@BASINAciklamasi
199 subscribers
420 photos
1 video
447 files
3.29K links
AileyiKoru Teröre Cinayete Darbeye ÇARE: KISAS!
Siyonizm Masonluk KAOS/GLPT FUHŞ içki kumar riba $ YASAKLANSIN! #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceinsan @HakBirr @milliirade @KULHAKLARI @AileHaklari @insanhaklari @TurkiyeSTKBirligi @SectikleriniDenetle!
Download Telegram
alanlara çekilebilmektedir. Aile meselelerine dair nasihat, arabuluculuk DEVAW, DEDAW, CEDAW ve İstanbul sözleşmesi’nin dayattığı 6284 nolu yasa kapsamında yasaktır. Onun için cinayetler, boşanmalar ve intiharlar artıyor. Evlenmeler azalıyor. Bu anlamda son zamanlarda ‘toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti’ söylemlerinin bu şekilde artması düşündürücü ve kaygı verici. Bu konu, birey ve toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel tercih ve cinsel deneyim’ konusunda toplumda derin bir kaygı söz konusudur. Ne kadına ne erkeğe ne çocuğa ne gence ya da yaşlıya ne de hayvana haksız bir şiddet asla kabul edilemez. Kadınlar sadece çocuk doğurmaz, toplumu doğururlar, her kadın ve erkek, bir başka kadının eseridir. Anneleri ezilmiş bir aileden şahsiyetli kişiler beklemek ham bir hayaldir.” şeklinde belirtti.
Çevik, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün DEVAW DEDAW CEDAW İSTSÖZ LANZORETE sözleşmesi penceresinden bu bildiri çok farklı anlamlarda yorumlanabilmektedir. Bugün ABD ve birçok batılı ülkede, şiddet, yaralama, cinayet olayları sürekli artarken, bunların ölüm sebepleri, serkeşlik, alkol, uyuşturucu, her tür bağımlılık, terör gibi farklı kategorilerde istatistik rakamlarına yansıtılmaktadır. Ahlaksızlık, fuhuş, kadın ticareti, porno sektörü pek gündeme getirilmezken, ‘namus ya da töre cinayetleri ve genç evlilik’ tanım olarak öne çıkartılmaktadır. Bunlar olurken bir yandan da cinsi sapık eşcinsel ya da LGBT/P IQEZ+ ötesine geçerek pedofili ve ensest ilişkiye uzanan hayvandan aşağılıklara ahlaksızlıklara pozitif ayırımcılık uygulanması ve bazı holdinglerin yaptığı gibi İK’larda kota ayarlanması, Siyonizmin Türkiye Temsilcisi Kemalizmdini dayatmacısı CHP kanadından gelen, cinsel kimliğini değiştirmek isteyenlerin giderlerinin SGK tarafından karşılanması gibi girişimler aynı çerçevede değerlendirilmektedir.”

“Yasama, yürütme yargı ve sivil toplumu göreve çağırıyoruz”
İstanbul sözleşmesinden çekilme konusunda kararlı bir tutum beklediklerini sözleşmenin dayattığı 6284 nolu yasanın ıslahı ve ToplumsalCinsiyet maskesiyle cinsi sapıklığın da yasaklanması gerektiğini ifade eden Çevik, “Fıtrata hukuka aykırı yasaların ıslahı için başlatılan çalışmaların kimler tarafından sürdürüldüğünü, çalışmaların hangi merhalede olduğunu ve yol haritalarını bilmek istiyoruz. DEVAW, CEDAW, İstanbul sözleşmesinin sebep olduğu, din, mezhep, ahlak, gelenek, tarih, milletimizin alameti farikalarına ters olan ve toplumda ciddi çatışma ve sorunlara yol açan uygulamalarına son verilmesi için yasama, yürütme yargı siyaseti üniversiteleri kanaat önderlerini ve siviltoplumu göreve çağırıyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Adalet ve Ahlak istiyoruz. Adalet ve Ahlak yoksa zulüm vardır. Zulm ile ise abad olunmaz.”
Çevik, “Nüfus cüzdanlarımızda biyolojik cinsiyet yerine, ‘Toplumsal cinsiyet’ hanesi olarak ‘Gender’ yazıldığına ve evli bir çiftten herhangi birisi cinsiyet değişikliğine giderse evlilik devam edeceğine göre eşcinsel olarak evlilik devam edecektir. O talep edince de ‘Gender’ kimliği, Anayasa Mahkemesi’nin 29 Temmuz 2017 tarihli 2015/79 Esas numarasıyla LGBTİ +PQEZ’den herhangi biri olarak tanımlanabilecektir. Türkçe karşılığı fahişelik fuhşiyat edepsizlik ve ahlaksızlık, hakaret olarak tanımlanan bir fiilin, sözleşme ile pozitif ayırımcılığa tabi tutulması, ahlaksızlık olarak tanımlanan fiillerin koruma altına alındığı bu sözleşmenin, bu konuyu ahlaksızlık olarak tanımlayanlarca savunuluyor olması bir Paradoks olarak önümüzde durmaktadır. Bizler Devleti ve Devleti ayakta tutan Aileyi nesli korumak için; ‘SEDE SECTİKLERİNİ DENETLE’ vazifemizi yapmalıyız ve önceAhlak önceAile seferberliği başlatmalıyız” dedi.
Nüfus cüzdanlarından ve pasaportlardan “Gender” tanımlamasının kaldırılmasını talep eden Çevik, “Biz Gender olarak tanımlanmak istemiyoruz! Kendi fıtratımıza ve yaratılışımıza göre tanımlanmak istiyoruz. Mevcut durum aile ve kadın ya da erkeklerin kişilik haklarına haksız bir saldırı olduğuna inanıyoruz.
Milletimizin alnına çalınan bu kara lekenin silinmesini üçüncü cinse pozitif ayrımcılık yerine yeniden kadın erkek kimliklerinin eski renkleri ile uygulanmasını talep ediyoruz. Biz şiddet sorunu yok demiyoruz. Sorunun farkındayız. Sorunu daha da büyüten ve sorundan daha büyük sorun olan ise, var olan soruna çözüm diye getirilen ve dayatılan uygulama ve düzenlemelerdir. Sorundan şiddetten beslenenlerin ve şiddette cinsiyetçilik yapanların soruna çözüm getirme dertlerinin olmadığının da farkındayız. Türkiye Aile Meclisi ve Bileşenleri olarak şiddeti körükleyen başta içki olmak üzere kumar, zina, teşhircilik, tefecilik ve sapkınlığı yasaklamaya fıtrata ve hukuka aykırı aileyi insanı ifsat eden yasalar, sözleşmeler ve uygulamalardan vazgeçmeye şiddetin her türlüsüne karşı çıkmaya çağırıyoruz.
“Kadının kadına, kadının erkeğe, kadının/erkeğin çocuğa engelliye yaşlıya şiddetine de karşı çıkmalıyız”
Çocuklara gençlere en büyük şiddeti yaşatan sapkınlığın Macaristan Rusya gibi yasaklama getirilmesi Ahlak ve Evlilik Seferberliği ilan ederek yeni evlenenlere en az 100 ay evli kalmak şartıyla 100 gram altın hibe edilmeli. Evlilik yaşına gelipte evlenmeyelerden de SOYKIRIM suçu işledikleri için mal varlıklarının yüzde yirmisinin aile bakanlığına aktarılmasını vergi istenmesi kadınları da erkekleri de çocukları da ülkemizi de refaha kavuşturacaktır. Türkiye Aile Birliği ve Bileşenleri olarak aileyi ve devleti yoketmek isteyenlere karşı Önce Aile önce AHLAK şiarıyla hareket etmeli ve genetigiyle oynanmis aile medeniyetimizin inşaası için 2024 AİLE SEFERBERLİK YILI ilan ederek evlilik seferberliği baslatmalıyız. Evli ve çocuklu olmayanların Aile Hâkimi ve Âile Danışmanı hatta Âile Bakanı yapılması Aile kurumuna zarar vermektedir. Çare bellidir. Âile ve çocuk mahkemeleri binası ve hâkimleri için yeni inşa ihya çalışmaları yapmalıyız. Kadın istihdamı feminizm politikası yerine Önce Âile istihdamı yaparak Âileyi ve devletimizi koruyabiliriz. Kralların bile içine giremediği âile mahremiyetine zarar verilmemeli zorunlu durumlarda Âile arabulucuları girebilmelidir. Her âilenin işi olmalıdır burslar öğrenciye değil âileye verilmelidir ki kanun ile kaldırılan tedip terbiye ve Aile Reisliği hakkını fiili olarak uygulama imkanı bulalım. Ailemizi ve devletimizi korumak için varoluş savaşı vermeliyiz savaşı kazanmak için Önce AHLAK ve maneviyat seferberliği ilan etmeliyiz işimize fulbright mankurtlaştırma eğitim sistemini VE cedaw sözleşmesini iptal veya ıslah ederek başlamalıyız. Siyonizm sabataizm laisizm Kemalizm feminizm ve TEKADAM tekparti CHP anayasasını ve dayatmaları kalkmadigi müddetçe istiklalimizi istikbalimiz tehlike altindadir” değerlendirmesinde bulundu.
20 Aralık 2023
Adem Çevik
Türkiye Aile Cemiyeti, Dünya Çocuk Hakları Derneği ve HAKK-BİRR Başkanı

https://akasyam.com/mobil/cedaw-sozlesmesi-aileyi-41-yildir-ifsat-ediyor-185391/#
CEDAW_EŞİTLİK_AYRIMCILIK_TCE_TOPLUMSAL_CİNSİYET_MASKESİYLE_AİLEYİ.pdf
923.8 KB
Paylaş CEDAW EŞİTLİK AYRIMCILIK TCE TOPLUMSAL CİNSİYET MASKESİYLE AİLEYİ YOKEDİYOR!.pdf
CEDAW_EŞİTLİK_AYRIMCILIK_TCE_TOPLUMSAL_CİNSİYET_MASKESİYLE_AİLEYİ.pdf
923.8 KB
Paylaş CEDAW EŞİTLİK AYRIMCILIK TCE TOPLUMSAL CİNSİYET MASKESİYLE AİLEYİ YOKEDİYOR!.pdf
Osman_Çakmak_EĞİTİMİN_KIBLESİNİ_BATIDAN_VE_BATILDAN_ÇEVİRMEK_1.docx
74.6 KB
Paylaş Osman Çakmak- EĞİTİMİN KIBLESİNİ BATIDAN VE BATILDAN ÇEVİRMEK.docx
Bağımsız_Filistin_Yolunda_Gazze_Cephesi_Çalıştayıİstanbul_Stratejik.docx
779.7 KB
Paylaş Bağımsız Filistin Yolunda Gazze Cephesi Çalıştayıİstanbul Stratejik Düşünce Vak.docx
Milli Eğitimi, Çocuklarımızı Türkiye'mizi Siyonizm Terörizm esaretinden kurtarın!
Türkiye Okul Aile Birliği'nden Cumhurbaşkanı'na ve TBMM'ye ÇAĞRI: Eğitimi Türkiyemizi siyonizm terörizm esaretinden kurtarın!
Meğer 'milli' sandığımız eğitim siyonist Amerikan'mış! Milli Eğitim ABD'ye emanet! Büyükelçi ne derse o oluyor
27 Aralık 1949 yılında Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı. Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşma, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Üstelik 152,5 Milyon dolarlık Marshall yardımı karşılığında! İstanbul Sözleşmesi'nden daha tehlikeli olan Fulbright Anlaşması'yla eğitim ABD'ye teslim edildi.
Toplum mühendisliği için ABD eğitimi ele geçirdi
27Şubat 1946’da Kahire’de imzalanan sömürgecilik antlaşmasını çöpe atarak bağımsızlığımızı tescillenmeli, milli olmayan eğitim sistemimizi emperyalizmin pençesinden kurtarmalıyız.
Bilindiği gibi, 1947-49 yıllarında Sovyet tehdidine karşı Türkiye’yi bölgede kullanmanın ilk adımı olan Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 152,5 Milyon dolar yardım yapıldı. Bunun 147,5 Milyon dolarlık bölümü hava, kara ve deniz kuvvetlerinin modernizasyonu için kullanılırken, 5 Milyon dolar kadarı yol yapım çalışmaları için ayrıldı. Ne var ki bu yardım adı altında verilen paralar ağır anlaşmaları da beraberinde getirdi. ABD, bizden en mühim kurumlarımızdan biri olan “eğitimi” istedi. Kendi paramızla çocuklarımızı işgalcisine tecavüzcüsüne aşık yaptık mankurtlaştırdık
Çünkü Amerikan kültürünün aşılanması, zihinlerin köleleştirilmesi, uyuşturulması ve toplumda ciddi bir bilinç kaymasının yaşanması için eğitim bulunmaz bir fırsattı.
Öğretilmiş çaresizlik
Kendi paramızla ülkemize düşman mankurtlar casuslar yetiştiriyoruz…
27Şubat 1946’da Kahire’de imzalanan sömürgecilik antlaşmasını çöpe atarak bağımsızlığımızı tescillenmeli, milli olmayan eğitim sistemimizi emperyalizmin pençesinden kurtarmalıyız.
Eğitim ile geldiler basın yayın-propaganda ile devam ettiler  ve ediyorlar.
Emperyalizm sömürgeleştirilmiş ülkelerin eğitim, medya, moda, kültür, sanat eliyle değişime uğratılması hareketidir.
Amerika 1830’larda Anadolu’nun ücra köşelerinde  kolejleri vardır. Babasının hayrına yapmadı bunları. Buraya İngiliz-Yahudi kültürünü boca edecek ki burada üretilen mallara ihtiyaç duyulsun. Kültürünüzde hamburger, Coca Cola yoksa buna alıştırılmanız gerekir. Sadece yiyecek içecek değil onun arkasındaki bütün kültür dünyası da gerekir.
Sömürgeciler eğitimle kendilerini sömürülmeye hazır nesiller yetiştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ülkemizde 13 Mart 1950 tarihinde kabul edilip 18 Mart 1950 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5596 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti arasında imza edilen Anlaşma gereğince temin edilen paraların kullanılmasına dair Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ABD arasında imzalanan anlaşmanın onanması hakkında Kanun” bize ışık tutabilir. Kamuoyunda Fulbright anlaşması olarak bilinen anlaşma bu şekilde başlıyor…
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın onanması hakkında kanun tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporuna (TBMM, 1950- 1/731) bakıldığında durumun vahameti ortadadır. İsterseniz o gün mecliste alınan kararın içeriğine bakalım. Gerekçede “Amerika Hükümeti, harpten sonra ordusu elinde kalan fazla malzemenin satışı için müteaddit devletlerle anlaşmalar yapmış ve gerek bu devletleri mezkûr satışların hasılatını dolar olarak ödemek külfetinden kurtarmak gerekse bu vesile ile Amerikan kültürünü yaymak gayesiyle, anlaşmalarla tahassül eden alacakların bu memleketlerde kültürel gayelere sarfını temin edecek kültür anlaşmaları imzalamıştır.” denilmektedir.
Rapordan olduğu gibi aktaralım: Bu anlaşma 27 Aralık 1949 tarihinde Ankara’da imzalanmış ve yukarıda mezkûr mektuplar da aynı zamanda imzalanarak teati edilmiştir.
Anlaşma tasarısı hulasaten şu hükümleri ihtiva etmektedir:
1. Amerika Hükümeti, Kahire Anlaşması ile borçlu bulunduğumuz meblâğın ödenmemiş bakiyesinin âzami yarısına kadar her hangi bir kısmının, Kültür Anlaşmasının derpiş ettiği gayelere sarf edilmek üzere, Merkez Bankasında açılacak hususi bir hesaba yatırılmasını talep edebilir.
2. Bir Eğitim Komisyonu tesis edilecek ve bu teşekkül yukarıda mezkûr hesaptaki parayı şu gayelerle sarf edilebilecektir:
A) Amerikalıların Türk okul ve üniversitelerinde ve Türklerin Amerika kıtası ve haricindeki Amerikan okul ve üniversitelerinde tahsil, inceleme ve tedris işleriyle iştigali için lüzumlu masrafları karşılamak;
B) Amerika’ya tahsile gidecek Türk talebenin yol masraflarını temin etmek.
3. Komisyon yukarda mezkûr eğitim işleri için programlar hazırlayacak ve bu hususta Amerikan Eğitim müesseseleriyle iş birliği yapacaktır.
4 Türk 4 ABD'liden oluşan komisyonun başkanı ABD Büyükelçisi
4. Komisyon, dördü Türk ve dördü Amerikalı olmak üzere sekiz azadan mürekkeptir. Amerika Büyükelçisi fahrî reistir. Türk azayı Türkiye Hükümeti, Amerikalı azayı Amerika Büyükelçisi tâyin ve azleder. Komisyon âzası bilâ ücret vazife görür.
ABD Dışişleri Bakanı komisyon kararlarını denetleme hakkına sahip
5. Komisyonun merkezi Ankara’dadır. Komisyon Türkiye ve Amerika Hükümetlerine senelik raporlar verir. Amerika Hariciye Nazırı Komisyonun kararları üzerinde murakabe (denetleme) hakkını haizdir.
6. Türkiye Hükümeti, Amerika Hükümetinden zaman zaman vâki olacak talepler üzerine, cem’an yarım milyon doların resmî kurdan Türk Lirası mukabilinde Merkez Bankası’ndaki hususi hesaba yatıracaktır. Ancak bir sene zarfında 250.000 dolar mukabilinden fazlasının bu hesaba yatırılması talep edilmeyecektir.
Bu suretle, hem öğrencilerimizin Amerika’da tahsil görmesinin, hem Amerika’dan memleketimize öğrenci, profesör ve bilginlerin gelmesini temin ederek Türk ve Amerikan kültürlerini birbirine tanıtıp yaklaştırmak bakımından büyük mânevi faideler sağlayan, ayrıca da döviz olarak borçlu bulunduğumuz paranın bir kısmının Türk parası olarak memleketimizde sarfını derpiş eylemek bakımından maddî bir faide de temin eden iş bu anlaşmayı Hükümetimiz Yüksek Meclis’in tasdikine sunar. (TBMM, Dışişleri Komisyonu, Esas No. 1/731, Karar No. 14, 1950.)
Anlaşmayla eğitim ABD'ye teslim edilmiş oldu İşte o gün korkunç bir biçimde eğitimi maalesef ABD’nin hizmetine de sunmuş olduk. Kendi paramızla kendimizi bağımlı hale getiriyorduk. Milli eğitim sistemini CIA’ya bağlayan bu anlaşma ile ABD, ileriye dönük stratejik bir plan yapıyordu.
İnönü’nün pişmanlığı İğfal etmeye, başaramazlarsa işi sürüncemede bırakmaya çalışıyorlar
Yıllar sonra bu anlaşmayı imzalayan İsmet İnönü pişmanlığını şu cümlelerle ifade edecektir ama iş işten geçmiştir. “Hepsinin çevresinde uzman denen yabancılar dolu. İğfal etmeye çalışıyorlar. Başaramazlarsa işi sürüncemede bırakmaya çalışıyorlar. O da olmazsa karşı tedbir alıyorlar. Bir görev veriyorum sonucu bana gelmeden, Washington’un haberi oluyor. Sonucu memurlardan önce sefirden öğreniyorum.
Böyledir bu işler, peygamber edasıyla size dünyaları vaat ederler. İmzayı attınız mı ertesi günü gelmişlerdir. Personeli gelmiştir, teçhizatı gelmiştir, üsleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök. Gitmezler. Ancak bu sorunun üzerine vakit geçirmeden gitmek gerek. Yoksa ne bağımsız dış politika ne bağımsız iç politika güdemezsiniz. Havanda su döversiniz. Fakat sanmayın ki bu kolay bir iştir. Denediğinizde başınıza neler geleceği bilinmez…”
Oylar eşit çıkarsa, kararı ABD'li Büyükelçi belirliyor
Bilindiği gibi anlaşmanın ilgili maddesine göre komisyon; "4’ü Türkiye vatandaşı, 4’ü ABD vatandaşı olmak üzere 8 üyeden oluşacaktır.
ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyon şefi, komisyonun fahri başkanı olacak ve komisyonda oyların eşit olması halinde kararı komisyon başkanı verecektir!” Komisyonun ABD vatandaşı olan 4 üyesinden 2’sinin elçilikteki CIA ajanları arasından seçildiğini söylememize gerek yok sanırım.
Komisyonun görevi, müfredatı tayin etmek
Bu komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programını belirlemekti.
Projenin mimarı, dönemin ABD başkanı Truman’ın meşhur doktrinini “eğitim ve kültür” alanında projelendiren kişi olan senatör William Fulbright’tı. 1946-1953 yılları arasında ABD Senatörü olarak görev yapan William Fulbright, daha çok Amerikan karşıtlığı yüksek ve yer altı kaynakları zengin olan Latin Amerika ülkelerine dönük projeleri ile bilinen sömürgeci bir isim.
Fulbright Komisyon bütçesi
1949 yılındaki kuruluşu itibariyle, Türk ve Amerikan Hükümetleri tarafından ortaklaşa oluşturulmaktadır. Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu, kurulduğundan bu yana yaklaşık 6.500 Türk ve Amerikalı öğrenci ile akademisyene burs olanağı sağlamıştır. Dünyada 150 ülkede 100bin
Fulbright mezunu Türk öğrenci ve öğretim üyeleri, ABD’deki çalışmalarını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, işadamı maskesiyle Amerika için  faydalı çalışmalar yapmaktadırlar.
Türkiye’ye gelen Amerikalı akademisyenler de, çeşitli dallarda gerçekleştirdikleri araştırmalar ve aldıkları eğitim ile alanlarına önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Programlarını tamamlayıp ülkelerine dönen Fulbrightlılar, görev aldıkları önemli pozisyonlarda, Türkiye ile bağlarını sürdürerek, Fulbright’ın amacını uygulamış ve gerçekleştirmiş olmaktadırlar.
ABD ile ortak bir anlayış geliştiren ve CİA ile irtibatlı kişilerin ülkemize aidiyeti olabilir mi?
Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ETCEP
Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maskesiye cinsiyetsiz AİLESİZ AHLAKSIZ toplum operasyonu bizler uyanıncaya ve uyarıncaya kadar devam etmiş adını değiştirerek TCE Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maskesini kullanmaya başlamışlardır.
Bunun da eşcinselliği teşvik operasyonu olduğunu söylediğimizde şimdi Toplumsal Cinsiyet Adaleti maskesini cinsiyetsiz, ailesiz, ahlaksız nesil projesi yürütülüyor…
ZORUNLU EĞİTİM 5 YILDAN 12 YIL DAYATMASI
Fulbright dayatmasiyla 5 yıllık zorunlu eğitimin ilk önce 8 yıla şimdi de 12 yıla çıkarılması sonucu esnaf Kobi sanayici tarım hayvancılık gibi aile medeniyeti de zararda!
Bu anlaşma öğrenci değişiminden öteye gidip, ders programlarından müfredata kadar milli eğitimin tüm yapısı hakkında söz sahibi olmadığını görüyoruz.
Çünkü ders kitaplarımız da materyalist felsefeyle yazdırılıyor. Bu nesilden de bencil, egoist, maddeci, menfaatçi, deist, ateist, bir ruhsuz, ahlaksız bir nesil meydana geliyor.
Geleceğimizi inşa ve bağımsızlığımız için elbirliği ile istiklal marşı yılı  vesilesiyle bağımsızlık mücadelesi vermeliyiz.
15 TEMMUZ
Fulbright Eğitim koomsyonu eski başkanı John Bass denilen şerefsiz ABD elçisinin Fetöcüleri büyükelçiliklerinde koruduğu ve hepsinin de CİA adına çalıştığı ve tutuklanan elamanlarının da ülkemiz aleyhinde bulundukları resmen tescillendi.


"Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum"
Bugün projenin başında kızı Harriet Fulbright bulunmaktadır. 2015 yılında Amerika dışındaki ilk Fulbright Enstitüsü’nün açılışına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bayan Fulbright, Hürriyet’e verdiği röportajda “Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum.” diyerek eğitimin önemine dikkat çekmişti. Bugün Fulbright komisyonu aktif bir şekilde işlerini rahatlıkla yürütüyor.

1994'te Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu'ndaki 60 personelin 40'ı ABD'liydi
Fulbright anlaşmasından yıllar sonra 1994 yılında eğitim dünyasına giren Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu’nun 60 personelinden 40’ı Amerikalı idi. Komisyonun başında da L. Cook isimli bir Amerikalı bulunuyordu. MEB Başdanışmanı ise Howard Reed idi.
CIA ajanı Graham Fuller MEB'de aktif rol oynadı
Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığı/teslimiyeti Truman Doktrini, Marshall Planı ve Fulbright Anlaşmasıyla olmuştur. Fulbright anlaşması aynı zamanda bir CIA projesi olan FETÖ’nün eğitim dünyasına açılan bir kapısıydı. FETÖ’yü ABD’ye yerleştiren ve yeşil kart almasında yardımcı olan CIA ajanı Graham Fuller aynı zamanda FETÖ’nün MEB’e çöreklenmesinde de aktif rol oynayan bir ajandı. FETÖ daha bu tarihlerde Özbekistan ve Kırgızistan’daki okullarında 130 kadar CIA ajanına yataklık yaptı. Türk okulları olarak bilinen okullar deşifre olana kadar CIA’nın birer karargâhına dönüşmüştü. Fulbright anlaşmasıyla kimyası bozulan ve altüst edilen eğitimden istifade eden FETÖ ne yazık ki Türk okullarından çok sayıda öğrencimizi devşirdi.
Türk çocuklarını devşirmeyi amaçlayan Fulbright iptal edilmeli
74 yıldır ABD Büyükelçilerinin müfredatta ve eğitim politikalarında etkin rol oynadığı bu anlaşmayla eğitim sistemimiz Amerikan kültürüne hizmet etmektedir. Bugün ders kitaplarımızdaki Osmanlı sövgüsü boşuna değildir. Normalde hiç haç bulunmayan kulelerin bizim ders kitaplarımızda haçlarla donatılması da boşuna değildir. Türk çocuklarının tarihi ve kültürel değerlerinden koparılması boşuna değildir. Bu ülkenin çocukları 74 yıldır çölde su arar gibi tarihlerini arıyorlarsa bunun nedeni ortadadır. Bugün ülkemizin eğitim, kültür, sanat, mimari ve teknoloji alanlarında zayıf kalmasının nedeni ortadadır. Bugün ülkemizin gençleri ABD kültürüne, kendi tarihlerinden daha fazla hayran ise Kudüs’ü, Halep’i, Bağdat’ı, Gırnata’yı, Afganistan'ı Türkistan'ı İstanbul’u işgal edenleri tanımıyorsa ve 100 yıldır siyonist işgalcilerin kanunları ile yerli işbirlikçi sabataistler eliyle yönetiliyor ise ingilizce zorunlu ders ise bunun nedeni ortadadır...
Fulbright'ta geleceğin lideri olarak yetiştirilen 100'den fazla isim var
Ve ne hazindir ki bu anlaşma hala yürürlüktedir. Çünkü onlara göre “Türkiye anahtar ülke.” Fulbright’ın ülkemizden sadece 2008, 2009 ve 2010 yıllarında geleceğin liderleri olarak yetiştirilmek üzere seçtiği 100’den fazla isim yer almaktadır. Bugünlerde de üniversitelerde programlar düzenleyip zeki öğrencilerimize burs vermenin yollarını arıyorlar. Emperyalizmin bursları ile okuyan siyasetçilerden bazıları: demirel ecevit mesut yılmaz çiller babacan
Fulbight Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu aşağıdaki Türkiyeli ve Amerikalı üyeleri
John Thomas McCarthy, Yönetim Kurulu Başkanı, ING Bank Türkiye, İstanbul
Tuba Korkmaz, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Birimi Genel Müdürü, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara
Osman İlhan Şener, Kültürel Diplomasi Genel Müdür Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı, Ankara
Viraj LeBailly, Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği, Ankara
Prof. Dr. M. Akif Kireçci, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi,
Prof. Dr. Gültekin Yıldız , Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Eski Dekanı, Ankara
Julie Eadeh, İstanbul Başkonsolosu, Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosluğu,
Mark H. Butler, Mimar, Nedret & Mark Butler Tasarım Stüdyosu, İstanbul
Çocuklarımızı Siyonizmin Amerika’nın elinden kurtarın!
Velhasılıkelam bir ülkenin zihnini ancak eğitimle esir alabilirsiniz. Bir nesli ancak eğitimle yozlaştırabilirsiniz. Fulbright sözleşmesi gereği işgalcilerden (amerika ingiltere fransa v.d.) emperyalistlerden tarih kitaplarında bahsetmek yasak...
FETÖ, Fulbright eğitim anlaşmasıyla eğitim sitemine yerleştirildi. Bu anlaşmayla çocuklarımız ABD emperyalizmine göbekten bağlandı. Siyonizmin İngilterenin Amerikanın İsrailin emrindeki bir ülkeden özgür hür bağımsız bir ülke olduğumuzu isbatlamak için Siyonizm ile açıktan aleni savaştığımız son yıllarda Bu anlaşmanın artık feshedilmesi bir mecburiyettir. Çocuklarımızı evanjelist terörist Amerika’nın ve siyonizmin elinden kurtarın.
Reis-i CUMHURUMUZ mankurtlaştıran ifsat eden #Fulbright Sözleşmesini İstanbul Sözleşmesi gibi iptal etmeli, İMF’ye defol dediği gibi 17Mayıs 1990’dan beri Eşcinsel Sapkınlığı teşvik eden Dünya Sağlık Örgütü’ne ve dayatmalarına da #oneminute deyip gereğini yapmasını taklitçi materyalist eğitimden tahkiki ve tevhide eğitim sistemine geçilmesini ve ahlak dersi din dersinin Osmanlıcanın mecburi olmasını dilimizdeki bozulmaların düzeltilmesini inceltme işaretinin zorunlu olmasını bekliyoruz.
Son olarak; ABD’nin bizimle açıkça savaştığı bu günkü şartlarda yapacağımız en önemli bağımsızlık adımlarından biri de bu anlaşmayı onaylayan kanunun yürürlükten kaldırılması ve anlaşmanın feshedilmesidir. IMF defol dedğimiz gibi istanbul sözleşmesini feshettiğimiz gibi Siyonizme oneminute defol demeliyiz. Sırada dsö nato cedaw kaos/glpt iklim LOZAN ve diğerleri..
27 Aralık 2023, Adem ÇEVİK,
Türkiye Okul Aile Birliği, Türkiye Aile Meclisi, Dünya Çocuk Hakları Derneği AdaletPlatformu Başk
https://basinaciklamasi.t.me haber makale için word dosyası ve fotoğraflar linktedir.
https://TurkiyeOkulAileBirligi.t.me https://milliirade.t.me hakbir.t.me @adaletplatformu
fulbright siyonizm anlaşması iptal edilmeli