5Gvirusnews Platformu Basın Bülteni

www. 5Gvirusnews.com





Sayı: 21/1-3 Tarih : 05 Mayıs 2021







FLAŞ.FLAŞ..FLAŞ…



PCR TEST DÖNGÜ DEĞERİ 45 DEĞİL, 28 OLARAK KABUL EDİLDİ!



AŞIYI ETKİLİ KILMAK İÇİN, PCR DÖNGÜ DEĞERİNİ 28’E DÜŞÜRDÜLER!



YENİ DEĞERLER İLE TÜRKİYE’DE 48.229.733 OLARAK AÇIKLANAN TEST SAYISI VE 4.929.118 VAKA SAYISI YOK HÜKMÜNDEDİR.



5GVIRUSNEWS PLATFORMU BAĞIMSIZ BİLİM KURULUNUN TESBİTLERİ CDC TARAFINDAN KABUL EDİLDİ…

PCR SKANDALININ SONU PANDEMİ İDDİALARINA DAYALI TEDBİRLERİN SONUNU GETİRİYOR..

BAYRAM ÖNCESİ PANDEMİNİN SONU İLE ÇİFTE BAYRAMA HAZIR OLUN!

5gvirus-platformu olarak Nisan 2020 tarihinden itibaren PCR tanı kiti ile hastalık tespiti yapılmayacağına ilişkin bilimsel makalelere ve görüşlere yer verdik. Nihayet bu görüşlerimize sağlık konusunda dünyada DSÖ’den daha fazla itibar edilen CDC’de (Centersfor Disease Control and Prevention) (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) AŞI olanların testinde pozitif çıkmaması ve özellikle de AŞI’nın etkili olduğu sonucu çıkartmak için kabul etmek zorunda kaldı.

Bilindiği üzere DSÖ’de PCR döngü değerinin fazla olduğunu Aralık 2020 de açıklamış ama sayısal bir değer vermemişti!..

Dünya Sağlık Örgütü 17 Ocak 2020 tarihinde kabul ettiği protokol gereği “PCT test tanı kitinde döngü değeri 45 olması gerektiğini” açıkladı ve protokole uyulması için bu durumu üye ülkelere bildirdi.. Böylelikle bütün ülkeler PCR tanı kiti için verilen bu değerler ile COVİD-19 virüsünü aramaya başladı. Ve yanlış pozitif ve negatif sonuçlar elde etti.

Protokol gereği bu kural “55°C for 10 minforreversetranscription, followedby 95°C for 3 minandthen 45 cycles of” (1) şeklinde belirlendi. Yani, tanı kitlerinde döngü değeri ile ilgili olarak, “Ters transkripsiyon için 10 dakika 55 ° C, ardından 3 dakika 95 ° C ve ardından 45 döngü” olacak deniyordu.

Başından beri buna bilim dünyası itiraz ediyor ve bunun doğru olmadığını, yanlış sonuçlar doğurduğunu söylüyordu. Ve nihayet CDC tarafından 16 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan PCT test tanı kitinde “döngü sayısının 28 olması gerektiği”ni “Klinik örnekleri için, RT-PCR Ct değeri ≤28 olmalıdır” şeklinde açıkladı:“Clinicalspecimensforsequencingshouldhave an RT-PCR Ctvalue ≤28.” (2)

Bu açıklama CoVID konusunda bir milat olma özelliği taşımakta ve 5gvirusnews- Platformunun haklılığını ortaya koymaktadır. Bu süreçte takipçilerin bize gösterdikleri, ilgi, destek ve güven için teşekkür ediyoruz. Aynı şekilde Gönüllü olarak akademik bilgileri ile bize destek veren Bağımsız Bilim Kurulu üyelerimize, destek veren medya ve STK temsilcilerine de teşekkür ediyoruz.



“COVİD-19” adı verilen virüsün tespiti için başlangıcından itibaren tartışılan ve Portekiz, Avusturya’da kesinleşmiş mahkeme kararlarında, PCR tanı kitinin döngü değeri ile ilgili uyarıların haklılığı böylece ispatlanırken, tartışılmalara son nokta CDC tarafından, “döngü değeri 28 olmalıdır.” diyerek konulmuş oldu.. Kuşkusuz bu konuda bizim başka itirazlarımız da var ve o konulardaki itirazlarımızla ilgili haklılığımızın da er ya da geç ama bir gün mutlaka doğrulanacağına inanıyoruz. En azından 5G+konusu ile ilgili hem CoVID ile ilgili, hem de CoVID’den bağımsız olarak endişelerimiz artarak devam etmektedir.



ŞİMDİ CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINDAN ACİLAN YENİ BİR ADIM ATILMASINI BEKLİYORUZ…



Türkiye’de CİMER üzerinden Cumhurbaşkanına, yanıt almadığımız için de Sağlık Bakanlığı’nın PCR testi için yürütmeyi durdurmak için dava açmıştık. Şimdi ise artık CDC’nin resmi web sitesinde, “RT-PCR döngü değeri 28 olmalıdır” açıklaması ve bu açıklamada aşı olanlar diye bir ayrım yapılması süreci tamamen bitirmiştir. Şimdi bu noktada Cumhurbaşkanlığı makamından konuyla ilgili yeni bir adım atılmasını bekliyoruz. Böylelikle Türkiye’de 4 Mayıs 2021 tarihinde 48.229.733 olarak açıklan test sayısı ve 4.929.118 vaka sayısı yok hükmündedir. Doğal olarak alınan tüm tedbirlerde bu test ve vaka sayısına göre belirlendiği için hiçbir geçerliliği de yoktur.
Bu seferde Covid-19 virüsünü yaydıkları PCR ile aşıyı aklamak için kullanınca tam yakalandılar.



Dünyayı daha önce de Domuz Gribi’nde olduğu gibi yanlış yönlendiren DSÖ yine aynı hatayı COVİD-19’da da yapmıştır. Bu tarihi hatadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bugün itibari ile vazgeçmesi ve bu anlamda uğranan zarar ve ziyandan dolayı DSÖ ve DSÖ’ye baskı yapan, yanıltan, yönlendiren şirketler ve onların içerideki uzantıları ile ilgili olarak hukuki süreç başlatılması şart olmuştur. Bu konuyu kamuoyuna açıklarken, Yasama, Yürütme, Yargı ile birlikte, bu süreçte sessizliğini koruyan siyasi partiler, meslek örgütleri, akademi ve medyayı, bundan böyle, bu ve buna benzer konularda daha duyarlı ve hassas olmaya davet ediyoruz.



Saygılarımızla





Muammer KARABULUT Abdurrahman DİLİPAK

5gvirus- Platformu Sözcüsü 5gvirus- Platformu Sözcüsü






https://www.5gvirusnews.com/m/saglik/pcr-test-dongu-degeri-45-degil-28-olarak-kabul-edildi-h550.html


(1) https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/protocol-v2-1.pdf?sfvrsn=a9ef618c_2

(2) https://www.cdc.gov/vaccines/covid-19/downloads/Information-for-laboratories-COVID-vaccine-breakthrough-case-investigation.pdf





#DünyaSAĞbırakmaÖrgütü #DSÖ @WHO #PLanDemi! Yeni Norm ile Türkiye'de Vaka yok
#AŞı için, PCR döngü değerini 45'den 28’e düşürdüler!
#virüs yaydıkları PCR’ı Aşıyı aklamak!
#Skandal!
https://www.5gvirusnews.com/m/saglik/pcr-test-dongu-degeri-45-degil-28-olarak-kabul-edildi-h550.html

t.me/VirusNews5G

@TCbestepe @5gvirusnewss

https://channels.bip.ai/join/5gvirusnewscom

https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1389901844026101763?s=09
#TCE LGBT/P YASAKLANSIN
Cinsiyetsiz Ailesiz Ahlaksız Toplum Projesinin KODadı #GENDER TCE LGBTi
#ToplumsalCinsiyet Adaleti MASKEsiyle #EşcinselleştirmeTerörizmineDurDe
t.me/BASINaciklamasi
17Mayıs🕰11 TCE #LGBTİQP LÂNET SAPKIN STK'lar KAPATILSIN!
Eyüp/KışlaCad1/5
instagram.com/AileHaklari
is.gd/HI1hyf
is.gd/TBwpRY
is.gd/ycLrRM

t.me/AileMeclisi
15/21Mays🕰ÂileGünü
19Mys🕰12BasınaAçıkla KISIKLI
26Mys🕰13TaximCami
27Mys🕰Darbe
29Mys🕰#GençEvlen
31Mys🕰İsra(F)23/53
Fıtrata/Hukuka Dine Aykırı
#AileYıkanYasalarKalksın

#önceAile medeniyetimize sahip çıkalım ki Filistin Türkistan Arakan Suriye vb zulümleri işgalleri engelleyebilelim...

https://chat.whatsapp.com/KnxBgXg02Gp0RADvPseQyY

https://chat.whatsapp.com/G3KPpjJR0DH402yMTm3hBS

Bip
https://groups.bip.ai/share/jwXv6wzOyZySCLnVVPMSdWteKW45pK1N

TeleGram
https://t.me/joinchat/h82FFRWKr4s5ZmJk

T.me/KIBLEplatformu
http://T.me/EzanPlatformu

https://channels.bip.ai/join/kibleplatformu

https://groups.bip.ai/share/KmCzOrNInezgtvwxrgKvagjkjPNEiVci

wa.me/905322033274

Wa.me/905327036115
Tel.02124365966
Türkiye ÂileMeclisi, Türkiye AileBirliği #Nefes Platformu BasınBülteni İstanbul Ankara Gaziantep @WhoTurkey önü 1AĞustos2021
DSÖ FİTNESİ MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ ve AİLEYİ TEHDİT EDİYOR!.
Ailesiz Ahlaksız Cinsiyetsiz Toplum Projesinin KodAdı: TCE /Gender DSÖ
DSÖ Şimdi de Eşcinselliği Meşrulaştırma Kararı ile Fıtrata, Namusa, İffete, Dine Savaş Açtı!. DSÖ, CoVID KADAR TEHLİKELİ BİR KOMPLO DAHA ÜRETTİ
Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki ilaç kartellerinin beslemesi DSÖ Terör Örgütü, GlobalReset lobisi, CoVID’den sonra TransHumanizm ve “Nesnelerarası İletişim” komplosu ile NeuraLink senaryosuna destek vererek, Eşcinselliği hastalık olarak tanımlamaktan vazgeçti ve 1 AĞustos 2014'de yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesi ve CEDAW ile legalize edilen “Toplumsal Cinsiyet”i tanıma kararı aldı. Bu kararı ile DSÖ LGBT’yi meşrulaştırırken, “Toplumsal cinsiyet”i meşrulaştırma kararı ile “Biyolojik Cinsiyet”i reddetmiş oluyor. Din, ahlak ve gelenekten bağımsız bir şekilde BİREY’i “GENDER” olarak tanıyan DSÖ, kadının kadınla, erkeğin erkekle beraberliğini Özgür bireylerin gönüllü birlikteliği olarak AİLE’nin yerine ikame etmek isteyen pedefolik ve ensest sapkınların yanında yer alırken “Öjenik hareket” ve “yeni Maltusçu lobi”nin dünya nüfusunu kontrol altına alarak azaltmak isteyen çevrelerin safınd yer almış oluyor. Bu dine, ahlaka, aileye, insanlığa karşı açılmış bir savaştır. Bu bir insanlık suçudur.
DSÖ AİLE yanında, AKRABALIK, KOMŞULUK bağlarını da kopartmaktadır. CoVID’le birlikte zaten ekonomi ve eğitim bitirilmiş toplum FONDAŞ Medyanın algı operasyonu terörüyle ölüm korkusu ile yargısız bir infazla ev hapsine mahkum edilmişti. DSÖ bugün Global çetenin ve onların tetikçiliğini üslenen sermaye grublarının oyuncağı olmuştur. Sahip oldukları ekonomik güçle Sermaye, siyaset, bürokrasi, akademi, STK ve Mediayı fonlamaktadırlar.
DSÖ sponsorlarından GlaxoSmithKline dopamin ilacı eşcinsel ve bağımlılık yaptığı için 200bin Euro tazminata mahkum olmuştur... Japon yetkililer ilaçlarındaki 3200’e yakın yan etkiyi bildirmediği için DSÖ sponsoru Novartis’e soruşturma açmıştır. Onsekiz yaşından küçüklere anti-depresan ilaçları reklam ile teşvik ettiği için USa 3milyar dolar tazminata mahkum edildi
DSÖ daha önce SARS, MERS, Kuş ve Domuz Gribinde olduğu gibi ihanetlerine devam etmektedir. PCR’nin bir yalan olduğu artık ortaya çıktı. Maske bir korku politikasının aracı olarak kullanıldı. Dünyada daha az oksijen alarak daha sağlıklı olan tek bir canlı türü yoktur. DSÖ ilaç sektörünün pazarlama şirketi gibi faaliyet göstermektedir. IMF nasıl hedef ülkelerin ekonomisini yoketmeye çalışan bir “Finansal Tetikçi örgüt” ise DSÖ de insan sağlığını hedef alan birsuç örgütüdür.DSÖ terör örgütünü beslemek mankurtlaşmaktır tecavüzcüsüne aşıklıktır
Bu anlamda IMF raporlarını bilim adına bize dayatan birileri gibi bugün de DSÖ talimatlarını topluma dayatan Bill’in adamları (!?) bu ülkede korku pompalayarak 11 hafta cuma yasağı uyguladılar. Allah'ın kanunlarına uymayanlar DSÖ terör örgütü emrine uydular. .. Aynı günlerde Sınırın öte tarafında Suriyede Türkiye’nin kontrolündeki bölgede maske, mesafe, ilaç, aşı ve hastalık da yoktu, hem de sosyal, çevresel, ekonomik şartlar çok olumsuz olmasına rağmen.
Hukuksuz, kanunsuz bir şekilde “ibadet hürriyeti”, “seyahat hürriyeti”, “nefes alma hürriyeti”, hatta “yaşama hürriyeti”mize kasdedildi. Bu suçtur ve bu suçu işleyenler günü geldiğinde “sandık”ta ve aynı şekilde yasama, yargı ve yürütme nezdinde ve din gününde, her insan gibi, yaptıklarının ve yapmaları gerekeni yapmamalarının hesabını vereceklerdir. Hukuksuz kanunsuz yönetmelikler ile yasalar by-pass edilerek milletin iradesi TBMM devre dışı bırakıldı. Milletin ve TBMM nin iradesi ile DSÖ nün ipoteği altında sürdürülmekte olan bu “küresel savaş”a elbirliği ile “dur” demeliyiz. Türkiye'de bugün 111 siyasi parti var! Bu yanlışlara karşı duran bir muhalefetin olmaması düşündürücüdür.
Yoksa bugün Aktif edilmeye başlanan StarLink ve 5G’lerle Neuralink ve TransHumaniz’m yöntemleri ile “telegram” MK ULTRA yöntemi ile zihinlerimiz kontrol mü ediliyor? Yoksa FON’LANMAYAN kimse kalmadı mı?
Biz aslında DSÖ, CoVID komplosu, Starlink ve 5G’ye karşı ülkenin en büyük gücüyüz. Bizim gücümüz aşı olmayan, aşıyı reddedenlerle sınırlı değildir. Kimi esnaf DSÖ lobisinin baskı, tehditlerinin yasa ve bürokrasi gücü ile uygulanmasından bizar oldukları için mecburen maske takıyor ve aşı oluyorlar. Kimi Memur, kimi büyük işletme ve AVM’ler mecburen o şekilde davranıyorlar. İkna olarak gönüllü aşı ve maske takanlar %25’i bulmaz. %20’si, Partisi, kanaat önderi yönlendirmesi, Media propogandası, Akademi, toplumsal baskı ile bu işe razı olmuş, içlerinde şüphe taşıyan kişiler. %50 den fazla kişi kendi iradesi dışında, mecburiyetten, işçi, memur, asker, öğrenci, çalışanlar yanında yurt dışına gidip gelenler kendilerini çaresiz hissettikleri için aşı oluyorlar. Maske takanlara bakın, iki maske üstüste takanlar buna inanmış olanlar. Burunu kaplayacak şekilde maske takanlar ikna edilmiş ve daha çok mecbur bırakılmış olanlar. Burnu dışarıda kalanlar, takmak istemedikleri halde kerhen takanlar. Çenesinde tutanlar öfke ile takanlar. Koluna takanlar, bu işe inanmadıkları halde, mecbur kalırsa, polis sorarsa, bela savmak için maskesini yanında taşıyanlardan oluşuyor. Şiddeti körüklüyor!..
Belki bir fıkra ile konuyu şu şekilde tanımlayabiliriz. Aç kalan aslan bir leş yemiş. Yanındaki Yardımcı hayvanlardan biri “Çok pis kokuyorsunuz kıralım” demiş. Aslan “bana nasıl pis kokuyorsun dersin” demiş ve onu bir pençe ile fırlatmış. Başka bir yardımcısı çağırmış, olanlara gören müşavir, arkadaşının başına gelenleri gördüğü için “Aman efendim, mis gibi kokuyorsun, o zaten yalancı biriydi. Harika kokuyorsunuz” demiş. Fakat Aslan onu da bir pençe darbesi ile yanından fırlatmış. Bir yandan da homurdanıyormuş: “Ahlaksız, methedeceğim diye yalan söylüyor”.. Bu sırada Tiki oradan geçiyormuş. O da yaşananları görmüş. Aslan onu çağırmış ve ona da “Nasıl kokuyorum” demiş. Tilki korkmuş. Birkaç kez öksürmüş. Sanırım CoVID oldum, burnum iyi koku almıyor, dilim de tat almıyor” derken, Tilki oradan uzaklaşmış. Sanıyoruz, başta Bill’in adamlarının, siyasetçilerin, partilerin, STK’ların, Media’nın, akademisyenlerin, Bürokrasinin de burnu iyi koku almıyor. Galiba sorun kırala gerçeği kimin nasıl söyleyeceğinde kilitlenmiş durumda. Yöneticilerden Ömer bekleyenler EbuZer olarak "güzel söz"'le uyarmalı
Global çetenin yeni Emperyalist planlarına karşı direnişin adresi bugün Satanistlerin ve Pedefoli çetelerin fonladığı DSÖ ve FDA komplosuna karşı durmak noktası olmalıdır. Sağ-sol değil Zulüm ve Adalet cephesinde herkes yerini almak zorundadır. “Medeniyet denilen maskara mahluk”a karşı herkes yerini yeniden gözden geçirmek zorunda. Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretme hayalleri kuruyor. Buna izin vermemeliyiz. Sonuçta “Tefrika girmeden bir millete düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”
Bu “yalan rüzgarı”na karşı, dünyanın bütün erdemli insanlarını “HILFIL FUDUL” anlayışı ile Haksızlıklara karşı el birliğine çağırıyoruz. Çünkü birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, birlikte kazanacağımız tek bir zafer var! IMF'yi kovduk şimdi de DSÖ Türkiye'den Defol demeliyz
Dünya AileBirliği, Dünya Çocuk Hakları Derneği GELECEK, Türkiye AileBirliği, Türkiye AileMeclisi, Türkiye STK Birliği, NefesPlatformu, AdaletPlatformu, FİTEM, İYİLİK insan Hakları Derneği, iYi https://t.me/NefesPlatformu
Türkiye ÂileMeclisi, Türkiye AileBirliği #Nefes Platformu BasınBülteni İstanbul Ankara Gaziantep @WhoTurkey önü 1 AĞustos2021 Saat:13 Amasya Sakarya İsparta
DSÖ FİTNESİ MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ, AİLEYİ İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR!.
Ailesiz Ahlaksız Cinsiyetsiz Toplum Projesinin KodAdı: TCE /Gender DSÖ/WHO
DSÖ Şimdi de Eşcinselliği Meşrulaştırma Kararı ile Fıtrata, Namusa, İffete, Dine Savaş Açtı!. DSÖ, CoVID KADAR TEHLİKELİ BİR KOMPLO DAHA ÜRETTİ
Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki ilaç kartellerinin beslemesi DSÖ Terör Örgütü, GlobalReset lobisi, CoVID’den sonra TransHumanizm ve “Nesnelerarası İletişim” komplosu ile NeuraLink senaryosuna destek vererek, Eşcinselliği hastalık olarak tanımlamaktan vazgeçti ve 1 AĞustos 2014'de yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesi ve CEDAW ile legalize edilen “Toplumsal Cinsiyet”i tanıma kararı aldı. Bu kararı ile DSÖ LGBT’yi meşrulaştırırken, “Toplumsal cinsiyet”i adaleti/eşitliği maskesiyle meşrulaştırma kararı ile “Biyolojik Cinsiyet”i reddetmiş oluyor. Din, ahlak ve gelenekten bağımsız bir şekilde BİREY’i “GENDER” olarak tanıyan DSÖ, kadının kadınla, erkeğin erkekle beraberliğini Özgür bireylerin gönüllü birlikteliği olarak AİLE’nin yerine ikame etmek isteyen pedefolik ve ensest sapkınların yanında yer alırken “Öjenik hareket” ve “yeni Maltusçu lobi”nin dünya nüfusunu kontrol altına alarak azaltmak isteyen çevrelerin safınd yer almış oluyor. Bu dine, ahlaka, aileye, insanlığa karşı açılmış bir savaştır. Bu bir tererözm faaliyedir aynı zamanda Bu bir insanlık suçudur.
DSÖ AİLE yanında, AKRABALIK, KOMŞULUK bağlarını da kopartmaktadır. CoVID’le birlikte zaten ekonomi ve eğitim bitirilmiş toplum FONDAŞ Medyanın algı operasyonu terörüyle ölüm korkusu ile yargısız bir infazla ev hapsine mahkum edilmişti. DSÖ bugün Global çetenin ve onların tetikçiliğini üslenen sermaye grublarının oyuncağı olmuştur. Sahip oldukları ekonomik güçle Sermaye, siyaset, bürokrasi, akademi, STK ve Mediayı fonlamaktadırlar.
DSÖ sponsorlarından GlaxoSmithKline dopamin ilacı eşcinsel ve bağımlılık yaptığı için 200bin Euro tazminata mahkum olmuştur... Japon yetkililer ilaçlarındaki 3200’e yakın yan etkiyi bildirmediği için DSÖ sponsoru Novartis’e soruşturma açmıştır. Onsekiz yaşından küçüklere anti-depresan ilaçları reklam ile teşvik ettiği için GSK ilaç şirketi 3milyar dolar tazminata mahkum edildi. DSÖ sponsorlarından BİLL GATE nelerin peşinde olduğu dünyanın malumu
DSÖ daha önce SARS, MERS, Kuş ve Domuz Gribinde olduğu gibi ihanetlerine devam etmektedir. PCR’nin bir yalan olduğu artık ortaya çıktı. Maske bir korku politikasının aracı olarak kullanıldı. Dünyada daha az oksijen alarak daha sağlıklı olan tek bir canlı türü yoktur. DSÖ ilaç sektörünün pazarlama şirketi gibi faaliyet göstermektedir. IMF nasıl hedef ülkelerin ekonomisini yoketmeye çalışan bir “Finansal Tetikçi örgüt” ise DSÖ de insan sağlığını hedef alan birsuç örgütüdür. DSÖ terör örgütünü beslemek mankurtlaşmaktır tecavüzcüsüne aşıklıktır.
DSÖ'nün dayattığı AŞI'yı olmayanlara karşı yapılan bürokratik oligarşi ve medya düşmanlığı Türk ceza kanununa göre suçtur. TCK216 halkı kin/düşmanlığa tahrik, İFTİRA TCK267, hakaret TCK125, nefret TCK122, suçların basın yoluyla işlenmesi TCK218, düşünce hürriyetini engelleme TCK115, birden fazla kişiye karşı işlenen suçlar TCK43, insanlıksuçu77, Casusluk TCK328, Suçörgütü TCK220,Tehdit215,ÖL TCK81 vb. HALKI KİN NEFRET DÜŞMANLIK SUÇU İŞLENMEKTEDİR bağımsız savcıları vazifeye davet ediyoruz!
Bu anlamda IMF raporlarını bilim adına bize dayatan birileri gibi bugün de DSÖ talimatlarını topluma dayatan Bill’in adamları (!?) bu ülkede korku pompalayarak 11 hafta cuma yasağı uyguladılar. Allah'ın kanunlarına uymayanlar DSÖ terör örgütü emrine uydular. .. Aynı günlerde Sınırın öte tarafında Suriyede Türkiye’nin kontrolündeki bölgede maske, mesafe, ilaç, aşı ve hastalık da yoktu, hem de sosyal, çevresel, ekonomik şartlar çok olumsuz olmasına rağmen. Hukuksuz, kanunsuz bir şekilde “ibadet hürriyeti”, “seyahat hürriyeti”, “nefes alma hürriyeti”, hatta “yaşama hürriyeti”mize kasdedildi.
Bu suçtur ve bu suçu işleyenler günü geldiğinde “sandık”ta ve aynı şekilde yasama, yargı ve yürütme nezdinde ve din gününde, her insan gibi, yaptıklarının ve yapmaları gerekeni yapmamalarının hesabını vereceklerdir. Hukuksuz kanunsuz yönetmelikler ile yasalar by-pass edilerek milletin iradesi TBMM devre dışı bırakıldı. Milletin ve TBMM nin iradesi ile DSÖ nün ipoteği altında sürdürülmekte olan bu “küresel savaş”a elbirliği ile “dur” demeliyiz. Türkiye'de bugün 111 siyasi parti var! Bu yanlışlara karşı duran bir muhalefetin olmaması düşündürücüdür. Yoksa bugün Aktif edilmeye başlanan StarLink ve 5G’lerle Neuralink ve TransHumaniz’m yöntemleri ile “telegram” MK ULTRA yöntemi ile zihinlerimiz kontrol mü ediliyor? Yoksa FON’LANMAYAN kimse kalmadı mı?
Biz aslında DSÖ, CoVID komplosu, Starlink ve 5G’ye karşı ülkenin en büyük gücüyüz. Bizim gücümüz aşı olmayan, aşıyı reddedenlerle sınırlı değildir. Kimi esnaf DSÖ lobisinin baskı, tehditlerinin yasa ve bürokrasi gücü ile uygulanmasından bizar oldukları için mecburen maske takıyor ve aşı oluyorlar. Kimi Memur, kimi büyük işletme ve AVM’ler mecburen o şekilde davranıyorlar. İkna olarak gönüllü aşı ve maske takanlar %25’i bulmaz. %20’si, Partisi, kanaat önderi yönlendirmesi, Media propogandası, Akademi, toplumsal baskı ile bu işe razı olmuş, içlerinde şüphe taşıyan kişiler. %50 den fazla kişi kendi iradesi dışında, mecburiyetten, işçi, memur, asker, öğrenci, çalışanlar yanında yurt dışına gidip gelenler kendilerini çaresiz hissettikleri için aşı oluyorlar. Maske takanlara bakın, iki maske üstüste takanlar buna inanmış olanlar. Burunu kaplayacak şekilde maske takanlar ikna edilmiş ve daha çok mecbur bırakılmış olanlar. Burnu dışarıda kalanlar, takmak istemedikleri halde kerhen takanlar. Çenesinde tutanlar öfke ile takanlar. Koluna takanlar, bu işe inanmadıkları halde, mecbur kalırsa, polis sorarsa, bela savmak için maskesini yanında taşıyanlardan oluşuyor. Şiddeti körüklüyor!..
Belki bir fıkra ile konuyu şu şekilde tanımlayabiliriz. Aç kalan aslan bir leş yemiş. Yanındaki Yardımcı hayvanlardan biri “Çok pis kokuyorsunuz kıralım” demiş. Aslan “bana nasıl pis kokuyorsun dersin” demiş ve onu bir pençe ile fırlatmış. Başka bir yardımcısı çağırmış, olanlara gören müşavir, arkadaşının başına gelenleri gördüğü için “Aman efendim, mis gibi kokuyorsun, o zaten yalancı biriydi. Harika kokuyorsunuz” demiş. Fakat Aslan onu da bir pençe darbesi ile yanından fırlatmış. Bir yandan da homurdanıyormuş: “Ahlaksız, methedeceğim diye yalan söylüyor”.. Bu sırada Tiki oradan geçiyormuş. O da yaşananları görmüş. Aslan onu çağırmış ve ona da “Nasıl kokuyorum” demiş. Tilki korkmuş. Birkaç kez öksürmüş. Sanırım CoVID oldum, burnum iyi koku almıyor, dilim de tat almıyor” derken, Tilki oradan uzaklaşmış. Sanıyoruz, başta Bill’in adamlarının, siyasetçilerin, partilerin, STK’ların, Media’nın, akademisyenlerin, Bürokrasinin de burnu iyi koku almıyor. Galiba sorun kırala gerçeği kimin nasıl söyleyeceğinde kilitlenmiş durumda. Yöneticilerden Ömer bekleyenler EbuZer olarak "güzel söz"'le uyarmalı
Global çetenin yeni Emperyalist planlarına karşı direnişin adresi bugün Satanistlerin ve Pedefoli çetelerin fonladığı DSÖ ve FDA komplosuna karşı durmak noktası olmalıdır. Sağ-sol değil Zulüm ve Adalet cephesinde herkes yerini almak zorundadır. “Medeniyet denilen maskara mahluk”a karşı herkes yerini yeniden gözden geçirmeli. Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretme hayalleri kuruyor. Buna izin vermemeliyiz. “Tefrika girmeden birr millete düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” Bu “yalan rüzgarı”na karşı, dünyanın bütün erdemli insanlarını “HILFIL FUDUL” anlayışı ile Haksızlıklara karşı elbirliği'ne çağırıyoruz. Çünkü birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, birlikte kazanacağımız tek bir zafer var! IMF'yi kovduk şimdi de Milli Güvenliğimizi tehdit eden DSÖ Dünya Sağlık ÖRGÜT'ü Türkiye'den Defol "One minute" demeliyiz!.
Namuslular enaz namussuzlar kadar cesur olmalı. GRİD/AİDS virüs hastalıklarını yayan tek devlet/tek bayrak olan Gökkuşağı/ LGBTİQP TCE maskeli sapkın STK'lar kapatılmalı mal varlıklarına el konulmalı. İçki sigara yasaklanmalı!
NefesPlatformu;
Dünya Aile Birliği, Dünya Çocuk Hakları Birliği, GELECEK, Türkiye Aile Birliği, Türkiye Aile Meclisi, Türkiye STK Birliği, Türkistan Birliği, NefesPlatformu, AdaletPlatformu, FİTEM, İYİLİK insan Hakları Birliği, Elbirliği, OrtakAkıl Platformu, Sağlık GıdaGüvenliği Hareketi, 5GVirusNews, AYMD,
AŞI Yaptırmaya Mecbur Değilim Hareketi
https://twitter.com/NefesPlatformu/status/1420494071802511361?s=09 t.me/nefesplatformu wa.me/902124365966
Binlerce kişiyi İslam'la tanıştıran #NimetullahHoca #vefa't etti
#DünyaİslamAileBirliği #WIFU YİK üyesi
#HalilİbrahimYurt'a RABB mağfiret rahmet şefaat eylesin
@AdemCevik @AdaletPlatformu @ailemeclisinet

#HepimizÖlecekYaştayız
Allah hepimize #Şahitlik/Şehitlik #ölümsüzlük Versin
https://www.dunyabulteni.net/islam/binlerce-kisiyi-islamla-tanistiran-nimetullah-hoca-vefat-etti-h506281.html

https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1421156443118518276?s=09

Not
biyografi okuyalım ve
sorgulayalim
Nimetullah hocamızın kan bagi olan evladı yoktu ama binlerce hidayetine vesile oldugu kişi vardı İstisnasız her kişiye açık kapalı erkek kadın selam verirdi...
bunu hem mekke Medine de hem de istanbulda ve china pekinde gördüm acaba biz kaç yasimizdayiz ve bugüne kadar kac kişinin hidayetine vesile olduk yoksa İslam'dan uzaklasmasina mi... Âdemoğlu @ademcevik
https://chat.whatsapp.com/K1IeQbg3KqaCJladAEUXJk
grup

T.me/KuranBendeNeDegistirdi ?!
*SİSTEMLER ve BAKIŞ AÇILARI*

*Demokratik anlayış:*
Lût (aleyhisselâm), toplumun çoğunluğunu teşkil ettikleri için, kavminin işlediği rezilliği kabul etmelidir..!

*Liberal anlayış:*
Lût (aleyhisselâm)'ın, onları kötülüklerden menetmeye hakkı yoktur; çünkü onlar fiillerinde hürdürler; hele de kimseye zarar vermedilerse..!

*Laik anlayış:*
Her iki tarafın rızasıyla gerçekleşen cinsel birlikteliklere din *karışamaz?!*

*Aydınlanmacı bakış:*
Lût (aleyhisselâm)'ın zavallı kavmi mazurdurlar; çünkü onları [doğal olarak] müstehcenlik yapmaya zorlayan genetik bir kusurdan dolayı muzdaripler..!

*Çağdaş, medeni devlet anlayışı:*
Eşcinseller bir halk topluluğudur, herkes onlara saygı duymalı, onlara ahlaksızlık yapma hakkını vermeli, hatta Meclis'te kendilerini temsil etme hakkına bile sahip olmalıdırlar..!

*Fıtrat Dini olan İslam'ın bakışı:*
Lût (aleyhisselâm), kavmini vaz geçirmeye muktedir olamadı, bu yüzden onların ahlâksızlıklarını reddetti, onlara diliyle öğüt verdi ve yaptıklarından da kalben nefret etti!
Peşinden nasihat ve çağrısını tekrarladıktan sonra bir netice alamadığını görünce ilahi emirle onları terk etti..!

*Sonra Yüce Allah'ın şu sözüyle ilahi cezaya müstahak oldular:*
"Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık." Hûd Suresi 82

*(Azgın bir toplumda ceza, sadece azgınlık, sapıklık yapanlara değil, bütün topluma gelir. Çünkü engellemek toplu, içtimai bir sorumluluktur.)*

*İşin gerçeği...:*
Demokrasi, liberalizm, laiklik, aydınlanmacı ve çağdaş/medeni devlet...
Hepsi de İslam'la çatışır ve onları, temellerinde, ayrıntılarında, ahlâklarında ve muamelelerinde hiçbir bağ İslam ile birleştirmez. Tıpkı küfür ile iman arasındaki çelişki gibi..!

Lut (aleyhisselâm)'ın karısı, onlarla ahlaksızlığa katılmadı, ama onlara karşı açık görüşlü idi.
*Kocasına:* Onların yaptıklarını kabul et, itiraz etme ve yaptıkları işleri onayla derdi.
Onun cezası, Yüce Allah'ın şu buyruğuyla geldi: *[Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi.]* (A'raf Suresi 83).

Allah'ın sınırları içinde idealizm ve açıklık iddiasında bulunan herkes için bir ders.
*{Tehdit ve uyarımızı dikkate alanlara Kur'an'la öğüt ver.}* (Kaf Süresi 45. Ayet)

Arapçadan Tercüme: Ahmet Selim Paköz
Kontrol ve Tashih: Ahmet Ziya İbrahimoğlu Dünya Aile Birliği ve Türkiye Aile Birliği Genel Başkan Yardımcısı https://t.me/DunyaAileBirligi t.me/TurkiyeAileBirligi

*ديموقراطياً:*
كان على لوط -عليه السلام- قبول رذيلة قومه، كونهم يشكلون غالبية المجتمع..!

*ليبرالياً:*
لايحق للوط -عليه السلام- أن ينهاهم عن رذيلتهم، فهم أحرار في تصرفاتهم، خاصة أنهم لم يؤذوا أحداً..!

*علمانياً:*
ما دخل الدين في ممارسات جنسية تتم برضى الطرفين؟!

*تنويرياً:*
قوم لوط مساكين، معذورون، كونهم يعانون من خللٍ جيني أجبرهم [طبعياً] على ممارسة الفاحشه..!

*الدولة المدنية:*
الشواذ فئة من الشعب، يجب على الجميع احترامهم، وإعطاؤهم حقوقهم لممارسة الرذيلة، بل ويحق لهم تمثيل أنفسهم في البرلمان..!

*في دين الفطرة دين الإسلام:*
لوطا -عليه السلام- لم يكن قادراً على ردع قومه، فأنكر رذيلتهم، ونصحهم باللسان، وكره بقلبه أفعالهم!
ثم غادرهم بأمر رباني بعد تكرار النصح والدعوة بلا جدوى..!

ثم حلّت العقوبة الربانية في قوله تعالى: *(فَلَمَّا جَآءَ أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّنْ سِجِّيلٍ مَّنْضُودٍ).*

*الحقيقة...*
إن الديموقراطية، والليبرالية، والعلمانية، والتنويرية والدولة المدنية...
كلها تنازع الإسلام في أصوله وفروعه وأخلاقه، وتعاملاته، لا يجمعهم به أي رباط، تماماً كالتناقض بين الكفر والإيمان..!

زوجة لوط عليه السلام لم تشترك معهم في الفاحشة ولكنها كانت مُنفتحة:
( open minded )
تتقبّل افعالهم ولا تُنكرها عليهم وتُقرّهم فيما يفعلون..!
فكان جزاؤها في قوله تعالى: *((فأنجيناه وأهله إلا امرأتهُ كانت من الغابرين))*
درس لكل من ادّعى المثالية والانفتاح في حدود الله.
*{فذكر بالقرآن من يخاف وعيد}*