile için en tahripkâr hukukî düzenlemelerden biri de, 6284 Sayılı Kanundur. Her ne kadar, bu kanunun başlığı, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ise de, bu kanunun uygulamada şiddeti önlemek adına ailelerin dağılmasına katkı sağladığı görülmektedir. Ailenin korunmasından ziyade, büyük ölçüde kadının şiddetten korunmasına odaklanan önlemler, daha başka ıslah edici ve tamamlayıcı kurumsal yapılarla tamamlanmış değildir. Bu durumda ilk önce koruyucu önlem olarak uzaklaştırmaya müracaat edildikten sonra, aileyi koruyucu ve uzlaşıyı sağlayıcı yönde hiçbir önlem öngörülmediği için, bu kanunun katı uygulanmasının büyük ölçüde
ailelerin yıkımını getirdiği görülmektedir.
(14) LGBT eğilimindekiler, aileyi, bireysellik kapsamında rızaya dayalı her türlü cinsel ilişkileri temel değer kabul eden zihniyetleri için en büyük engel olarak görmektedirler. Bu zihniyetlerini de, “AİLE DEĞİL, KADINIZ” şeklinde ifade etmektedirler. Burada, ailenin tamamen yıkılması hedefi söz konusudur. Bunların maksatları, ailesiz bir toplum inşasıdır.

(13) Anayasanın 41/1. ve 2. fıkralarında “Aile, Türk toplumunun temelidir... Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması… için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar” hükmü yer almaktadır. Devletin, 41. madde gereğince aileyi koruyucu yönde eğitim, ıslah, uzlaştırıcı, önleyici kurumsal ve hukukî önlemleri alması gerektiği halde, bu konuda büyük ölçüde anayasal düzenleme ile yetinildiği görülmektedir. Benzer yöndeki uygulamaların sivil toplum ayağının da zayıf olduğu görülmektedir. Elbette ki her önlem mutlaka devletten beklenemez. Bu maksada yönelik eğitim, ıslah, uzlaştırıcı vb. işlevler görecek dernekler, vakıflar şeklindeki sivil toplum yapılanmalarının da rol almaları gerekir. Bu mevzuya yönelik sivil ayağın tahakkuk etmesi, bu konuya yürekten inanan, hasbî ve samimi olarak faaliyet gösteren vakıf ve derneklerin mevcudiyetini lüzumlu kılmaktadır.
Gerek tüm dünya genelinde, gerekse ülkemizde en kıymetli toplumsal varlığımız olan Türk aile kurumunun yukarıda sözü edilen tahribatlardan kurtuluşu çeşitli çabalara bağlıdır.
Burada, devlete düşen ödevler kadar, toplumsal alanda faaliyet gösteren özel eğitim kurumlarına, medyaya, bireylere, düşünen âkil insanlara, din adamlarına, sivil toplum örgütlerine vb. düşen çok sayıda ağır ödevler ve mes’uliyetler mevcuttur.
Devletimiz, başörtüsü serbestisinin anayasal düzeyde güvence altına alınmasını öngören anayasa değişikliği ile birlikte ailenin güçlendirilmesini amaçlayan anayasa değişikliğini de gündeme getirerek üzerine düşeni yapmak teşebbüsündedir.
Sivil toplum örgütleri de, ailenin korunmasını amaçlayan faaliyetler sergiliyorlar. Hemen her ilde, sivil toplum örgütleri, hükümetin ve halkın ailede yaşanan tahribatlara dikkatini çekmek maksadıyla yürüyüş programları ve basın açıklamaları yapıyorlar.
30 Ekim 2022 günü, Ankara Sivil Toplum Örgütünün koordinasyonunda, 200 civarında sivil toplum örgütünün iştiraklarıyla Hacı Bayram Camiinden Melike Hatun Camiine yürüyüş gerçekleştirilecek, yürüyüş sonrasında basın açıklaması yapılacaktır.
Bu organizasyona dâhil olanların temel kaygısı, Batıyı tamamen esir alan LGBT zihniyetinin aileyi tahribe yönelen sapkınlıkları karşısında güçlü bir şekilde duruş sergilemek, bu konuda hükümete ve kamuoyuna etkili mesajlar vermek, aydınlatıcı olmaktır.
Unutmayalım ki, sahipsiz ailelerin yıkılarak tuz buz olmaları hak ve muhakkaktır; bu milletin kahir ekseriyetinin ailemize sımsıkı bir şekilde sahip çıkması halinde, Türk ailesi kıyamete kadar sağlam şekilde yaşamaya devam edecektir. Haydi! ailemize sahip çıkalım!
İşte LGBT sapkınlıklarına karşı Türk toplumunun temelini teşkil eden aile kurumuna sıkı bir şekilde sahip çıkmak maksadıyla Türkiye Aile Meclisi ve Bileşenleri olarak beş senedir sahadayız. İllerdeki yürüyüşlerimiz devam ediyor. Başkentli Ankaralı hemşehrilerimizi, eşleri, çocukları, dostlatı ahbapları hasılı büyük ailesi ile birlikte, 30 Ekim 2022 günü saat 13'de, Hacı Bayram’da başlayıp Melike Hatun Camiinde sona erecek olan yürüyüşe ve basın açıklamasına katılmaya davet ediyoruz. 6 Kasım'da ise İzmir/Konak'da ve Gaziantep'te 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Diyarbakır'da olacağız inşaallah. Ardından da Kayseri Antalya Bursa Van Sakarya Denizli Erzurum Elazığ Kastamonu Adana ve diğer illerde devam edecek.Hasbi ve samimi gayret ve çabalar bizlerden, te’sirat ve neticeler de Allah’tandır.
Doç. Dr. Adnan Küçük, Hukukçu, Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili,
#AileniKoru #önceAile SEFERBERLİĞİ DUÂ BasınaAçık

28Ekim🕰13 DUÂ İST/FatihCami #DevletinDiniislam 99.YIL

29Ekim🕰19 #AileDivanı
İST/Fâtih SEKAM HorHorC24

30Ekim🕰13 ANK/HB

1/3Kasım🕰#DiLSOYKIRIMI
3Kasım🕰9 TİHEK/TOBB

6Ksm🕰13 İZMİR
13Ksm🕰13 ANTEP
20Ksm🕰13 DBekir
#ToplumsalCinsiyet TCE GENDER DSÖ BATAKLIĞINA DURDE
CEDAW
is.gd/oL11Y3
is.gd/kzsXGg
DEDAW
is.gd/TidYxK
İS
is.gd/u9LWXz
iS.gd/YDDBrr
TCE
is.gd/tio4Tb
is.gd/ne7kBH
MEB
is.gd/eqAK4Q
DSÖ
is.gd/zciTcd
KAOS
is.gd/UddQCr
BOYKOT
is.gd/6eduJ7
AileHaklari.org
Gaziantep'te #önceAile Yürüyüşü https://ilkha.com/gundem/gaziantepte-sapkinlarin-dayatmasina-karsi-buyuk-aile-yuruyusu-yapildi-298886

#GENDER #ToplumsalCinsiyet MASKELİ Cinsi Sapıklık Terörüne DurDe!
#AileniKoru
14Ksm🕰18.39 SUFFA/Dbakr
15Ksm🕰10 GGC/Dbekir
16Ksm🕰15BATMAN
18Ksm🕰MARDİN
18Ksm🕰BİTLİS
19Ksm🕰KAYSERİ
19Ksm🕰VAN
20Ksm🕰D.BAKIR
#25Kasım🕰81İL