@BASINAciklamasi
190 subscribers
414 photos
1 video
442 files
3.23K links
#AileyiKoru Teröre Cinayete Darbeye ÇARE: KISAS!
Siyonizm Masonluk KAOS/GLPT FUHŞ içki kumar riba YASAKLANSIN! #önceAHLAK #önceHAK #önceADALET #önceinsan @HakBirr @milliirade @KULHAKLARI @AileHaklari @insanhaklari @TurkiyeSTKBirligi @SectikleriniDenetle !
Download Telegram
AİLEYİ_İFSAT_EDEN_CEDAW_DEDAW_DEVAW_LANZAROTE_FULBRİGHT_DSÖ'YE_DE.doc
26.5 KB
Paylaş 'AİLEYİ İFSAT EDEN CEDAW DEDAW DEVAW LANZAROTE FULBRİGHT DSÖ'YE DE ONEMİNUTE!.doc'
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN HUKUKEN KURTULDUK SIRA DİGER İFSAT PROJELERİNDE
AİLEYİ İFSAT EDEN CEDAW DEDAW DEVAW LANZAROTE FULBRİGHT DSÖ 6284'E ONEMİNUTE!
AileMeclisi:AİLEYİ İFSAT EDEN CEDAW DEDAW LANZAROTE FULBRİGHT DSÖ 6284 İPTALolsun!
"DANIŞTAY'IN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESİH KARARI İLE 6284 KANUNU KADÜK OLDU!"
Türkiye Aile Meclisi sözcüsü Adem Çevik, Danıştay’ın İstanbul sözleşmesinin iptaline ilişkin kararı ile ilgili olarak basına aşağıdaki yazılı açıklamayı yaptı.
Danıştay’ın, Cumhurbaşkanlığının İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararı ile ilgili itiraza ilişkin kararını açıklamıştır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini oy çokluğuyla reddetmiştir.. Danıştay bu kararı ile, İstanbul Sözleşmesi'nin feshini onaylamış olduğundan İSTSÖZ dayatması TCE, 6284 kadük oldu
Bu durumda;
1-Yasamanın derhal 8.3.2012 tarih ve 6284 sayılı yasa’nın bir an evvel baştan aşağı değiştirilmesi gerekir. Zira bu yasa Yasanın 1. Maddesi a bendinde de ifade edildiği gibi, “özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.” Bu durumda yasanın varlık ve meşruiyeti dayanağını kaybetmiştir. Konunun siyasi polemik konusu yapılmaması için TBMM’nin bu konuyu bir an evvel ele alarak neticelendirilmesi gerekir.
1.1-Yeni yasa, kesinlikle, toplumun inanç, tarih ve geleneklerine uygun bir şekilde ve cinsiyetçi bakış açısının dışında ele alınmalıdır. Yasa dilinde kavram ve ETCEP ve GREVİO kurumların ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi, biyolojik cinsiyeti yok sayan toplumsal ciddiyet iddiaları, LGBT/İQPEZ+’ı dezavantajlı topluluk kabul ederek onlara pozitif ayırımcılık uygulanması, ömür boyu nafaka, nafaka hapsi, genç akran evliliği, çocuk icrası ve velayet sorunları gibi yakınma sebebi olan konularla, BİREY, GENDER gibi konularda, tanımlamalarda daha dikkatli olunması gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyoruz.
2-Yürütmenin bu anlamda “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna ilişkin Uygulama Yönetmeliği”nin de bir an evvel yeni çıkacak yasaya göre yeniden düzenlenmesi gerekir. O zamana kadar da varlık ve meşruiyetine ilişkin dayanağın ortadan kalkması sebebi ile, bu yönetmeliğe ilişkin bütün uygulama ve bu yönetmeliğe dayalı, genelge, yönerge, tamimlerin dondurulması gerekir.
2.1-İlgili yönetmeliğin 1.bölümü “Dayanak” ara başlığı altında 2. Maddesinde şöyle denilmektedir: “Bu Yönetmelik, 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 22 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.” Yönetmeliğin dayanağı yasa, yasanın dayanağı sözleşmedir. Sözleşmeden çekildiğimize göre bu yasa ve bu yönetmelik de meşruiyetini kaybetmiştir. Kadük olan tahrifatlı sözleşme için anayasa mahkemesine ve savcılığa da 86647 sayı ile suç duyurusu yapmıştık
2.2-Yürütme bir an önce bu konuda izlenecek yol ve yönteme ilişkin bir takvim açıklaması gerekir.
2.3-“Sözleşmeden çekildik ama, yasa ve yönetmelikte bütün hükümler mevcuttur” gibi açıklamalara meydan vermeden, kapsamlı yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Yeni düzenleme “Ankara kriterleri olarak” toplumda hayal kırıklığına yol açacak hükümler içermemelidir. Eski uygulamaların tekrarı mahiyetinde yeni düzenlemeler toplumda bu kez daha şiddetli infiallere sebeb olabilir.
2.4-Toplum gelinen noktada CEDAW ve LANZORETE sözleşmelerinden kaynaklanan benzer düzenlemeler konusunda tedirginliğini korumaktadır. Bu düzenlemeleri yarın AİHM, AB ve BM gibi Uluslararası divanlarda ülkemiz aleyhine bir takım baskılar için gerekçe olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır. Sorunun kökten çözümü için, bu anlamda CEDAW ve LANZORETE ve bu sözleşmelerin ek protokolleri de dahil tamamını kapsayacak bir şekilde 6284 sayılı yasa eğer seçimden önce kaldırılmayacaksa, bu konunun ve "Devletin Dini İslam ve KISAS" maddesi başta olmak üzere şiddet bataklığını kurutmak için ; içki kumar faiz zina teşhircilik fuhş yasaklanmalı 2023 seçimleri ile birlikte referanduma göt
ürülmesini talep ediyoruz.
3-Yargı’nın ise yasa ve yönetmeliğin müstenidatı olan sözleşmeden çekilmemiz dolayısı ile, bu yasa ve yönetmeliğe dayalı tüm yargı işlemlerinin bu durumda, TBMM’den çıkacak yeni yasaya kadar dondurulması, Yeni yasanın çıkmasını “Bekleme konusu” yapması gerekir.
Bu konu tek başına aile içi şiddetle açıklanamaz. Bu bahane ile sözleşmeye destek veren siyasi partileri, örgütleri ve STK’ları kınıyor, milletimizin bu konudaki ferasetine güveniyoruz.
-Bugünkü Aile Bakanlığı ve Bürokrasisi ve Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerde görev yapan personelin eğitim aldığı üniversite mezunları, bu süreçte hep İstanbul sözleşmesine göre yapılandırıldı, yerleştirildi ve eğitildi. Bu sebeble bu kadroların en kısa sürede yenilenmesi gerekir. Bakanlık ve bilim ve politika kurullarından, müşavirliklerinden, dış ülke temsilciliklerinden ve bürokrasinden başlayarak gözden geçirilmesi, yenilenmesi gerekir. Aksi halde bu kararın gerçek hayatta bir karşılığı olmayacak, yakınmalar devam edecektir.
Devletimizi Şiddeti besleyen içki kumar Riba fuhşu teşhirciliği yasaklamaya davet ediyoruz. Önce Ahlak seferberliği için Laiklik TCE TCA GENDER kalkmali. Kimlikler cinsiyetler farklı renk olmalı.
20/28/30 Ocak tarihlerinde saat:13/14 arası 81 il camii veya şehir meydanlarında İstanbul fatih camiinde Ailemizi/Neslimizi Dinimizi/Devletimizi korumak için; İstanbul Sözleşmesinin felsefi temelini oluşturan CEDAW Sözleşmesi'nden de çekilelim. KAOS/GLBTİQPEZ+ cinsi sapıklık faaliyetleri yaparak soykırım suçu işleyen terör casusluk faaliyetlerinde bulunanlar Eşcinsel cinsi sapıklığı meşrulaştıranlar başta DSÖ/WHO olmak üzere temelli Kapatılsın el konulacak mal varlıkları da Genetigiyle oynanan Aile Medeniyetimizi Diriltmek için kullanılsın.
2023 Yüzyıl Seçimleri Son Kale #önceAile taraftarları ile Aileyi yoketme taraftarları arasında olacak Seçime giren girmeyen oy kullanan kullanmayan tüm vicdanlı sağduyu sahiplerini Ailemizi/Neslimizi Dinimizi/Devletimizi korumaya VAROLUŞ SAVAŞIMIZA ÇAĞIRIYORUZ! #önceAile #önceAdalet için; Anayasa'ya yetmez ama kerhen evet demeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla 5 Ocak 2024 Âdem Çevik, Türkiye Aile Meclisi Sözcüsü 02124365966 https://t.me/basinaciklamasi t.me/milliirade t.me/antiGENDERhareketi #AileniNesliniKoru
İSTANBUL_SÖZLEŞMESİ'NDEN_HUKUKEN_KURTULDUK_SIRA_DİGER_İFSAT_PROJELERİNDE.pdf
215.7 KB
Paylaş 'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN HUKUKEN KURTULDUK SIRA DİGER İFSAT PROJELERİNDE AİLEYİ.pdf'
#önceAile Aile Sorunları ve Çözüm önerileri ÇALIŞTAYI
7/8 OCAK Saat10
Ümraniye #Antebim Restaurant KüçüksuCd89
Panelistler
#ilhamisayan #BernaOcakcıoğlu @Ebsofuoglu @ErkanTrukten @Semamarasli #mustafaelidemir #zeyneparslan @MuhammetBinici
#AiLEM
AileniKoru
http://is.gd/KlEmp7
#önceAile Kendini Arayan insan PANEL 8 OCAK Sat:14 Hacbayram @ankaraAKV
PANELİSTLER: #BurhaneddinCan: Kadın Erkek Fıtratında Eşdeğerlilik #ŞabanAliDüzgün: Aileye Çevreye Ait olma ile birey arasında insan #KudretErenYavuz: Ailenin Psikolojik Sağlamlığı #RahimeBederŞen
@sekamcomtr
#Sol çevre #feminizm, “evlat nöbeti” tutan annelerin sesini niçin işitmiyor? https://www.star.com.tr/yazar/sol-cevre-ve-feminizm-evlat-nobeti-tutan-annelerin-sesini-nicin-isitmiyor-yazi-1759122/ @stargazete @sibeleraslan
Dağlarda baskı altında sömürülen çocukların sesini işitmeye gelince nasıl da kör, sağır ve dilsiz oldular
"1.Uluslararası Evlat Nöbeti Aileleri Kongresi"
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Prof Dr Sefa Saygılı: KAOS GLBTİQPEZ feminizm ve İstanbul sözleşmesi KAOS bela savunucuları CHP +6 Türkiye'ye Büyük Fitne Kaos vaad ediyor!
Ülkemizin başına bela edilen İstanbul Sözleşmesi nihayet Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile kesin olarak iptal edildi. Zehirli bir meyve olarak sunulan, Feminist ve LGBTİ gruplarının manifestosu İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı’mızın güçlü iradesi ve yüksek mahkemenin hukuken doğru ve isabetli kararı ile kurtulduk. Ailemiz, insanımız ve toplum bu ifsat sözleşmesinin tahribatlarından korunmuş oldu.
Türkiye, Avrupa Konseyi (İstanbul) Sözleşmesi’ni 11 Mayıs 2011 yılında imzalamış ve 14 Mart 2014 yılında onaylamıştı.
Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Rusya ve en son İsrail Parlamentosunda reddedilen işte bu zehirli meyve/İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imzayı (stratejik derinlik iddiasında olan ve 6’lı masanın sadık ortağı) Ahmet Davutoğlu gururla attığını açıklamıştır. Halen siyaseten savrulduğu yerden savunmaya devam etmektedir. İstanbul Sözleşmesi dayanak alınarak yapılan 6284 Sayılı Kanun da Ahmet Cevdet Paşa ve Mecelle’ye dil uzatan, İslam Hukuku yoktur diyen bir akademisyen tarafından redakte edilmiştir
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni çekince koymadan imzalamıştı. Sözleşme hükümlerine uygun olarak 6284 Sayılı Kanun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk getirilerek 2012 yılında yürürlüğe konulmuştur.
6284 Sayılı Kanun’un kaynağı da 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’dir. Bu sözleşme taraf ülkelere DİN, KÜLTÜR, TÖRE, NAMUS, GELENEK değerlerinin gerekçe olarak öne sürülmesinin önlenmesi ve kökünün kazınması için gereken yasal ve diğer tedbirlerin alınacağı yükümlülüğünü getirmiştir. 6284 Sayılı Kanun da bu anlayış ve kapsamda hazırlanmıştır. Özellikle LGBTİ bireylerinin cinsel eylem ve özgürlükleri fesih edilen sözleşme ve türevi yasalarla teminat altına alınmıştır. Doğrudan fuhuş suç olmaktan çıkarılmıştır. Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri ve 6284 Sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmadığı müddetçe ifsat sözleşmesinin kötülükleri devam edecektir.
Toplumumuzu ve insanımızı ifsat eden İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi bir ilk adım olarak değerlendirilmelidir. Sadece sözleşmenin feshi, verilen tahribatı ve zararları gideremeyecektir. İstanbul Sözleşmesi’nin uzantısı olan 6284 Sayılı Kanunun ve yönetmeliğinin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca sözleşme kapsamında başlatılan uygulamalara son verilmelidir.
Özellikle son 20 yılda feministler ve işbirlikçileri hayal ve hedeflerine ulaşmışlardır. Yeni devrim yasaları olan 1 Ocak 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun, 2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Kanunu, 2010 yılında referandumla kabul edilen (An.m.10) pozitif ayrımcılık, yargıda kabul gören “Kadının beyanı esastır” ilkesinin kabulü ile alt yapısı hazırlanarak 2011 yılında İstanbul Sözleşmesinin imzalanması sonrası dünyada/hukuk tarihinde eşi ve benzeri olmayan 6284 Sayılı Kanunun 2012 tarihinde kabulü ile operasyon/proje tamamlanmıştır.
Bir kısım muhafazakâr kişi/kurumlar İstanbul Sözleşmesi ve uzantı yasası 6284 Sayılı Kanunu anlamıyor veya anlamak istemiyor. Halen saf bir niyetle “kadın hakları” veya “Kadına şiddeti önleyen sözleşme/yasa” olduğunu zannediyorlar. Hâlbuki şiddetin artması, ahlaki erozyon, ailelerin dağılması, boşanmaların artması, evliliklerin ve sonuç olarak nüfusun azalması bu yasaların uygulama sonuçlarıdır. Bu ifsat sözleşmesini imzalayan ve türevi yasaları hazırlayanların savrulduğu yer CHP’nin yanı olmuştur. CHP’liler iktidara geldiklerinde ilk icraatlarının İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirmek olacağını vaat etmektedir. Bu ifşaat dahi uyanmamıza vesile olmalıdır. Feminist ve LGBTİ bireylerinin ve CHP’nin politikalarına alet olanların yanlışlarından dönmelerini bekliyoruz.
Dünya düzeni neyin, nerede ve kimin/kimlerin eliyle yapılacağını iyi hesap ediyor. İsim ve sözleşmenin karara alındığı yer olarak mukaddes şehrimiz İstanbul’un seçilmesi tesadüf değildi. Yüce Peygamberimizin (S.A.V.) fetih müjdesi ile şereflenmiş belde olan İstanbul’da imzalanması ve adının İSTANBUL SÖZLEŞMESİ konu
lması fethin intikamı olarak amaçlanmıştı. Çok şükür bu lekeden kurtulduk. Ancak artçı yasa ve uygulamalardan da kurtulmadıkça maksat hâsıl olmayacaktır.
Ülkemiz, kadim bir medeniyete ve köklü inanç değerlerine sahiptir. İstanbul Sözleşmesi kesin olarak iptal edildiğine göre uzantısı olan 6284 Sayılı Kanun da yürürlükten kaldırılmalıdır. Aileyi, kadını ve çocukları en üstün seviyede şiddetten ve istismardan koruyacak, tabii/evrensel hukuk ilkelerine uygun yasalar yapılmalıdır. Aksi halde toplum çöker ve aile biter.
10 Ocak 2022 https://t.me/basinaciklamasi t.me/antiGENDERhareketi Aileyi Nesli Koru Hareketi
Prof. Dr. Sefa Saygılı
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili