@BASINAciklamasi
199 subscribers
420 photos
1 video
447 files
3.29K links
AileyiKoru Teröre Cinayete Darbeye ÇARE: KISAS!
Siyonizm Masonluk KAOS/GLPT FUHŞ içki kumar riba $ YASAKLANSIN! #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceinsan @HakBirr @milliirade @KULHAKLARI @AileHaklari @insanhaklari @TurkiyeSTKBirligi @SectikleriniDenetle!
Download Telegram
Türkiye İslâm Cumhuriyeti 100.yıl

ANAYASA
Devletin Dini islam
20Nisan1924

nettv.net.tr/turkiye-devleti-dini-yeniden-islam-olmalidir/

19Nisan14 @isbankmuzesi

20Nisan571 KutluDoğum

23Nisan
İngilizler 2.TBMM'yi İST işgali İngilizce Fulbright Erasmus Lâiklik TC/GENDER Mecburi!

nettv.net.tr/misaki-millinin-imzalandigi-meclis-binasi-isgalde-isgalci-siyonistlerin-dayattigi-kanunlarin-100-yili/

EYS 25Nisan CocukHaklari.t.me

5816 Zulm Kalksın
25Nisan9
50AsliCeza Kartal

DARBE
27Nisan13 İşgalcilerin Siyonistlerin Sabataistlerin darbecilerin AB/D dayattığı anayasa yasalar ıslah edilsin

halife Abdülhamid Ayasofya Divan C74

akasyam.com/yazi/laiklik-ve-kemalizm-tasfiye-edilmelidir-8152.html

İçki
28Nisan1920
cinayeti besleyen İçki 70/71 birr oy ile yasaklandı tekrar yasaklansın!

siyonizm sabataizm kamalizm masonluk içki kumar Riba CHABAD KAOS/GLPT YASAKLANSIN

nethaberler.com/adem-cevikinsanligi-kurtulusa-insanliga-cagiran-ezani-yasaklayan-laik-chp-allaha-savas-acti/

Ahlaksız Ailesiz Cinsiyetsiz toplum operasyonlarına Dur!De!

fb.com/groups/ailehaklari/
Instagram.com/AileHaklari
M.me/AileFederasyon
Youtube.com/AileMeclisi
antiGENDERhareketi.t.me

SectikleriniDenetle.t.me

ADALETplatformu.t.me
FB.com/AdaletPlatformu
x.com/ADALETplatformu
milliirade.t.me
is.gd/LNtUkW

muslumandunya.com.tr/yazarlar/adem-cevik/fulbright-somurgecilik-sozlesmesi-ihanetine-son-vermeliyiz/95/

AileyiKoru
nethaberler.com/adem-cevik-aileyi-ve-devleti-korumak-icin/

akasyam.com/mobil/ailemizi-ve-devletimizi-korumak-icin-sapiklik-batakligi-kurutulsun-184405/

TCA/GENDER
akasyam.com/mobil/gender-tanimi-din-ahlak-ve-hukuka-aykiri-185234/

DSÖ
is.gd/zciTcd

akasyam.com/mobil/escinselligi-normal-olarak-tanimlayan-dayatmalara-itiraz-ediyoruz-186548/

Suç
bncmedyahaber.com/m-haber-7213.html

MEB
is.gd/eqAK4Q

SAVAŞ
'Hakimiyet Allah'ın Oluncaya kadar Cihad et Cihadı Terkederek kendini ateşe atma'

Tahrim6 Bakara193/195/261

AiLEM.t.me
IBAN
TR730080700881300100184001

Kuranevi.t.me
Nisa74/79 Tevbe24/14 Hûd112/116 Enfâl28/73 Râd11 Şura39/30 nur19/55
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Adnan Kalkan: 100 yıldır kendi kültür medeniyetine yabancı celladına aşık mankurtlaştıran müfredat dayatmasından acil kurtulmalıyız


HEYECANLANDIRAN ÇALIŞMADA SON KRİTİK VİRAJ! ‘BEKA MESELESİ’ DİYEN UZMANLARDAN KRİTİK ÇAĞRI

https://tenkitmedia.com/turkiye-aile-meclisi-yeni-mufredati-yakindan-takip-ediyor-5606

Heyecanlandıran çalışmada son kritik viraj! ‘Beka meselesi’ diyen uzmanlardan kritik çağrı

Milli Eğitim Bakanlığı, yeni müfredat çalışmalarının son aşamasına geldi.
2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli olarak hayata geçirilecek olan yeni müfredatın bu ay sonunda açıklanacağı öğrenildi. “İyi insan yetiştirmek” sloganıyla başlayacak olan yeni müfredat ilk olarak 1'inci, 5'inci ve 9'uncu sınıflarda uygulamaya konulacak. Öğrencilerin fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimini destekleyecek bir sistem geliştirilecek.

YENİ MÜFREDAT BEKLENTİLERİ KARŞILAYACAK MI?
İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu ve Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Eğitimci Yazar Adnan Kalkan, yeni müfredat ile ilgili Haber7’ye önemli açıklamalarda bulundu.


YAŞAROĞLU: KAMUOYUNUN BEKLENTİSİ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERE AĞIRLIK VERİLMESİ
Teori ve eğitimde uygulama boyutlarıyla milli değerleri ele alan çok sayıda kitap ve makaleye imza atan, değerler eğitimi alanının uzman isimlerinden Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu, kamuoyunun milli ve manevi bir eğitim modelini istediği ve bu beklenti içerisinde olduğunu söyledi.



Türkiye Yüzyılı’na uygun Maarif Modeli ile hazırlanan yeni müfredattaki programların bütüncül ve beceri temelli olarak hazırlanmasının önemli olduğuna değinen Yaşaroğlu, “2024 programlarında son aşamaya gelindiğini biliyoruz. Türkiye’de program geliştirme pratikleri bağlamında baktığımızda bu programların bütüncül bir bakış açısı ve beceri temelli olarak hazırlanmış olması oldukça önemli bir gelişmedir. Bu programları değerli kılan diğer bir unsur da programlarda milli ve manevi değer vurgusunun ağırlıklı olacağı vurgusunun kamuoyunda geniş bir beklenti oluşturmuş olmasıdır. Esas mesele, bu beklentinin hangi ölçülerde karşılık bulacağıdır.” diye konuştu.

YENİ MÜFREDAT İÇİN 3 TEMEL DİREK
Milli ve manevi değerlerin müfredata yansıtılmasının kritik önemde olduğunu belirten Yaşaroğlu, şu ifadelerde bulundu:

“Milli ve manevi değerlerin programlara yansıması için dikkat edilmesi gereken bazı temel vurgulardan bahsedebiliriz;

1- Programı geliştirmeye yönelik iradenin milli ve manevi değer hassasiyetinin yüksek olması,

2- Programlara temel teşkil edecek sağlam bir değer anlayışının ve modelinin belirlenmiş olması,

3- Program geliştirme süreçlerinde görev alan akademisyen, öğretmelerin ve uzmanların da mili manevi değer hassasiyetleri ile değerleri programa yansıtma becerilerinin yüksek olması.

Bu ifade etmeye çalıştığım üç madde kısaca milli ve manevi değerlere ilişkin iradenin programlarda vücut bulmasını da sağlayacaktır.”



"CUMHURBAŞKANIMIZ VE BAKANIMIZIN HASSASİYETİ ORTADA"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli’nin bu konuda hassasiyet gösterdiğini kaydeden Yaşaroğlu, şöyle konuştu:

“Bu 3 temel vurguyu değerlendirecek olursak programı geliştirme iradesini ortaya koyan siyasi iradenin bu konuda hassasiyetini gerek Cumhurbaşkanımızın, gerekse de Milli Eğitim Bakanı ile Talim Terbiye Kurulu Başkanı’nın konuşmalarından anlamaktayız.”

BAKANLIK BÜNYESİNDEKİ ÇABALAR DEVAM EDİYOR
2’nci maddenin de sorun teşkil etmeyeceğini dile getiren Yaşaroğlu, şu ifadelerde bulundu:

“Programlara temel teşkil edecek, değerler eğitimi modeli veya yaklaşımının da Bakanlık bünyesinde başarılı bir şekilde hazırlandığını, değerlerin daha iyi anlaşılması ve uygulanması için çabaların halen devam ettiğini de biliyoruz. O halde ikinci madde ile ilgili sorun olmadığını veya asgari düzeyde sorun olabileceğini söyleyebiliriz.”


SİYASİ İRADENİN VÜCUT BULACAĞI, BEKLENTİLERİN KARŞILANACAĞI AŞAMA
Yaşaroğlu, en önemli maddenin 3’üncü madde olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Gelelim üçüncü maddeye. Esasında bek
lentileri karşılayacak müfredata ilişkin adımlar burada atılacaktır. Siyasi iradenin hedef olarak tayin ettiği değer modelinin programlarda vücut bulacağı aşama bu aşamadır. Bu merhalede görev alacak olan program geliştirme ekibinin, tüm programlar bazında, milli ve manevi değer hassasiyetlerinin çok güçlü olması gerekmektedir. Bu da tek başına yetmez. Aynı zamanda değerlerin program unsurları ile nasıl ilişkilendirileceği konusunda da program ekibinin uzman olmaları değerlerin programa yansıması açısından oldukça kıymetlidir.İlan edildiğinde, üçüncü aşamanın da müfredata başarılı bir şekilde işlenmiş bir şekilde karşımıza çıkacağını ümit ediyorum.”


KALKAN: 100 YILDIR KENDİ KÜLTÜRÜNE YABANCI BİR MÜFREDAT VAR
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili ve Eğitimci-Yazar Adnan Kalkan, yaklaşık 100 yıldır Batı hayranı yetiştiren bir müfredat olduğunu dile getirdi.


Yeni müfredatın milli ve manevi değerlere dayalı olması gerektiğini söyleyen Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Adnan Kalkan, “Yaklaşık 100 yıldır neslimiz batı hayranı ve kendi kültürüne yabancı bir müfredatla yetiştiriliyor. Öyle ki neslimiz kendi kültürüne, ecdadına, gelenek ve göreneklerine, inancına bu müfredatlarla yabancılaştırıldı. Celladına aşık olmuş bir nesil mevcut eğitim sistemi ve müfredatla yetiştirildi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bakanlığa gelir gelmez, en önemli icraatlarından biri kendi yerli ve milli müfredatımızı hazırlama programı müjdesi olmuştu. Öyle ki özlemle beklenen bu girişim sürekli merak konusu ve gündem olmaya devam etti.” dedi.

“SEKÜLER KESİM, BAKAN'A BASKI KURMAYA ÇALIŞIYOR”
Bakan Yusuf Tekin’e yönelik baskı kurulmaya çalışıldığını kaydeden Adnan Kalkan, baskılara boyun eğilmemesi gerektiğini söyledi.

Yeni hazırlanan müfredatın 7-8 yıl boyunca uygulamaya konacağını belirten Kalkan, milli ve manevi bir müfredatın gerekliliğine vurgu yaparak şunları söyledi:


“Milli ve manevi değerler kavramını duyan seküler kesim, başta sayın bakan olmak üzere ekibin üzerine ciddi anlamda algı ve manipülasyonla haberler yapmaya ve baskı kurmaya çalıştı ve hala devam etmektedir. Bu milletin milli ve manevi değerlerine yabancı, ideolojik bataklığa batmış bu kesim, hiçbir bilimsel bilgi temelinde olmaksızın sadece saldırıyor. Bu saldırılar bugünlerde yine artmış durumdadır. Sayın Milli Eğitim Bakanı yerli ve milli müfredatı hazırlarken, asla kendini bu saldırılar ile baskı altında hissetmeden yoluna devam etmelidir.”

“YENİ MÜFREDAT HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATABİLİR”
“Aldığımız duyumlara göre hazırlanan müfredat, beklentiyi karşılamamaktadır. Burada sorumlu bakan yardımcısı, genel müdür ve daire başkanının Bakan Bey'in derdiyle dertlenmesi ve milli ve manevi değerleri kendinde barındırması çok önemlidir.” ifadelerinde bulunan Kalkan, sözlerine şöyle devam etti:

“Tarih boyunca iyi insanlara kötü icraatlar yaptırıldığına şahit olduk. Aynı yerden ısırılmamak gerekiyor. Nitekim yine aldığımız duyumlara göre müfredatı hazırlayan kesimin büyük çoğunluğu seküler ve Milli manevi değerlerden uzak olduğu yönündedir. Eğer bu duyumlar gerçekse gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek Sayın bakanımızın söylemleri havada kalacak ve ciddi anlamda mahcubiyetle birlikte, millet nezdinde hayal kırıklığı söz konusu olacak.”



“YENİ MÜFREDAT BEKA MESELESİ”
Okullardaki programları belirleyen yeni müfredatın önemini anlatan Kalkan, “Burada sorulması gereken en önemli soru şu: müfredatı hazırlayan kişileri kim, nasıl ve hangi kriterlere göre seçti? Eğer ahbap çavuş ilişkisi ile seçildiyse vay halimize. Nitekim gençlerimiz ve çocuklarımız mevcut müfredat ile topluma yabancılaşmış ve yönünü celladı olan batıya dönmüştür. Celladına aşık bir nesil ile medeniyet inşa edemeyiz ve devletin devamını getiremeyiz. İşte asıl beka meselesi budur.” dedi.

"BAKAN TEKİN, EKİBİNİ İYİ BİR ŞEKİLDE TAKİP ETMELİ"
Müfredat ekibinin iyi bir şekilde takip edilmesi gerektiğini kaydeden Adnan Kalkan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Basiretine ve ferasetine güvendiğimiz Sayın Bakan; bakan yardımcısı, genel müdür, daire başkanı ve müfredat ekibini iyi bir şekilde takip etmelidir. Nitekim bu son v
iraj ve son çıkıştır. 31 Mart yerel seçiminde AK Parti'nin bu müfredat ile yetiştirdiği neslin AK Parti'ye oy vermediği gerçeğini unutmamak gerekir. Elbette mesele oy kaygısı değildir. Nesil meselesi, beka meselesi ve medeniyet meselesidir. Buna bu şekilde bakmayan seküler kesim, ideoloji bataklığına batmıştır. Lakin bizim ‘Nesli ihyâ medeniyeti inşâ’ mefkûremiz vardır. Ve bu mefkûremiz çerçevesinde çalışmaya devam edeceğiz.

KAYNAK: HABER7

........ . ...

Aileyi Nesli korumak beka medeniyet meselesidir ‘Nesli ihyâ medeniyeti inşâ’ mefkûremiz şiarıyla çalışmalıyız
Türkiye AileMeclisi Başkanv @adnankalkan01
https://tenkitmedia.com/turkiye-aile-meclisi-yeni-mufredati-yakindan-takip-ediyor-5606
@TCmeb @RTErdogan @Yusuf__Tekin @meb_ttkb @tcailesosyal

TurkiyeAileBirligi.t.me

SectikleriniDenetle.t.me

RT
https://x.com/AdaletPlatformu/status/1780187070226403675?t=GFCat7k03iNG-1NMkf4roA&s=35

https://www.haber7.com/guncel/haber/3415344-heyecanlandiran-calismada-son-kritik-viraj-beka-meselesi-diyen-uzmanlardan-kritik-cagri

Milliirade.t.me MİM hakbirr.t.me

Basinaciklamasi.t.me

https://tenkitmedia.com/turkiye-aile-meclisi-yeni-mufredati-yakindan-takip-ediyor-5606

TurkiyeOkulAileBirligi.t.me
Türkiye_İslam_Cumhuriyeti_Binyılı_Devletin_Dini_İslam_Olmalı_LAiklik.docx
124 KB
Paylaş Türkiye İslam Cumhuriyeti Binyılı Devletin Dini İslam Olmalı LAiklik kalkmalı.docx
Türkiye İslam Cumhuriyeti Binyılı Devletin Dini İslam Olmalı LAiklik kamalizm Siyonizm Kalkmalı!

Devletin Dini İslam, Misaki-Millî yeni anayasada yer almalı! Siyonizm dayatması LAiklik kalkmalı

​Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, “23 Nisan 1920 TBMM açılışında, 20 Nisan 1924 ve 20 Ocak 1921 anayasasında, 29 Ekim 1923 Türkiye İslam Cumhuriyeti Devleti İlan Belgesinde, 1876 Kanuni Esasi'de ve Bin yıllık devletin temelinde Anayasasında Türkiye Devletinin Dini Diniİslam’dır! Maddesi yeni anayasa'da yeniden yer alarak fabrika ayarlarına dönülerek Siyonizm sabataizm Kabbala yahudi dayatması Laiklik ve kemalizm adı altında islam düşmanlığından vazgeçilmeli ve her din sahibine kendi dini hukuku uygulanabilmeli” dedi.

Türkiye İslam Cumhuriyeti 100.yıl Türkiye ADALET Platformu HakBirr basın bülteni 20Nisan2024
Https://basinaciklamasi.t.me

Devletin Dini İslam, Misaki-Millî yeni anayasada yer almalı! Siyonizm dayatması LAiklik kalkmalı
​Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, “20 Nisan 1924 ve 20 Ocak 1921 anayasasında, 29 Ekim 1923 Türkiye İslam Cumhuriyeti Devleti İlan Belgesinde, 1876 Kanuni Esasi'de ve Bin yıllık devletin temelinde Anayasasında Türkiye Devletinin Dini Diniİslam’dır! Maddesi yeni anayasa'da yeniden yer alarak fabrika ayarlarına dönülerek Siyonizm sabataizm Kabbala yahudi dayatması Laiklik ve kemalizm adı altında islam düşmanlığından vazgeçilmeli ve her din sahibine kendi dini hukuku uygulanabilmeli” dedi.
Türkiye İslam Cumhuriyeti Devletinin 100. yılı ve  Kanuni-Esasi Teşkilatı-Esasinin 149. yılı ve Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, “Devlette devamlılık esastır 1000 yıllık devletimizin dini islam ibaresinin tekrar anayasaya konularak tüm Uluslararası sözleşmeler yasalar ve yönetmelikler müfredat islama aykırı olamaz maddesinin tekrar anayasaya konulması elzemdir” ifadelerini kullandı.

CUMHURİYET İLAN BELGESİNDE TÜRKİYE İSLAM CUMHURİYETİ'DİR DEVLETİN DİNİ İSLAM’DIR
Kamuoyu, Türkiye'de yaşayan tüm kesimlerin ihtiyacını giderecek yeni anayasa için artık fıtrata medeniyetimizi inancımıza uygun somut adım atılmasını istiyor.
Türkiye'de uzun zamandır olan ve her kesimce konuşulan "yeni anayasa" ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Adalet Platformu Başkan Adem Çevik, devlette devamlılık esastır. 23 Aralık 1876 teşkilatı esasinin anayasanin 11. Maddesinde ve 20 Ocak 1921 anayasasının 7. maddesinde 29 Ekim 1923 yılında yapılan Türkiye İslam Cumhuriyeti Cumhuriyetin ilanı belgesinde ve bugün 20 Nisan 1924 anayasasının 2. Maddelerinde "Türkiye Devletinin Dini Dini islamdır" maddesini hatırlatarak “Devletin Dini İslam Türkiye İslam Cumhuriyeti” ibaresinin yeni anayasaya eklenmesi fabrika fitrat ayarlaması gerektiğini belirtti.


“İLK ANAYASAMIZDA İSLAM DİNİNİN KURALLARI KANUN VE UYGULAMADA ESAS ALINMIŞTIR”
Son zamanlarda bir anayasal tadilatı siyasi partiler ve toplum nezdinde konuşulduğunu hatırlatan Çevik, “Herkes, her grup, her parti kendi görüşlerini ifade ediyorlar. Bildiğiniz gibi İslam bizim mensup olduğumuz bir din. Halkımızın kahir ekseriyetinin mensup olduğu bir din ve dini olarak milletimizin inanç, ahlaki değerler ve hayat biçimleriyle alakalı temel değerleri ortaya koymuş ve Müslüman olduğunu söyleyen kişileri de bu değerlere uygun bir yaşam biçimini kendilerine ideal bir hayat ölçüsü olarak kabul etmişlerdir. 20 Nisan 1924 Anayasasında ve 24 Ocak 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu adı altındaki anayasamızın 3. Maddesinde Türkiye İslam Devleti ismi konmuş. 7. Maddesinde de aynen şöyle denilmektedir. Şer-i hükümlerin çoğu kullanması. Fıkhi hükümler ve fıkhi kaideler ile esas kılınmıştır. Böylece bu hükmü koymak suretiyle 7. maddesine inanç sistemimizin esaslarının temel değer ölçüsü olduğu hüküm altına alınmıştır. Yani 7. maddeye göre ülke kanunlarıyla uygulamaları şer-i hükümler ve İslam fıkhı esaslarına göre yapılıp uygulanacaktır. Bu demektir ki ilk anayasamızda İslam dininin kuralları kanun ve uygulamada esas alınmıştır. Türkiye İslam Cumhuriyeti'dir” dedi.
İSLAM DİNİ DEVLET DİNİ OLMAKTAN 1928'DE ÇIKARTILMIŞTIR DEVLET LAİK DİNSİZ OLDU!
1937 yılının 5 Şubatinda Filistin Gazze Cephesi kaçkinlarından Darbeci İsmet İnönü CHP'nin ana ilkelerini 6 ok dayatmalarını anayasaya yerleştirdiğini aktaran Çevik, şunları söyledi:
“29 Ekim 1923 yılında Selanikli Mustafa Kamal'in Cumhuriyetin ilanıyla ilgili hazırladığı belgenin 2. maddesinde şöyle diyor Cumhuriyet ilan belgesi adı altında Türkçeden Latin alfabesine çevrilmiş bulunan metni elimizde bulunan bu belgenin 2. maddesi şöyle diyor; Türkiye devletinin dini İslam dinidir. Lisanı Türkçedir. İslam dininin devletle münasebetini de burada ortaya açıkça koymuş oluyor. 1921 Anayasası'nda olmayan Cumhuriyet, resmi dil, başşehir Ankara ve devletin dininin İslam olması konularında dört önemli özellik 1924 Anayasasıyla hüküm altına alınmıştır. Dört yıl sonra, 10 Nisan 1928 yılında Teşkilat-ı Esasiye Kanunu tekrar değiştirilmiştir. Bu sefer yıl 1928 din ile alakalı 2. madde de din kaldırılmış, devlet dinsiz devlet laik olmuş ve bunun yerine Türkiye Devleti'nin resmi dili Türkçe başşehri Ankara şehridir şekline getirilmiştir. 1928 yılından itibaren İslam dini devlet dini olmaktan çıkartılmıştır. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Anayasa tekrar değiştirilmiş, bu sefer bu 2. maddeye şunlar eklenmiştir. 2. madde devletin dininin İslam olduğunu belirleyen madde idi. Bu madde kademeli bir biçimde değiştirilmiş, 1937 yılında şubat ayınin 5.inde de şunlar eklenmiştir. Türkiye devleti cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçıdır. Yıl 1937, İsmet İnönü CHP'nin ana ilkelerini, yani altı ok dediğimiz bu ok da belirlenen ana ilkelerini devletin anayasasına yerleştirmiştir. 2. maddenin son şekline gelince. Anayasanın bugünkü son metninde 1937 Anayasası'nın 2. maddesindeki halkçılık, inkılapçılık ve devletçilik ilkeleri kaldırılmış, bunun yerine demokratik ve sosyal bir hukuk devleti ilavesi yapılmış.”
Çevik, “Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucu felsefesini oluşturan temel asli ilkelerden olan İslam dini hakkındaki 1921 Anayasası'nın 7. Maddesi, Türkiye İSLAM Cumhuriyetimizin kuruluş bildirgesinin 2. Maddesiyle, 20 Nisan 1924 Anayasası'nın 2. Maddesinde ve 23  Aralık 1876'daki ilk anayasanın 11. Maddesinde  bulunan devletin dininin İslam olduğu ilkesi değiştirilmiştir. O zamanki devlet partisi olan Siyonizmin hizmetkârı CHP'ye bir takım misyon üstlendirmek isteyen bu partinin hedefi tamamen dini aleyhinde icraata imza koyan sabataist kabbalaist pakrudin mason kişiler tarafından bu partinin hedefi tamamen değiştirilerek Cumhuriyetin kurucu felsefesine aykırı birçok mevzuat ve bu amele icraatları sırasında 1937 yılında İslam dinini anayasadan kaldırılıp bunun yerine laiklik ismi verilen bir zorbalık dayatılarak din karşıtlığı olarak algıladıkları laiklik perdesi arkasında dini insanların zihninde küçülten dine aykırı anlayışlara, sosyal hayatı etkin kılmaya çalışan anlayışlara hayat vermeye başlanılmış ve bundan sonradır ki halkımız ciddi bir kırılma ile bu partiye muhalefet ederek inançlarına dokunmayan alternatif ciddi bir devlet yönetimi örneğini verecek. Alternatif parti arayışlarıyla zaman zaman ciddi muhalefetler yapa gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
“FITRATA AYKİRİ DARBE ANAYASANIN TÜM MADDELERİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?”
Meşruiyetini halktan almayan siyonist Darbe Anayasanın tüm maddelerinin değiştirilmesinin bir mecburiyet olduğunu dile getiren Çevik, “Darbe Anayasasının tüm maddeleri değiştirilebilir mi? Yani anayasanın bir takım maddeleri değiştirilemez diye bir algı operasyonu çekiliyor. Şimdi ona cevaben diyoruz ki bildiğimiz gibi anayasa yapımı ve istenen her maddesinin değiştirilmesi halkımızın ekseriyetinin vereceği kararlarıyla mümkündür. Yani darbeci anayasanın istisnasız tüm maddelerinin değiştirilmesi, bu ekseriyeti sağlayan halkımız ve temsilcilerin icraatlarıyla her zaman mümkündür. Bu konuda yapılan spekülasyon ve yanlış algı çabalarına kanılmamalıdır.
Nitekim CHP iktidarı da kutsal dinimiz İslam'ın toplum hayatından ötelenmesi için uygun projektörleri kollayarak kademeli bir biçimde gerek anayasal ve gerekse icraat bağlamında her türlü zulm faaliyetleri yapa gelmiş ve halkın kahir ekseriyeti tarafından benimsenmiş bulunan İslam dinine yani Allah'a ve fıtrata karşı ciddi bir savaş açmıştıir. Siyonist sabataist mason yahudi İttihat terakkinin devamı CHP bu görüntüsünü halen devam ettirmektedir. Bu sebepledir ki CHP denince genelde bu partinin din karşıtı fikir ve eylemleri hep hatıralarına gelmiş ve CHP'ye bu gerekçeyle karşı çıkılarak ülke siyasetinde bu parti halk tarafından genel yönetimden uzaklaştırılmaya devam ediyor.” dedi.
“Türkiye İslam Cumhuriyeti devletimizin kurucu felsefesinin ışığında fabrika ayarlarına süratle geri dönülmelidir”
Çevik, “Yeni anayasa yapımı sürecinde aşağıdaki teklifleri arz ediyoruz. Bir hepimizin zaman zaman dillendirdiği Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi, umdeleri arasında yer alan ve kurucu anayasamız olan 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunun 7., Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinin 2. ve 20 Nisan 1924 Anayasasının Teşkilatı Esasiye Kanunumuzun yukarıda da arz edildiği gibi 2. maddelerinde asli unsur olarak yerini almış olan kutsal dinimiz ile ilgili ki dinimiz halkımızın kahir ekseriyetinin temel değeri ve hayat ölçüsüdür. Kutsal dinimiz ile ilgili toplumsal düzeyde milletin birliği, bütünlüğü ve çağdaş kriterler içerisinde birbirine karşı saygınlık ve sosyal sorumluluk kazanımları açısından sosyopsikolojik ve kültürel gelişimlerimizin ışığında pozitif dini değerlendirmelerinin yapılmasını ve kuruluş felsefesinin esas maddeleri arasında bulunup da sonradan oluşan ayrımcı ve savrulmacı siyasal anlayışla, anayasadan sistematik bir biçimde ötelenen kutsal dinimizin gerçek esaslarına uygun bir maddenin tekrar geri getirilmesini teklif ediyoruz. Yani açıkça diyoruz ki Türkiye İslam Cumhuriyetimizin kurucu felsefesinin ışığında fabrika ayarlarına süratle geri dönülmelidir.” diye belirtti.
“5816 ve 431 sayılı kanunlar iptal edilmeli. Dil ve din soykırımı yapanlar lanetlenmeli. Zulme dönüşen chp İnkılap kanunları ve hukuksuz CHP isbank ortaklığının iptalini talep ediyoruz”
Son olarak Çevik, “ daha önce de değişik vesilelerle gündeme getirdiğimiz mantıksız inkılapların iptalini talep ediyoruz.
Üçüncü talep olarak inancını yaşamak isteyen insanların inançlarına göre hukuk uygulanmalı. evlenme boşanma miras medeni hukuk ve ceza hukuku islama uygun olmalı. Ankara Meclisinin ilk kanunu içkinin tekrar yasaklanmasını, kumar fuhuş zina teşhircilik faiz libor forex tefecilik yasaklanmalı.. milli iradenin tecelligahı meclisimizi devre dışı bırakan fıtrata islama hukuka aykırı uluslalararsı sözleşmeler CEDAW LANZAROTE İKLİM DSÖ LOZAN çekilmeli iptal edilmeli.
Darbe anayasası değişse bile 5816 kalkmadigi sürece 431 sayılı hilafet TBMM tarafından uygulanmadığı sürece kanunlar yerli milli olmadıkça özgür bagimsiz bir anayasada olmaz...
Bu ifsat s

özleşmelerinin dayattığı ailesiz cinsiyetsiz ahlaksız toplum operasyonları durdurulmalı. Toplumsal Cinsiyet Adaleti veya Toplumsal Cinsiyet Eşitliği GENDER maskeli cinsi sapıklığı savunanlara insanlığa karşı suç soykırım  terör casusluk vatana ihanet vb suçlardan ceza verilmeli ve bunu savunan Kurulaşlar kapatılmalı mal varlıklarına el konulmalı. Feminist Eşcinsel Terör Örgütlerini kapatmak yetmez beslendiği tüm unsurları yasaklayarak virüs bataklığı kurutulmalı. Anayasa değişikliği sırasında bu çok önemli maddelerin de dikkate alınmasını teklif ediyoruz.” Dedi

.....
Not.
19/26 Nisan cuma kıyamı sonrasi 81 il fiili duadayiz İstanbul'da Eminönü yeniCamii isbankasi müzesi

20/27 Nisan saat:13 halife Abdulhamid duadayiz sonra öğle namazı Ayasofya

Haber makale için fotolar basinaciklamasi.t.me link de mevcut

SectikleriniDenetle.t.me
Milliirade.t.me
HakBirr.t.me

05322033274
05327036115
Dikkat Mersin ve Tarsus Ajan kaynıyor

Hablemitoğlu’nu hatırlıyorsunuz. Alman vakıfları ve bir takım yabancı STK’ların Türkiye’deki faaliyetlerini mercek altına almış..

Bunların Türkiye’de basın ve STK görüntüsü altında istihbarat faaliyeti ve 6. Kol faaliyetleri yaptığını yazıp konuşmaya başlamıştı.

Hablemitoğlu’nu ortadan kaldırıverdiler.

Bu yapının arkasında malum çevreler var ve onların yerli işbirlikçilerini tanıyoruz artık.

Anlatalım başlayalım. ..

Malezya'da Fransız pasaportlu bir adam otel odasında silah bulundurduğu için gözaltına alındı..

Çantasından 6 tane silah cıktı
Bunlar x ray cihazlarına takılmayan özel yapım silahlar..

Adamın aslında İsrail vatandaşı ve MOSSAD ajanı olduğu ortaya çıktı..

Malezya , İsrail vatandaslarına vize vermedigi için sahte Fransız pasaportu kullanarak

Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden ülkeye girdiği anlaşıldı..

Geçtiğimiz yıllarda Malezya'da Filistinli öğrencilere suikast yapan ekibin parçası olduğu düşünülüyor..

Şimdi bizi ilgilendiren tarafına gelelim ilk benden duyun..

Aynı sahte pasaportla İstanbul'a geldi , İstanbul'da tanınan bir Musevi ailenin misafiri olarak kaldı... ortam gözledi not aldı..

Muhtelif zamanlarda geldiği İstanbul'da en çok görüştüğü kişilerin başında , Türkiye Aşkenaz Yahudileri lideri aynı zamanda ..

Chabat Türkiye temsilcisi Mendy Chitrik bulunuyor... toplantılar yaptı bilgileri aldı

2 gün sonra uçakla Adana havaalanına indi

Özel TaksiyleTarsus'a geçti burada kaldı  bazı iş Adamları ile görüştü ertesi gün

Mersin 'de bir balıkçıda yemek yediler .

Bu yemekte İsrail ajanına Tarsus,lu bir kadın eşlik ediyordu..

Masada Mersin'in önemli renkli kişileri vardı!...

Bu konuya devam edeceğiz

Sağlıcakla kalın

Burhan OCAKOGLU
FİTEM Yönetim Kurulu Üyesi HAKK-BİRR Mersin İl başkanı
Değişim Gazetesi Sahibi ve  Genel Yayın yönetmeni

https://HakBirr.t.me