28Şubat darbecilerine yaptığı suç duyurusuyla dava olmasını sağlayan @AdaletPlatformu Başkanı @AdemCevik: Adli Tıpa neşter vurulsun

https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1432281949633196037?s=19
Detay
yeniakit.com.tr/haber/adli-tipa-nester-vurulsun-1570638.html

28 Şubat darbecilerinin zindandan tahliye umudu haline gelen Adli Tıp Kurumu’nun geçmişten bugüne verdiği raporların şaibeli olduğuna vurgu yapan @ademcevik, kurumun şaibelerden arındırılması gerektiğini söylüyor.

Adli Tıp’a neşter vurulsun

28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan ve eski Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri’nin Adli Tıp süreci başlatılırken, diğer 11 ismin başvurusunun da işleme alınacağı söyleniyor.

Darbecilerin “cezaevinde kalamaz” raporu almak için başvurduğu Adli Tıp Kurumu’nun yapısının şaibeli olduğu ifade ediliyor. Daha önce Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunmuş olan Uluslararası Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, mevcut Adli Tıp ihtisas heyetinin çoğunluğunun CHP’li Mehmet Moğultay’ın Adalet Bakanlığı döneminde atandığını öne sürüyor.

Kararlarıyla şaibeli oldu
Akit’e konuşan Uluslararası Adalet Platformu Başkanı Çevik, “Adli Tıp Kurumu üzerinde en az çeyrek asırlık süreden beri şaibe bulunmaktadır. Teröristler, İslam düşmanları kollanırken, mazlum ve mağdurlara hep suçun devam etmesi yönünde raporlar hazırlanıyor. Bunların Moğultay’ın Adalet Bakanlığı döneminde yerleştirildiğini düşünüyoruz. Böylesine şaibeli bir kurumun 28 Şubat darbecileriyle ilgili kritik bir rol üstlenecek olmasını kabul edemeyiz” diyor.


Kurumun geçmişteki yanlışlarına değinen Çevik, “Doktor raporlarına rağmen Sivas mazlumlarına ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermeyen, 28 Şubat mağdurlarının hastalıklarına göz yuman Adli Tıp’ın 28 Şubat darbecilerine tolerans tanıyacağına yönelik iddiaları vahim olarak karşılıyoruz. Adli Tıp Kurumu muhakkak şaibelerden arındırılmalı ve ihtisas kurullarındaki kadrolar tamamen yenilenmelidir” sözlerini paylaşıyor.

Af değil malları konuşulmalı
28 Şubatçıların tahliyesinin suça teşvik olacağını belirten Adem Çevik sözlerini şöyle sürdürüyor: “28 Şubat darbecileriyle ilgili bizim affı, tahliyeyi değil apoletlerinin sökülmesi ve malvarlıklarına el konulmasını konuşmamız gerekmektedir. Onlar o malvarlığını darbe yoluyla kendilerine sağladıkları imtiyazla edinmişlerdir çünkü. Cezaevindeki 14 darbecinin yanı sıra 28 Şubat’ın medya, sermaye, yargı, siyaset ve STK ayağı açığa çıkarılıp onların da cezalandırılması gerekmektedir. 28 Şubat darbecilerinin affı darbe suçuna teşvik olur. Hükümetimiz Adli Tıp’ın raporlarını mercek altına almalıdır.”
#ToplumsalCinsiyetAdaleti/Eşitliği TCE MASKEsiyle Sapıklığı/Eşcinselliği Teşvik eden STK'lar DSÖ Kapatılsın 11Eylül🕰14 Maltepe/İST #UYANIŞ DSÖ DEFOL Mitingi

https://is.gd/z0x6k8
is.gd/CoUIgd

Lanzarote 10Eylül🕰

BÂTILLAŞMA! İHANETİNE DURDE!
is.gd/eqAK4Q
!
is.gd/1i7hyp

Aileyi/Devleti DSÖ PCR Fitnesinden Koru! #LÂ Yürüyüş
BOLU/GÖRoğlu
11Eylül🕰10

AileniKoru
12/9🕰20 B.CAN

CEDAW
14Ekim🕰
is.gd/DcGzaW

FitneAdı:DSÖ/TCE
is.gd/YDDBrr

#TCE Raporu
is.gd/tio4Tb
is.gd/QGgVun

Yasalar Fıtrata Uygun Olsun
is.gd/UA7ix4

http://t.me/VirusNews5G

http://t.me/milliirade

http://t.me/TurkiyeAileBirligi

https://chat.whatsapp.com/BNswj7QX6vcKvuhRLmQWGB

http://t.me/BasinAciklamasi

https://channels.bip.ai/join/basintoplantisi

https://channels.bip.ai/join/dsodefol
Cumhurbaşkanı ve TBMM'ye #ÇAĞRI:! "İçki, fuhuş, kumar, faiz, zina, teşhircilik sapkınlık cezalandırılmalı, #TCE yasaklanmali, eşcinsel sapkınlık terör suçu sayılmalı”
https://ilkha.com/guncel/turkiyeaile-meclisi-nden-cumhurbaskani-ve-tbmm-ye-cagri-173304
#önceAile
#AileneSahipÇıkSapkınlığaDurDe!
@TCbestepe @RTErdogan @TBMMresmi @MustafaSentop @TC_icisleri
RT
https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1441404715993083910?s=09

Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Gülsüm Yılmaz ReisiCUMHUR'a ve TBMM'ye seslendi: İçki, fuhuş, kumar, faiz, zina, teşhircilik sapkınlık cezalandırılmalı, eşcinsel sapkınlık terör suçu sayılmalı. Tüm halkımızı e-devlet üzerinden TBMM ve CİMER'e dilekçe kampanyamıza çağırıyoruz. Bunun ile ilgili mektubumuzu duâ ve selâmımızı sayın cumhurbaşkanimiza iletilmek üzere önceki gün KADEM Başkanvekili Sayın Sümeyye Erdoğan Bayraktar hanımefendiye bizzat ilettik.
Türkiye Aile Meclisi toplum ahlak yapımızı tehdit eden tehlikelere dikkat çekmek amacıyla Aile Günü'nde Hatay Habibun Neccar camii meydanında bir araya gelerek yetkililere seslendi: "TBMM bu hafta açılır açılmaz öncelikle kadın kadına erkek erkeğe beraberlikten nesil türemedigi için bu soykırım ve casusluk faaliyetlerinin milli güvenliğimizi tehdit etmesi sebebiyle Cinsi sapıklık terör kapsamına alınmalı; içki, kumar, faiz, fuhuş, zina ve sapkınlık cezalandırılmalı."
Türkiye Aile Meclisi yetkililere seslendi: sapkınlık Rusya Macaristan misali biz de de cezalandırılmalı, eşcinsel sapkınlık terör suçu sayılmalı
"Türkiye'de ve dünyada aileyi yok etmeye karşı küresel topyekün bir saldırı var." denilen açıklamada; "Aileyi korumak tüm insanların fıtrat olarak tabii vazifesidir. Anayasamızın 41. Maddesi'ne göre ailemizi koruma görevi devletimizde ve devleti oluşturan bizlerde." ifadeleri kullanıldı. Eşcinselliğin hamisi Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki Dünya Sağlık Örgütü'nün 17 Mayıs 1990 tarihinde eşcinsel sapıklığı akıl hastalivi olmaktan çıkararak lanetli kavme 31 senedir teşvik ediyor. Şimdide yaptığı dayatmalar ve uygulamalar ile hem milletin iradesinin tecellivahi TBMM'yi devre dışı bırakıyor hemde eğitimi aileyi akrabalığı komşuluğu ekonomiyi bitirerek alenen işgal ve darbecilik ypiyo biz kök degiluz ülkemiz de sömürge değil sayın cumhurbaşkanımız nasıl siyonuzme IMF ye defol dediyse DSÖ ye de oneminute DEFOL demelidir.
Türkiye Aile Meclisi, toplum ahlak yapımızla birlikte aileyi korumak için alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
1. Cinsi sapıklık terör kapsamına alınmalı, faaliyetleri yasaklanmalı, mal varlıklarına el konulmalı.
2. Fıtrata ve Aile medeniyetimize aykırı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği TCE politikaları durdurulmalı.
3. Ailesiz ve ahlaksız toplum projesi olan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulamaları da bir an önce iptal edilmeli veya ıslah edilmeli
4. Kadın beyanını esas alan 6284 Sayılı Yasa iptal edilmeli.
5. Şiddetin her türlüsüne karşı çıkılmalı. İnsana ve diğer bütün canlılara şiddet uygulayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı.
6. Boşanmalarda çocuk velayetini istismar edenlerden velayet hakkı alınarak karşı tarafa verilmeli.
7. Nafaka hapsine son verilmeli.1988 öncesine dönülmeli. İki taraf da mağdur edilmemeli
8.Çocuk Haczi uygulamalarına son verilmeli.
9. Genç akran evliliği yapanlar gençler cezalandırılmamalı teşvik edilmeli.
10.Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromunda çocuklara bunu yaşatanlara duygusal şiddet cezası uygulanmalı.
11.Aile yıkan içki, kumar, faiz, fuhuş, teşhircilik sapkınlık yasaklanmalı. Aile okulu, evlilik kursu gibi çalışmalar yapılmalı.
12. Reissiz aile olmaz. Ailede reis baba olmalı.
13. Görsel ve yazılı medya; çocuk yönünden kontrol altına alınmalı. Bağımlılıkla mücadele edilmeli.
14. Annelik ve aile kurma teşvik edilmeli, her çocuk için aileye 1/3 asgari ücret verilmeli.
Gülsüm YILMAZ
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı
İSTANBUL İLE BERABER TÜRKİYE VE İNSANLIK İŞGAL'DEN KURTULMALIDIR!

TÜRKİYE ÂİLE MECLİSİ KURTULUŞ REÇETESİ BASIN BÜLTENİ 6 EKİM 2021 İST

Bugün 6 Ekim. İstanbulun kurtuluşunun 98. yılı. İstanbul 13 Kasım 1918’de işgal edildi ve bu işgal İngilizlerin HİLAFETİn kaldırılması ve Lozan'ın imzalanması şartıyla çarpışmasız gitmesiyle son buldu. İngiliz subay ve askerleri 2 Ekim 1923 günü İstanbul’u 18 Mart zaferi kumandanlarından Selahaddin Adil Paşa'nın etkisetleyle terk etmişlerdi. ancak resmen 6 Ekim 1923 de sona erdiği duyuruldu..
Ülkemizin Kuruluş Beyannamesi olan Misakı-Milli 28 Ocak 1920'de Meclis'te imzalandı. 17 Şubat 1920'de ise Meclisi Mebusan kürsüsünden tüm dünyaya ilân edildiği için Aslında İstanbul 16 Mart 1920 de tekrar işgal edildi. İstanbul ve Meclisi Mebusan işgal edildiği için çalışamayan İstanbul Meclisi 12 Nisan da fiilen çalışmalarına son değil ara verdi. Meclisi Mebusanda çıkarılmaya çalışılan içkinin yasaklanması kanunu 23 Nisan'da Ankara'da Meclisin açılışında devam etti. Tarihte demokratik ilk Meclis olarak biliniyordu. Milletin iradesinin tecelligahı Büyük Türkiye Meclisi Lozan Sözleşmesini ret ettiği için Sevr, Mondros, Lozan Dayatmaları için Nisan 1923'te fesh edilerek millete ilk darbe yapılarak gizli işgal devam etmiş oldu. Hatta Hindistan hilafet fonundan istanbulu ve hilafeti İngiliz işgalinden kurtarmak için gönderilen paralara el koyarak hukuksuzca ile faizci işbank kuruldu.
Şimdi işgalci İMF’yi kovduk ama NATO 15 Temmuzda yeniden Türkiye’yi işgale yeltendi… Yetmedi insanlığa karşı soykırım suçu olan eşcinselliğin teşvikçisi Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki DSÖ Dünya Sağlık Örgütü marifetiyle sadece İstanbul, Türkiye değil tüm insanlık işgal/iğfal ediliyor mankurtlaştırılıyor, BM tarafından dayatılan CEDAW ve AB eliyle dayatılan İstanbul Sözleşmesi lafta kalktığı iddia edilse de dayattığı Toplumsal Cinsiyet Adaleti/Eşitliği maskesiyle eşcinsellik/sapkınlık yasal koruma altında olmaya devam etmesiyle ailesiz cinsiyetsiz ahlaksız toplum projesiyle sadece vatanımız değil tüm beyinler işgal ve iğfal ediliyor mankurtlaştığımız için de karşı çıkacak birr asımnesli yetişemiyor…
Taksim anıtı İşgal kuvvetlerinden İtalyan Pietro Canonica ve Giulio Mongeri tarafından yapıldı 2,5 yılda . 8 Ağustos 1928 de açıldı. Anıtta 3 kişiyi tanıyoruz: Mustafa Kemal ,İnönü, Çakmak , peki ya diğerleri Mihail Frunze ve Kliment Voroşilov. 2 komunist Rus general. Anıtın inşasında en yüksek bağışçılardan biri bir İtalyan Bankası, diğerleri İsviçre Çikolata şirketi Nestle, Ermeni iş adamı Berç Keresteciyan.
İngilizler savaşmadan 4 Ekim 1923’de İstanbul’dan ayrılırken, Şikrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolorduya bağlı bir birlik 6 Ekim 1923’de İstanbula girerek göndere bayrak çektiler. Aslında İşgalin 202., kurtuluşun 98. Yılındayız.
Taksim anıtının yapımına 1925 te başlanmış. Yani İngilizlerin İstanbul’dan ayrılışından 2 yıl sonra. Bağımsızlık temali anıtta Komunist Rus generaller var, İtalyanlar var, Ermeniler var, İsviçreliler, Amerikalılar, Fransızlar var yardım eden, yeni Cumhuriyet, 2 yıl öncesi işgalcileri ile dost olmuş. Türk Dil Kurumu Agop Dilaçara emanet edilmiş, Türk Ocağının arkasında Lazaro Franco var, Yeni Türk Ulusçuluğunun fikir babası, “Tekinalp” kod adlı Mozi Kohen. Zaten az sonra Yunanla kardeş olacağız, İngiltere ile dostuz. Amerikan basını yeni Cumhuriyete övgüler dizer.
Bugüne geldiğimizde, işgal damarlarımızda. Midemizde, kalbimizde, beynimizde. Muhtaç olduğumuz kudret artık damarlarımızdaki asil mRNA’larda gizli. Bilimin aydınlığı bu gidişle beynimize takılan Chiplerde olacak. Ve önümüzdeki on yılda 15 milyon, TransHumanizm sonrası Biyolojik son insan neslinin, Z kuşağının ardından, din, tarih, ahlak ve gelenekten, hatta biyolojik cinsiyetinden bağımsız, Gender diye tanımlanan Genom, biyonik robot, Siborgler ülkeyi işgal edecek.
Artık midemizde sadece Amerikan süttozu ve Margarin yok. Fulbright standartlarından bir eğitimle uyuşturulmuş beyinlere sahip biyonik robotlar Bill’in adamı olarak köşe başlarını tuttular bile. Onları Siyaset, Büğrokrasi, Akademi, STK, Media her yerde görmek mümkün.
Biz işgal ordularının sınırlarımıza dayanmasını beklerken, onlar sessizce Starlinklerle uzayı işgal ettiler. Akıllı şehirler ve akıllı evler diye 5G üzerinden geliyorlar. Aşı, İlaç, gıda, kozmetik maskesi ile bedenimizi işgal ediyorlar. Sahte hocalarla kalbimizi, sahte bilgilerle beynimizi işgal ettiler farkında olmadan. Bitkilerin ve hayvanların geni ile oynadılar. Klonoid canlılardan söz ediyorlar. Sentetitk etten söz ediyorlar. Şimdi sırada Humanodiler var.
CEDAW’la geldiler, İstanbul Sözleşmesi GRAVİO ile geldiler, Lanzarotte ile geldiler, DSÖ, IMF, FAO, FDA, GAVİ diye geldiler. Ağuyu altın tas içre sundular, bal da onun suç ortağı idi. Biz otomatik silahları ile geleceklerini sanıyorduk, doktor, hemşire, politikacı, bürokrat, bilim adamı, hoca, STK temsilcisi, gazeteci kılığı ile geldiler. Ellerinde, dillerinde sadece ne idüğü belirsiz o sıvılar olan iğneleri ile geldiler. DSÖ talebasının altında onlar hertürlü imtiyaza sahip, sanki duyunu umumiye komiseri gibi, la Yüs’en, denetlenemez, sorgulanamaz bir güce dönüştüler. Turist olmak bile bu ülkede, bu ülkenin halkında daha imtiyazlı hale getirildi bu lobi tarafından. İnsanlara zorunlu tutuldukları bir işlem hakkında, sorumluluğunun kendilerine ait olduğu onamı imzalatıldı.
İngilizlerin İstanbuldaki işgalinin sona ermesinin ardından 98 yıl geçmiş ve işte bugün geldiğimiz nokta...
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maskesiyle LGBTİ+QP Eşcinsel Sapkınlığı teşvik eden bir belediye başkanı istanbul'un ve Gazi/Antep'in başında... hatta tam maskeleme için sapkınlığın adına adalet eklediler... Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yerine Toplumsal Cinsiyet Adaleti algısıyla ailesiz cinsiyetsiz ahlaksız aile projesine; MEB YÖK, TBB Türkiye Belediyeler Birliği, Diyanet, Aile Bakanları, İçişleri Bakanlığı destek verdi.
İstanbulun, Türkiyenin ve insanlığın işgalden kurtulması için; Erkek erkeğe kadın-kadına evlilikten çoğalma olmaması sebebiyle bu sapkınlık bir soykırım ve terörö suçu ilan edilmeli. Eğer milli güvenliğimizi tehdit eden sapkınlığı Macaristan Rusya gibi yasaklamaz isek ailemiz de devletimizde kademe kademe çökecek ve hiç bir zaman işgalden kurtulamayacaktır. Savaş düşmana benzeyince kaybedilir. Siyonist feminist emperyalizm işgalinden kurtulmak için yasalarımızın fıtrata hukuka inancımıza uygun yerli ve milli olması gerekir. Kaldırıldığı iddia edilen İstanbul İfsat Sözleşmesinin dayattığı yasaları ve uygulamaları da kaldırılmalıdır. Casusluk faaliyetleri de yapan sapkın cemiyetlerin kapatılması mal varlıklarına el konulması ve sapkınlığı savunmayı terör suçu kapsamına alınması mecburiyettir..
Bu minvalde fıtrata hukuka inancımıza aykırı olmayan önce adalet ve önceinsan şiarıyla adil birr anayasa ve bin yıllık devletin kuruluş felsefesinde yazdığı ve uygulandığı gibi “devletin dini islamdır” ilk maddesiyle yerli milli anayasa yapılmalıdır. Konuyla ilgili CAN, AKIL, NESİL, DİN, MAL emniyeti öncelikle Adil Anayasa teklifimizi yakında kamuoyuyla paylaşacağız. 6.10.2021
İSTANBUL İLE BERABER TÜRKİYE VE İNSANLIK İŞGAL'DEN KURTULMALIDIR!

Âdem ÇEVİK
Adalet Platformu Başkanı, Türkiye AİLE Meclisi Sözcüsü

İSTANBUL İLE BERABER TÜRKİYE VE İNSANLIK İŞGALDEN KURTULMALIDIR! https://www.haberinioku.com/yazarlar/misafir-kalem/istanbul-ile-beraber-turkiye-ve-insanlik-isgalden-kurtulmalidir/27072/
İST/İŞGALİ 6Ekim🕰
EVsizler Günü 10Ekim🕰
CEDAW 36.Yıl 14Ekim🕰
LANZAROTE 14.Yıl 25Ekim🕰
https://is.gd/remDjc
is.gd/DcGzaW

İnsanlığı Sömüren; Faiz İçki Kumar Sigara Sapkınlık Fuhuş YASAKLANSIN
#ToplumsalCinsiyetAdaleti TCE MASKEsiyle Eşcinselliği Teşvik eden DSÖ, STK'lar Kapatılsın!

DSÖ🕰
is.gd/CoUIgd

BÂTILLAŞMA İHANETİNE DURDE

@RTErdogan'a MEKTUP
is.gd/eqAK4Q
!
FULBRiGHT
is.gd/1i7hyp

İSTSÖZ/İS6284/TCE
is.gd/YDDBrr

TCE Raporu
is.gd/tio4Tb
is.gd/QGgVun
KulHakkı
is.gd/UA7ix4
AileHaklari.org
t.me/AileMeclisi #6Ekim 'Lozanı Kabul Et, Hilafeti Kaldır; İstanbul'u işgalden Kurtar' #İstanbulunKurtuluşu #Kanalistanbul ile mümkün

RT
https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1445502707750498307?t=710UgYzHS1rsjB21svPVJg&s=09
BASIN Bültenimiz https://www.muslumandunya.com/istanbul-kurtuldu-mu-daha-beter-bir-esarete-mi-maruz-kaldi/1989/ !? Bültenimizi haber yapmak paylaşmak mümkün mü? https://www.haberx.com/post/706515/adem-cevik-istanbul-ile-beraber-turkiye-ve-insanlik-isgalden-kurtulmalidir

İngilizler,İstanbul’dan neden tek kurşun atmadan gitti? https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/ingilizler-istanbuldan-neden-tek-kursun-atmadan-gitti-37076.html

İngilizler İstanbul’u nasıl terk etti? https://www.yenisafak.com/yazarlar/mustafa-armagan/ingilizler-istanbulu-tek-kursun-atmadan-nasil-terk-etti-2033358

RT
https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1445502707750498307?t=710UgYzHS1rsjB21svPVJg&s=09 RT